Kullandığımız ve hatta gördüğümüz her şey anlam kazanıyor. Var olduklarına şahit olmamız bunun için yeterli elbette. Ronit Baranga’nın yaptığı ise anlam kazandırmanın da ötesinde bir sihir gibi. Öylece kullanmak, değer vermek ya da görmenin de ötesinde değiştirmek ve yepyeni duygular katmak. Yemek takımlarına sahip olan dudaklar ve parmaklar görüyoruz. Ronit Baranga eserlerini şu şekilde anlatıyor;
“Ağızlarımızla gıdaları yutuyor, nefes alıyor, konuşuyoruz, duyguları ifade ediyor, bağırıyor, gülüyor, gülümsüyor, içiyor, öpüşüyoruz…
Parmaklarımız aktiftir. Parmak uçlarının algılanması insan vücudunun en güçlü yeteneklerinden biridir; çevremizle ve vücudumuzla olan etkileşimimizin çoğu parmaklarımızla yapılır: okşamak, bekletmek, çimdiklemek, yazmak, çizmek, kaşıntı, tokatlamak, kurmak, atmak…
Gözlerden ve kulaklara gelince ise her ikisi de çevreden gelen bilgileri görüp, dinleyerek, ama buna cevap vermiyorlar. Hiçbir şekilde aktif değildir.”
Ronit Baranga’dan bahsedecek olursak;
1973 İsrail doğumlu. Sanat tarihi, psikoloji ve İbranice alanlarında uzmanlaştı ve sonrasında kil üzerine yoğunlaştı. Eserleri tüm dünyada kişisel sergilerde ve grup sergilerinde yer aldı. Son zamanlarda figüratif heykel üzerinde çalışıyor ve büyük ifade yeteneğini, yeni doğan bebeklerden yaşam boyu kadın figürlerini şekillendirmeyi çok sevdiğini söylüyor.