Gösterime girdiği hafta sonu ABD’de 35 milyon dolar hasılat yaparak gişe filmleri listesinin tepesine yerleşen ve dünya çapında da 58 milyon dolar hasılatla sinema seyircilerini merakla gark eden Spider-Man: Into the Spider-Verse, ülkemizde vizyona giren adıyla “Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde” filminde gördüğünüzden çok daha fazlası var.
Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde, filmleri yerin dibine geçirmesiyle tanınan Rotten Tomatoes’un en popüler eleştirmenlerinden yüzde 97 gibi akıl almaz bir puan almayı başardı. Ayrıca Rotten Tomatoes kullanıcısı 5 bine yakın sinema seyircisi tarafından aldığı ortalama puan yüzde 95. IMDb’de ise açılış haftasında 24 binden fazla seyircinin verdiği not ortalaması 8,8. Eğer henüz filmi izlemediyseniz çevrenizde izleyen arkadaşlarınız varsa şu cümle veya bunun bir başka yorumunu duyabilirsiniz: “Şu ana kadar izlediğim en iyi Spider-Man filmi.” Filmi izlediyseniz muhtemelen siz de buna benzer bir yorum yaptınız ya da içinizden bu yorumu onayladınız.
Daha önceki çizgi roman filmlerinden çok farklı
Görsel anlatım açısından şu ana kadar canlı çekim veya animasyon olarak çekilen hiçbir yapıma benzemeyen Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde filmi hem sinemaseverler hem de çizgi romanseverlerin beğenebileceği detaylar barındırıyor. Filmin görsel atmosferi bir yandan IMAX3D’nin hakkını verecek bir yaratıcı çalışma ortaya koyuyor bir yandan da 2 boyutlu çizgi roman estetiği ve 3 boyutlu grafiklerin harmanlanmasıyla, tabiri caizse alışılmışın dışında bir görsel şölen yaratıyor.
Bununla birlikte birçok “kahraman” hikâyesinde fazlasıyla zayıf kalan karakter gelişimini ciddiye alan yapısıyla animasyon olmayan ve görünürde “daha ciddi” süper kahraman filmlerine göre çok daha tatmin edici bir hikâye sunuyor. Bununla birlikte filmin baş kötüsü Wilson Fisk/Kingpin’in iki boyutlu bir düşmanın ötesinde kurgulanması, kendince haklı bir motivasyonu olması da filmi Batman v Superman: Dawn of Justice (Batman ve Superman Adaletin Şafağı), Justice League (Adalet Birliği), The Avengers vb. yapımlardan ayıran bir özellik.
Filmi henüz izlemediyseniz şu ana kadar çekilen Tobey Maguire, Adrew Garfield ve Tom Holland’lı Spider-Man filmlerinden aradığınız tadı almadıysanız mutlaka bu filmi sinemada ve IMAX3D olarak izleyin. Daha önceki Spider-Man filmlerini beğendiyseniz bile bu filmden bambaşka ve çok tatmin edici bir tat alacağınız için geek âlemlerinin ‘gıral’ kanaat önderi ve öyle kolay kolay her filmi beğenmeyen Can Sungur’a kulak verin.
https://twitter.com/csnaber/status/1075012224505253888
Buraya kadar “spoiler”sız geldiğimiz yazının ilk bölümünde filmi biraz övdükten sonra filmi izlemeyenler için spoiler açısından biraz sakıncalı olabilecek listemize geçmeden son uyarımız: Buradan sonrası filmi izlemeyen ve filmle ilgili sinemaya gitmeden bir şey öğrenmek istemeyenler için SPOILER barındırır. Filmi izlemediniz ama yine de “ben bu 30 detayı öğrenmek istiyorum” diyebilirsiniz. Sinemaya gittiğinizde bunları yakalamaya çalışarak kendinize bir eğlence çıkarabilirsiniz. Filmi tekrar izlemek isteyenler için de geçerli bir durum. Filmi izleyenler de aşağıdaki detaylardan kaç tanesini yakaladığını test edebilir.
