Adil toplum, devletlerin meşruiyeti, egemen güçlerin yetkileri, toplumun amacı, insanları organize etmenin yolları ve insan hakları gibi konulara ilgiliyseniz, o halde çok doğru bir yerdesiniz. Etik ve ahlak felsefesiyle iç içe geçmiş olan siyaset felsefesi ve politik konulara daha temel bir girişten başlayarak bireysel düşünürlerin geniş çaplı siyasi incelemelerinin de yer aldığı kitapları bu içeriğimizde derledik. Bu listede yer alabilecek daha birçok kitap olsa da özellikle yapısal ve sistemik düzeylerde adalet, mülkiyet, otorite, özgürlük ve haklar ile ilgili soruları merkezine alan ve herkes tarafından okunması gereken en önemli siyaset felsefesi ve politika kitaplarını sizler için seçtik.
Politika – Aristoteles
Başlığının “şehri ilgilendiren şeyler” anlamına geldiği Aristoteles’in Politika kitabında, bireyin devletle ilişkisi, ideal devlet kavramı, vatandaşlarına arzu ettikleri yaşamı sağlayabilecek devletlerin yaptıkları veya yapabilecekleri, iyi ve kötü yönetim arasındaki farklar gibi konular temele alınmış ve Aristoteles’in uzun yıllar süren düşünce ve gözlemlerinin damıtılmasıyla ortaya çıkmış bir eserdir. Politika adlı kitabında, yurttaşlık içinde erdemli bir hayatın meydana getirilmesinde siyasetin ve siyasi topluluğun oynaması gereken rolü anlatan Aristoteles, ayrıca yaşadığı zamanda var olan siyasi topluluk türlerinin analizini yapar ve bu şehirlerin erdemli vatandaşlardan oluşan ideal topluluktan nerede ve nasıl eksik kaldığını gösterir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Komünist Manifesto – Karl Marx & Friedrich Engels
Yazılması Komünist Birlik tarafından desteklenen ve 1848 yılında Karl Marx ve Friedrich Engels’ın birlikte kaleme aldığı Komünist Manifesto gerek tarihsel gerekse günümüzde dahi yaşanan sınıf mücadelesine ve kapitalist bir toplumun ve kapitalist bir üretim tarzının çatışmalarına yönelik analitik bir yaklaşım sunar. Yayınlandığı ilk yıllarda varlığı biraz belirsiz olan Komünist Manifesto, özellikle Çarlık Rusya’sına karşı gerçekleştirilen Bolşevik Devrimi başta olmak üzere değişen dünya düzeni ve dinamikleri nedeniyle sosyal demokrat partiler tarafından benimsenmiş bir metindir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Prens – Niccolo Machiavelli
İtalyan diplomat ve siyaset kuramcısı Niccolo Machiavelli’nin on altıncı yüzyılda kaleme aldığı Prens, yeni prens ve asilzadeler için talimat kılavuzu niteliği taşımaktadır. Bazı siyaset kuramcıları ve filozoflar, Prens’in modern felsefenin ve özellikle de etkili gerçeğin herhangi bir soyut idealden daha önemli olduğu modern siyaset felsefesinin ilk eserlerinden biri olduğunu iddia ederler. Prenslerin şan ve hayatta kalma gibi amaçlara ulaşmak için her türlü ahlaksız aracın kullanımını haklı çıkarabileceğini kabul etmek, Prens’in en genel temasını oluşturmaktadır. Machiavelli’nin Prens’i hakkında oldukça farklı fikirlere sahip gruplar olsa da Prens’in yönetim ve politika üzerine yazılmış en temel kaynaklardan birisi olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Devlet – Platon
