Selenophilia kelimesi selene (Luna) ve philia (aşk, çekicilik) anlamına gelen Yunanca terimlerden türemiştir. Mitolojiye göre Ay’ı seven ve ilgi duyan insanlara Selenofil denir. Selenofili, Ay’ı seven insanların yanı sıra güzeller güzeli Ay tanrıçası Selene’ye de ithaf edilmiştir. Ay geçmişten günümüze dek birçok sanatsal faaliyet için ilham kaynağı olmuştur. Usta yazarlar, şairler, ressamlar eserlerini yaratırken Ay’dan esinlenmişlerdir. Bu eserlere ; Ludwig van Beethoven’ın bir sonatı veya Fly me to the moon, Frank şarkısı Sinatra ve Neon Genesis Evangelion örnek verilebilir. Bahsettiğimiz bu sanatçılar geceleri bir inci gibi gökyüzünü aydınlatan Ay’ın onlara hissettirdiklerini sanatlarına yansıtmışladır. Hadi vakit kaybetmeden selenofili nedir, kimlerde görülür? Detaylara yakından bakalım…
Ay’dan ve gökyüzünden bahsetmişken Yeni Zelanda’ya doğru çıktıkları maceralarında Jake ve Jo, meteorları, güney ışıklarını, zodyak ışıklarını, kıpkızıl gökyüzünü, uyduları, yıldızları ve samanyolunu fotoğrafladılar. Gökyüzünün fotoğraflanan muhteşem görüntülerini görmek isterseniz Yeni Zelanda’dan Evrenin Görülebildiğini Kanıtlayan 12 Büyüleyici Gökyüzü Fotoğrafı içeriğimize mutlaka bir göz atmanızı öneriyoruz.
Yunanca kökenli bir terim olan “Selenophile” Ay’ı seven, Ay’ı gökyüzünde görünce huzur bulan kişilere deniyor
Selenofili terimi aynı zamanda Yunan mitolojisinde Ay tanrıçası Selene’ye ithaf edilmiştir
Selenofili durumunda olan kişiler, basit bir ifadeyle Ay’a karşı entelektüel ve sanatsal bir çekim duyarlar
Selenofili kelimesi sanılanın aksine aslında parafilik bir bozukluk değildir
Selenofililer, genellikle gece geç saatlerde yıldızlarla aydınlanan karanlık gökyüzüne bakarak uyumaktan keyif alan bohem insanlardır
Birçoğu kendilerini aynı zamanda niktofilik olarak görüyor, yani gecenin gizemli karanlığından etkileniyorlar
Öte yandan, Ay’a duyulan hayranlık, sanata ve kültüre büyük ölçüde katkıda bulunmuştur
Günümüze dek Ay çoğu zaman sanatçılara ilham kaynağı olmuş ve ona adanmış birçok sanatsal eser vardır
Aslına bakılırsa, selenofililer kendilerini sanat yoluyla ifade eden kişilerdir. Örnek olarak Ludwig van Beethoven’ın bir sonatı veya Fly me to the moon, bir Frank şarkısı Sinatra ve Neon Genesis Evangelion’u söyleyebiliriz. Ay, daima büyük sanatçıların ilham kaynağı olmuştur.
Selenofililer kendilerini ortalamanın üzerinde bir zekaya ve daha derin bir düşünme kapasitesine sahip bireyler olarak tanımlarlar
Daha önce de söylediğimiz gibi selenofili bir hastalık değildir, dolayısıyla onu açıklayan patolojik sebeplerden bahsetmek doğru olmaz
Ayrıca, varsayımı çok kuvvetli olmasa da, ortalamanın üzerinde entelektüel birikime sahip olmak selenofili ile ilişkili görünmektedir.
Üstelik bir rahatsızlık değil tercih olduğu için de selenofilinin olumsuz sonuçları tamamen bireyi ilgilendirir
Ancak sabahın erken saatlerine dek Ay’ı düşünen insanların kendilerini saatlerce uykudan mahrum bıraktıkları ve bu durumun da biyolojik saatlerini olumsuz yönde etkilediği söylenebilir. Sonuç olarak kişilerin uyku döngüleri sekteye uğramaktadır aynı zamanda kişi gün içinde işine odaklanamayarak, ailesi ve arkadaşları ile olan ilişkilerine vakit ayıramaz.
‘Peki Selenofili tedavi gerektiriyor mu?’ diye soracak olursanız hemen açıklayalım
Selenofili gerçek bir parafilik bozukluk olarak ispatlanmadığı için tedavi gerektirmez. Selenofililerin Ay’ın güzelliğine diğer insanlardan daha fazla değer verdiğini söyleyebiliriz. Tedaviye ihtiyaç duyulan asıl şey ise Ay’a olan bu hayranlığın aşırıya dönüşmesi ve devamında neden olabileceği uyku bozukluklarıdır. Ayı seyretmek için sabaha kadar uyumamak kişinin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu durumla karşılaşıldığında, davranışı tedavi edecek bir uzmana görünmekte fayda var. Hatta gerekirse sirkadiyen döngüleri yeniden ayarlamak ve normale döndürmek için ilaç tedavisinden yararlanabilirsiniz.
Kaynak: 1