1. Miles Morales’in evrenindeki Spider-Man’i seslendiren Chris Pine
Spider-Man çoklu evrenindeki karakterlerin seslendirmeleri için çağrılan ünlüler arasında kimse Spider-Man: Into the Spider-Verse izleyicilerinin ilk tanıştığı Spider-Man/Peter Parker’ı seslendiren ünlü kadar şaşırtıcı olmayabilir. Miles Morales’in evrenindeki süper başarılı, tüm dünyaca sevilen ve kitlesel olarak pazarlanan Peter Parker/Spider-Man’i Chris Pine seslendirdi.
Wonder Woman ve Star Trek’in yıldızı Chris Pine, “Acaba gerçekten en iyi Örümcek Adam onunki mi?” diye düşünüp Tobey Maguire’ın sesini Örümcek Adam’ın sesi olarak duymak isteyen birçok hayranı bile tatmin edebilecek bir isim oldu.
2. Spider-Man: Homecoming göndermesi
Marvel Stüdyoları ve Sony, MCU’da hangi Spider-Man karakterlerinin bulunduğu konusunda açık bir anlaşmaya varamasa bile bu durum, Örümcek-Adam: Örümcek-Evreninde filminin Tom Holland’ın Örümcek Adam versiyonuna biraz selam, sevgi ve saygı göndermesini engellemez. Tam olarak Örümcek-Adam: Homecoming’de Peter Parker’ın, Staten Adası feribotunun batmakta olan iki yarısının ortasında, geminin parçalanmasını engellemek için ağlarını ve tüm gücünü kullandığı sahne. Aslında Homecoming’deki bu sahne de Sam Raimi üçlemesinin ilk filmindeki tren durdurma sahnesine küçük bir gönderme olduğundan birçok Örümcek-Adam hayranı bunu hemen yakalayacaktır.
3. Play Station 4 Spider-Man kostümü
Örümcek Adam video oyunlarının en iyi günlerinin geride kaldığını düşünenler için, bu sene Insomniac’ın piyasaya sürdüğü Örümcek-Adam her zaman daha iyisi olabileceğini kanıtladı. Hem PlayStation 4’e özel oyunu hem de Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde filmi Peter Parker’ın hayatına yeni bir soluk getirmeyi hedeflediği için filmde Örümcek-Adam’ın video oyunu versiyonunu içermesi sürpriz değil. Yine de yakalaması keyifli bir detay.
Filmin kahramanları oyundaki Spider-Man ile karşılaşmıyor. Spider-Verse’teki Örümcek-Adamlar Miles Morales’in evrenindeki Peter Parker’in gizli yeraltı “mağarası”na indiğinde gözlerinizi ekranın soluna doğru hafifçe çevirirseniz Insomniac’ın PS4 için çıkardığı Spider-Man oyunundaki “white-spider” kostümünü görebilirsiniz.
4. Spider-Man’in klonu Ben Reilly
Miles Morales evrenindeki Chris Pine’ın orijinal Spider-Man’inin ölümünden sonra maskesinin çıkarılıp Peter Parker olduğu anlaşıldıktan sonra bir detay -özellikle bu Spider-Man’in en bilinen versiyon olduğunu düşünen- hayranların dikkatini çekti. Birçok hayran haklı olarak Peter Parker’ın sarışın olmadığını iddia etti ancak filmin Spidey’in saçlarının rengini açma kararı sadece sıkı çizgi roman takipçilerinin anlayabileceği ince bir ima olabilir.
Peter B. Parker bir Times Square reklam panosunda Miles’ın evreninin Spider-Man’inin yüzüne uzun bir bakış atıyor. Bu sırada iki Peter Parker’ın saçlarının rengi dışında yüzlerinin bire bir aynı olduğu fark edilebiliyor. Parker’lar arasındaki diğer fiziksel farklar daha çok giyim veya aralarındaki yaş farkından kaynaklı denebilir. Bu benzerlik, Spider-Man’ın gerçek çizgi roman klonu Scarlet Spider olarak tanınan Ben Reilly’nin varlığına işaret ediyor olabilir.
5. Donald Glover’ın Community Cameo’su
Donald Glover hayranları Community yıldızının diğer bir dünyada, bir paralel gerçeklikte Miles Morales’i seslendirerek bir rüyasını gerçekleştirdiğini bilir. Glover bir teselli ödülü olarak Disney XD’de yayımlanan Ultimate Spider-Man: Web-Warriors dizisindeki Miles’ın “Spider-Man”ini seslendirme şansını yakaladı. Bir de Spider-Man: Homecoming’de Miles’ın -Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde filminde seyircinin karşısına Prowler olarak çıkan- amcası Aaron rolünü oynadı.
