Ana sayfa » Edebiyat » Herkese Şiiri Sevdirecek Kütüphanenizde Mutlaka Bulunması Gereken 18 Şiir Kitabı
Herkese Şiiri Sevdirecek Kütüphanenizde Mutlaka Bulunması Gereken 18 Şiir Kitabı
Şiir sevenlerin kütüphanesinde mutlaka bulunması gereken, sevmeyenlerin ise bunlardan bir tanesini şifa niyetine denemesini önerdiğimiz 18 şiir kitabı...
Nedendir bilinmez, şiir konusunda insanlar genelde iki uç noktada yer alırlar. Seven çok sever, sevmeyen de şiiri ve şiir seveni eleştirir durur. Oysa bir duyguyu karşındakine aktarmanın en muhteşem yolu şiirdir. Belki bu yüzdendir, tarif edemediğimiz bir duyguya, bir şairin dizesinde rastgelmek. Sonra o duyguyu sahiplenmek; kurulan bize ait bir cümleymiş gibi içselleştirmek.
İşte biz de, şiir sevenlerin kütüphanesinde mutlaka bulunması gereken, sevmeyenlerin ise bunlardan bir tanesini şifa niyetine denemesini önerdiğimiz kitapları bir araya getirdik bu listede. Buyrunuz, tatlı tatlı okuyunuz.
1. Cemal Süreya- Sevda Sözleri
Cemal Süreya’nın tüm şiirlerini bir arada bulunduran Sevda Sözleri, şiir seven herkes için bir başucu kitabıdır. Mavi, beyaz, güvercin… Onun tertemiz şiirlerinde sık rastlayacağınız şeylerdir. Sevda Sözleri; Üvercinka, Göçebe, Beni Öp Sonra Doğur Beni, Uçurumda Açan, Sıcak Nal, Güz Bitiği, Kalanlar isimli şiir kitaplarını ve ayrıca bu kitaplarda yer almayan 20’den fazla şiiri de barındırır içinde. Zaten şiir seven herkesin kitaplığında yüzde doksan ihtimalle Cemal Süreya Sevda Sözleri bulunuyordur. 🙂
Beni Öp Sonra Doğur Beni … Tahta heykeller arasında denizin yavrusu kocaman.
Kan görüyorum taş görüyorum bütün heykeller arasında karabasan ılık acemi “uykusuzluğun sütlü inciri” kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü beni öp, sonra doğur beni.
Gabriel Garcia Marquez tarafından “bütün dillerde 20. yüzyılın en büyük şairi” olduğu söylenen Şili’li yazar ve şair Pablo Neruda’nun ölümünden sonra evinde bulunan 21 şiiri içeren Ayaklarına Dokunurum Gölgede, şairin karısı Matilde’den esinlenerek kartpostallara, uçak menülerine, peçetelere yazdığı kırmızı bir kutu içinde bulunan kıymetli eserlerden oluşur.
1 Ayaklarına dokunurum gölgede, ellerine ışıkta, yol gösterir bana kartal gözlerin uçarken de Matilde, ağzından öğrendim öpüşlerle, öğrendi dudaklarım hemhal olmayı ateşle. Ah o kesin yulaf mirası bacaklar, Kırların kalbine uzanan savaş, dayadım da kulaklarımı sinene kanım işledi o saat dağlı sesine.
Turgut Uyar’ın en çok sevilen şiir kitaplarındandır Göğe Bakma Durağı. 100 sayfaya yakın ince bir kitap olmasına karşın içinde aşk dolu şiirler barındırır. Ve Tıpkı Cemal Süreya gibi, onun şiirlerindeki aşkın öznesi de Tomris Uyar’dır.
Göğe Bakma Durağı … seni aldım bu sunturlu yere getirdim sayısız penceren vardı bir bir kapattım bana dönesin diye bir bir kapattım şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat durma kendini hatırlat durma göğe bakalım
Murat Menteş’in deyimiyle Gidiyorum Bu; ironi şoku, estetik fırtınası, heyecan aşısıdır. Gerçekten de kitap için yapılmış çok yerinde bir tespittir bu. Modern Türk şiirinin en iyi örneklerindendir, kelime oyunlarıyla doludur.
Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım … Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
-Yoksa seni rahatsız mı ettim?
