Şanlıurfa veya eski çağlardaki adıyla Edessa, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alıyor. Peygamber diyarı olarak da bilinen ve tarihe tanıklık eden bu şehir Türkiye’nin en büyük 7. şehri. İlk buğday tarımının yapıldığı, ilk caminin inşa edildiği bu büyüleyici şehir birçok ilke ev sahipliği yapıyor. Tarihin akışını değiştiren yer olarak tanımlanan Göbeklitepe de burada bulunuyor. Efsanelere göre, Şanlıurfa Nuh Tufanı’ndan sonra kurulan ilk şehir. Kurtuluş Savaşı’nda halkın gösterdiği üstün başarı nedeniyle “Şanlı” unvanını alan bu kadim şehri birlikte dolaşalım istedik. İşte Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse gidebileceğiniz birbirinden değerli 13 yer?
1. Balıklıgöl
Şanlıurfa tarihi yerler listemizin ilk sırasında efsanelere konu olan Balıklıgöl yer alıyor. Göl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğinde, aynı zamanda derinliği 5 metreyi buluyor. İçinde efsanelerden de aşina olduğumuz balık türleri yer alıyor. Üstelik bu balıklara halk tarafından saygı gösteriliyor. Rivayete göre Hz. İbrahim’in ateşe atılmasının ardından, bir mucize gerçekleşir ve her yer güllük gülistanlık olur. Bu mucizenin gerçekleştiği yerin ise Balıklıgöl olduğuna inanılır. Balıklıgöl, Şanlıurfa’nın en önemli simgelerinden biri.
2. Şanlıurfa Kalesi
Şehrin en önemli simgelerinden bir diğeri ise Urfa Kalesi. Kalenin M.Ö. 10.000 yıllarına ait neolitik bir alan üzerine kurulduğu tahmin ediliyor. Tarihi yapının hemen yanından çıkarılan ve Şanlıurfa Müzesi’nde sergilenen 12.000 yılık Balıklıgöl Heykeli ve Kale alanı, havzanın tarihine tanıklık eder nitelikte. Kale, antik dönemde Osroene tarafından inşa edilmiş. Kalenin duvarları ise MS 814’te Abbâsîler tarafından yapılmış. Şehre kuş bakışı bir görünüm sunan kale, günümüzde açık hava müzesi konseptinde ziyaretçilerini misafir ediyor.
3. Rizvaniye Cami
Balıklıgöl’ün kuzey kısmında yer alan tarihi cami, 1736 yılında Rakka Valisi Rıdvan Ahmet Paşa tarafından yaptırılmış. Burası yapı olarak mihraba paralel ve üç kubbeli bir görünümde inşa edilmiştir. Caminin doğu ucunda tek şerefeli bir minare göze çarpıyor. Süsleme açısından yapının en ilginç kısmı, giriş kapısıdır. Tarihi ahşap kapı, hiç çivi kullanılmadan geçme ve kakma tekniğiyle hazırlanmıştır. Kapı üzerinde yer alan zengin bitkisel ve geometrik desenler oldukça ilgi çekicidir. Caminin medrese kısmı ise cami avlusunun kuzeyinde yer alır. Cami, Osmanlıca telaffuz farkından dolayı birçok kaynakta “Rıdvaniye Medresesi” olarak geçiyor.
4. Göbeklitepe
Listemizin 4. sırasında tarihin akışını değiştiren yer olarak bilinen Göbeklitepe yer alıyor. Geçtiğimiz zamanlarda Göbeklitepe’de gerçekleştirilen kazılarda, yerleşik yaşama geçişle ilgili mevcut bilgileri alt üst edecek buluntular keşfedilmişti. Göbeklitepe, M.Ö. 10.000 yani günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlenen Neolitik döneme ait bir inanç merkezi. 80 dönümlük alanı çevreleyen ören yeri, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2005 yılında 1. Derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. Göbeklitepe, aynı zamanda tarihi anekdotlarda bilinen en eski ve en büyük tapınaktır.