Bunların üstüne bir de Spider-Verse’te sadece sıkı Community hayranlarının fark edebileceği çok katmanlı bir referans var. Miles, Aaron amcasının dairesine sızdığında televizyonda Community’den -tam olarak Glover’ın karakterinin Örümcek-Adam pijamalarıyla uyandığı- bir bölüm görünüyor. Biraz hızlı geçse de bu, Donald Glover’ın animasyon Spider-Man’i, Homecoming’deki Aaron rolü ve Community’yi içeren üç katmanlı bir referans. Son olarak arka plandaki karakterlere biraz dikkat ederseniz “bu kadarı tesadüf olamaz” diyeceğiniz benzerlikte bir karakter yakalamanız da mümkün.
6. Animasyon Stan-Lee Cameo’su
Animasyon olsa bile muhtemelen birçok seyirci Stan Lee’nin Spider-Verse’e dahil olacağını tahmin ediyordu. Yaşamını kaybettikten sonra vizyona giren ilk Marvel filmi olduğu için, bu cameo’nun tüm Stan Lee cameo’ları arasında ayrı bir yeri olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Üstelik Lee’nin bu filmdeki ekran süresi birçok filmde olduğu gibi kısa olsa da hikâye içinde “yoldan geçen adam”dan fazlası. Miles Morales’i Örümcek Adam’ın mirasını takip etme yoluna sokan kostüm dükkânı sahibini oynayan Stan Lee’nin rolü hoş bir metafor olarak filmdeki yerini alıyor.
Senaristlerden Phil Lord Screen Rant’a verdiği röportajda Spider-Verse’teki cameo zamanla değişmiş olsa da Spider-Verse ekibinin bunun özel bir şey olmasını istediğini belirtiyor. Lord ekibin yaklaşımını “[Stan Lee] Miles’ı biçimlendirecek bir şey yapmak zorundaydı ve bunun Stan’e ve yaptıklarına samimi bir takdir olması gerektiğini düşünüyorduk” sözleriyle anlatıyor.
7. Tobey Maguire’ın Spider-Man’ine göndermeler
Bütün delillere baktığımızda, Spider-Verse’ün yönetmenlerinin -sonunda Chris Pine ve Jake Johnson’a giden- Örümcek-Adam rolünü aslında Tobey Maguire’a oynatmayı düşündükleri izlenimine kapılabiliriz. Sam Raimi ve Maguire’ın üçlemesinin çeşitli ikonik anları Spider-Verse’te sık sık yeniden canlandırılıyor.
Örümcek Adam, hız trenini yavaşlatmaya çalışmak için ağlarını kullanıyor. Mary Jane’le restoranın ön camından çıkıp bir baş aşağı öpüşüyor. Hiç hatırlamak istemediğimiz gotik Peter Parker’ın özgüven dansı… Sahnelerin hiçbiri birebir olarak Raimi’nin filmlerinde olduğu gibi görünmüyor ama hepsi filmleri hatırlayanları geçmiş Spider-Man’lere götürüyor.
8. Peter B. Parker, Marvel’in gerçek Spider-Man’i
Sıradan seyirciler Chris Pine’ın açılış Spider-Man’inin herkesin çizgi romanlardan bildiği Spider-Man versiyonu olduğunu ve Miles’ın evreninde Parker için çok daha fazla trajik bir hikâyesi olduğunu düşünebilir. Aslında bu doğru değil ve film de bunu onaylıyor.
Kingpin ve -daha sonra Miles’ın evrenindeki Dr. Ock olduğu anlaşılan- bilim insanı Spider-Ham, Gwen, Spider-Man Noir ve Peter B. Parker’ın evrenlerine bağlanmadan önce görünen monitörde tüm kahramanların geldiği evrenlerin kodları yazıyor. Bu kodlardan biri ise Earth-616. Çizgi roman evrenleri arasında Marvel’ın “ana evreni” olarak geçen gerçeklik de Earth-616 gerçekliği. Ayrıca filmde hikâyesi Earth-616 yorumuna en yakın Spider-Man Jake Johnson’ın seslendirdiği Peter B. Parker.
