Karmaşık varlıklar olarak, dünyamıza ve diğer insanlara ruhsal olarak bağlı hissetmeyi seviyoruz. Bu manevi ihtiyaçları yansıtmak ve karşılamak için binlerce yıldır kutsal sembolleri kullanıyoruz. Bu spiritüel semboller, hayatın anlamı ve evrenin işleyişi hakkındaki fikirlerini yansıtan insanların ürünüdür. Ankh veya yin yang gibi spiritüel simgeler dünya çapında bilinmektedir. Peki bu evrensel semboller neyi temsil ediyor?
Tarih öncesinde insanlar, kendileri için önemli olanı iletmek için ilk spiritüel sembolleri geliştirdiler. Ruhu temsil eden bir sembol arayışı, birçok farklı imgeye yol açtı. Bu semboller yaşam, ölüm ve varoluşun evrensel gerçekleri hakkındaki kavramları iletmek için kullanıldı. Bu sembollerin, insanların açıklaması zor olan bir şekilde insan bilinç altına ulaştığı iddia ediliyor. İnsanlar bir veya daha fazla sembole çekildiklerini söylüyor.
Görsel uyaranlar sizi rahatlatabilir veya ruhsal güçlerle anlamlı bir şekilde bağlantı kurmanıza yardımcı olabilir. Toplumlar ilerledikçe, manevi liderler yaşam ve ölümün anlamı ve doğurganlık ve kötülükten korunma gibi günlük meseleler hakkındaki fikirlerini geliştirdiler. Eski Mısırlılar, Budistler ve Hindular gibi çeşitli kültürler, felsefelerini insanların kolayca tanıyabileceği ve onlara evrendeki yerlerini düşünmeye ilham veren simgelerle ifade ettiler.
Spiritüel semboller neden önemlidir?
İnsanlığın spiritüel semboller ile ilgilenmesinin ana nedeni, spiritüel sembollerin evrene, kutsal olana ve maneviyata açılan bir kapı olduğuna inanmalarıdır. Bir sembol, karmaşık bir fikri iletmek için özlü ve verimli bir ortam sağlayarak bu muazzam görevde başarılı olabilir.
Spiritüel semboller bizlere neler katar:
Evrene veya kutsal olana odaklanmanızı sağlar ve dualarınızı destekter.
Vücudunuzun evrenle olan fiziksel ilişkisine ilişkin anlayışınızı geliştirerek esenliği teşvik eder.
Bilimin yeterince araştırmadığı ya da cevaplayamadığı soruları yanıtlar.
Sizi kadim geçmişe bağlar.
Şimdi spiritüel sembollerin anlamlarına ve nasıl kullanıldıklarına bakalım.
Hamsa
Arapçada beş anlamına gelen hamsa, evrensel bir koruma işaretidir. Bu sembol, ortasında bir göz çizimi olan açık bir sağ el ile temsil edilir. Aynı zamanda Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da sırasıyla Fatima’nın Eli ve Miriam’ın Eli olarak da bilinir. Tarih boyunca pek çok toplum tarafından kullanılan bu sembolün amacı; negatif enerjiye, şanssızlığa, hastalığa ve hatta ölüme neden olduğu söylenen “kem göz” denilen kötü bakışları uzaklaştırmaktır. Hristiyanlık, İslam, Budizm ve Hinduizm dahil olmak üzere birçok dinde bu sembolün kullanıldığı görülür.
Bu sembolü evinize, aracınıza veya anahtarlığınıza takarak kullanabilirsiniz. Ancak elin yönü önemlidir. Yukarıyı gösteren parmaklar, hem kendinizden hem de başkalarından gelen zararlı düşüncelerden korur. Aşağıyı gösteren parmaklar ise sizi iyiliğe, bolluğa ve berekete bağlar.
Yaşam Çiçeği
Kutsal geometri denince hemen akla gelen yaşam çiçeği, üst üste binen geometrik dairelerden oluşur. Bu sembol, insan yaşamının derinlerindeki bağlantıyı gösterir. Kutsal geometrinin en üretken sembollerinden biridir ve insan uygarlığının çeşitli kültürlerine kadar uzanır. Bazıları onun Sümerler zamanından (dünyadaki ilk uygarlık) beri var olduğunu söylüyor. Sembole baktığınızda, yaratılış kalıplarını temsil eden 7 adet üst üste binen sembol göreceksiniz. Semboldeki iç içe geçmiş tüm halkaların kendi anlamı vardır ve matematik, tıp ve hatta müziği tanımlayan çeşitli durumlarla ilişkilendirilebilir. Yaşam çiçeği ayrıca, en ünlü şifa sembolleri arasında bulunur.
