Selda Bağcan üniversite yıllarında tanıştığı müzikle yol almış ve günden güne hayran kitlesini birbirinden başarılı çalışmalarıyla arttırmış herkesin sevdiği güçlü bir ses. Türkiye’de müziğe kazandırdıkları saymakla bitmez. Türk halk müziği, anadolu rock, psychedelic rock gibi temaları büyük bir ustalıkla yorumlayan sanatçı bugüne kadar bir yığın albüm ve konsere imza attı. Kaybettiğimiz gazeteci Uğur Mumcu için söylediği “Uğurlar Olsun” her yıl düzenlenen anma töreninde Ankara sokaklarına ses verir. İhtilal döneminde uğradığı yasaklara rağmen hayatına yön vermiş şarkıları eşliğinde engellenememiş başarısı, onun ününün tüm dünyayı kasıp kavurmasına hiçbir zaman mani olamadı.
1. Protest müziğin ve Türk halk müziğinin güçlü seslerinden Selda Bağcan müziğe 1971 yılında Ankara Üniversitesi’nde Fizik Mühendisliği bölümünde okurken atılmaya karar verdi.
2. O dönemlerde çıkardığı iki 45’lik plağın çok sevilmesi ve yaklaşık bir milyon satışa erişmesi müziği tercih etmesini daha da geçerli kıldı.
3. Müziği ülke sınırlarını aşan Selda Bağcan, Türkiye ve Almanya başta olmak üzere çok sayıda ülkede konserler vermeye başladı.
4. Yeşilçam furyasına katılan diğer sanatçılar gibi Selda Bağcan da filmlerde boy göstermeye başladı.
Selda Bağcan’ın yeşilçam geçmişi çok fazla bilinmese de, 1971 yılında Adaletin Bu Mu Dünya ve 1972 yılında Afacan Harika Çocuk filmlerinde oynadı.
5. Siyasi fikirleri nedeniyle 1980 İhtilali’nin engeline takılan sanatçının, darbe döneminde müzik üretimine müdahale edildi.
6. Siyasi fikirleri ve söylemleri nedeniyle 24 Haziran 1984’te hapse mahkum edildi.
7. Yalnızca hapishane yıllarında değil, hapis hayatından sonra da mahkumiyeti devam etti. 1987 yılına kadar pasaportuna el konulduğu için bir süre yurt dışı konserlerine ara vermek zorunda kaldı.
8. Yurt dışına çıkamamasına rağmen 1986 yılında ünlü müzik adamı Peter Gabriel tarafından desteklenen Womad Vakfı’nca düzenlenen Dünya Dans ve Müzik Festivali’nin yayınlanan plağında bir şarkısıyla yer aldı.
9. Womad Vakfı’nın girişimleri vesilesiyle 1987’de pasaportuna kavuşan Selda Bağcan yurt dışı konserlerine hız kesmeden kaldığı yerden devam etti.
13 Haziran 1987’de Rotterdam Sanat Festivali, 19 Haziran 1987 Womad ve Glastonbury Festivali, 20 Haziran 1987’de Jubilee Gardens Festivali (Londra), 25 Haziran 1987’de Earls Court Festivali (Londra) ve 26 Haziran 1987 Capital Radio Festivali’ne katılarak bir dizi konser verdi.
10. 1987 ve 1988 yılları Avrupa konserlerinin yoğun olduğu yıllar olarak geride kalırken, 1989 ve 1990 yılları Türkiye’deki ücretsiz halk konserleri açısından yoğun yıllar oldu.
11. 1990 tarihinde Hollanda’dan, Rasa Organization (Interkultureel Centrum) firmasının daveti üzerine Avrupa’da çok şehirde konserler verdi.
Utrecht, Nijmegen, Tilburg kentlerinde ve Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nde Prizren ve Priştine şehirlerinde yeni seyirci kitlesiyle karşı karşıya geldi.
12. Ünü Orta Doğu’da da artan başarılı sanatçı aynı yıl İsrail’de de konserler verdi.
Aynı yıl İsrail’de Acco Festivali’nde Khanel Umdan adlı Osmanlı kalesinde ve Ehal Hatarbut konser salonlarında yeni konserlere imza atarken, buradaki televizyon programlarında canlı yayın konuğu olarak performanslar da gerçekleştirdi.
13. 1990 yılı Selda Bağcan’ın kariyeri açısından yoğun ve başarılı bir yıldı… Danimarka’da bir festivalde sahne alması da yine bu yıl gerçekleşti.
14. Sözleri Aysel Gürel’e ait, albüme de ismini veren 1992 tarihli Ziller ve İpler şarkısı Selda Bağcan’a büyük başarılar kazandırmaya devam etti.
15. 1992 yılında başrollerini Halil Ergün ve Aytaç Arman’ın paylaştığı Kurşun Adres Sormaz filminin müzikleri de Selda Bağcan’ın elinden geçti.
16. Çok sevilen Canımı Yakanlar Baktı Dumana türküsü Sivas Katliamı’nda hayatını kaybedenlere adadı.
17. 1976 yılında piyasaya çıkardığı Türküola albümünde yer alan Aşık Mahsuni Şerif’e ait “İnce İnce Bir Kar Yağar” türküsü dünyaca ünlü oyun şirketi Electronic Arts’ın “Skate 2” oyununda Mos Def uyarlamasıyla yer aldı.
Asıl adı Dante Terrell Smith-Bey olan Amerikalı aktör ve müzisyen Mos Def’in albümünde bu türküyü kullanması, uzun yıllar sonra yeniden albüm kritiklerinde Bağcan’dan bahsedilmesine, birçok müzik dergisinde Selda Bağcan adının geçmesine yol açtı. Brooklyn’li hip-hop yıldızı, bu albümüyle 2010 yılında Grammy Ödülleri’nde en iyi rap albümü ve en iyi performans kategorilerinde aday gösterildi.