Platon tarafından MÖ 375 civarında yazılmış olan Devlet, Sokratik diyalog yönteminin kullanıldığı felsefe ve politik teoriler üzerine kaleme alınmış metinlerden oluşan bir eserdir. Bu kitapta adalet, adil şehir devletinin düzeni ve karakteri ve adil insanla ilgili konulara odaklanan Platon, bilginin insanları kimin yönetmesi gerektiği konusunda belirleyici faktör olması gerektiğini ve en fazla uzmanlığa sahip olanların ise kendisi gibi filozoflar olduğunu ve bu sebeple de filozofların en adil ve verimli liderler olacağını savunur. Demokrasinin siyasi bir kavram olarak ilk kez dile getirildiği zamanlarda kaleme alınan Devlet, zamanında batıda en temel siyasi metinlerden birisi kabul edilmesine rağmen filozoflar tarafından yönetilen bir cumhuriyet kavramı günümüzün modern devletlerinin çoğunda kullanılmamaktadır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Toplum Sözleşmesi – Jean-Jacques Rousseau
Fransız filozof Jean-Jacques Rousseau’nun 1762 yılında yayımlanan makalesi Toplum Sözleşmesi, hükümetler ve insanlar arasında yapılan sosyal sözleşmeler hakkındadır. Rousseau toplum sözleşmesinin temel ilkesinin yasaların ancak halkın iradesiyle desteklendiğinde bağlayıcı olduğunu savunur. Toplum Sözleşmesi’nde yaratılan bu konseptte, halkın iradesi hükümet otoritesinin üstünde yer almaktadır. Özellikle Fransız monarşisinin ilahi bir yanının olduğu ve dolayısıyla da halkın taleplerine bakılmaksızın sadece elit tabakanın işine yarayacak kanunların koyulduğu bir dönemde kaleme alınan Toplum Sözleşmesi, Fransız İhtilali’nin de en temel yapı taşlarından biridir ve devrim sonrası yapılacak siyasi reformlar için de önemli bir yere sahiptir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Su Terazisi: Eşitliğin Artması Toplumları Nasıl Güçlendiriyor? – Robert Wilkinson & Kate Pickett
İki İngiliz epidemiyolog Robert Wilkinson ve Kate Pickett tarafından kaleme alınan Su Terazisi: Eşitliğin Artması Toplumları Nasıl Güçlendiriyor? kitabı, yaşam beklentisinden depresyon seviyelerine, şiddetten cehalete kadar neredeyse her şeyin bir toplumun ne kadar zengin olduğundan değil ne kadar eşit olduğundan nasıl etkilendiğini gösteren uzun yıllar süren araştırmalara dayandırılan sağlam kanıtlar sunuyor. Birey, toplum ve dünya hakkında yeni bir düşünme yolu sağlayan Su Terazisi, çoğunlukla sağlık ve toplum odaklı olan on bir farklı konuya odaklanıyor ve sonuçların zengin veya fakir olsun bireyler arasındaki eşitliğin denk olmadığı ülkelerde daha da kötü olduğunu ortaya koyuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Şok Doktrini – Naomi Klein
Kanadalı yazar ve sosyal aktivist Naomi Klein tarafından kaleme alınan ve 2007 yılında yayımlanan Şok Doktrini: Felaket Kapitalizmin Yükselişi, ekonomist Milton Friedman tarafından savunulan neoliberal serbest piyasa politikalarının bazı gelişmiş ülkelerde “şok terapisi” stratejisiyle ortaya çıktığını savunur. Şok terapisi, vatandaşların yeterli bir şekilde tepki vermek ve etkili bir şekilde direnmek için duygusal veya fiziksel açıdan dikkatinin dağılmış olduğu dönemlerde tartışmalı ve sorgulanabilir politikalar oluşturmak için afetler ve ayaklanmalar gibi ulusal krizlerin kullanılmasına odaklan bir sistemdir. Klein, Irak Savaşı gibi insan kaynaklı bazı olayların, normal şartlarda vatandaşlar tarafından kabul edilmeyeceği düşünülen birtakım politikaların olaysız bir şekilde kabul edilmesine zemin hazırlamak için çıktığını öne sürmektedir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yönetim Üzerine İkinci İnceleme – John Locke