Dev sütunlardan ve üst üste dizilmiş ağır taşlardan oluşan Göbeklitepe’ye dair hala gizemi çözülemeyen birçok nokta bulunuyor. O dönemde el arabası ve iş aletleri bulunmadığı için yapının inşa süreci gizemini hala koruyor. Tapınağı oluşturan taşların taşınabilmesi için muhtemelen çok sayıda insanın ve yük hayvanının gücünden yararlanıldığı üzerinde duruluyor. Sütunların üzerinde bulunan hayvan figürü kabartmaları ise oldukça etkileyici. Eğer Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse bu gizemli antik yapıyı mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
5. Halfeti
Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km uzaklıkta yer alan Halfeti’nin yüzölçümü 646 km² civarında. İlçe M.Ö. 855 yılında Asur Kralı III. Salmanassar tarafından zapt edildiği zaman “Şitamrat” olarak adlandırılıyordu. Yunanlılar ilçenin adını değiştirerek “Urima” olarak isimlendirdiler. Süryaniler ise, ilçe için “Kal’a Rhomeyta” ve “Hesna d’Romaye” adlarını tercih ettiler. Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlıların egemenliğine geçen ilçe, günümüzde de kullanılan “Urumgala” ve “Rumkale” adlarıyla biliniyor. İlçenin büyük bir bölümü Birecik Barajı’nın göl suları altında kalmıştır. Kentin simgesi haline gelen ‘siyah gül’ ise yerli ve yabancı tüm ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Peki nasıl gidilir? Tekne ile ulaşım sağlanarak Aziz Nerses Kilisesi’nin, Barsavma Manastırı’nın ve daha birçok tarihi yapının yer aldığı Rumkale’ye kolaylıkla ulaşım sağlanabilir.
6. Aynzeliha Gölü
Urfa Kalesinin önünde yer alan Aynzeliha Gölü, 150m2 alanı kapsayan bir göldür. Bir rivayete göre, Hz İbrahim ateşe atılacağı zaman, Nemrut’un kızı Zeliha, Hz. İbrahim’in dinine iman ettiğini söyler ve babası tarafından ateşe atılır. Zeliha’nın yanarak can verdiği yerde bir göl oluşur. Bu göle de Aynzeliha Gölü yani Zeliha Gölü veya pınarı adı verilir. Diğer bir rivayete göre; göl Zeliha’nın göz yaşlarından oluştuğu için Arapçada göz yaşı anlamına gelen “Aynzeliha” adıyla anılmaktadır. Halk inanışına göre göl veya göldeki balıklar kutsal kabul edilir. Bu balıklara dokunanların öleceği, yada başına türlü belalar geleceğine inanılır. Özellikle bahar aylarında ziyaretçisi oldukça fazla olan göl, şehrin önemli simgelerinden biri.
7. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi
Geniş bir alanda sergilenen Şanlıurfa Müzesi, 1965’dan beri ziyaretçileriyle buluşuyor. Oldukça köklü bir geçmişi olan şehre ait eserleri sergileyen müze “neolitik dönem” açısından uluslararası bir değere sahip. Müze aynı zamanda Dünyanın en eski tapınağı kabul edilen Göbeklitepe’ye ait eserleri de sergiliyor. Tarihsel açıdan oldukça kıymetli eserlere ev sahipliği yapan müze Şanlıurfa’nın tarihini gözler önüne seriyor. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde 14 adet ana sergi salonu ve 33 adet canlandırma alanı yer alıyor.
Neolitik Döneme ait insan boyutlarında hazırlanmış ve uygarlık tarihinin bilinen en eski gerçek heykeli niteliği taşıyan “Balıklıgöl Adamı” müzede en dikkat çeken eserlerden biri. Öte yandan Göbeklitepe kazı buluntuları, Nevali Çori Tapınağı, Kalkolitik, Helenistik, Roma, Bizans ve Islami dönemlere ait en önemli eserleri de bu müzede ziyaret etmek mümkün. Eğer tarihsel hikayeleri heyecan verici bulan ve müze gezmekten keyif alan biriyseniz seyahat planınıza Şanlıurfa Müzesi’ni de ekleyin deriz.
8. Şanlıurfa Mutfak Müzesi
Listemizin 8. sırasında mutfak kültürüne meraklı olanlar için bir alternatif bulunuyor. 2011 yılında Şanlıurfa Belediyesi tarafından, yıkılmaya yüz tutmuş tarihi Hacıbanlar Evi satın alınarak restore edildi. Restorasyonun ardından bu tarihi ev keyifli bir mutfak müzesine dönüştürüldü. Mutfak Müzesi’nde geçmişten günümüze dek uzanan Şanlıurfa’nın eski mutfak malzemeleri sergileniyor. Urfa mutfak kültürünün önemli örnekleri olan objeler bu müzede meraklılarını bekliyor. Geleneksel Mutfak Müzesi; 5 odalı, içerisinde 2 su kuyusu bulunan ve geniş avlusu ile Tarihi Urfa Evleri’nin muhteşem bir örneği. Üstelik Şanlıurfa Mutfak Müzesi’nde ev hanımları tarafından şehrin yöresel yemeklerinin kursu da veriliyor. Urfa lezzetlerini sevenler için işin mutfak kısmını bilmek keyifli bir seyahat önerisi olabilir.
