Dünyanın sayılı büyük üniversitelerinden Cambridge’de Elektrik Güç Sistemleri Şebeke Arz Güvenliği alanında akademisyen olarak çalışan Dr. Sinan Küfeoğlu’nun yerel bir medyaya aktardığı bilgiler sosyal medyanın gündemine oturdu. Enerji alanında akademisyen olarak çalışan Küfeoğlu, katıldığı konferanslarda Avrupa’da enerjiye yönelik ciddi yatırım ve planlar yapıldığını ve ülkemizin bu noktada hiçbir şey yapmadığını dile getirdi. Buna karşılık üniversite ve devlet yetkililerine ulaşma çabasının da bir yere varamadığını dile getiren akademisyenin isyanı, sosyal medyada da çok konuşuldu.
ODTÜ’den mezun olur olmaz akademik hayatını yurt dışında çeşitli üniversitelerde gerçekleştiren Dr. Sinan Küfeoğlu, en son Cambridge Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalışmaya başladı.
Memleketi Bayburt’a kardeşinin düğünü için gitmiş olan akademisyen, buradaki yerel medyaya uzun uzadıya yaşadıklarını aktardı.
Birçok araştırma projesine katılan Küfeoğlu’nun, bu çalışmalarda Türkiye’den hiçbir görevlinin yer almadığını paylaşması ve ülkemizin bu konuda çaba sarf etmediğine dair haklı tepkisi sosyal medyanın gündemine oturdu.
Küfeoğlu yaptığı açıklamalarda birçok devlet yetkilisine ulaşmaya çalıştığını ancak bir şekilde yetkililerin ilgisiz tavırlarıyla karşılaştığını dile getirdi.
Akademisyenin sosyal medyada genişçe yer bulan, ülkemizin enerji alanındaki akademik çalışmalar için hiçbir çaba gösterilmediğini içeren haklı siteminden önemli kısımlar şöyle;
“İlk konferansım 2013 yılında Stockholm’deydi. Oraya yaklaşık 3000 civarında katılan listeye baktığımda, hemen (T) harfine bakarak Türkiye’den kimse var mı diye baktığımda maalesef Türkiye listede yoktu.”
“İran ve Mısırlılar vardı ama Türk yoktu. İkinci konferansta yine aynı manzarayla karşılaştım.”
“Daha sonra Brüksel’deki toplantılara gitmeye başladım. Burada Avrupa’nın geleceği tartışılıyor. Bununla birlikte yatırım fonları projeleri tartışılıyor. 100 milyarlarca Euro’nun havalarda uçuştuğu bir ortamdan bahsediyoruz.”
“Devlet kurumlarından özel sektörlerden ve üniversitelerden katılımlar vardı. Baktım Türk var mı yine yoktu. Türklerin bu ilgisizliğini görünce üzüldüm.”
“Ne yapabilirim diye düşündüm ve Türkiye’den üniversitelere yazı yazdım. Durumu izah edip, sizde gelip konuşma yapayım belki bu vesile ile öğrencilerin ilgisini celp ederiz diye. Hiçbir üniversite cevap vermedi.”
“Sadece benim mezun olduğum ODTÜ ve Bilkent gibi üniversiteler davet ettiler. Gidip konuşma yaptım ve önemli derecede yararlı oldu.”
“Daha sonra durumu detaylı bir şekilde izah eden bir mektubu Başbakan’a yazdım cevap gelmedi. Enerji Bakanlığı’na yazdım beni davet ettiler ama enerji işlerindeki uzmanlarla toplantı yapacakmışım.”
“Türkiye’de malum, kararlar tepeden alınıp aşağı doğru indirildiği için Bakan Bey ile görüşürüm ya da gelmem diyerek gitmedim.”
“Daha sonra Maliye Bakanımız Naci Bey’e hem mektup yazdım hem de Finlandiya’dan kendisiyle sadece bu konuyu görüşebilmek için buraya geldim.”
“Kendisiyle sadece ayaküstü görüşebildik. Ne yazık ki Naci Bey de zaman bulup ilgilenemedi. Sadece “Biz yeteri kadar yurt dışında temsil ediliyoruz” dedi.”
“Ne yazık ki Türkiye olarak ne olup bittiğini bilmiyoruz. Çünkü bilgimiz yok. Son toplantıda bir arkadaşla tanıştım. Japonya’dan Brüksel’e yollamışlar, görevi neler olup bittiği konusunda rapor tutmak.”
“Ama İstanbul Brüksel’e 3 saat olmasına rağmen biz 3 saatlik yoldan gidemiyoruz. Ama adamlar Japonya’dan gidiyorlar.”
Sinan Küfeoğlu’nun yapmış olduğu açıklamaların tamamını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz;