Hatay’ın Yoncakaya Köyü’nden çıkıp sanatın zirvesine uzanan, geçtiğimiz yıl sanat yaşamının 50. Yılını kutlayan; taverna müziğinden fantezi müziğe, arabeskten popa kadar tüm müzik türlerinde yüzlerce unutulmaz besteye imza atan, bir o kadar şarkıya da sesiyle ruh vererek zamana meydan okuyan sanatçı Selami Şahin “Hep yazılmamışı yazdım, işlenmemiş konuyu buldum ve yapılmamış besteyi yaptım.” diyerek anlatır kendini. Biz de doğum gününde “Nice yıllara” diyerek yaşam öyküsüyle anlatalım sanatçımızı.
1. Sen şarkıcı olacaksın
15 Ağustos 1948’de Hatay’ın Yayladağ ilçesinin Yoncakaya köyünde altı kardeşten dördüncüsü olarak dünyaya gelen Şahin’in annesi aslen Mısırlı bir ev hanımı, babası inşaat ustasıydı. Kurtuluş Savaşı gazisi olan dedesi ise Atatürk’ün silah arkadaşıdır. İlkokulda kendisine şarkı söyleterek “Sen ses sanatçısı olacaksın” diyen öğretmenlerinin müziğe olan yeteneğini keşfetmesiyle başlar müzik yaşamı küçük Selami’nin. Bu yeteneğinin doğrultusunda ilerlemek isteyen Şahin, 15 yaşında radikal bir karar alarak Hatay’dan ayrılır.
2. Hatay’dan İstanbul’a uzanan yol hikayesi
Selami Şahin köyüne veda ederken babasının kendisine söylediği; “Oğlum yürüyeceğin yolu, arkadaşını iyi seç. Yanlış bir şey yaparsan benden olduğuna şüphe ederim” sözünü hiç unutmaz. Çıraklıktan çaycılığa kadar her işte çalışan Selami Şahin, kazandığı paraların bir kısmını ailesine yollarken bir kısmıyla da kendi geçimini sağlamaya çalışır. Çevre illerde başlayan iş hayatı İstanbul’da devam eder. 1964 yılında Eminönü’ndeki bir iş hanında plakçıda çalışmaya başlar.
3. ‘Si-la-mi’ den ‘Selami’ye
Selami Şahin 16 yaşındayken ilk bestesini yapar. Kimseden ders almadan kitapların yardımı ile kendi kendine notaları öğrenir. Bu öğrenme macerasını da şöyle anlatır: “Kitaplara bakarak öğrendim notaları. Kitapta ‘Si’ notasını buldum, bastım. ‘La’ nerede dedim, sonra ‘mi’… ‘Si-la-mi’, yani ‘Selami’ öyle öğrendim.” Böylece duygularını notalarla da ifade etmeyi öğrenen Şahin, müzik hayatına artık sadece yorumcu olarak değil, besteci kimliğini de katarak devam eder.
4. Sabır Taşı ile gelen şöhretz
İçindeki müzik aşkı ve şarkı söyleme isteği onu, dönemin ünlü bestecisi İrfan Özbakır’la bir araya getirir. Sesinin güzelliğine hayran kalan Özbakır, 1966 yılında Şahin’e ilk 45’lik plağını yapar. Sözleri Göksel Orhon’a, bestesi İrfan Özbakır’a ait olan “Zeynebim” plağın ilk şarkısıdır. Şahin, daha sonra 1968 yılında “Sabır Taşı” 45’liği ile asıl ününe kavuşur.
5. Yılın Şarkısı ödülü
1969 yılından itibaren beste yapmaya ve şarkı sözlerini kendisi yazmaya başlar. Ayrıca birçok enstrümanı çalmayı da yine bu dönemde öğrenir. Yapmış olduğu ilk bestesi; “Sen Mevsimler Gibisin” ile 4. Altın Kelebek / Yılın Şarkısı ödülünü kazanır. O günden itibaren Selami Şahin şarkıları Türkiye’de Zeki Müren’den İbrahim Tatlıses’e, Sezen Aksu’dan Ümit Besen’e birçok sanatçı tarafından seslendirilir.
6. Yıllara damgasını vuran yüzlerce eser
Bugüne kadar 24 adet 45’lik plak, 7 adet 33’lük plak (LP), 13 adet ise Kaset & CD albüm yapan ve 300’ün üzerinde bestesi olan Şahin’in yaklaşık 150 eseri hit olur. Bu önemli şarkılardan bazıları; “Alışmak Sevmekten Zor Geliyor, Ben Bir Tek Kadın Sevdim, Eskimeyen Dost, Gitme Sana Muhtacım, Gözler Kalbin Aynasıdır… Türkiye’nin neredeyse tüm dönemlerine ve akımlarına damgasını vuran bu eserler, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerindeki sanatçılar tarafından da farklı dillerde icra edilir.
7. Ünlü yabancı sanatçılarla ortak projeler
Selami Şahin, ayrıca Ghada Ragab ve Enrico Macias gibi birçok ünlü isimle de ortak projelerde yer alır, konserler verir. Yorumcu, besteci ve söz yazarı olarak devam ettiği müzikal yaşantısına, daha sonra sanat yönetmenliği ve vokal koçluğunu da ekler. 2010 yılında, kendi bestelerinden oluşan “Dayman (Daima)” isimli Arapça bir albüm yapar. Bu albüm Türk-Arap müziği sentezine güzel bir örnek teşkil eder.
8. Tapılacak Kadın
Ailesine çok düşkün olan ve çok iyi Arapça konuşan Selami Şahin bu dili annesinden öğrenir. Aslen Mısırlı olan annesi hiç Türkçe bilmez. Sanatçı da Arapçayı annesinden öğrenir. Piyasaya çıktığında çok büyük ilgi gören “Tapılacak Kadın” isimli şarkısını çok bağlı olduğu annesi için yazdığını söyleyen Selami Şahin, şöyle anlatır annesiyle anısını: “Anneciğim bu şarkıyı sana yazdım, dediğimde annem; manası nedir, bilmiyorum ki… dedi. Ben ona tercüme ettiğimde de bana sarılıp ağlayışını hiç unutmuyorum. Kokusunu derin derin içime çekmiştim. Allah rahmet eylesin. Anne, baba gibi var mı, yok!”
9. Mumya Firarda ve oyunculuk serüveni
Başarılı müzik kariyerinin dışında oyunculuğuyla da kendinden söz ettiren Selami Şahin, birçok uzun metrajlı filmde de başrol oynar. Bunlardan en önemlisi 2002 yılında, 22 ülkede gösterime giren Mısır-Türkiye ortak yapımı olan “Mumya Firarda” isimli filmdir. Bu film, 6. Hollywood Film Festivali’ne davet edilen ilk Türk filmi olurken Şahin’in oyunculuğu ise büyük beğeni toplar. Aynı zamanda birçok reklam filminde yer alan sanatçının eserleri reklam ve dizilerde de kullanılır.
10. Hiç bitmeyen enerji
1985 yılında evlenen sanatçının üç çocuğu vardır. Kalbinden gelen sesleri notalara dökmeye devam eden Selami Şahin, 45. sanat yılını kutladığı 2011 yılında daha önce birçok sanatçı tarafından yorumlanan eserlerini; akustik ve güncel düzenlemelerle yeniden bir araya getirerek, “Mahzen” isimli albümünde tekrar yorumlar. Yeni eserlerle Türk Müziği’ne yön vermeye ve katkıda bulunmaya devam eden sanatçımıza biz de sağlıklı ve başarılı nice yaşlar diliyoruz.