Dünya tarihindeki en önemli olaylardan biri olarak görülen Soğuk Savaş, Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasında yaşanan siyasi ve askeri bir gerginliktir. Bu savaşa “soğuk” denilmesinin nedeni ise, iki tarafın birbirine açık bir şekilde savaş açmamış olması ve bu dönemin çeşitli hamleler ve silahlanma yarışı ile geçmesidir. Sizler için Soğuk Savaş nedir, Soğuk Savaş dönemi hangi ülkeler arasında oldu, Soğuk Savaş nasıl başladı ve bitti gibi merak edilen bütün soruların cevaplarını bu listede derledik.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Füze Krizinden Casuslara: Soğuk Savaş Günlerine Dair Doğru Bilinen 6 Yanlış”
Soğuk Savaş nedir? Hangi ülkeler arasında oldu?
Bu savaş dönemi, iki süper güç olan Sovyetler Birliği liderliğindeki Doğu Bloku ülkeleri ile ABD’nin önderlik ettiği Batı Bloku arasında yaşanan siyasi ve askeri gerginlik olarak bilinir. Truman Doktrini’nin ilanı (1947) Soğuk Savaş’ın başlangıcıdır ve Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılına kadar devam etmiştir. Bu dönem dünya üzerindeki büyük bir nüfusa etki etmiştir. Soğuk Savaş’ın devam ettiği dönemde NATO, Batı İttifakı olarak biliniyordu. Batı İttifakı, NATO üyesi olan veya olmayan ülkelerden oluşuyordu. Doğu Bloku ise Varşova Paktı’na üye olan ve olmayan komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki ittifakın yanı sıra ikisini de desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi adlı bir blok daha vardı. Yugoslavya, Çin ve bazı Doğu Bloku ülkeleri, Bağlantısızlar Hareketi’ne de üyeydiler. Bunun nedeni ise bu ülkelerin Sovyetler Birliği ile yaşadığı görüş ayrılıklarıydı.
Peki Soğuk Savaş terimi nereden gelmektedir? Yaklaşık 50 yıl süren bu döneme “soğuk” denmesinin nedeni; iki tarafın direkt olarak birbirlerine savaş açmamasıdır. Bu dönem sadece siyasi ve askeri gerginlik ile geçmiştir.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Arnavutluk’tan Rusya’ya: Soğuk Savaş Döneminden Kalan 10 Nükleer Sığınak”
ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki silahlanma yarışı
ABD, Nazi Almanya’sına karşı tehdit oluşturmak için dünyanın ilk atom bombasını üretmek için kolları sıvadı. Ancak atom bombası yapılmadan önce Nazi Almanyası teslim oldu. ABD, projeye devam etti ve atom bombası yapmayı başardı. Yapmış olduğu atom bombalarını Japonya üzerinde kullandı. O dönem atom bombasına sahip olan tek ülke Amerika Birleşik Devletleri idi, fakat bu uzun sürmedi. Hiroşima’ya atılan atom bombasından 4 yıl sonra Sovyetler Birliği ilk prototip atom bombasını yaptı ve yapılan denemeler başarılı oldu.
Bu prototip atom bombası, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki silahlanma yarışının başlangıcı oldu. Böylece birbirine düşman olan iki taraf sürekli atom bombası üretmeye devam etti. İlerleyen zaman içinde atom bombasından yaklaşık 100 kat daha güçlü olan hidrojen bombası yapıldı. Daha sonra teknoloji gelişti ve sadece 8 tanesinin dünyayı yok edebileceği nükleer başlıklar üretilmeye başlandı.
Truman Doktrini, ABD’nin resmi politikası haline geldi
George Keenan, 1946 yılında Sovyetler Birliği’nde görev alan bir diplomattı. O dönem Amerika Birleşik Devletleri’ni uyarmak amacıyla bir bilgilendirme yazısı gönderir. Keenan, Sovyetler Birliği’nin dünya üzerindeki etkisini artırmaya çalıştığını belirtir. Bununla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’nden sorumluluk almasını ve Sovyetler Birliği’nin bir tehdit olarak görülmesini ister. Başkan Truman, Keenan’ın makalesini benimser ve bunu ABD’nin resmi politikası haline getirir.
Bu doktrinden sonra ABD, şiddet politikasını benimseyen totaliter rejimlerin karşısında duracağını açıklar. Truman Doktrini’nin ilanından sonra yaklaşık 50 yıl sürecek olan Soğuk Savaş başlar.
