Çok uzun yıllardır, sabahları evlerimize davetsiz bir misafir şeklinde giren Seda Sayan, bugüne kadar, istesek de istemesek de çoğu zaman gündemimizde yer aldı. Biz bunun üzerine küçücük düşündük ve kendisinin aslında hayatlarımızı etkilediğini fark ettik. Keşke sadece bizim hayatımız olsaydı etkilediği. Tüm insanlığa kenarından, köşesinden dokunmuş biri o. Ve şimdi hazırsanız, bu görmezden gelinemeyecek çabayı gözler önüne seriyoruz.
İnsanlığı “entelektüel” kelimesi hakkında bir kere daha düşünmeye davet etmiştir
Bir mekanda eski eşi Sinan Engin’le karşılaşan Seda Sayan’a, gece çıkışında; bu durumdan rahatsız olup olmadığını sorarlar. Seda Sayan ise kendisini de eşini de çok sevdiğini ve rahatsız olmadığını söyler. Sonra muhabir, “Peki ya görüşüyor musunuz?” diye sorar ve efsane cümle gelir Seda Sayan’dan:
-Hadi canım hadi, o kadar da entel değiliz.
Sağlık sektörü ve insanın kendi bedenini keşfetmesi konusunda ciddi emeği vardır
Programına Haydar Dümen konuktur ve kendisi vajinismus konusunda konuşurken Seda Sayan ansızın konuyla alakalı en kilit soruyu sorar:
-Peki sayın hocam, vajinismus sadece kadınlarda mı görülür?
Bazı anlarda iğneyi kendisine, çuvaldızı başkasına batırırak örnek olmuştur
Söz konusu iğne, botox işleminde kullanılan iğnedir. Çünkü kendisinin canlı yayında botox uygulatmışlığı vardır.
Milli bayramların ya da milli yasların önemini sık sık vurgulamış, herkeslere örnek olmuştur
10 Kasım tarihli programında Atatürk’ün ölüm yıldönümü için: “Ulu önder Atatürk’ün 67. ölüm yıldönümünü kutluyoruz.” diyerek hassasiyetini ortaya koyar.
Arkadaş canlısı duruşuyla, insanlığa affedici olmayı aşılamıştır
Yakın arkadaşı M.Ali Erbil’in canlı yayın esnasında pantolon indirerek sebep olduğu rezaletten sonra, kendisine bu durumun tamamen nazarla alakalı olduğunu söyler ve şu sözleriyle arkadaşına destek olur:
-Erbil, çok hassas biridir, içinde küçücük bir çocuk vardır. Benim de canlı yayında göğsüm açıldı, böyle şeyler olabilir. Erbil evlatlarına düşkün biridir, böyle bir şeyi bilerek yapmaz.
Ama insanlığa tehditler savurduğu da olmuştur
Bir gün, programında, seyircisine sinirlenir ve küçük, tatlı bir uyarıda bulunur:
-Susun yoksa, seyircisiz yaparım programı!
Ülkedeki kitap okuma oranını artırmıştır
Programlarında sosyal mesajlara oldukça sık yer verir. Alın size örnek:
-Biraz kitap okuyun be! Ben her gün gazete, kitap okuyorum, siz de okuyun. Bari otobüs durağında ayağınıza takılan gazeteyi okuyun!
Dünyamız için bir tehdit unsuru olan “küresel ısınma”nın belli ölçüde azalmasını sağlamıştır
Küresel ısınmanın oldukça gündemde olduğu günlerde, programında sık sık, diş fırçalarken suyu ara ara açmak gerektiğini vurgular ve elbette ki bununla ilgili de söyleyecek bir cümlesi vardır:
-Ne kömür, ne petrol, ne nükleer; güneş, rüzgar bize yeter.
Ülkedeki obezite oranını düşürmüştür
Bu konudaki kararlığını da şu cümleleriyle ortaya koyar:
-Türkiye’de kilolu kadın bırakırsam, ben de kadırgalı değilim!
Ülke nüfusunun artmasına sebep olmuştur
Kendisinin ne olduğunu çok iyi bilir ve her zaman ülkesini düşünür:
-Biz bu ülkenin aydın insanlarıyız, bir sürü çocuk yapmalıyız. Paramız var, doğurmalıyız.
Hemcinslerine çok önemli tavsiyelerde bulunmuştur
Erkekler konusunda daima hemcinslerini bilinçlendirmeyi amaçlar ve sırf bu yüzden mottolar üretir:
-Erkek var sevgilisi olursun; erkek var çocuğunu doğurursun.
Futbolun insanlar arasında oynanan bir spor olduğunu kanıtlamıştır
Önemli bir milli maç öncesinde kendisine kazanabilir miyiz diye sorulur ve şöyle yanıtlar:
-Onlar da insan, bizimkiler de insan, neden kazanmayalım?
İnsanlığa risk almayı öğretmiştir
Uçakta mesaj çekmeye devam edince onu uyaran hostese döner ve şöyle der:
-Beni biraz idare ediver.
Felsefe alanına da çeşitli katkıları vardır
Programdaki dekorun bir parçası olan ışıklı bir panoya şöyle yazdırır:
-Herkes kalbinin ekmeğini yer.
Seda Sayan