Toplumsal ya da siyasal bir öğreti oluşturan bir siyasi partinin, bir hükümetin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren hukuksal, bilimsel, siyasi, felsefi, erdemsel, estetik ve dinsel düşünceler bütününe düşüngü veya ideoloji denir. Pek çok siyasi ideoloji vardır ve günümüzde çeşitli ülkeler bunları uygulamaktadır. Sizler için siyasi ideolojiler nelerdir anlattık. İşte en popüler siyasi ideolojiler.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Herkesin Okuması Gereken Siyaset Felsefesi ve Politika Kitapları”
1. Anarşizm
Anarşizm, tahakkümün, toplumsal otoritenin, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan toplumsal hareketleri ve birbirinden farklı politik felsefeleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Bu ideoloji, koşul ne olursa olsun otoriteyi reddetmektedir. Anarşist hareketler çoğunlukla, ekonomik kurumlar, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve merkezi politik yapılar yerine gönüllü etkileşim ve özyönetimi savunur. Bununla birlikte, özgürlük ve otonomi ile harmanlanan bir toplumu arzu eder.
2. Otoriteryanizm
En popüler siyasi ideolojiler arasında bulunan otoriteryanizm, siyaset üzerinde otokratik bir pozisyondur. Otorite ve bu otoritenin yönetim biçimine itaat ile tanımlanan bir sosyal organizasyon biçimidir. Bu ideoloji, bireysel özgürlüğe tamamen karşıdır ve mutlak itaate dayanır.
3. Komünizm
Komünizm, üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu, parasız ve sınıfsız bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını hedefleyen siyasi, ekonomik ve toplumsal bir hareket ve ideolojidir.
4. Muhafazakârlık
Tutuculuk olarak da bilinen muhafazakârlık, geleneksel toplumsal etmenlerin korunmasını destekleyen toplumsal ve politik felsefedir. Toplumun içinde bulunduğu çağın gereklerini göz ardı etmeden, geçmişten günümüze ulaşan kültürel, uygar ve tarihsel birikimlerini kaybetmeden, öz dinamiklerinin değişmesini istemeyen ve bunun için direnç gösteren, kültürel ve toplumsal değerleri koruyan politik bir görüştür.
5. Sosyalizm
En popüler siyasi ideolojiler arasında bulunan sosyalizm, ekonomik ve sosyal açıdan toplumsal refahın katılımcı bir demokrasiyle geleceğini ve üretim araçlarının kontrolünün topluma ait olduğunu savunan, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, ağırlıklı olarak işçilerin yönetime katılmalarına izin veren, propaganda ve telkinlerini tarım, vergi reformları ve eğitim üzerinde yoğunlaştıran siyasi ve ekonomik bir ideolojidir.
6. Faşizm
İlk kez Benito Mussolini tarafından oluşturulan faşizm, otoriter devlet üzerine kurulu olan aşırı milliyetçi bir siyasi ideolojidir. İlk faşist hareketler, milliyetçi işçi hareketlerinden ilham almıştır. Faşizm, I. Dünya Savaşı sırasında İtalya’da sol düşünceleri, milliyetçi ve sağcı unsurlarla birleştirerek; marksist sosyalizme, komünizme, liberalizme, sağcı muhafazakârlığa ve demokrasiye karşı olarak ortaya çıkmıştır.
7. Liberalizm
En popüler siyasi ideolojiler arasında bulunan liberalizm, bireysel özgürlüğü savunan bir dünya görüşü ve siyasi felsefedir. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolüne vurgu yaparken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yapmakla birlikte, kişilerin eşitlik hakkı ilkesinin önemini belirtir. Bununla beraber, eşitlik ile özgürlük arasında denge kurmayı hedefler.
8. Milliyetçilik
Milliyetçilik, bir milletin çıkarlarını, özyönetimini ve egemenliğini kazanmayı ve bunu sonsuza kadar sürdürmeyi hedefleyen bir ideolojidir. Milliyetçilik, her ülkenin kendisini dışarıdan gelecek müdahalelerden bağımsız bir şekilde yönetmesi gerektiğini, ulusun bir yönetim için ideal ve doğal bir temel ve tek haklı politik güç kaynağı olduğunu savunmaktadır.
9. Popülizm
Halk çıkarcılığı olarak da bilinen popülizm, toplumdaki seçkin bir kesimin halkın çıkarlarını engellediğini ve bastırdığını varsayan ve devlet organlarının bu seçkin kesimin etkisinden çıkarılıp toplumun gelişmesi ve halkın yararına kullanılması gerektiğini savunan siyasî bir felsefedir. Popülist söylem, vatandaşların sosyal ve ekonomik çıkarlarını vurgulayarak, duygusal kırılmalarını ve önyargılarını kullanarak başarıya ulaşmayı amaçlar.
10. Köktendincilik
Köktendincilik, dini esaslı asli kaidelere katı bir biçimde bağlı olan, diğer görüşlere karşı tolerans göstermeyen ve tamamen laikliğe karşı olan dini hareket veya bakış açısıdır. Köktendincilik, dinin tabiatındaki kurallara radikal bir şekilde bağlı, siyasi, sosyal ve çağdaş yaşam ile ilgili üzerinde uzlaşılmış prensiplere karşı tepkisi olan inancı belirtir.
Kaynak: 1