Bu sembolün resmini sık sık fark edebileceğiniz bir yere koyun. Yaşam çiçeği size zorlukları aşabileceğinizi hatırlatacaktır.
En yaygın spiritüel semboller arasında bulunan yin yang, hayatın ve evrenin zıtlıklar üzerine inşa edildiğini ifade eder. Topun iki yarısı, dünyada var olan eril ve dişil enerjiyi temsil eder ve aynı şekilde evrendeki her şeyin nasıl eşit derecede güçlü bir enerjiye sahip olduğunu somutlaştırır. Denge yasasının bir hatırlatıcısı olarak hareket eder ve düalitenin uyumunu temsil eder. Yin yang der ki; ne kadar karanlık ya da aydınlık, bilgi ya da cehalet, eril ya da dişil olursa olsun, her şeyin dengeye ihtiyacı vardır. Tüm Çin kültüründe yaygın olarak kullanılan bu düalite sembolü aracılığıyla öğreti, evrende barışı ve teselliyi yeniden tesis eder.
Denge ilkesine bağlı kalmak için sembolün resmini görebileceğiniz bir yere koyun veya bir takı olarak takın. Dengenizi kaybettiğinizi hissettiğinizde, her şeyin karşıt bir güce sahip olduğunu kabul etmeye doğru kendinizi yönlendirmek için yin yang hakkında düşünün.
Ankh
Mistik semboller arasında bulunan ankh, kökeni Mısır Uygarlığı’na dayanan bir semboldür ve yaşamın suyla yeniden canlanmasını temsil eder. Eski bir Mısır sembolü olan ankh, yaşam anlamına gelen kelimeydi, ancak sembolojisinin ölümsüzlüğü içeren daha geniş bir anlamı vardır. Ritüel olarak ölümle ilişkilendirilir, fakat yalnızca ölümün yaşamdan sonraki yaşama geçiş yapması anlamında kullanılır. Sembol aynı zamanda erkek ve kadın anatomisinin birleşimi olarak da yorumlanabilir; bu anlamda cinsel zevki ve doğurganlığı simgeler.
Ankh genellikle bir kolye veya küpe olarak takılır. Sembol, üreme ve ölülerin dünyasıyla bağlantı gibi yaşamın ruhsal uzantılarının bilincinde kalmanıza yardımcı olur.
Om/Aum
Çeşitli kültürlerde yaygın kullanımı nedeniyle pek çok insan bu kutsal sembolü bilmektedir. Bu sembol, zikredildiğinde ilahi enerjiye bağlanmanıza yardımcı olabilecek yaradılışın ilkel sesini temsil eder. Bu sembolün gücü, üçüncü gözünüzü açmanıza yardımcı olabileceği için sonsuzdur. Dolayısıyla en ünlü çakra sembolleri arasında yer alır. Om sembolü, geçmişi, bugünü ve geleceği kapsar ve sizi esasen ilahi olan tüm zamanların kapsamına bağlamayı amaçlar.
Meditatif bir durumdayken tekrar tekrar bu sembolün ismini söylemelisiniz. Kelimenin tamamını telaffuz etmeye odaklanın. A sesi gırtlağınızın arkasından başlar. U sesi üst ağzınızda hareket eder ve M sesi dudaklarınızda titreşir.
Mandala
Mandala kelimesinin gerçek anlamı “daire” olduğu için, bir mandala bir daire içine alınmış birkaç geometrik şekille temsil edilir. Evreni ve doğanın kalıplarını temsil eder. Aynı zamanda meditasyon için kullanışlı bir araçtır ve merkez üssü konsantre olmanıza yardımcı olur ve odaklanmayı yoğunlaştırır. Mandala sembolü aslen Tibet Budizmindendir ve burada bir ibadet aracı olarak kullanılır. Birkaç Budist karmaşık Mandala sembolleri çizer ve tamamlandıktan sonra onu yok eder. Bu yıkım eylemi, insan yaşamının ölümlülüğü ile ilgilidir.
