İnternetin en popüler arama motoru Google, önemli günleri ve kıymetli şahsiyetleri özel doodle’lar ile hatırlamaya devam ediyor. Bu doğrultuda, ülkemizin yetiştirdiği en önemli mimarlardan biri olan Sedad Hakkı Eldem de 115. doğum günü münasebetiyle Google’ın ana sayfasına taşındı. Pek çok internet kullanıcısı ise Sedad Hakkı Eldem kimdir ve eserleri nelerdir gibi soruların yanıtını merak ediyor. Detaylara birlikte bakalım.
Sedad Hakkı Eldem, 20 Aralık 1908’de İstanbul’da dünyaya geldi
Dönemin önemli diplomatlarından İsmail Hakkı Eldem’in oğlu olarak yaşama gözlerini açan Sedad Hakkı Eldem, aristokrat bir aileye mensuptu. Ayrıca ünlü ressam ve arkeolog Osman Hamdi Bey, Eldem’in büyük dayısıydı.
Babasının diplomat olması nedeniyle çocukluk ve ilk gençlik dönemi çeşitli Avrupa şehirlerinde geçti
Marsilya, Zürih, Cenevre ve Münih bu şehirlerden bazılarıydı. Yaşamının bu ilk evresinde Fransızca ve Almanca eğitimi de alan Eldem, her iki dile de hâkim oldu. Eldem, ilk ve ortaöğretimini de yine Avrupa’da tamamladı. Münih’te henüz lise öğrencisi olduğu yıllarda dönemin mimari akımlarına ilgi duydu, ünlü mimarların etkisi altında kaldı.
1924 yılında İstanbul’a dönen Eldem, dayısı Osman Hamdi Bey tarafından kurulan Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu
O yıllarda Sanâyi-i Nefîse Mekteb-i Âlîsine ismiyle kurulan ve bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olarak varlığını sürdüren kurumda mimarlık öğrenimi gören Eldem, başta Guilio Mongeri olmak üzere devrin önemli mimarlarından ve akademisyenlerinden eğitim alma fırsatı yakaladı.
Öğrencilik yıllarında desen çizimleriyle ve İstanbul saraylarının mimari özellikleriyle özel olarak ilgilendi
Aynı dönemde Mongeri’nin mimarlık bürosunda çalışmaya başladı. Bu sayede yapımı 1925-1929 yılları arasında tamamlanan ve Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın en önemli eserleri arasında gösterilen Ankara’daki Ziraat Bankası binası inşaatında yer alma imkânı yakaladı. Ankara’da geçirdiği 1936-1927 yıllarında, şehrin “başka hiçbir Türk şehrinde göremediği güzellikteki” eski evlerini inceledi.
1928 yılında Güzel Sanatlar Akademisinin mimarlık bölümünden birincilikle mezun oldu
Bu sayede kazandığı bursla yeniden Avrupa’ya gitti ve dönemin önemli mimarları ile tanışma ve onların yanında çalışma fırsatı yakaladı.
1932 yılında tekrar İstanbul’a dönen Sedad Hakkı Eldem, aynı yıl kendi mimarlık bürosunu açtı
Yine bu dönemde, mezunu olduğu okulda yardımcı akademisyen olarak çalışmaya başladı. Emekliliğe ayrıldığı 1978 yılına kadar akademide yapı, mimari proje, millî mimari, rölöve ve restorasyon konularında ders verdi.
1941-1945 yıllarında Eski Eserleri Koruma Encümeni üyesi ve başkanı olarak görev yaptı
1948 yılında, II. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan Uluslararası Mimarlar Birliği’nde (UIA) Türkiye’yi temsil etti. 1962-1978 yılları arasında ise Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyeliği görevinde bulundu.
Eldem, kariyeri boyunca Osmanlı dönemi evleri ve 18. ve 19. yüzyıl saray ve köşkleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanındı
Klasik Osmanlı mimarisi üzerine araştırmalar yaparak, mimari tasarımda geleneksel motiflerin yeniden kullanılmasına öncülük etti. Bazı eserlerinde eski Türk yapı sanatı unsurlarını kullanarak millî mimariyi canlandırma mücadelesi verdi. Bununla birlikte zaman zaman bu anlayıştan uzaklaşarak dönemin Avrupa mimari anlayışını yansıtan eserler ortaya koydu.
Sedad Hakkı Eldem, ulusal ve uluslararası mimari yaklaşımları bir arada kullandı
Mimari alanının ülkemizdeki en önemli isimlerinden biri olan Eldem, konut veya kahvehane gibi geleneksel işlevi olan yapılarda, ağırlıklı olarak klasik Türk mimarisine özgü unsurlardan faydalanıyordu. Bununla birlikte yönetim, eğitim veya konaklama gibi görece daha çağdaş işlevi olan yapıları biçimlendirirken; ulusal mimari akımlarına değil işlevin ve malzemenin koşullarına uygun yeni yaklaşımlara yöneliyordu.
Ülkemizin yetiştirdiği en önemli mimarlardan biri olan Eldem, kariyeri boyunca pek çok önemli yapı tasarladı
Bu sebeple, Sedad Hakkı Eldem eserleri nelerdir sorusuna hakkıyla bir yanıt vermek pek kolay değil. Ancak bu yetenekli mimarın imzasını taşıyan eserlerden bazıları şunlar:
- Budapeşte Sergisi Türk Pavyonu (1931)
- Naci Paşa Köşkü (1932, Ankara)
- Tevfik Azmi Yalısı (1933,İstanbul)
- Seyhanlı Apartmanı (1934, İstanbul)
- İnhisarlar Umum Müdürlüğü (1934-38, Ankara)
- Ahmed Ağaoğlu Evi (1936-37, İstanbul)
- Ayaşlı Yalısı (1938, İstanbul)
- Tahsin Bey Yalısı (1938, İstanbul)
- İstanbul Adalet Sarayı (1949)
- Taksi Atatürk Kitaplığı (1972-74, İstanbul)
- Hollanda Büyükelçiliği (1976-77, Ankara)
- Rahmi Koç Köşkü (1975, Tarabya, İstanbul)
- Şark Sigorta Genel Müdürlüğü (1979, İstanbul)
Eldem, meslek hayatında kaleme aldığı makaleler ve kitaplarla da mimari alanına önemli bir katkı sağladı
Eldem tarafından yazılan kitaplardan bazıları ise şu şekilde:
- Geleneksel Yapı Usulleri (1941)
- Bursa Evleri (1948)
- Türk Evi Plan Tipleri (1954)
- Geleneksel Yapı Metotları (1967)
- Köşkler ve Kasırlar I-II (1968-1974)
- Türk Bahçeleri (1976)
- Sadabad (1977)
- İstanbul Anıları (1979)
- Boğaziçi Anıları (1979)
- Topkapı Sarayı, Bir Mimari Araştırma (1982)
- Büyük Konutlar (1982)
- Türk Evi-Osmanlı Dönemi I-II (1984-1987)
Cumhuriyet tarihinin en önemli mimarları arasında gösterilen Sedad Hakkı Eldem 1988 yılında hayatını kaybetti
Meslek yaşamında çok sayıda önemli yapı tasarlayan, onlarca makale ve kitap kaleme alan ve sayısız öğrenci yetiştiren bu usta mimarın alana yaptığı katkılar bugün dahi önemini koruyor.
İlginizi çekebilir:
Dünyamızı Şekillendiriyorlar! İkonik Projelerde İmzası Olan 15 Ünlü Mimar
Kaynak: 1