9. Oscar Isaac ve Spider-Man 2009
Spider-Verse’ün jeneriği bittikten sonra Örümcek-Adam’ın en sevilen varyasyonlarından ve internetin en popüler caps’lerinden birini görebilirsiniz. Geleceğin Spider-Man’i Spider-Man 2099 çoklu-evreni dolaşarak kendine bir takım kurmak üzere Earth-67’yi ziyaret ediyor. Earth-67’de ise internette sık sık kullanılan ve iki Spider-Man’in parmakla birbirine işaret ettiği anı gösteren caps’e komik bir referans yapılıyor. Spider-Man 2099 belki de filmin en ünlü isimlerinden biri tarafından seslendirildi: Oscar Isaac.
Çizgi romanlarda, geleceğin Örümcek Adamı 2099’un asıl adı Miguel O’Hara ve Örümcek Adam kimliğini taşıyan başka bir Latin (Miles Morales Latin Amerika ve Afrika soylarından geliyor) karakter olarak önemli bir yere sahip. Guatemala ve Kübalı ebeveynlerin oğlu olan Oscar Isaac’in Spider-Verse’te yer alması kültürel olarak daha çeşitli (ve çizgi romana bağlı) bir Spider-Man çoklu evreninin sinyalini veriyor.
10. Örümcek-Adam caps’i ile ilgili birkaç detay
Birçok farklı amaçla kullanılsa da internette birbirini taklit eden insanlar veya söylemler karşısında kullanılan Spider-Man caps’i 1967’de yayımlanan Spider-Man çizgi dizisinin 1. Sezon 19. Bölüm’ünden alıntı. Bölümde Spider-Man kostümü giyerek soygun yapan bir çetenin üyesi ve gerçek Spider-Man bir anda karşı karşıya geliyor ve caps’teki görüntü ortaya çıkıyor.
X-Men ve Star Wars filmlerinin yıldızı Oscar Isaac’in seslendirdiği Spider-Man 2099 bu anın yeniden yaşanmasından hemen önce çoklu evrende yolculuk yapmaya başlamadan önce “her şeyin başladığı zamana” gideceğini söylüyor. Sonraki sahne ise jenerik sonrasının tatlı bir şakası olarak filmdeki ve hafızamızdaki yerini alıyor.
11. Miles’ın babasının polis arabasında “Law & Order” plakası var
Miles Morales’in babası Jefferson Davis’i seslendiren Brian Tyree Henry hayranları, Donald Glover’ın da rol aldığı Atlanta’yla bir başka bağlantıyı daha görebilir. Bununla birlikte Jefferson Miles’ı okula bırakıp megafondan konuşmaya başlamadan önce bir süre görünen polis arabasının plakasına dikkat edin.
Aracın plakası -RFD 690- Marvel çizgi romanları için anlamlı değil ama Law & Order serisi boyunca baş dedektiflerin Crown Victoria’sı da aynı plakayı taşıyordu ve Brian Tyree Henry’nin Law & Order’da bir rolü vardı.
12. Alternatif Chance the Rapper “Coloring Book” posteri
Film boyunca ön planda olan bitenlerden dolayı çoğu zaman sahnelerdeki planların arkasına odaklanmak zorlaşsa da Miles’ın gerçekliğinin bizim gerçekliğimizle olan benzerlikleri görebilirsiniz. En göze çarpan örneklerden biri, Chance the Rapper ve üçüncü mixtape “Coloring Book” ile bağlantılı.
Albümün kapak resmini Miles’ın duvarında görmemek imkânsız. Bizim gerçekliğimizde şapkasında 3. Mixtape’ini temsil eden “3” sayısı yerine Miles Morales’in gerçekliğinde 4 sayısı görülebilir. Bu da Miles’ın gerçekliğinde Chance the Rapper’ın 4. Mixtape’ini çıkardığı imasını taşıyor olabilir.
13. Gün Batımından – Shaun of the Dead’e
Shaun of the Dead filminin yönetmeni Edgar Wright Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde henüz sinema salonlarında izleyicilerin karşısına çıkmadan filmin en sevdiği filmler arasına girdiğini ifade etmişti. Spider-Verse’te Times Meydanı’nda hem Wright’ın filmine hem de Robert Rodriguez’in Gün Batımından Şafağa filmine göndermede bulunan dev bir From Dusk Till Shaun posteri bulunuyor. Ancak posterde Simon Pegg’in canlandırdığı Shaun ve Nick Frost’un canlandırdığı yakın dostu Ed çok açıkça olmasa bile iyi-kötü seçilebiliyor.
Bu arada Spider-Verse’te Seth Rogen’in kovboy rollerinde oynadığı alternatif film kariyeri ve birçok farklı popüler kültür referansını yakalamak için film boyunca gözlerinizi dört açın.
14. Steph Curry ve Blake Griffin de filmde
Into the Spider-Verse’ün yönetmenleri ve dijital sanatçıları bizim gerçekliğimize alternatif bir gerçeği tasvir etme arayışında bildiğimiz markalara, ünlülere ve spor ikonlarına kadar çeşitli isimleri inceliyor. Spider-Verse izlerken bizim gerçekliğimizdeki NBA yıldızı Blake Griffin’in Amerikan Beyzbol Ligi’ndeki en parlak oyunculardan biri olduğunu Times Square’deki bir panodan öğrenebilirsiniz.
Filmde yer alan bir başka NBA yıldızı ise Steph Curry. Filmde kameranın New York kavşağına doğru ilerlerken yoldan geçen bir otobüsteki ilanda profesyonel golf kariyeri yapmış bir Stephen Curry ile karşılaşabilirsiniz.
15. The Aerosmith ve Spider-Man aşkı devam ediyor
The Aerosmith’in gitaristi Joe Perry birçok insan için pek bir şey ifade etmeyebilir. Ancak “1990’ların Spider-Man çizgi dizisinin efsanevi giriş müziği” desek birçok insanın kulaklarında o melodi çınlamaya başlamıştır bile. İşte o melodinin yaratıcısı The Aerosmith’in gitaristi Joe Perry!
Çizgi film Spider-Man’in uzaylı simbiyotik kıyafetini “Aerosmith’teki adam gibi giyin” diyerek yönlendirmesiyle Perry’ye kendince borcunu ödüyor. Spider-Verse’in de Joe Perry’nin moda anlayışını bir kez daha övdüğünü söylemek mümkün. En azından Miles’ın dünyasındaki en büyük kıyafet mağazasının adını Spider-Man tarihinde önemli yeri olan müzisyenin ismi ile adlandırılması böyle düşündürüyor.
16. Maguire’ın “belimi kırdım” şakası
Tobey Maguire’ın Örümcek-Adamı’na biraz daha referans var. Bu daha çok işin magazin yönünü de takip edenlerin anlayabileceği küçük bir şaka. Bu şaka doğrudan Tobey Maguire’a ve onun Spider-Man 2’ye imza atmasındaki tereddütüyle ilgili spekülasyonları hatırlayanlar için yapılmış. O zamanlar söylentiler önce parayla ilgili bir anlaşmazlık olduğu yönündeydi ancak gerçek neden Maguire’ın sırtının incinmesinden dolayı Maguire’ın yerini alacak bir oyuncu aranmasıydı.
İronik olarak, şu anda Maguire’ın yerine geçmek için bekleyen Jake Gyllenhaal şimdi MCU’ya Spider-Man: Far from Home’da Spider-Man’in düşmanı Mysterio olarak MCU’ya katılıyor. Spider-Verse’te ise Peter B. Parker’ın kendi talihsizliklerinin uzun vadede kendi “kırılmış sırtına” bağlamasıyla birlikte Maguire’la alakalı haberlere bir gönderme yapılıyor.
17. Spider-Man ve Doctor Strange’in pelerini
Peter B. Parker, kendi kostümüne pelerin ekleyen Miles’a pelerine karşı duruşunu açıkça belli eder ancak bu iyi bir pelerinin yararlarını görmezden geldiği anlamına gelmez. En azından Miles’ın evrenindeki Peter Parker için bu geçerli. Kahramanlar, yeraltı üssündeki Örümcek Adam kostümlerinin çeşitliliğini gördüklerinde, her kostüm -en azından açıkça ortaya konanlar- Spider-Man’in bir başka hikâyesine selam çakıyor.
Bu kostümdeki pelerin Doktor Strange’ın ünlü pelerininden başkası değil. Pelerin açıkça gösterilmese de ekranda göründüğü süre pelerinin Strange’e -en azından bir zamanlar- ait olduğu teyit edilebilir.
