Sanat ve sanat tarihi üzerine okumalar yapmak kimi zaman göz korkutucu olabilir. Çünkü insanlığın başlangıcından beri bir şekilde ayakta kalmayı başarmış, kendini sürekli tekrar eden revizyonlara ve yeniden değerlendirmelere tabi kalmış bir alandır sanat. Sayısız akım, araç, sanatçı ve üsluptan oluşan sanat ve sanat tarihi, doğru kitap koleksiyonları sayesinde birçok kişi için daha anlaşılabilir ve ulaşılabilir olabilir. İster sanat ve sanat tarihi üzerine daha genel kapsamlı başlangıç okumaları yapmak isteyen birisi olun, isterseniz de sanat ve sanat tarihine daha felsefi ve sosyolojik açıdan yaklaşan kitapları okumak isteyen birisi olun, bu listedeki en azından birkaç kitabı kütüphanenize eklemek isteyeceksiniz. İşte sanat ve sanat tarihi üzerine kaleme alınmış kitaplardan bazıları…
Sanatın Öyküsü – E. H. Gombrich
Sanatın Öyküsü’nün başında E. H. Gombrich, “Gerçekten sanat diye bir şey yoktur, sadece sanatçılar vardır.” der. Ve sanat tarihinin en önemli ve popüler kitaplarından biri haline gelen Sanatın Öyküsü’nün bütün işleyişi bu bakış açısı üzerine kurulur. Sanat akımları ve kavramlar üzerine kapsamlı tartışmalardan kaçınan Gombrich, bireysel sanat eserlerine ve bunların arkasındaki figürlere odaklanır. Bu durum antik ve kabile sanatına yönelik birkaç sapma dışında, her zaman Batı’daki erkek ressamlara odaklanması anlamına gelse de Gombrich, sanat tarihinin görme eylemine yabancı bilgileri aktararak sanat deneyimini aydınlatmanın yanı sıra karartabileceğini ileri sürerek bir sanat tarihçisi için dikkate değer bir duruş sergiler. Raphael ve Cezanne gibi birbirinden farklı sanatçıları zaman içinde birbirine bağlayan Gombrich, eserlerini yaparken hepsinin benzer zorluklarla karşılaştığında ve son tahlilde, önemli olanın sanatçının niyetleri olduğu konusunda ısrarcı bir tutum izler. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Güzelliğin Tarihi – Umberto Eco
Dünyaca ünlü bir yazar olan Umberto Eco’nun 2004 yılında yayımlandığından bu yana büyük bir eleştirel başarı elde eden kitabı Güzelliğin Tarihi, güzelliğin ne olduğu sorusunu tartışan ve araştıran, Batı kültüründeki güzellik tarihinin derinlemesine bir analizini sunan bir eserdir. Güzelliğin anlamını, tarihini ve doğasını araştıran Güzelliğin Tarihi, ayrıca bol miktarda resim ve heykel illüstrasyonu ve filozoflardan ve yazarlardan uzun alıntılar sunar. Güzellik fikrine farklı açılardan ve yaklaşımlardan bakan Umberto Eco, hem filozofların, hem düşünürlerin hem de sanatçıların farklı fikirlerini keşfetmeye ve ön plana çıkarmaya odaklanıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Görme Biçimleri – John Berger
Sanat eleştirmeni ve sanatçı John Berger, 1972 yılında BBC’de 30 dakikalık bölümler halinde yayınlanan kendisinin aynı adlı televizyon programından uyarlanan bir kitap olan Görme Biçimleri’ni kaleme aldı. Bu avangard kitap, “gördüklerimiz ve bildiklerimiz arasındaki gizemli ilişkiyi” araştıran üç tanesinin yalnızca görüntülerden oluştuğu yedi makaleden oluşuyor. Görme Biçimleri’nde Berger, sanatın ve onun dilinin anlaşılmasına ulaşmayı amaçlayarak, geçmişte sanatın insanlar için ne olduğunu eleştirir ve araştırır. Resimlere bakış açımızı keşfetmeye odaklanan bu kitap, o zamandan beri devam eden ve daha da gelişen fikir ve teorilere ilginç bir bakış açısı sunuyor. Devrimci olarak tanımlanan Görme Biçimleri, özellikle kadınların reklamlarda ve yağlı boya tablolarda nasıl tasvir edildiğine odaklanan denemeleri aracılığıyla popüler kültürün feminist okumalarına katkıda bulunmuştur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sanatçıların Hayat Hikayeleri – Giorgio Vasari