Kore Savaşı çıktı
II. Dünya Savaşı döneminde Kore, Japonlar tarafından işgal edilir, ancak bir süre sonra Japonya teslim olur ve geri çekilir. Bunun üzerine Sovyetler Birliği Kore’nin kuzeyini, ABD ise güneyini yönetmeye başlar. Aradan bir süre geçtikten sonra ABD ve Sovyetler Birliği aralarında anlaşır ve ülkeden çekilirler. Fakat arkalarında birbirlerine karşıt olan iki hükümet bırakırlar. Kuzey Kore lideri Kim Il Sung, oldukça zayıf olan Güney Kore’yi topraklarına katmak ister, ancak Truman Doktrini buna izin vermez. Daha sonra Kim Il Sung, Sovyetler Birliği’nden yardım istese de beklediği cevabı alamaz. Sovyetler Birliği lideri Stalin, Kuzey Kore liderini komünist olan Çin’e yönlendirir. Zamanla Çin’de savaşa dahil olur.
Marshall Planı devreye girdi
Sadece siyasi ve askeri gücün yeterli olmayacağını fark eden ABD’nin yeni bir plana ihtiyacı vardı. Böylece ekonomik bir kanat geliştirdi. Bunun üzerine Marshall Planı tasarlandı. II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkisi Avrupa ülkelerini istikrarsızlığa sürükledi. Amerika Birleşik Devletleri bu istikrarsızlık yüzünden komünist partilerin güçleneceğini düşünüyordu. Bunu önlemek için George C. Marshall, Avrupa ülkelerine mali yardımda bulundu. Bir süre sonra Truman Doktrini oldukça zayıf bulundu. II. Dünya Savaşı’ndaki agresif hamileleri ile tanınan Eisenhower 1952 başkanlık seçimlerini kazandı. Eisenhower, CIA’yi devreye soktu ve komünizmin gelişmesini engellemek için gizli operasyonlar yürüttü. Elbette bu dönemde Sovyetler Birliği’nin istihbarat teşkilatı KGB de oldukça gizli operasyonlar yapıyordu.
Berlin Duvarı yapıldı
ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki güç savaşının ortasında kalan tek ülke Kore değildi. Almanya’da benzer bir kader yaşadı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra parçalanan Almanya, Sovyetler Birliği, Fransa, İngiltere ve ABD arasında bölünüp dört bölgeye ayrıldı. Müttefik güçler Almanya’yı ayağa kaldırmak için anlaşmışken, Sovyetler Birliği, II. Dünya Savaşı’nda Almanya yüzünden çok kayıp verdiği için kendi yönetiminde olan Doğu bölgesine yatırım yapmadı ve gelişmesini engelledi.
1948 yılında müttefik güçler kendileri yönettikleri üç bölgeyi birleştirerek Federal Almanya Cumhuriyeti’ni (Batı Almanya) kurdular. Bunu Sovyetler Birliği için bir tehdit olarak gören Stalin, Alman Demokratik Cumhuriyeti’ni kurup bölgeyi güçlendirme çalışmalarına başladı. Almanya yaklaşık 40 yıl boyunca ikiye bölünmüş oldu. Bu süreçte Batı Almanya, Doğu Almanya’ya göre ekonomik olarak daha da güçlendi. Bunun üzerine doğudan batıya göçler başladı ve bunu engellemek amacıyla Berlin Duvarı yapıldı.
Berlin Duvarı yüzünden Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki düşmanlık daha da arttı. Soğuk Savaş yüzünden Vietnam Savaşı, Küba füze krizi ve Sovyetlerin Afganistan’ı işgal etmesi gibi pek çok kötü olay yaşandı. En nihayetinde Doğu Bloku dağıldı ve soğuk olarak adlandırılan bu savaş geride kaldı.
Soğuk Savaş nasıl bitti?
1985 yılında Sovyet Sosyalist Komünist Partisi’nin genel sekreterliğine Mihail Gorbaçov geldi. Bu durum her iki tarafın da biraz yumuşamasına neden oldu. Doğu Avrupa’da sistemin değişmesi ile birlikte Berlin Duvarı yıkılınca Soğuk Savaş’ta gerileme yaşandı. 1990 yılında Nobel Barış Ödülü kazanan Mihail Gorbaçov, 1991 yılında Sovyetler Birliği’ni dağıttı ve böylece Soğuk Savaş sona erdi.
Kaynak: 1