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
Haiku, Japon edebiyatında ortaya çıkmış bir deyiş ve yazış biçimidir. Gücünü, etkisini ve felsefesini kısalığından, duruluğundan alan haiku, dünya edebiyatının da bilinen en kısa metin biçimidir. Kelebek Düşleri, 17. yüzyılda yaşayan büyük haiku ustası Başo’dan (Matsuo Kinsaku) iki yüz yetmiş haikuyu bir araya getiriyor.
Didem Madak’ın “sesinin tonunu emanet ettiği ah’lar ağacına” ithaf ettiği ikinci şiir kitabıdır Ah’lar Ağacı. O, şiirlerinde kendiyle konuşur; bir de bolca sohbet eder Tanrı’yla.
Ah’lar Ağacı … Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi, Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan. Yıllarca biriktirdim rengarenk çokomel kağıtlarını kitap aralarında. Aşık olduğumda, Çikolata kokardı kırmızı yazgım. hayatıma hayat diyemem artık. sarı yazgım her sonbahar onu biraz daha fazla, ömür yaptı. Maviye de, yeşile de dili dönmez ömrümün artık.
Kara yazgımı şimdi kim bilir Hangi kitabın arasında saklıyorsun tanrım? Ah.. dedim sonra Ah! …
Ali Lidar’ın samimi bir dille yazmış olduğu şiirleri, herkese şiiri sevdirdi diyebiliriz. Alengirli Şiirler de tam böyle bir kitap. Okudukça sanki sizi anlatıyormuş gibi geliyor. Ali Lidar okumuyorsanuz bile, onun dizeleriyle mutlaka karşılaşıyorsunuz sokaklarda, duvar yazılarında…
Alengirli Şiir … Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık. Küsmesi,barışması,ayılması,bayılması Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma Hepsi ağzıma sıçtı.. …
Bazı kaynaklara göre, Adonis’le birlikte yaşayan en büyük Arap şairi olarak kabul edilen Suriyeli şair Nizar Kabbani, bir aşk şairi olarak bilinmektedir. 1967 Arap-İsrail savaşından sonra Arap şiirinde çağ açıcı bir rol oynamıştır. Eserlerinde yoğun olarak kadın, cinsellik, insan dramları ve sosyal ilişkileri ele alır.
Aşkın Kitabı – 4
… Aşka düşeli değişti…
değişti tanrının krallığı gecenin karanlığı koynumda uyur oldu batıdan doğar oldu güneş. …
Nilgün Marmara’nın 1977- 1987 yılları arasında kaleme aldığı şiirler yer alır bu mor kitabın içinde. Ve şairin kısacık ömründen daha fazlasını bulursunuz onun dizelerinde. Savrulan Beden … Yitiyor işte gözardı edilen bedenim, Olduğum gibi ölmeliyim, olduğum gibi… Dost, ana baba ve hiçbir umudu düşünmeden Doğramalıyım bu tiksinç vücudu beynimle!
Bilirmiydim yaklaşan karanlığı daha önceleri, Son verilebilir yaşamın benimki olduğunu? Şendim, şendim ben, Kahkaham insanları ürkütürdü! …
Onu ve şiirini tanımayanlar, olur da birgün denk gelirse bir sahafta bu kitaba, önce tanıştığına, sonra da Keskin’in şiir yazmayı seçtiğine çok memnun olacaktır. Birhan Keskin’in aranan şiirlerini bir araya toplayan bu kitap, Birhan Keskin okumaya başlangıç kitabıdır. Onun sihirli dünyasına girenler, bir daha kolay kolay vazgeçemez okumaktan.
Kim Bağışlayacak Beni … Sevgilim, günün belli saatlerinde seni unutmayı deniyorum.
Sen bunu aldığında -ki mektup denemez buna- umarım bağışlarsın kederimi, haylazlığımı, umutsuzluğumu, dalgınlığımı; yani benden geçtiğinde anlamı sarsılan ne varsa… Umarım her şey olacağına varıyor der, ve kabullenirsin kum nasıl çizmişse incecik bir cam …
İranlı şair, yazar, oyuncu, yönetmen ve ressam olan Füruğ Ferruhzad, kısa bir ömür sürdü ama o kısacık ömrüne inanılmaz duygulu şiirler sığdırdı. İşte Yeryüzü Ayetleri’nde rastlayacağınız dizeler de, sizi de çok şaşırtacak. Çünkü onun benzetmeleri insanda gerçekten hayranlık uyandırıyor
Yeniden Doğuş … ah! budur benim payıma düşen, budur benim payıma düşen, benim payıma düşen, bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür, benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette, benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir. ve ‘ellerini seviyorum’ diyen sesin hüznünde ölmektir. …
En kibar şairlerden birisi olarak bilinen Louis Aragon, ilk gördüğü andan itibaren eserlerine ilham kaynağı olan, 1939 yılında evlendiği ve ölene kadar sevmeye devam ettiği Elsa Triolet için kaleme aldığı en güzel şiirlerini bu kitapta bir araya topladı. “Elsa’nın Gözleri”, Aragon’un Elsa’ya yazdığı aşk şiirleriyle birlikte, İkinci Dünya Savaşı sonrasi, Fransa’nın işgaline ve faşizme karşı direniş şiirlerini de kapsar.
Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de Bütüngüneşleri pırıl pırıl orada gördüm orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde …
Usta şair Şükrü Erbaş’ın dizeleri insanı, aşkı, yoksulluğu anlatır. Daha doğrusu onun yaptığı bu duyguları anlatmak değildir; her nasıl oluyorsa hissettirir size dizelerini yazarken hissettiklerini. Ve her dizede “Nasıl yani?” dedirtir insana. Şimdiden söyleyelim, Şükrü Erbaş’ın Bütün Şiirleri 1 kitabını edindikten sonra, 2 ve 3 ü de ister istemez edineceksiniz. 🙂
Acı İlişki
Sevgilim, Bir ülke senin gövden kadar masum olsaydı Bir tek anne oğlunu devletten sormazdı…
Metin Altıok’un tüm şiirlerinin bulunduğu kitaptır Bir Acıya Kiracı. Yaşamı elinden alınırken, yüreğindeki bu mısraları bıraktı bize Altıok.
Bir Acıya Kiracı … Sen yarım kalmış bir aşkın Kaçınılmaz sürgünü, Katlanan göğsündeki kayaya. Sen orda şimdi bir hüznü köpürt, Ben bir çocuğa su vereyim burda.
Ben ki kiracıyım bir acıya. Sen imzalarsın sabah akşam Defterini bensizliğin, Bense kanla öderim Kirasını kaldığım evin. Bir takvimi tersten açardık Eğer isteseydin.
İlk baskısı 1968’de yapılan kitap, bugüne kadar defalarca basıldı ve hala ilk günkü kadar hayranlık uyandırıyor. Ahmed Arif’in dizelerinde hem kendi kuşağının hem de sonraki kuşakların isyancı ruhunu göreceksiniz.
Hasretinden Prangalar Eskittim … Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamlardan, Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni… Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini…
Bu kitap, Edgar Allan Poe’nun “Kuzgun” isimli ünlü şiirinin yeni ve güçlü bir çevirisi ile Poe’nun “Kuzgun”un yazılma sürecini anlattığı “Yazı Sanatının Felsefesi” isimli metnini bir araya getiriyor. Yaklaşık 100 dizeden oluşan bu hüzünlü şiirde Edgar Allan Poe, ölüm ve güzellik temalarının yoğun şiirselliğini okuyucuyla buluşturuyor. , Yaşamı boyunca yoklukla, hastalıklarla ve sevdiklerinin kayıplarıyla yüzleşmek zorunda kalan Edgar Allan Poe, oldukça karanlık ve bir o kadar da hüzünlü eserler kaleme almıştır.
… Uyuyor hanımefendi! Bırakın uyusun, Sabahı yok galiba bu derin uykunun! Cennet onu bağrında korusun! Bu oda artık kılındı mukaddes, Yatak ise büründü hüzne Dilerim Tanrı’dan ki uyusun gözlerini açmadan, Solgun hayaletler geçer iken yanından! …
Özdemir Asaf‘ın yedi şiir kitabının toplandığı kitaptır Çiçek Senfonisi. Asaf’ın şiirlerini, yer yer ezberiniz bozularak, yer yer tebessüm ederek, yer yer de buruk bir şekilde okuyacaksınız.
Türk edebiyatının büyülü kalemi Edip Cansever’in toplu şiirleri yer alır Yerçekimli Karanfil’de de. Şimdi okuyacağınız dizeler, daha önce Edip Cansever okumadıysanız; size onun tarzını özetleyecek. Daha önce okumamış olma ihtimaliniz yok ama olsun. 🙂
Yerçekimli Karanfil
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce.