Sprint Planlama Etkinliği, Scrum takımının belirli bir süre zarfında ortaya çıkaracağı ürün parçacığı için “Neler yapılacak?” ve “Nasıl yapılacak?” sorularına cevap aradığı bir planlama toplantısı. Scrum Guide’a göre, planlama süresi 1 aylık bir Sprint için 8 saatle kısıtlı. Sprint Planlama Etkinliği, o sprint (iterasyon) özelinde hangi işlerin nasıl yapılacağının planlandığı bir etkinlik olmakla birlikte, etkinliğin tam anlamıyla bittiğini ve düzgünce yapıldığını anlamamız için aşağıdaki sorulara cevap verebiliyor olmamız gerekli. Lyssa Adkins’in önerdiği bu kontrol listesi her Scrum Master’ın elinin altında olması gereken türden ?
1. Sprint amacı bir gazete manşeti olsaydı, bu manşet ne olurdu?
En kritik ve en doğru sorulardan biri olan bu soru, takımın odağının olup olmadığını görmek için biçilmiş kaftan. Bu soru üzerinden takımın Sprint amacını ne kadar iyi anladığını ölçümlemiş ve herkesin aynı noktada olup olmadığını test etmiş oluyoruz. Hatta takımın küçük gülüşmelerle eğlenmesini ve kendisine dışarıdan bakmasını da sağlamış oluyoruz. Yaptığı işin ne olduğunu bir gazete manşeti gibi ifade edebilen bir geliştirici, ürününü tanıyan, iş modelini bilen ve kendisinin farkında olan bir geliştirici olarak gerçekten fark yaratıyor ?
2. Takımın bu sprint için kapasitesi nedir?
Scrum takımının kapasitesi planlama etkinliklerinde muhakkak değerlendirilmeli ve işler ona göre seçilmeli. Bunun için uygulanan en basit pratik; takım elemanlarının takvimini bir araya getirip, takımın bu sprint (iterasyon) kaç güne sahip olduğunu direkt görmek ve işleri seçerken de bir yandan takvimden tahmin edilen zaman maliyetini silmek. Böylelikle her ne kadar tam tutmasa da, en azından görece büyük zamanlama hatalarının yapılmasının önüne geçmiş oluyoruz. Örneğin, takvime önceden bakmamız sayesinde resmi bir tatil günü varsa bunu takım kapasitesinden düşme şansımız oluyor.
3. İş listesindeki en yüksek değere sahip parçalar hangileri?
Önceliklendirme yapmak ve işlerin değerine özgü farkındalık yaratmak adına çok doğru bir soru; belirlenen süre zarfı için yapma taahhütüyle ürün iş listesinden, sprint iş listesine aldığımız işler arasında bir önceliklendirme yapmamızı ve ne yaptığımıza dair biraz daha bilinçlenmemizi sağlıyor.
4. Seçtiğimiz işlerle ilgili teknik, politik ve kültürel endişelerimiz var mı?
Endişelerin önceden dile getirilmesi ve ona göre hareket edilmesi aslında epey kritik. Çünkü ifade edilen endişelere göre, işler için düşündüğümüz maliyetin üzerine, risk maliyetini de ekleyebilir hale gelme fırsatını kazanmış oluyoruz. Örneğin, yarım günlük bir iş gözüyle bakılan işe, herhangi bir takım elemanının “Benim bu işle ilgili şöyle bir endişem var; …” cümlesini kurmasını sağlayabildiğimiz vakit işlerin risk analizlerini yapmaya ve geliştirme sürecini gerçekten görmeye başlamış oluyoruz.
5. Takımın herhangi bir endişesi var mı?
İkinci defa aynı soru gibi görünse de, aslında takım üyelerine kendini ifade etme alanı yaratmış oluyoruz. Böylelikle riski daha da minimize etme şansı yakalıyoruz. Olası risklerin dışında, kimsenin henüz aklına gelmemiş ama takımın amacını etkileyebilecek olası bir engeli bu soru sayesinde bertaraf etme şansımız olmuş oluyor.
6. Tüm bu bilgiler ışığında, küçük iş parçacıkları ve tahminlerimiz neler?
Elbette bir olmazsa olmaz olarak, ürün iş listesinden sprint iş listesine aldığımız işleri küçük iş parçalarına bölüp, bu parçacıklar üzerinden tahminlemeler yapmak iyi bir pratik. Bu tahminler kanun olmamakla birlikte, takımın kendini tahminleme konusunda gelişmesini ve üzerinde konuşulan işler ile ilgili her bir takım elemanın bir içgörüye sahip olmasını sağlıyor. Zaten bahsi geçen işin, sadece işi yapacak olan takım elemanı tarafından değil, her bir takım elemanı tarafından anlaşılmasını hedefliyoruz. İşin büyüklüğü/ağırlığı ile ilgili ortak bir fikre sahip olunmasını ve böylece, tüm takım üyelerinin aslında bilmediği konularla ilgili görece bir bakış açısı geliştirme şansını yakalamasını istiyoruz.
7. Bu sprint yapmak üzere seçtiğimiz işlerden, iş listesine geri göndermek istediklerimiz var mı?
Son olarak kesinlikle sorulması gereken en kritik sorulardan biri bu olsa gerek. Bazen planlama sırasında işin dengesi biraz bozulabiliyor, farkında olmadan çok fazla iş alınabiliyor. Bu da takımın aslında istemediği bir yükün altına girmesine sebebiyet verebiliyor. Bu noktada geri göndermek istediğimiz iş var mı sorusunu yöneltmek bir kendine geliş ve objektif bakış alanı yaratıyor, takım kendini son kez kontrol etme şansı yakalamış oluyor.
8. Takımın bu sprint için son taahhütü nedir?
Ve son el sıkışma 🙂 “Bak, emin misin?” deme hali. Peki tüm bu sorular ışığında ne elde ettik? Takımın sprint boyunca yapılacak olan işin ne olduğunu anlamasını, bilmesini, kendi isteği ile seçmesini, parçalara bölmesini ve tahminlemesini sağladık. Sprint’in başlamasıyla, yeni işler, yeni sözler, yani taze bir başlangıç hissi yarattık. Takımın ortak golüne taahhüt etmesini, sözleşmeyi, anlaşmayı sağladık. Ve de ilk soruya dönecek olursak bir odak yarattık. Hadi hepimize kolay gelsin 🙂