Savaş dediğimiz şey insanı yorar, aklı yorar, milletleri yorar ve yıpratır. Bu kitlesel bir intihardan başka bir şey de değildir. Sanatın her şeyi anlatmasını, aşağıdaki filmleri de bir kenara bırakın, ”Yapılmışı var?”
Savaş denen şeyin oyuncak olmadığını anlatmak adına, bazı savaş filmlerini derledik. Buyrun.
Full Metal Jacket
Amerika’nın Vietnam işgalini basit piyadelerin gözünden anlatan bir Kubrick filmi. Filmi iki partta incelemek mümkün, o efsane eğitim bölümü ve savaş bölümü. Savaşın çıkartanlar için değil de, içindeki basit insanları ne kadar yıprattığının bir özeti.
La Vita e Bella
Nazi işgalı altında bir Polonya portresi. Oğlunun psikoloji için savaşı aslında koca bir oyun olarak gösteren bir baba ve tanklardan her kaçtıklarında puan kazandıklarını sanan bir oğlu anlatıyor. Savaşın en çok, hayali olanları, yani çocukları etkilediğinin bir özeti.
Inglorious Basterds
Nazi avcısı bir ekibi ironiyle anlatıp, ütopik bir sona sahip olan Tarantino filmi. Savaşın, insanı getirdiği lüzumsuz hırsın bir özeti
The Pianist
Gene Nazi işgali altında bir Polonya portresi ve Władysław Szpilman isimli bir piyanistin gerçek esaret hikayesi. Savaşın, çıkartanlar için değil de, oradaki tek bir insan için bile ne kadar büyük bir trajedi olduğunun özeti.
Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
Savaşın, savaş değil de bürokratik kısmını anlatan bir Peters Sellers & Stanley Kubrick ortaklığı. Savaşın, savaşanlar için değil, savaşı çıkartanlar için olduğunun özeti.
Goodmorning Vietnam
Vietnam’da askerlerin tek morali olan bir spiker ve radyo programcısını anlatıyor. Robin Williams’ın müthiş oyunculuğu da var tabii ki. Savaşın, dış göz için ne kadar üzücü olduğunun bir özeti.
Watchmen
Vietman’da çarpışan özel güçlere sahip bir örgütün, sonrasında ülkedeki sokak hareketleri ve ‘riot’ları bastırma hikayesi. Savaşın, süper güçlere sahip olmayan ‘normal’ insanların kaybı olduğunun bir özeti.