“Olaylar gerçekten kontrolden çıkmaya başlamıştı. Garip bir ruhani kudret bana sigara içmemem gerektiğini, içersem bir felakete sebep olacağımı hissettiriyordu.”
Bu sözler şizofreni hastası bir ressama, Bryan Charnley’e ait.
Etkisi altında kaldığı ağır ruhsal bozuklukları, bir şekilde sanatıyla birleştirmeyi başarabilmiş Bryan Charnley, Mart 1991’de yaptığı resimler üzerinden bir günlük tutmaya karar verdi. Sanatçı, aldığı çeşitli dozda ilaçlarla deneysel çalışmalar yaparak hastalığının özünü betimleyebilecek imgeyi yakalamayı planlıyordu.
Bryan akılına koyduğu planı başarıyla gerçekleştirmiş olmasına rağmen, karşılığında ağır bir bedel ödemek zorunda kaldı. İşte şizofreni hastası bir ressam olan Bryan Charnley’in hayatı ve hastalığın etkisi altındayken tuttuğu otoportre günlüğü.
1. 1949 yılında İngiltere’de doğan Bryan Charnley, çocukluğundan itibaren resim konusunda oldukça yetenekliydi
“İki oturumda tamamlanmış klasik portre. İyi bir benzerlik var mı dersiniz? O sıralar çok uyuyordum.”
2. 18 yaşına geldiğindeyse ilk kez sinir krizi geçirdi
“Yüksek paranoya. Üst kattaki kişi aklımı okuyor ve egomu çarmıha germeyi amaçlar gibi benimle konuşuyordu.”
3. 1969 yılında Londra’da bulunan Central School Sanat ve Tasarım okulunu kazandı
“Etrafımdaki insanların ekstra bir algı sensörüyle donatılmış olup zihnimi okuyabildikleri düşüncesine kapılmıştım. Bu açıdan bakınca da kör bir adamdan farkım yoktu. Gözlerdeki çarpıların kaynağı bu.”
4. Fakat geçirdiği sinir krizleri sebebiyle okulu tamamlayamadı
“Yaşadığım zihinsel acıdan kurtulma çabam olarak beynin üzerindeki noktalarda gerçek kan kullandım. Pipo, o sıralar çok içmemden kaynaklanıyor. Gözler yok, ki gerçekten neler olduğunu göremiyor ve ağızda dikişler var. Kan bana ait. Başparmağımı kesmiştim.”
5. Geçirdiği bu krizler ileride yaşayacağı ağır şizofreninin sadece başlangıcıydı
“Olaylar gerçekten kontrolden çıkmaya başlamıştı. Garip bir ruhani kudret bana sigara içmemem gerektiğini, içersem bir felakete sebep olacağımı hissettiriyordu.
6. Şizofreni teşhisi konduktan sonra 6 yıl elektroşok tedavisi gördü
“Çamaşır ipi, bütün zihinsel temizliğimin ya da düşüncelerimin sergilenmekte olduğunu gösteriyor. Ayrık haçlar şizofreninin bir çeşit “ego çarmıha germe” aracı olduğuna referans niteliğinde. Şapkalı adam beni izliyor ve her şeyi şapkasının altında tutuyor.”
7. Gördüğü tedaviden sonra bir sanatçı olarak hayatına devam etmek isteyen Bryan ailesinin yanından ayrıldı
“Kendimi insanların acımasız yorumları için bir hedef gibi hissediyorum.”
8. Tek başına yaşamaya başlayan Bryan bu dönemde sanatın birçok dalıyla tanıştı
“Ego saldırıya uğrayınca bir kanser hücresi gibi parçalanıyor. Kanlı, berbat bir dağılma.”
9. Resimlerinde genellikle çiçekleri ele alan sanatçı 1982 yılında odak noktasını değiştirdi ve şizofreniyle ilgili çalışmalar yapmaya başladı
“Zihnim adeta inanılmaz bir boyutta düşünce yayını yapmaktaydı ve bu konuda bir şey yapabilecek iradeye sahip değildim. Bu durumu, beynimi benden bağımsız hareket eden devasa bir ağız olarak çizerek resmettim.”
10. Ressam olarak elde ettiği başarılar ve arkasından gelen ün, yaşadığı şizofrenik rahatsızlıkların önüne geçti
“Radyo ve televizyon beni çok kaygılandırıyordu, çünkü etrafa saçtıkları dalgalarla etkileşime geçerek kendimi ifşa etmiş ve aşağılanmış gibi hissediyordum. Bu olduğunda insanlar bana gülüyor ve ince yorumlarla bana bunun gerçek olduğunu söylüyorlardı. Sosyal temaslardan kaçınmaya devam ettim.”
11. Bryan alması gereken ilaçların dozajlarında değişiklikler yaptı
“Belki de hepsinin suçlusu kırılmış bir kalptir. Can yaktığı aşikar.”
12. İlaçların ve ilaçsızlığın yarattığı etki, ruhsal sağlığını olumsuz etkiledi
“Örümceğin bacakları sosyal ya da diğer anlamlarda engellenmenin temsili. Vaziyetimin altında yatan gerçek bu mu? Nihayetinde farklı bir sonuca varacaktım ama bu durumun gerçeğin bir parçası olduğu da muhakkaktı.”
13. Fakat Bryan bu olumsuz etkiyi sanatına olabildiğince yansıtmaya çalıştı
“Yumurtalar boş, aynen içeriğinden arındırılmış bir kafa gibi. İçerisinde hiçbir şey kalmamış. Sırlar gitmiş; başka birinin, üzerimde güç sahibi olan birilerinin iştahını doyurmaya gitmişler. Onlar da her lokmanın tadına fazlasıyla varmış.”
14. Yaşadığı ağır ruhsal çöküşü otoportreleriyle anlatmaya başladı
“Zihinsel iç yaşamımın davetsiz misafirleri, kapı eşiğinden her birinin bir ayağı uzanmış gibi. Ağız çivilenmiş ve dil düğümlenmiş, ki bu da onlara etkili bir karşılık veremiyor oluşumdan.”
15. Şizofreninin etkisindeyken kendini gördüğü gibi resmetti ve bu otoportrelere “The Self Portrait Series” adını verdi
“Şizofrenimin öz imgelemesini bulmaya yaklaştığımı hissettiren oldukça karmaşık bir resim.”
16. Bu otoportreler sanatçının yapmış olduğu son çizimlerdi
Son iki portre hakkında Bryan Charnley herhangi bir yorum yazmamış. Ortadaki yazı şöyle diyor: “Elimde tuttuğum kağıtlar hiçbir işe yaramaz, başka bir dünyadan olmadıkları sürece.” Bu cümle Bob Dylan’ın The Bootleg Series, Volumes 1-3 albümlerinin son şarkısı olan Series of Dreams’ten bir alıntı.
17. Bryan Charnley, 1991 yılında son otoportresini yaparken intihar etti ve 42 yaşında hayata gözlerini yumdu
Son portre sanatçının intihar ettiği stüdyodaki şövalenin üzerinde durmaktaydı.