Ülkemizin yerli üreticiye duyduğu ihtiyaç, her seferinde ortaya çıkıyor. Ne yazık ki hala saman, susam, peynir dahil birçok ürünü yurt dışından ithal ediyoruz.? Öte yandan bu alanda üreticiye verilen destek de yeterli olmuyor. Dolayısıyla ülkemizde çiftçiler, hayvancılık yapanlar böyle bir sistemde tutunamıyor ve sonuç olarak yine kısır döngü içine giriyorlar. Ancak bu döngüyü kırmayı başaran kişiler de yok değil. Örneğin Sencer Solakoğlu, üretiminden sorumlu olduğu Feyz Çiftliği ile adeta yerli üreticiye umut ve feyz verecek cinsten bir işe imza atıyor. Gelin onun ilham verici hikayesini birlikte keşfedelim?
Ülkemizin kanayan yaralarından biri olan yerli üretim sorunu, her seferinde karşımıza çıkıyor. Yurt dışından samanı, susamı bile ithal eder bir durumda olduğumuz şu dönemde çiftçiler adeta kan ağlıyor
Kendi çapında yerli üretimi sürdürmeye çalışan çiftçiler ise ne yazık ki, bir süre sonra kısır döngünün kurbanı oluyor. Bu yüzden çiftçilerin karşılaştığı tehlike her geçen gün daha da büyüyor
Benzer tablo, ne yazık ki hayvancılıkta da geçerli
Dolayısıyla tüm bunlar, vatandaş olarak bizim cebimize de yansıyor. Ürünlerin çoğu yurt dışından ithal edildiği ve ülkemizde tarım ve hayvancılık faaliyetleri yeterince destek görmediği için bu durumdan hepimiz etkileniyoruz?
Ancak tüm bunlar olurken bize umut verecek bazı olaylar da yaşanmıyor değil.✨ Bugün sizlere bahsedeceğimiz Sencer Solakoğlu ve ailesinin hikayesi tam da bununla ilgili
Aslen Erzurumlu olan, 1974 doğumlu Sencer Solakoğlu, henüz 11 yaşındayken İsviçre’de bir yatılı okulda eğitim gördü. Üniversite çağına geldiğinde ise yolu, Amerika Kaliforniya’ya düştü
Burada iktisat üzerine lisans eğitimi aldı. Daha sonra yüksek lisansını davranış bilimleri üzerine yaptı. Devamında bir süre klinik psikolog olarak çalıştı
Daha sonra Sencer Solakoğlu, Amerika’daki kariyerini bırakıp ülkesine dönme kararı aldı ve amcasının önerisi üzerine yolu, bu kez hayvancılık ile kesişti
Bu alanda araştırmalar yapmaya, kendisini geliştirmeye başladı.
Ancak çiftlik kurmadan önce işin yapılabilirliğini yani fizibilitesini anlamaya çalıştı. Bunun için 2 yıl boyunca çalışmalar yaptı
Sonuç olarak Solakoğlu ailesi, 2009 yılında daha önce hiç yaşamadığı bir yerde; Bursa Karacabey’de uygun bir arazi buldu ve burada Feyz Çiftliği kurulmuş oldu
Sencer Solakoğlu ise, burada sağmal hayvanlar ile çiftlik işletmesinin başına geçti. O günden itibaren yaptığı yenilikçi çalışmalarla üreticilere örnek oluşturuyor
Solakoğlu, 6 bin dönümlük arazide kendi yemini üretiyor. Avrupa’ya ihracat yapıyor. Öte yandan, teknolojik gelişmelerden faydalanarak aldığı verimi artırıyor
Feyz Çiftliği’ndeki çalışmalarında bilimsel veriler ışığında ilerleyen Sencer Solakoğlu, 400 hayvan ile başladığı üretimde hayvan sayısını 10 yıl içerisinde 6 kat artırdı
Ayrıca tesisine kurduğu güneş panelleri ile de çalışmalarını doğa dostu bir şekilde yürütüyor.? Böylece bir yandan da kendi enerjisini kendisi üretmiş oluyor
2012 yılında ise tarımsal üretime başlıyor. Sonuç olarak Feyz Çiftliği, yıllar içerisinde büyük yol kat ediyor ve Bursa’nın ilk “Hastalıktan Ari” ve “AB normlarında üretim yapan” çiftliği unvanını kazanıyor
Bizlere örnek bir çiftçilik hikayesi sunan Sencer Solakoğlu, aynı zamanda Avrupalıların da ilgisini çekiyor. Onun bilgilerinden yararlanmak isteyen üreticiler zaman zaman Feyz Çiftliği’ni ziyaret ediyor
Ancak o, ne yazık ki kimi zaman uygulamalarını ülkemizde kabul ettirmekte zorluk yaşıyor. Örneğin kendisi, Fox Haber’e verdiği röportajda Tarım Bakanlığı tarafından önce “Beyaz Türk”; daha sonra “Nişantaşı çiftçisi” diye adlandırıldığını söylüyor
Hatta bu röportajda bakanlığı eleştirdikten sonra, Tarım Bakanlığı Feyz Çiftliği’ne denetim üstüne denetim getiriyor
Sencer Solakoğlu, yaptığı eleştiride şunları söylemiş: “Tarımın başındaki adam, bu mentalite ile tarımı yönetiyorsa zaten bu ülkenin tarımının bir adım ileri gitme şansı yok.”
Yapılan denetimlerden sonra yaptığı açıklamada ise “Tarım Bakanı’na ‘tarımın başındaki adam’ dediğim için alınmış. ‘Konuştun, şimdi cezalandırılıyorsun’ derken verebilecekleri en ağır cezayı vermek için ellerinden geleni yapıyorlar.” ifadelerini kullanıyor.
Sencer Solakoğlu, verdiği röportajda denetim yapılırken kendi işletmesinden değil, farklı süt tankerlerinden örnek alındığını ve bunların delil gösterildiğini söylüyor. Bu durum ise, onun AB onayını kaybetmesine ve 5 yıllık süreyle tüm desteklemelerinin kesilmesine yol açıyor
Öyle ki, Sencer Solakoğlu yıllık 2 milyon liranın üzerinde zarar edeceğini söylüyor
Fakat neredeyse 1 yıl süren mahkeme sürecinin sonunda yüzü gülen taraf, çiftçi Sencer Solakoğlu oluyor. Mahkeme, Solakoğlu’na verilen cezaları iptal ediyor
Başına gelen talihsizliklerden sonra o, ne olursa olsun yoluna devam ediyor. Bir yandan tesisindeki faaliyetlerini sürdürürken bir yandan da bilgisini diğer kişilere aktarıyor
Ayrıca YouTube kanalında da videolar paylaşıyor, çiftçilik ve hayvancılık ile ilgili yapılan programlara katılıyor. Ayrıca TÜSEDAD’ın (Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği) başkanlığını da yapıyor.
Şu an Feyz Çiftliği’nin finansal yönetimini ise Sencer Solakoğlu’nun eşi Ayça Solakoğlu üstleniyor
Ailece yönetilen çiftlikte üretilen sütler ve sucuklar İstanbul, Bursa ve Yalova’daki farklı satış merkezlerinde tüketici ile buluşuyor. Ayrıca satışlar, internetten de yapılıyor
BONUS: Sınırların dışındaki çiftçilerin hikayesinden bir güzel örnek daha duymak istiyorsanız sizi şöyle alalım⬇️ Çiftçilik Yaparken 17 Yılda 10 Ülke Gezerek Hayallerini Gerçekleştiren Şırnaklı Çift
Kaynak: 1