9. Harran
Şanlıurfa merkeze 48 km. mesafede yer alan tarihi ilçenin adı, “yolların kavuştuğu yer” yani “kavşak” anlamını taşıyor. Önasya dili olan Akatça’daki “Harranu” sözcüğü “Seyahat ve Kervan” anlamına geliyor. Sosyolojik ve tarihsel bir sentez yapıldığında, ‘Medeniyetlerin Kesiştiği Kent’ olarak da adlandırılıyor. Harran, özellikle Assur Ticaret Kolonileri devrinde Anadolu ile sıkı ticari ilişkiler yürütmüş olan Assurlu tüccarların uğrak yeri haline gelmiştir. Harran şehir surlarının dışında yer alan ve etrafı çevrili halde bulunan alandaki tarihi kuyu, Hz.Yakub Kuyusu (Bir-i Yakup) olarak da biliniyor. Eğer Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse bu tarihi ilçeye de uğramadan dönmeyin deriz. Üstelik Dünya üzerinde kurulan ilk üniversitenin de burada olduğunu hatırlatalım.
10. Germuş Kilisesi
Tarihi Germuş kilisesi, şehir merkezinin 10 km kuzey doğusunda Germuş dağlarının eteklerinde kurulan Germuş köyünde yer alıyor. Köyün bugün bilinen adı Dağ Eteği’dir. Yapının 19.yy’da inşa edildiği tahmin ediliyor. Kilise alanı; bir akarsu, bir kilise ve kilisenin toplantı meydanından oluşuyor. Kilise, taştan ve iki katlı olarak yapılmıştır. Germuş Kilisesi kentin önemli kültür varlıklarından biridir. Mezopotamya bölgesinde en çok turist ağırlayan illerden biri olan Urfa’da yer alan kiliseyi gezi planınıza eklemenizi öneririz.
11. Yakup Manastırı
Deyr Yakup (Yakup Manastırı), şehir merkezine 10 km. uzaklıkta, şehrin güneyindeki dağların üzerinde yer alır. Bu bölgedeki yapı için, halk arasında “Nemrut’un Tahtı” ya da “Cin Değirmeni” isimleri kullanılır. Manastırın kuzeybatısında ise bir anıt mezar yer alır. Bu mezar anıtının doğuya bakan penceresinin altında iki satırlık bir kitabe dikkat çeker. Bu kitabenin ilk satırı Grekçe, ikinci satırı Pamyra Süryanicesi ile kaleme alınmıştır. Öte yandan Hz İbrahim’in mücadele ettiği kral Nemrut’un burayı seyfiye alanı olarak kullandığına inanılır.
12. Reji Kilisesi
Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi, şehrin Ellisekiz Meydanı’nın kuzeydoğusunda yer alır. Yapı, 6. yüzyıla ait bir kilise kalıntısının üzerine, 1861’de inşa edilmiştir. Kilise, Hz. İsa’nın iki havarisinin anısına inşa edildiği için onların ismini taşır. Yapı, 1924 yılına kadar, aktif olarak kullanılmış. Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi, 1924 yıllarında önce tütün fabrikası daha sonra üzüm deposu olarak kullanılır. Kilise, halk tarafından Tekel kelimesinin Fransızca karşılığı olan Regie (Reji)’den dolayı “Reji Kilisesi” olarak isimlendirilmiş. Kiliseden çıkarılan yazılı mezar taşları Urfa Müzesi’nde yer alıyor. Kilise, Şanlıurfa Valiliği tarafından 1998 yılında restore edilmiştir.
13. Bazda Mağaraları
Şanlıurfa tarihi yerler listemizi Bazda Mağaraları ile tamamlıyoruz. Harran-Han el-Ba’rur yolunun her iki tarafında tarihi taş ocakları yer alır. Bazda mağaraları ise aynı yolun sağında bulunur. Mağara, “Bazda”, “Albazdu”, “Elbazde” veya “Bozdağ Mağaraları” adıyla da bilinir. Bölgenin en değerli taş ocağı niteliğini taşır. Çevredeki Harran, Şuayp şehri ve Han el-Ba’rur yapıları için yüzlerce yıl taş alınması nedeniyle her mağarada çok sayıda meydan, tünel ve galeriler oluştuğu göze çarpar. Bunlardan özellikle en büyük olan oyuğun yüksekliği 15 metreyi bulur. Mağara, 2010 yılında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.
İlginizi çekebilir;
İlber Ortaylı’dan Türkiye’nin “Uğruna Seyahat Edilecek” 17 Eseri
Muğla’da Nereler Gezilir? Muğla’da Mutlaka Görmeniz Gereken 14 Yer
İstanbul Avrupa Yakasında Gezilecek 14 Yer
İzmir’de Nereler Gezilir? Ege’nin İncisi İzmir’de Mutlaka Görmeniz Gereken 22 Yer