18. Spider-Man arabası, motosikleti ve uçağı
Markalaşmış bir süper kahramanın birçok farklı kategoride ürünü satıldığında tasarlanan bazı oyuncaklar karakterin kurgusu içindeki herhangi bir mantığa sığmayabilir. Mesela ünlü Örümcek Buggy’yi ele alalım. İnsan üstü güce sahip, meskeni şehir olan ve ağ sallayarak trafiğe takılmadan çok rahat hareket eden bir süper kahramanın bir arabaya nasıl bir amaçla ihtiyacı olabileceğini tahmin etmek pek kolay değil. Zaten çizgi romanlarda da araba sadece Spider-Man adını kullanarak pazarlanan bir üründü.
Çizgi romanlarda Örümcek Adam paraya ihtiyacı olduğu için Johnny Storm’un da yardımıyla Spidey-Buggy markalı ve çevre dostu bir araç tasarlıyor. Bu hikâye bugün ne kadar gülünç görünse de yeraltı üssünde görünen Örümcek-Adam arabası ve onunla eşleşen motosikleti Spider-Verse’teki onlarca öz yansıtmadan biri olarak yerini aldı. Bu arada uçak filmde görünmüyor ama bahsi geçiyor.
19. Spider-Man ve 42 sayısı
Miles’ı ısıran ve ona güçlerini veren örümcek dışında filmin birçok farklı yerinde “42” sayısına rastlıyoruz. New York’ta bir metro istasyonunda ve bir binadan düşen 4 ve 2 tabelaları olarak da karşımıza çıkıyor. 4 ve 2’nin toplamı olan 6’nın bu filmde 6’sı da bulunan Sinister Six ekibine referans olduğu da düşünülebilir ancak 42’nin farklı anlamları da olabilir.
Belki de filmdeki üzerine en çok spekülasyon yapılan konulardan biri 42 sayısı. Özellikle bilim kurgu severler 42 sayısını Douglas Adams’ın Otostopçunun Galaksi Rehberi kitabında “Yaşamın, Evrenin ve Her Şeyin Nihai Cevabı” olarak biliyor. Bu cümlenin İngilizcesi “The Ultimate Answer to Life, The Universe and Everything is…42!” Miles Morales’in Spider-Man olarak ilk kez göründüğü Earth-1610 Marvel evreninin bir diğer adı Ultimate evreni. Yani 42 Miles için yaşamın, evrenin -ya da çoklu evrenlerin- ve her şeyin nihai cevabı olan radyoaktif örümcek olabilir. 4 ve 2 sayılarının bir başka referansa da işaret ediyor olabilir. Miles Morales ilk kez Ultimate Fallout serisinin 4. sayısında Spider-Man olarak okuyucuların karşısına çıkıyor ve bu sayının 2. kapağında Miles’ın portresi bulunuyor. Yani 4 ve 2 Miles’ın Ultimate evrenindeki premiere’ine işaret ediyor olabilir.
20. Yazarların eski eserlerine referans
Phil Lord ve Chris Miller’ın yaratıcı ekibi, Spider-Man: Spider-Verse’ü yazmadan önce isimlerini sıra dışı bir komediye soktular. Lord’un daha önce Köfte Yağmuru, 21 Jump Street yeniden yapımı ve LEGO Movie gibi başarılı projelere imza atsa da bu yapımlara Spider-Man’li alternatif bir gerçeklikte yer vermek çok içlerine sinmedi.
Bunlardan biri yerine, film yapımcıları Lord ve Miller’ın kült çizgi filmi Clone High’a (Klon Lisesi) selam göndermeyi tercih etti. Çizgi film Miles Morales gerçekliğinde, New York şehir merkezinde bir reklam panosu kazanacak kadar popüler hale gelmiş Clone College (Üniversitesi) olarak karşımıza çıkıyor.
