Zaman zaman yalnızca nasıl başarıya ulaşacağımıza odaklanır ve diğer şeyleri göz ardı ederiz. Oysaki başarıya ulaşmak için yapılan her şeyden çıkarım yapılabilir. Hatta başarısızlıklar bizi aslında başarıya ulaştırabilir. Başarısızlıkları göz ardı edip yalnızca başarıya odaklanma durumuna Survivorship Bias deniyor. Türkçede henüz tam karşılığı olmayan bu kelime “sağ kalma ön yargısı” olarak adlandırılabilir. Gelin bu kavrama daha yakından bakalım.
Survivorship Bias kavramı psikologlar tarafından adlandırılan ve “hayatta kalma ön yargısı” olarak tanımlanabilecek bilişsel bir ön yargı
Kavram, başarılı olanlara odaklanıp başarısızlıkları göz ardı etme durumunu ifade ediyor
Genellikle iş hayatında karşılaşılan bu durumda, başarılı olanlar öne çıkarken daha az başarılı olanlar ya da başarısızlar ise göz ardı ediliyor
Başka bir deyişle hayatta kalanlara odaklanıp, diğerlerinin göz ardı edildiği bir mantık hatası durumu
Bu durumun mantık hatası olarak adlandırılmasının nedenini ise İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan bir olayla açıklayalım
II. Dünya Savaşı’nda Amerikalılar hasar alan uçaklarını inceleyip, en çok hangi bölgeden isabet aldıklarını inceledi. Böylece hasar alan bölgelere zırh güçlendirmesi yapmayı amaçlamışlardı. Ancak istatikçi Abraham Wald, hasar alan bölgelerin zırh ile güçlendirilmesine karşı çıktı. Gövde, kuyruk ve kanatlar isabet almasına rağmen uçakların düşmesine neden olmamıştı. Ancak motor kısmı vurulan uçaklar düşmüştü. Yani geri dönen uçaklar zaten hayatta kalmıştı, bu nedenle başarısız olanlar üzerinde çalışma yapılmalıydı. Ward, geri dönen uçakların isabet almayan bölgelerinde zırh güçlendirmesi yapılması gerektiğini savundu. Sonrasında ise Wald’ın önerdiği bölgelere güçlendirme yapıldı ve onun haklı olduğu görüldü.
Bu olay Survivorship Bias kavramının ne iyi örneklerinden biri. Survivorship Bias ile ilgili savaş hikayelerinden bir diğeri ise şu şekilde;
I. Dünya Savaşı’nda, askerlerin kask takmaya başlamasından sonra, kafasından yaralanan askerlerde çok fazla artış olduğu görüldü. Kask taktıkları için askerlerin kafalarının hedef alındığını düşündüler. Bu nedenle de kask takmanın gereksiz olduğu kanısına vardılar. Ancak daha sonradan, kask takan askerlerde yaralanmaların artmasının aslında askerlerin yaşamaları olduğu fark ettiler. Yani askerler kask takmasa öleceklerdi. Ancak kask taktıkları için yalnızca yaralandılar. Bu nedenle de yaralı asker sayısının arttığı düşünüldü.
Kaynak: 1