İtalyan ressam Giorgio Vasari’nin ilk kez 16’ncı yüzyılda basılan ve İtalyan Rönesans’ında kilit rol oynayan sanatçıların biyografilerini içeren kitabı Sanatçıların Hayat Hikayeleri, bildiğimiz haliyle sanat tarihi kavramını tanıtan ve ilk sanat tarihi kitabı olarak nitelendirilen eserdir. 1511-1574 yılları arasında yaşayan Vasari, biyografisini yazdığı sanatçıların çoğuyla çağdaştı ve bu durum Sanatçıların Hayat Hikayeleri’ni sanatta Batı geleneğini başlatan çığır açan dönemi incelemek için birincil kaynak haline getirdi. Kitap, Cimabue (1240-1302) ile Michelangelo (1475-1564) da dahil olmak üzere bu dönem arasından yaşayan sanatçıların biyografilerini içerir ve mimari, heykel ve resim üzerine genel bir inceleme yazısı ile başlar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sanatın Gerekliliği – Ernst Fischer
“İnsanın dünyayı tanıyabilmesi ve değiştirebilmesi için sanat gereklidir. Ama sanat, içerdiği sihir sayesinde de gereklidir.” der Ernst Fischer Sanatın Gerekliliği adlı eserinde. İçinde yaşadığımız dünyayı görmede sanatın önemi üzerine derin düşünceler içeren Sanatın Gerekliliği’nde Fischer, yaratıcı hayal gücü ile toplumsal gerçeklik arasındaki ilişkiye yakından bakarken doğru sanatın hem varoluşu tüm kusurları ve hatalarıyla yansıtması gerektiğini hem de değişim ve gelişmenin nasıl sağlanabileceğini göstermeye yardımcı olması gerektiğini savunur. Bireyin toplumla ilişki kurma ihtiyacına yaptığı vurgu, yaygın tüketimcilik ve hiperteknolojiyi reddetmesi ve yılmaz iyimserliğiyle, sanatsal çabanın radikal, olumlu ve insancıl bir vizyonudur Sanatın Gerekliliği. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Teknik Olarak Yeniden-Üretilebilirlik Çağında Sanat Yapıtı – Walter Benjamin
Walter Benjamin’in 1936’da yayınlanan Teknik Olarak Yeniden-Üretilebilirlik Çağında Sanat Yapıtı adlı makalesi, özellikle kültürel çalışmalar, medya teorisi, mimari teori ve sanat tarihi alanlarında beşerî bilimler arasında etkili olmuş bir eserdir. Makalede Benjamin, endüstriyel, materyalist ve modernleştirici bir dünyayla yan yana sanatın değeri ve doğası ile ilgili soruları ele alırken özellikle yeniden üretim uygulaması etrafında sanat eserinin özgünlük kavramını tartışır. Zaman içinde toplumun değerlerinde yaşanan değişimi ve değişimin kendisini inceleyen Walter Benjamin, bu makalede sanat tarihinde beğeni ve üsluptaki değişimin nedenlerini de anlatır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sanatçı Gibi Düşün – Will Gompertz
Tarih boyunca en büyük sanatçılardan bazılarının yardımıyla yaratıcılığı ve üretkenliği artırmaya yönelik bir rehber olarak tasarlanan BBC sanat editörü Will Gompertz’in kaleme aldığı Sanatçı Gibi Düşün kitabı, coşkulu, zeki, esprili ve düşüdürücü üslubuyla “Sanatçılar nasıl düşünür? Yaratıcılıkları nereden geliyor? Biz de daha yaratıcı olmayı nasıl öğrenebiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arıyor. Sanatçı Gibi Düşün, Caravaggio’dan Warhol’a, Da Vinci’den Ai Weiwei’ye kadar uzanan sanatçılardan yaratıcılık üzerine 10 temel ders tanımlıyor ve bu becerileri bugün kullanmakta olan sanatta önde gelen çağdaş figürlerin profillerini çiziyor. Dünyanın önde gelen yaratıcı düşünürlerinden bazılarıyla yakınlaştıktan ve bu kişileri kişiselleştirdikten sonra Gompertz hepsinde ortak olan özelliklerin farkına vardı ve bu eserinde de yeteneklerinizin gelişmesine ve iç Picasso’nuzu kucaklamanıza olanak tanıyan temel uygulamaları ve süreçleri özetliyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Camera Lucida – Roland Barthes