21. Comics Code Authority
Filmin başında çıkan “Comics Code Authority onaylıdır” bilgilendirmesindeki Comics Code Authority yıllar boyunca ABD’deki çizgi romanların izlediği bir tür yönetmelik ve tabiri caizse “ahlaki pusula” oldu. Tabii ki benzer yetkilere sahip birçok kurum gibi bir çeşit sansür merkezi de denebilir. Yine de ortaya çıktığı dönemde özellikle çocuk ve genç ergenlere yönelik olmayan çizgi romanların bu yaş grubunda neden olabileceği potansiyel zararları azaltması açısından önemliydi. 1980 öncesi çocuk ve ergenlere yönelik her ABD menşeli çizgi romanın kapağında bulunan amblem çizgi romanın çocuklar için güvenli, eğitici ve tamamen eğlence amaçlı olduğunun tescili sayılıyordu.
İşin ilginç yanı uyuşturucu kullanımı üzerine bir hikâye yayımlamak üzere bu çizgi roman yönetmeliğine ait amblemi kullanmayı reddeden ilk çizgi roman da Spider-Man. Yine de birçok Spider-Man hayranı için bu amblem gerçek dünyanın sorunlarıyla mücadele eden bir süper insanı anlatan Spider-Man hikâyelerinin bir sembolü oldu.
22. Her karakterin yaratıcısının isimleri filmde en görünür şekilde yazıldı
Karakterleri veya hikâyeleri beyazperdeye veya televizyon ekranına uyarlanan çizgi roman yazar ve çizerleri genellikle jenerik sonunda küçük ve kuru bir teşekkürle anılır. Spider-Man: Into the Spider-Verse karakterlerin yaratıcılarını her karakterin tanıtım sekansının en başında ekranda görünen çizgi roman dergilerinin kapaklarına yazarak karakterlerin arkasındaki yaratıcı kadroyu hikâye içinde filmi izleyen herkesin gözüne sokarak yaratıcılara sunulan şükranda yeni bir kapı açıyor.
23. Ganke Lee?
Filmin sonunda Miles Morales’in oda arkadaşının isimler arasında yer almaması bazı Spider-Man hayranlarının canını sıksa da -erken konuşmuş olmayalım ama- bu karakterin Ganke Lee olduğu apaçık ortada.
Spider-Man: Homecoming’de karşımıza çıkan, Tom Holland’ın canlandırdığı Peter Parker’ın en yakın arkadaşı Ned Leeds çizgi romanlardaki Ganke Lee karakterinin MCU versiyonu. Ne kadar Ganke’den esinlenilse de Ned Spider-Man çizgi romanlarında aslında bambaşka bir karakter.
24. Spider-Man’in Gerçek Hikâyeleri
Yine bir tür öz yansıtma diyebileceğimiz başka bir referans da filmde Spider-Man çizgi romanlarının Spider-Man ticari ürünlerinden biri olarak “Spider-Man’in Gerçek Hikâyeleri” başlığıyla satılması.
Miles Morales, yeni bir Örümcek Adam’a dönüştüğünü anlamaya başladığında, “Başka bir Örümcek Adam olsaydı?” sorusuna cevap vermesine yardımcı olması için oda arkadaşının çizgi romanına bakıyor. Miles’ın oda arkadaşının çizgi romanları film boyunca dikkat edilebilecek birçok referans veriyor ama aralarında en açık olanı Spider-Man’in güçleri kendini göstermeye başladığında Miles’ın çizgi romandaki Peter Parker ile aynı şeyleri yaşadığının gösterilmesi.
Çizgi romanın başlığı, film için kurgusal olarak değiştirilse de kapak setinde açık bir şekilde Örümcek-Adam Peter Parker’ın ilk kez göründüğü Amazing Fantasy #15’ten esinlenilmiş.
25. Spider-Ham’in (Örümcek-Domuz) vedası
Çocukluğunda sık sık Looney Toons izleyenler her Bugs Bunny veya diğer Warner Bros çizgi karakterlerine ait serilerde Domuzcuk karakterinin “Hepsi bu kadar millet!” diyerek bölümü sonlandırdığını bilir. Spider-Verse’teki Spider-Ham de filmin sonunda kendi gerçekliğine dönerken orijinal adı Porky Pig olan Domuzcuk’un bu kapanışta söylediği “That’s all folks” repliğini söylüyor. Herhalde telif konusunda bir sıkıntı yaşanmamıştır.
