Dünyaca ünlü belgeselci Steve Irwin’in doğum gününü unutmayan Google, Irwin’ini konu alan bir doodle yayımladı.
Yayımladığı doodle ile Irwin’in 57. yaşını kutlayan Google, ünlü belgeselcinin yeniden gündeme gelmesini sağladı.
Hazır konusu geçmişken biz de Avustralyalı ünlü belgeselci Steve Irwin’i analım ve kendisini … maddeyle tanıtalım istedik.
9 yaşındayken ilk kez timsah yakalıyor
Belgesel dünyasında ve hayvanseverler arasında “Timsah Avcısı” olarak tanınan Irwin’in bu unvanı almasını sağlayan aynı isimdeki televizyon programı. Bu belgeselle ününe ün katarken birçok tehlikeli hayvanın saldırısına uğramasına rağmen ısrarla işine devam etti.
Çocuk yaşlardan itibaren ailesinin yönettiği Queensland’daki Reptile & Fauna Park isimli hayvanat bahçesinin günlük işleyişine katkıda bulunurken yakınlaştığı hayvanlar aleminde ilk timsahını 9 yaşında yakalayan ünlü belgeselci, timsahların ve sürüngenlerin yakalanmasında uzmanlaştı.
Hiçbir yılan tarafından ısırılmadı
Bu uzmanlık sürecinde, hiçbir yılan tarafından ısırılmaması üzerine bu konuda sürekli övündüğü bilinir.
Vatozun iğne saldırısı Irwin’in sonunu hazırladı
“Okyanusun En Ölümcül Canlıları” isimli belgesel filmi için Queensland eyaletinin Büyük Mercan Kayalıkları’nda bulunan Irwin ve ekibi hazırlıklarını tamamlamış ve çekime başlamışlardı.
Çekimler esnasında Irwin, yüzen bir vatoza arkadan yaklaşması gerekmiştir. Irwin’i tehdit olarak gören vatoz saldırıya geçmiş ve iğnesini yüzlerce defa ünlü belgeselcinin kalbine nişanlamıştır. Uzmanlara göre vatoz, muhtemel bir köpek balığı saldırısına maruz kaldığını düşündüğü için böylesine ölümcül bir refleks göstermiştir.
Göğüs duvarı delinen Irwin, hastaneye yetiştirilemeden hayatını kaybetmiştir.
Harika olması bekleniyordu
Irwin’in, hayatını kaybettiği vatoz saldırısı sırasında yanında olan kameramanı Justin Lyons, olaydan yıllar sonra o anları anlatıyor:
“Kameram açıktı. Şöyle düşünüyordum: ‘Bu harika bir çekim olacak. Kesinlikle belgeselde yer alacak görüntüler olacak, bu harika!’ Sonra birden vatoz önüne geçiverdi ve kuyruğunu göğsüne çılgınca saplamaya başladı.
Kuyruklarında ölümcül bir zehir vardır ve eminim ki inanılmaz bir acı veriyordur. Steve’in acıya aşırı yüksek bir toleransı vardı. Dolayısıyla biliyorum ki eğer Steve bir şeyden acı duyuyorsa, o şey gerçekten müthiş bir acı olmalıdır.”
Yaralanan Irwin’in son sözünü de açıklayan Lyons sözlerine şöyle devam ediyor:
“Ona sürekli olarak: ‘Çocuklarını düşün Steve. Dayan, dayan, dayan!’ gibi şeyler söylüyordum. Sonra bana son derece sakin bir şekilde baktı ve ‘Ölüyorum.’ dedi. Bu, son sözü oldu.”
137 ülkede izlenen “Timsah Avcısı”
Günden güne popülaritesini artıran Irwin’in televizyon dizisi Timsah Avcısı (Crocodile Hunter)’nın, 137 ülkede 500 milyon kişi tarafından izlendiği biliniyor. Dizide ayrıca Croc Files (Timsah dosyaları), Croc Diaries (Timsah günlüğü) ve sinema filmi olan Crocodile Hunter da (Timsah avcısı) yer alıyor.
Yaban hayatını korumak için kurulan SIWF
Irwin’ın kurduğu hayvan koruma vakfı olan SIWF (Steve Irwin Wildlife Foundation – Steve Irwin Vahşihayat Vakfı) ve hayvanat bahçesi, türleri tehdit altında olan hayvanların üretilmesi için programlar yürütür.
Yönelen eleştiriler
Dünyaca ünlü olunca sadece hayran kazanmayan Irwin’e hayvanseverler tarafından da çeşitli eleştiriler yöneltiliyor.
Bu eleştiriler bazen de suç duyurusuna dönüşebiliyor.
Irwin’in dizisi, çekim çalışmaları Antarktika’daki balinaları, mors balıklarını ve penguenleri rahatsız ettiği yönünde doğaseverlerin olayı gündemde tutması nedeniyle durduruluyor ancak Avustralya’nın incelemeleri sonrasında kaldığı yerden devam ediyor.
Kendisine yöneltilen bir başka eleştiri de bir eliyle bebek tutarken diğer eliyle timsahı beslediğini anları gösteren kamera görüntüleri. Bu görüntüler yüzünden davalık olan Irwin, çocuklarıyla birlikte piton yılanlarıyla dolu bir havuzda yüzmesi de kendisinin eleştiri oklarına hedef olmasına neden yaratan başka bir sebepti.
Steve Irwin bir hayvanat bahçesinin sahibiydi. Ailesinden devraldığı bu işi yapması hayvan hakları konusunda hassas olan kitleleri yer yer öfkelendirir. Doğal yaşam alanlarından koparılmaması gerektiği düşünülen hayvanların bir nevi tutsaklık içinde hayvanat bahçelerinde sergilenmesi uzun bir süre etik olup olmadığı konusunda tartışılmaya devam edecek gibi duruyor.
“Su testisi su yolunda kırılır” gibi amiyane bir atasözünü burada kullanmak konuyu önemsiz hale getireceğinden bbelgesel dünyasına böylesine katkı sağlayan, hayvanları korumak adına çeşitli sivil toplum projelerine dahil olan Irwin’i bu yazımızla anmış olalım.