Siyasal liberalizmin kurucularından sayılan John Locke’un kaleme aldığı siyaset felsefesinin yapı taşlarından sayılan Yönetim Üzerine İkinci İnceleme, sivil toplum teorisini ana hatlarıyla belirten bir kitaptır. 1689 yılında yayımlandığında Birinci İnceleme ve İkinci İnceleme olarak üzere iki bölümden oluşan kitabın Birinci İnceleme başlıklı ilk metninde İngiliz felsefeci Robert Filmer tarafından yazılan Patriacha adlı kitabın savunduğu ataerkilliğe saldırır. Yayınlanan bu kitapta ise yazarın yazdığı İkinci İnceleme başlıklı yazıya yer verilmektedir. Locke, Thomas Hobbes’un “her insanın her insana karşı savaşı” durumundan çok daha istikrarlı bir tablo olan doğa durumunu tanımlayarak başlar ve tüm insanların doğa durumunda Tanrı tarafından eşit yaratıldığını öne sürer. Buradan yola çıkarak, tek meşru hükümetlerin halkın rızasına sahip olanlar olduğunu açıklayan süreçte mülkiyet ve medeniyetin varsayımsal yükselişini açıklamaya devam eder ve halkın rızası olmadan yöneten herhangi bir hükümetin teoride devrilebileceğini öne sürer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hukuk Felsefesinin Prensipleri – Georg Wilhelm F. Hegel
Modern sosyal ve politik düşünce üzerine Hegel’in kaleme aldığı klasik bir eser olan Hukuk Felsefesinin Prensipleri, etik teoriyi, doğal hakkı, hukuk felsefesini, siyaset teorisini ve modern devlet sosyolojisini Hegel’in tarih felsefesi çerçevesinde sistemleştirmeye yönelik bir girişimdir. Hukuk Felsefesinin Prensipleri radikal anlamda farklı şekilde yorumlandı, aşırı sağ ile aşırı sol arasında birçok siyasi hareketi etkiledi ve modern etik, sosyal ve politik düşüncede iletişim geleneğinin merkezi olarak algılandı. Kaleme aldığı bu düşüncelerle kapitalist devlet yapısının temellerinin atılmasına destek olan Hegel, aynı zamanda günümüze kadar varlığını sürdüren ulus-devletlerin temel hukuk formatını yaratılmasında da etkili olmuştur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Liberalizm – Ludwig von Mises
Avusturya Okulu ekonomisti ve liberal düşünür Ludwig von Mises’in ekonomik analizini ve sosyalizmin eleştirisini içeren bir kitap olan Liberalizm, bireysel mülkiyet haklarına dayalı klasik liberal ideolojiyi savunur. Mises, özel mülkiyet ilkesinden yola çıkarak, diğer klasik liberal özgürlüklerin nasıl mülkiyet haklarından çıktığını gösterir ve barışı, toplumsal uyumu ve genel refahı teşvik etmek için hükümet müdahalesinden bağımsız liberalizmin gerekli olduğunu savunur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Anarşizm – Emma Goldman
Kuzey Amerika ve Avrupa’da anarşist politik felsefenin gelişmesinde önemli rol oynayan Emma Goldman’ın 1910 yılında yayımlanan bir dizi denemeden oluşan kitabı Anarşizm, Goldman’ın özellikle kadınların ezilmesi ve birinci dalga feminizmin algılanan eksikliklerinin yanı sıra hapishaneler, siyasi şiddet, cinsellik, din, milliyetçilik ve sanat teorisi hakkındaki birtakım anarşist görüşlerini ana hatlarıyla belirtir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İktidarı Anlamak – Noam Chomsky