Bir mandalaya bakın ve merkeze doğru çizgilerini takip edin. Bu uygulama, odaklanma yeteneğinizi geliştirir ve mutluluğa ulaşmak için acıyı aşmanıza yardımcı olur.
Hayat Ağacı
Spiritüel semboller arasında bulunan hayat ağacının simgeleştirilmesi, farklı dinlere bağlı olarak farklı biçimlerde algılanabilmektedir. Hayat ağacı, bağlantıyı, yaratmayı ve birliği temsil eder. Ayrıca köklerin neredeyse ağaç tepesi kadar geniş olması nedeniyle her şeyin görünmediğini hatırlatır. Doğal bir ağaçla sembolize edilen hayat ağacı, çeşitliliği onurlandırır ve ortak kökeni kutlar. Hristiyanlıkta Adem ve Havva’nın yasak meyveyi topladığı ağaç olduğuna inanılırken, diğer birkaç kültürde dört toprak elementi (toprak, rüzgar, hava ve ateş) arasında bir bağlantı kurar.
Sembol, tişörtlerden kahve kupalarına kadar her şeyin üzerinde yer alır. Nereye yerleştirirseniz yerleştirin, ona baktığınızda doğal dünyayla olan bağlantınızı düşünün. Canlılar arasındaki karmaşık bağlantıları anlamaya çalışın.
Dharma Çarkı
Meditasyon sembolleri arasında bulunan dharma çarkının 8 kolu, Nirvana’ya ulaşmanıza yardımcı olabilecek 8 aydınlanma yolunu temsil eder. Budist geleneğindeki bilgeliği detaylandıran en eski Budist sembollerinden biridir. Dharma çarkının her bir kolu, özel bir öğretiyi temsil eder: Doğru geçim, doğru konuşma, doğru niyet, doğru eylem, doğru çaba, doğru konsantrasyon, doğru farkındalık ve doğru görüş.
Dharma çarkı genellikle yoga pozlarında kullanılır. Farkındalığınızı genişletmek ve niyetlerinizi netleştirmek için bu sembolü bir meditasyon rehberi olarak da kullanabilirsiniz.
Spiral
Spiral sembolünün sadeliği, onun güçlü yaratıcı gücüne inanmaktadır. Merkezdeki tek bir noktadan dışa doğru genişlemesi yaşamı, büyümeyi ve genişleyen farkındalığı temsil eder. Birçok gelenekte spiral özellikle rahmi gösterir. İnsanoğlunun en eski taş oymalarında ve mağara resimlerinde görülür.
Eğer doğurganlık ile ilgili bir adım atmak istiyorsanız, yaratıcı güçleri hayatınıza davet etmek için sembolü giyin veya sergileyin. Bu sembol ayrıca, gelişim sürecinde yaşadığınız zorluklar sırasında bir rehber olarak kullanılabilir.
Namaste
Hindistan’daki insanlar iki elini birleştirerek selam verir. Geleneksel olarak, “namaste” kelimesi iki kelimenin birleşimidir: Namah ve aste. Namah, “senin önünde eğiliyorum”, aste ise “olsun” anlamına gelir. Tüm dünyadaki yogiler için bu çok güçlü bir ruhsal uygulamadır. Kelimenin tam anlamıyla şu mesajı tercüme eder: İçimdeki ilahi, senin içindeki ilahi olanı onurlandırır. Bu, “namaste” diyen kişinin, bir ve her şeyde var olan ilahi kıvılcıma inandığı anlamına gelir.
Namaste diyerek pratik yapabilirsiniz, bu kişide garip bir zarafet ve alçakgönüllülük duygusu geliştirir.
Adım Caner Cem Martı, 1996 yılında Bartın'da doğdum. 2010 yılında geçirdiğim kaza sonucunda vücudumun %99'u felç kaldı. 2015'ten bu yana bazı cihazlar yardımıyla internet ortamında çalışabiliyorum. İçerik editörlüğü ve sosyal medya uzmanlığı gibi alanlarda tecrübe sahibiyim, ancak asıl uzmanlık alanım SEO uyumlu makale yazmak. Ayrıca front-end tasarımlar yapıyorum. Sinema, spor ve tarih gibi konular çok dikkatimi çekiyor. Özellikle sinema tutkunuyum.