26. Telefondaki çizgi roman yazar ve çizerlerinin isimleri
Filmde Miles Morales’in telefon ekranını birden fazla görüyoruz ve dikkatimizi çeken iki isim fark ediyoruz. Bunlardan biri Miles Morales’in de yer aldığı Marvel Ultimate evreninin en önemli yaratıcılarından biri ve Marvel’in yaratıcı ekibinden hem çizgi roman hem sinema hem de TV dünyasındaki en önemli güncel isimlerden biri Brian Michael Bendis’in “B. Bendis” olarak görünüyor. Bendis’in yanı sıra Miles’ın telefonunda kayıtlı kişiler arasında Miles Morales’i ilk kez çizgi roman sayfalarına taşıyan çizer Sara Pichelli de görünebiliyor.
Miles’ın babasının telefonunda ise dikkat çeken Spider-Man’in yaratıcılarından Steve Ditko.
27. Spider-Gwen’in tanıtımı birebir çizgi romandaki hikâyesini anlatıyor
Gwen Stacy’nin Spider-Woman versiyonunun görünüşü, onun diğer alternatif Örümcek karakterlere göre neden daha fazla ilgi gördüğünü anlamaya yetiyor. Gerçekten harika bir karakter ve başarılı bir alternatif evren Örümcek kahraman… Çizgi roman sanatçısı Robbi Rodriguez’in görselleri olmadan, Gwen’in başarısının mümkün olup olmayacağını kestirmek zor.
Spider-Gwen sayılarının kapakları ve çizimlerinin ne kadar dikkat çekici olduğunu basit bir Google aramasıyla görebilirsiniz. Filmde Gwen’i kendi dünyasında gösteren geri dönüşler Rodriguez’in görsel stilini müthiş bir şekilde yansıtıyor.
28. Charles Dickens’ın Büyük Umutlar’ı
Miles Morales’in yetenekli bir genç adam olduğu konusunda hiçbir soru yok, ama Charles Dickens’ın Büyük Umutlar ile ilgili ödevleri ele alması onun yazdığı şeylerin çok fazla olmadığını gösteriyor. Öykü, Spider-Verse ile rezonansa girebilecek bir hikâye örgüsüne sahip. İki hikâyede de anlamadığı nedenlerden ötürü genç bir erkek bir anda çok fazla şeye sahip olur ama aslında kitabın tarihi de çizgi romanlara harika bir bağlantı taşır.
Büyük Umutlar’ın orijinali bölüm bölüm, seri olarak yayımlandı. Bu bölümlere eşlik eden resimler Miles’ın kitabında da görülebilir. Dickens o sırada bunu bilmiyordu ama yüzyıl kadar sonra çizgi romanlara dönüşecek yeni bir yayıncılık biçiminin önünü açıyordu.
29. Alchemax Corporation
Ortalama izleyici, Spider-Verse’teki şeytani kurumları fark etmeyebilir ancak bundan sonra olabileceklerle ilgili düşündüğünüzden daha fazlasının habercisi olabilir. Miles’ı ısıran örümcekten sorumlu şirket ve Spider-Man’in farklı versiyonlarının tek bir gerçeklikte toplanmasını mümkün kılan deneyleri yapan şirketin adı Alchemax. Bu, Spider-Man 2099’un bulunduğu jenerik sonu sahnesi için önemli.
Çizgi romanlarda Spider-Man 2099 daha sonra yok etmek için mücadele ettiği Alchemax’ın bir çalışanıydı. Bazılarınızın tahmin ettiği üzere bu şirketin arkasındaki isim Norman Osborn. Miles Morales ve Miguel O’Hara/Spider-Man 2099 birbiriyle düşündüğümüzden daha dolaysız bağlantılı olabilir mi?
30. Web of Life & Destiny (Yaşam ve Kader Ağı)
Filmdeki her detay minik bir şaka veya Spider-Man mirasına bir takdir anlamına gelmez. Bazı detaylar Sony’nin Spider-Verse filmlerinin geleceği için büyük imalar anlamına gelebilir. Bunlar arasında en önemlisi, bu Örümcek Kahramanların Çoklu Evreni’ni açıklamak için Marvel’in çizgi romanlarında tanıtılan “Yaşam ve Kader Ağı”nın Spider-Verse tarafından doğrulanması.
Peter B. Parker kendi gerçekliğine dönerken açıkça beliren ve farklı gerçeklikleri birleştiren beyaz enerji ağının ilerideki filmlerde ne kadar önemli olacağı merak konusu.