Evrensel olarak modern çağın önde gelen kamu entelektüellerinden biri olarak kabul edilen Noam Chomasky’ın 2002 yılında yayımlanan kitabı İktidarı Anlamak, yazarın 1989’dan 1999’a kadar yürütülen seminerlerin, konuşmaların ve soru-cevap oturumlarının daha önce yayınlanmamış transkriptlerinin bir koleksiyonudur. Chomsky, Vietnam’daki dış politikadan Clinton yönetimi altındaki refahın düşüşüne kadar geçen 30 yılın olaylarını radikal bir şekilde yeniden yorumlar ve Amerika’nın emperyalist dış politikası ile iç sosyal hizmetlerin gerilemesi arasındaki bağlantıyı açıklarken, toplumsal değişime doğru atılması gereken adımların da altını çizer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kapitalist Gerçekçilik: Başka Alternatif Yok Mu? – Mark Fisher
Kapitalist Gerçekçilik: Başka Alternatif Yok Mu? kitabından Mark Fisher, kapitalizmin yalnızca uygulanabilir tek politik ve ekonomik sistem olduğunu değil, aynı zamanda ona tutarlı bir alternatif hayal etmenin bile imkânsız olduğu şeklindeki yaygın hissi tarif etmek için “kapitalist gerçekçilik” kavramını kullanır. Neoliberal ideolojinin kültür, iş, eğitim ve ruh sağlığı üzerindeki yaygın etkilerini araştıran ve inceleyen Fisher, kapitalist gerçekçiliğin kamu düşüncesini o kadar ele geçirdiğini düşünmektedir ki anti-kapitalizm fikrinin artık kapitalizmin antitezi olarak hareket etmediğini öne sürer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Siyasal Kavramı – Carl Schmitt
Alman siyaset felsefeci Carl Schmitt’in 1932 yılında yayımlanan kitabı Siyasal Kavramı, yazarın siyasal olanın temel doğasını ve siyasalın modern dünyadaki yerini incelediği bir kitaptır. Politik olanın düşman ve dost arasındaki ayrıma indirgenebileceğini savunan Schmitt, siyaset ile devletin ayrılığını ısrarla vurgulamasına rağmen esasen devletin neden toplumdan farklı ve toplumun üstünde olması gerektiğini tartışmıştır. Kitabı incelemek ve satın almak incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Neoliberalizmin Kısa Tarihi – David Harvey
Piyasa mübadelesinin kendi içinde bir etik olduğu ve tüm insan eylemleri için bir rehber olarak hareket etme kabiliyetine sahip bir doktrin olan neoliberalizm, 1970’lerden bu yana dünyanın birçok yerinde hem düşüncede hem de uygulamada baskın bir şekilde kullanılır hale geldi. Neoliberalizmin Kısa Tarihi adlı kitabında neoliberalleşmenin nereden geldiğinin ve dünya sahnesinde nasıl yaygınlaştığının politik-ekonomik hikayesini anlatan David Harvey, bu tarihle eleştirel bir ilişki kurarak, yalnızca şu anda etrafımızı saran siyasi ve ekonomik tehlikeleri analiz etmek için değil, aynı zamanda birçok muhalif hareket tarafından savunulan toplumsal olarak daha adil alternatiflere yönelik beklentileri değerlendirmek için de bir çerçeve oluşturur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kültür ve Emperyalizm – Edward W. Said
Batılı emperyal çaba ile onu hem yansıtan hem de güçlendiren kültür arasındaki uzun süredir gözden kaçan bağlantıları araştıran ve sorgulayan Şarkiyatçılık’ın entelektüel açıdan en kıymetli yazarlarından olan Edward W. Said’in kaleme aldığı Kültür ve Emperyalizm, 18., 19. ve 20. yüzyıllar boyunca emperyalizm ve kültür arasındaki bağlantının izini süren tematik olarak bağlantılı makalelerden oluşmaktadır.
Başlığının “şehri ilgilendiren şeyler” anlamına geldiği Aristoteles’in Politika kitabında, bireyin devletle ilişkisi, ideal devlet kavramı, vatandaşlarına arzu ettikleri yaşamı sağlayabilecek devletlerin yaptıkları veya yapabilecekleri, iyi ve kötü yönetim arasındaki farklar gibi konular temele alınmış ve Aristoteles’in uzun yıllar süren düşünce ve gözlemlerinin damıtılmasıyla ortaya çıkmış bir eserdir. Politika adlı kitabında, yurttaşlık içinde erdemli bir hayatın meydana getirilmesinde siyasetin ve siyasi topluluğun oynaması gereken rolü anlatan Aristoteles, ayrıca yaşadığı zamanda var olan siyasi topluluk türlerinin analizini yapar ve bu şehirlerin erdemli vatandaşlardan oluşan ideal topluluktan nerede ve nasıl eksik kaldığını gösterir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yazılması Komünist Birlik tarafından desteklenen ve 1848 yılında Karl Marx ve Friedrich Engels’ın birlikte kaleme aldığı Komünist Manifesto gerek tarihsel gerekse günümüzde dahi yaşanan sınıf mücadelesine ve kapitalist bir toplumun ve kapitalist bir üretim tarzının çatışmalarına yönelik analitik bir yaklaşım sunar. Yayınlandığı ilk yıllarda varlığı biraz belirsiz olan Komünist Manifesto, özellikle Çarlık Rusya’sına karşı gerçekleştirilen Bolşevik Devrimi başta olmak üzere değişen dünya düzeni ve dinamikleri nedeniyle sosyal demokrat partiler tarafından benimsenmiş bir metindir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İtalyan diplomat ve siyaset kuramcısı Niccolo Machiavelli’nin on altıncı yüzyılda kaleme aldığı Prens, yeni prens ve asilzadeler için talimat kılavuzu niteliği taşımaktadır. Bazı siyaset kuramcıları ve filozoflar, Prens’in modern felsefenin ve özellikle de etkili gerçeğin herhangi bir soyut idealden daha önemli olduğu modern siyaset felsefesinin ilk eserlerinden biri olduğunu iddia ederler. Prenslerin şan ve hayatta kalma gibi amaçlara ulaşmak için her türlü ahlaksız aracın kullanımını haklı çıkarabileceğini kabul etmek, Prens’in en genel temasını oluşturmaktadır. Machiavelli’nin Prens’i hakkında oldukça farklı fikirlere sahip gruplar olsa da Prens’in yönetim ve politika üzerine yazılmış en temel kaynaklardan birisi olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Platon tarafından MÖ 375 civarında yazılmış olan Devlet, Sokratik diyalog yönteminin kullanıldığı felsefe ve politik teoriler üzerine kaleme alınmış metinlerden oluşan bir eserdir. Bu kitapta adalet, adil şehir devletinin düzeni ve karakteri ve adil insanla ilgili konulara odaklanan Platon, bilginin insanları kimin yönetmesi gerektiği konusunda belirleyici faktör olması gerektiğini ve en fazla uzmanlığa sahip olanların ise kendisi gibi filozoflar olduğunu ve bu sebeple de filozofların en adil ve verimli liderler olacağını savunur. Demokrasinin siyasi bir kavram olarak ilk kez dile getirildiği zamanlarda kaleme alınan Devlet, zamanında batıda en temel siyasi metinlerden birisi kabul edilmesine rağmen filozoflar tarafından yönetilen bir cumhuriyet kavramı günümüzün modern devletlerinin çoğunda kullanılmamaktadır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Fransız filozof Jean-Jacques Rousseau’nun 1762 yılında yayımlanan makalesi Toplum Sözleşmesi, hükümetler ve insanlar arasında yapılan sosyal sözleşmeler hakkındadır. Rousseau toplum sözleşmesinin temel ilkesinin yasaların ancak halkın iradesiyle desteklendiğinde bağlayıcı olduğunu savunur. Toplum Sözleşmesi’nde yaratılan bu konseptte, halkın iradesi hükümet otoritesinin üstünde yer almaktadır. Özellikle Fransız monarşisinin ilahi bir yanının olduğu ve dolayısıyla da halkın taleplerine bakılmaksızın sadece elit tabakanın işine yarayacak kanunların koyulduğu bir dönemde kaleme alınan Toplum Sözleşmesi, Fransız İhtilali’nin de en temel yapı taşlarından biridir ve devrim sonrası yapılacak siyasi reformlar için de önemli bir yere sahiptir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İki İngiliz epidemiyolog Robert Wilkinson ve Kate Pickett tarafından kaleme alınan Su Terazisi: Eşitliğin Artması Toplumları Nasıl Güçlendiriyor? kitabı, yaşam beklentisinden depresyon seviyelerine, şiddetten cehalete kadar neredeyse her şeyin bir toplumun ne kadar zengin olduğundan değil ne kadar eşit olduğundan nasıl etkilendiğini gösteren uzun yıllar süren araştırmalara dayandırılan sağlam kanıtlar sunuyor. Birey, toplum ve dünya hakkında yeni bir düşünme yolu sağlayan Su Terazisi, çoğunlukla sağlık ve toplum odaklı olan on bir farklı konuya odaklanıyor ve sonuçların zengin veya fakir olsun bireyler arasındaki eşitliğin denk olmadığı ülkelerde daha da kötü olduğunu ortaya koyuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kanadalı yazar ve sosyal aktivist Naomi Klein tarafından kaleme alınan ve 2007 yılında yayımlanan Şok Doktrini: Felaket Kapitalizmin Yükselişi, ekonomist Milton Friedman tarafından savunulan neoliberal serbest piyasa politikalarının bazı gelişmiş ülkelerde “şok terapisi” stratejisiyle ortaya çıktığını savunur. Şok terapisi, vatandaşların yeterli bir şekilde tepki vermek ve etkili bir şekilde direnmek için duygusal veya fiziksel açıdan dikkatinin dağılmış olduğu dönemlerde tartışmalı ve sorgulanabilir politikalar oluşturmak için afetler ve ayaklanmalar gibi ulusal krizlerin kullanılmasına odaklan bir sistemdir. Klein, Irak Savaşı gibi insan kaynaklı bazı olayların, normal şartlarda vatandaşlar tarafından kabul edilmeyeceği düşünülen birtakım politikaların olaysız bir şekilde kabul edilmesine zemin hazırlamak için çıktığını öne sürmektedir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Siyasal liberalizmin kurucularından sayılan John Locke’un kaleme aldığı siyaset felsefesinin yapı taşlarından sayılan Yönetim Üzerine İkinci İnceleme, sivil toplum teorisini ana hatlarıyla belirten bir kitaptır. 1689 yılında yayımlandığında Birinci İnceleme ve İkinci İnceleme olarak üzere iki bölümden oluşan kitabın Birinci İnceleme başlıklı ilk metninde İngiliz felsefeci Robert Filmer tarafından yazılan Patriacha adlı kitabın savunduğu ataerkilliğe saldırır. Yayınlanan bu kitapta ise yazarın yazdığı İkinci İnceleme başlıklı yazıya yer verilmektedir. Locke, Thomas Hobbes’un “her insanın her insana karşı savaşı” durumundan çok daha istikrarlı bir tablo olan doğa durumunu tanımlayarak başlar ve tüm insanların doğa durumunda Tanrı tarafından eşit yaratıldığını öne sürer. Buradan yola çıkarak, tek meşru hükümetlerin halkın rızasına sahip olanlar olduğunu açıklayan süreçte mülkiyet ve medeniyetin varsayımsal yükselişini açıklamaya devam eder ve halkın rızası olmadan yöneten herhangi bir hükümetin teoride devrilebileceğini öne sürer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Modern sosyal ve politik düşünce üzerine Hegel’in kaleme aldığı klasik bir eser olan Hukuk Felsefesinin Prensipleri, etik teoriyi, doğal hakkı, hukuk felsefesini, siyaset teorisini ve modern devlet sosyolojisini Hegel’in tarih felsefesi çerçevesinde sistemleştirmeye yönelik bir girişimdir. Hukuk Felsefesinin Prensipleri radikal anlamda farklı şekilde yorumlandı, aşırı sağ ile aşırı sol arasında birçok siyasi hareketi etkiledi ve modern etik, sosyal ve politik düşüncede iletişim geleneğinin merkezi olarak algılandı. Kaleme aldığı bu düşüncelerle kapitalist devlet yapısının temellerinin atılmasına destek olan Hegel, aynı zamanda günümüze kadar varlığını sürdüren ulus-devletlerin temel hukuk formatını yaratılmasında da etkili olmuştur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Avusturya Okulu ekonomisti ve liberal düşünür Ludwig von Mises’in ekonomik analizini ve sosyalizmin eleştirisini içeren bir kitap olan Liberalizm, bireysel mülkiyet haklarına dayalı klasik liberal ideolojiyi savunur. Mises, özel mülkiyet ilkesinden yola çıkarak, diğer klasik liberal özgürlüklerin nasıl mülkiyet haklarından çıktığını gösterir ve barışı, toplumsal uyumu ve genel refahı teşvik etmek için hükümet müdahalesinden bağımsız liberalizmin gerekli olduğunu savunur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kuzey Amerika ve Avrupa’da anarşist politik felsefenin gelişmesinde önemli rol oynayan Emma Goldman’ın 1910 yılında yayımlanan bir dizi denemeden oluşan kitabı Anarşizm, Goldman’ın özellikle kadınların ezilmesi ve birinci dalga feminizmin algılanan eksikliklerinin yanı sıra hapishaneler, siyasi şiddet, cinsellik, din, milliyetçilik ve sanat teorisi hakkındaki birtakım anarşist görüşlerini ana hatlarıyla belirtir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Evrensel olarak modern çağın önde gelen kamu entelektüellerinden biri olarak kabul edilen Noam Chomasky’ın 2002 yılında yayımlanan kitabı İktidarı Anlamak, yazarın 1989’dan 1999’a kadar yürütülen seminerlerin, konuşmaların ve soru-cevap oturumlarının daha önce yayınlanmamış transkriptlerinin bir koleksiyonudur. Chomsky, Vietnam’daki dış politikadan Clinton yönetimi altındaki refahın düşüşüne kadar geçen 30 yılın olaylarını radikal bir şekilde yeniden yorumlar ve Amerika’nın emperyalist dış politikası ile iç sosyal hizmetlerin gerilemesi arasındaki bağlantıyı açıklarken, toplumsal değişime doğru atılması gereken adımların da altını çizer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kapitalist Gerçekçilik: Başka Alternatif Yok Mu? kitabından Mark Fisher, kapitalizmin yalnızca uygulanabilir tek politik ve ekonomik sistem olduğunu değil, aynı zamanda ona tutarlı bir alternatif hayal etmenin bile imkânsız olduğu şeklindeki yaygın hissi tarif etmek için “kapitalist gerçekçilik” kavramını kullanır. Neoliberal ideolojinin kültür, iş, eğitim ve ruh sağlığı üzerindeki yaygın etkilerini araştıran ve inceleyen Fisher, kapitalist gerçekçiliğin kamu düşüncesini o kadar ele geçirdiğini düşünmektedir ki anti-kapitalizm fikrinin artık kapitalizmin antitezi olarak hareket etmediğini öne sürer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Alman siyaset felsefeci Carl Schmitt’in 1932 yılında yayımlanan kitabı Siyasal Kavramı, yazarın siyasal olanın temel doğasını ve siyasalın modern dünyadaki yerini incelediği bir kitaptır. Politik olanın düşman ve dost arasındaki ayrıma indirgenebileceğini savunan Schmitt, siyaset ile devletin ayrılığını ısrarla vurgulamasına rağmen esasen devletin neden toplumdan farklı ve toplumun üstünde olması gerektiğini tartışmıştır. Kitabı incelemek ve satın almak incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Piyasa mübadelesinin kendi içinde bir etik olduğu ve tüm insan eylemleri için bir rehber olarak hareket etme kabiliyetine sahip bir doktrin olan neoliberalizm, 1970’lerden bu yana dünyanın birçok yerinde hem düşüncede hem de uygulamada baskın bir şekilde kullanılır hale geldi. Neoliberalizmin Kısa Tarihi adlı kitabında neoliberalleşmenin nereden geldiğinin ve dünya sahnesinde nasıl yaygınlaştığının politik-ekonomik hikayesini anlatan David Harvey, bu tarihle eleştirel bir ilişki kurarak, yalnızca şu anda etrafımızı saran siyasi ve ekonomik tehlikeleri analiz etmek için değil, aynı zamanda birçok muhalif hareket tarafından savunulan toplumsal olarak daha adil alternatiflere yönelik beklentileri değerlendirmek için de bir çerçeve oluşturur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Batılı emperyal çaba ile onu hem yansıtan hem de güçlendiren kültür arasındaki uzun süredir gözden kaçan bağlantıları araştıran ve sorgulayan Şarkiyatçılık’ın entelektüel açıdan en kıymetli yazarlarından olan Edward W. Said’in kaleme aldığı Kültür ve Emperyalizm, 18., 19. ve 20. yüzyıllar boyunca emperyalizm ve kültür arasındaki bağlantının izini süren tematik olarak bağlantılı makalelerden oluşmaktadır.
Kitabın Tanıtımdan: Kitaptaki incelemeler Batı romanı ve müziğine; Joseph Conrad, Jane Austen, Charles Dickens, Rudyard Kipling, Albert Camus, Andre Gide gibi yazarların yanı sıra Verdi’nin Aida’sına yoğunlaşıyor. Ele alınan yapıtların emperyalizme (varsa) neler borçlu olduğunu, içinde yer aldıkları emperyal dünyayı, sömürgeleri, sömüren ile sömürülen arasındaki ilişkileri ne ölçüde ve nasıl yansıttıklarını, yansıtmadıkları takdirde neleri görmezden geldiklerini gösteriyor, romanı (ve sanatı) “dünya”ya bağlayan hatları vurguluyor. Bunu yaparken de yapıtların estetik değerini küçültmemeye özellikle özen gösteriyor. Öte yandan İngiliz ve Fransız emperyalizmine maruz kalmış eski sömürgelerde gelişen kurtuluş ve bağımsızlık mücadelelerine eşlik etmiş antiemperyalist düşüncelerin, kuramsal ve edebi tepkilerin içeriklerini araştırıyor ve ulusçuluk, yerlicilik gibi ideolojilerin zaaflarını ve sömürgelikten çıkmış ülkelerdeki “iktidar patolojileri”nin sonuçlarını ele alıyor. Said, her iki dünyaya mensup ama ikisine de tam ait olmayan biri olarak, bir yanda tahakkümün öbür yanda “içine kapanma”nın alternatifi üstüne düşünüyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi – Joseph A. Schumpeter
Avusturyalı siyasal ekonomist Joseph A. Schumpeter tarafından ekonomi, sosyoloji ve tarih üzerine yazılmış bir kitap olan Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi, tıpkı adında da yer aldığı üzere kapitalizm, sosyalizm ve yaratıcı yıkımla ilgilenir. Beş ayrı bölümden oluşan kitapta, Schumpeter Marksist düşüncenin bir analizini, kapitalizmin var olmaya devam edip edemeyeceğini, sosyalizmin pratikte uygulanabilir olup olmamasını, demokrasi ve sosyalizmin birbiriyle ne kadar uyumlu olacağını ve Marx’tan önce başlayarak sosyalist partilerin bir taslağını sunar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.