Fransız edebiyat kuramcısı ve filozof Roland Barthes’ın 1980 yılında yayınlanan kitabı Camera Lucida’da Barthes, belirli fotoğrafların kalıcı duygusal etkisi üzerine kişisel bir tartışmasında, fotoğrafı dilin veya kültürün kodlarının dışında, zihin üzerinde olduğu kadar beden üzerinde de etki eden bir varlık olarak inceler ve sunar. Aynı zamanda Barthes’ın merhum annesine bir övgü niteliğinde olan kitap, fotoğrafın doğasını ve özünü araştırır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Terapi Olarak Sanat – Alain de Botton & John Armstrong
İlgi çekici, canlı ve tartışmalı bir kitap olan Terapi Olarak Sanat, İngiliz filozof Alain de Botton’ın sanat tarihçisi John Armstrong ile bir araya gelerek sanata yeni bir bakış açısı önererek, sanatın yararlı, alakalı ve her şeyden öte tedavi edici olabileceğini öne süren bir kitaptır. Alain de Botton, bu eserinde belirli büyük sanat eserlerinin günlük hayatın gerilimlerini ve kafa karışıklıklarını yönetme konusunda ipuçları sunduğunu savunur. Terapi Olarak Sanat, 150 seçkin sanat örneğiyle doludur ve Aşk, Doğa, Para ve Politika üzerine bölümlerle bu çalışmaların ortak zorluklara nasıl yardımcı olabileceğini ana hatlarıyla anlatır. De Botton Terapi Olarak Sanat’ta, sanatın bize nasıl rehberlik edip teselli edebileceğini ve bu süreçte hem sanatı hem de kendimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceğini gösteriyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sanat İçgüdüsü: Güzellik, Zevk ve İnsan Evrimi – Denis Dutton
Denis Dutton’un bir asırlık sanat teorisini ve eleştirisini altüst eden ve sanat anlayışımızda devrim yaratan eseri Sanat İçgüdüsü: Güzellik, Zevk ve İnsan Evrimi, iki çekişmeli disiplin olan sanat ve evrimsel bilimi bir araya getiriyor ve Dutton bu eseriyle birlikte resimden edebiyata, filmlerden çömlekçiliğe farklı sanat dalları hakkındaki düşüncelerimizi değiştirecek kışkırtıcı bir çalışmaya imza atıyor. Dutton’a göre sanattaki insan zevkleri, Darwinci seçilim tarafından şekillendirilen evrimsel özelliklerdir. Geçen yüzyıldaki sanat eleştirisi ve akademik teorinin sahip olacağı gibi bunlar sadece “toplumsal olarak inşa edilmiş” değillerdir. Güzelliğe olan sevgimiz doğuştan gelir ve uzak kültürler arasında pek çok estetik zevk paylaşılır. Evrim geçirdiğimiz savanlar gibi su ve uzak ağaçların olduğu manzaraların yaygın olarak tercih edilmesi bu duruma örnek oluşturabilir. Sanat İçgüdüsü’nde güçlü bir mantık ve somut kanıtlar kullanan Dutton, sanat eleştirisini soyut ve abstract kavramlar üzerine değil, bir evrim anlayışına dayandırılması gerektiğini belirtiyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sanatın İcadı: Bir Kültür Tarihi – Larry Shiner
Kültür tarihi, sanat felsefesi ve felsefe tarihiyle ilgilenen Amerikalı filozof Larry Shiner’ın kaleme aldığı Sanatın İcadı: Bir Kültür Tarihi, geleneksel sanat anlayışlarımıza meydan okuyan, güzel sanatlar kategorisinin modern bir icat olduğunu ve sanat ve zanaat arasına çizilen çizgilerin on sekizinci yüzyıl boyunca Avrupa’daki önemli toplumsal dönüşümlerden kaynakladığını öne sürerek sanat tarihinin yeniden gözden geçirilmesini savunur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sanatın Öyküsü’nün başında E. H. Gombrich, “Gerçekten sanat diye bir şey yoktur, sadece sanatçılar vardır.” der. Ve sanat tarihinin en önemli ve popüler kitaplarından biri haline gelen Sanatın Öyküsü’nün bütün işleyişi bu bakış açısı üzerine kurulur. Sanat akımları ve kavramlar üzerine kapsamlı tartışmalardan kaçınan Gombrich, bireysel sanat eserlerine ve bunların arkasındaki figürlere odaklanır. Bu durum antik ve kabile sanatına yönelik birkaç sapma dışında, her zaman Batı’daki erkek ressamlara odaklanması anlamına gelse de Gombrich, sanat tarihinin görme eylemine yabancı bilgileri aktararak sanat deneyimini aydınlatmanın yanı sıra karartabileceğini ileri sürerek bir sanat tarihçisi için dikkate değer bir duruş sergiler. Raphael ve Cezanne gibi birbirinden farklı sanatçıları zaman içinde birbirine bağlayan Gombrich, eserlerini yaparken hepsinin benzer zorluklarla karşılaştığında ve son tahlilde, önemli olanın sanatçının niyetleri olduğu konusunda ısrarcı bir tutum izler. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Dünyaca ünlü bir yazar olan Umberto Eco’nun 2004 yılında yayımlandığından bu yana büyük bir eleştirel başarı elde eden kitabı Güzelliğin Tarihi, güzelliğin ne olduğu sorusunu tartışan ve araştıran, Batı kültüründeki güzellik tarihinin derinlemesine bir analizini sunan bir eserdir. Güzelliğin anlamını, tarihini ve doğasını araştıran Güzelliğin Tarihi, ayrıca bol miktarda resim ve heykel illüstrasyonu ve filozoflardan ve yazarlardan uzun alıntılar sunar. Güzellik fikrine farklı açılardan ve yaklaşımlardan bakan Umberto Eco, hem filozofların, hem düşünürlerin hem de sanatçıların farklı fikirlerini keşfetmeye ve ön plana çıkarmaya odaklanıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sanat eleştirmeni ve sanatçı John Berger, 1972 yılında BBC’de 30 dakikalık bölümler halinde yayınlanan kendisinin aynı adlı televizyon programından uyarlanan bir kitap olan Görme Biçimleri’ni kaleme aldı. Bu avangard kitap, “gördüklerimiz ve bildiklerimiz arasındaki gizemli ilişkiyi” araştıran üç tanesinin yalnızca görüntülerden oluştuğu yedi makaleden oluşuyor. Görme Biçimleri’nde Berger, sanatın ve onun dilinin anlaşılmasına ulaşmayı amaçlayarak, geçmişte sanatın insanlar için ne olduğunu eleştirir ve araştırır. Resimlere bakış açımızı keşfetmeye odaklanan bu kitap, o zamandan beri devam eden ve daha da gelişen fikir ve teorilere ilginç bir bakış açısı sunuyor. Devrimci olarak tanımlanan Görme Biçimleri, özellikle kadınların reklamlarda ve yağlı boya tablolarda nasıl tasvir edildiğine odaklanan denemeleri aracılığıyla popüler kültürün feminist okumalarına katkıda bulunmuştur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İtalyan ressam Giorgio Vasari’nin ilk kez 16’ncı yüzyılda basılan ve İtalyan Rönesans’ında kilit rol oynayan sanatçıların biyografilerini içeren kitabı Sanatçıların Hayat Hikayeleri, bildiğimiz haliyle sanat tarihi kavramını tanıtan ve ilk sanat tarihi kitabı olarak nitelendirilen eserdir. 1511-1574 yılları arasında yaşayan Vasari, biyografisini yazdığı sanatçıların çoğuyla çağdaştı ve bu durum Sanatçıların Hayat Hikayeleri’ni sanatta Batı geleneğini başlatan çığır açan dönemi incelemek için birincil kaynak haline getirdi. Kitap, Cimabue (1240-1302) ile Michelangelo (1475-1564) da dahil olmak üzere bu dönem arasından yaşayan sanatçıların biyografilerini içerir ve mimari, heykel ve resim üzerine genel bir inceleme yazısı ile başlar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
“İnsanın dünyayı tanıyabilmesi ve değiştirebilmesi için sanat gereklidir. Ama sanat, içerdiği sihir sayesinde de gereklidir.” der Ernst Fischer Sanatın Gerekliliği adlı eserinde. İçinde yaşadığımız dünyayı görmede sanatın önemi üzerine derin düşünceler içeren Sanatın Gerekliliği’nde Fischer, yaratıcı hayal gücü ile toplumsal gerçeklik arasındaki ilişkiye yakından bakarken doğru sanatın hem varoluşu tüm kusurları ve hatalarıyla yansıtması gerektiğini hem de değişim ve gelişmenin nasıl sağlanabileceğini göstermeye yardımcı olması gerektiğini savunur. Bireyin toplumla ilişki kurma ihtiyacına yaptığı vurgu, yaygın tüketimcilik ve hiperteknolojiyi reddetmesi ve yılmaz iyimserliğiyle, sanatsal çabanın radikal, olumlu ve insancıl bir vizyonudur Sanatın Gerekliliği. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Walter Benjamin’in 1936’da yayınlanan Teknik Olarak Yeniden-Üretilebilirlik Çağında Sanat Yapıtı adlı makalesi, özellikle kültürel çalışmalar, medya teorisi, mimari teori ve sanat tarihi alanlarında beşerî bilimler arasında etkili olmuş bir eserdir. Makalede Benjamin, endüstriyel, materyalist ve modernleştirici bir dünyayla yan yana sanatın değeri ve doğası ile ilgili soruları ele alırken özellikle yeniden üretim uygulaması etrafında sanat eserinin özgünlük kavramını tartışır. Zaman içinde toplumun değerlerinde yaşanan değişimi ve değişimin kendisini inceleyen Walter Benjamin, bu makalede sanat tarihinde beğeni ve üsluptaki değişimin nedenlerini de anlatır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Tarih boyunca en büyük sanatçılardan bazılarının yardımıyla yaratıcılığı ve üretkenliği artırmaya yönelik bir rehber olarak tasarlanan BBC sanat editörü Will Gompertz’in kaleme aldığı Sanatçı Gibi Düşün kitabı, coşkulu, zeki, esprili ve düşüdürücü üslubuyla “Sanatçılar nasıl düşünür? Yaratıcılıkları nereden geliyor? Biz de daha yaratıcı olmayı nasıl öğrenebiliriz?” gibi soruların yanıtlarını arıyor. Sanatçı Gibi Düşün, Caravaggio’dan Warhol’a, Da Vinci’den Ai Weiwei’ye kadar uzanan sanatçılardan yaratıcılık üzerine 10 temel ders tanımlıyor ve bu becerileri bugün kullanmakta olan sanatta önde gelen çağdaş figürlerin profillerini çiziyor. Dünyanın önde gelen yaratıcı düşünürlerinden bazılarıyla yakınlaştıktan ve bu kişileri kişiselleştirdikten sonra Gompertz hepsinde ortak olan özelliklerin farkına vardı ve bu eserinde de yeteneklerinizin gelişmesine ve iç Picasso’nuzu kucaklamanıza olanak tanıyan temel uygulamaları ve süreçleri özetliyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Fransız edebiyat kuramcısı ve filozof Roland Barthes’ın 1980 yılında yayınlanan kitabı Camera Lucida’da Barthes, belirli fotoğrafların kalıcı duygusal etkisi üzerine kişisel bir tartışmasında, fotoğrafı dilin veya kültürün kodlarının dışında, zihin üzerinde olduğu kadar beden üzerinde de etki eden bir varlık olarak inceler ve sunar. Aynı zamanda Barthes’ın merhum annesine bir övgü niteliğinde olan kitap, fotoğrafın doğasını ve özünü araştırır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İlgi çekici, canlı ve tartışmalı bir kitap olan Terapi Olarak Sanat, İngiliz filozof Alain de Botton’ın sanat tarihçisi John Armstrong ile bir araya gelerek sanata yeni bir bakış açısı önererek, sanatın yararlı, alakalı ve her şeyden öte tedavi edici olabileceğini öne süren bir kitaptır. Alain de Botton, bu eserinde belirli büyük sanat eserlerinin günlük hayatın gerilimlerini ve kafa karışıklıklarını yönetme konusunda ipuçları sunduğunu savunur. Terapi Olarak Sanat, 150 seçkin sanat örneğiyle doludur ve Aşk, Doğa, Para ve Politika üzerine bölümlerle bu çalışmaların ortak zorluklara nasıl yardımcı olabileceğini ana hatlarıyla anlatır. De Botton Terapi Olarak Sanat’ta, sanatın bize nasıl rehberlik edip teselli edebileceğini ve bu süreçte hem sanatı hem de kendimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceğini gösteriyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Denis Dutton’un bir asırlık sanat teorisini ve eleştirisini altüst eden ve sanat anlayışımızda devrim yaratan eseri Sanat İçgüdüsü: Güzellik, Zevk ve İnsan Evrimi, iki çekişmeli disiplin olan sanat ve evrimsel bilimi bir araya getiriyor ve Dutton bu eseriyle birlikte resimden edebiyata, filmlerden çömlekçiliğe farklı sanat dalları hakkındaki düşüncelerimizi değiştirecek kışkırtıcı bir çalışmaya imza atıyor. Dutton’a göre sanattaki insan zevkleri, Darwinci seçilim tarafından şekillendirilen evrimsel özelliklerdir. Geçen yüzyıldaki sanat eleştirisi ve akademik teorinin sahip olacağı gibi bunlar sadece “toplumsal olarak inşa edilmiş” değillerdir. Güzelliğe olan sevgimiz doğuştan gelir ve uzak kültürler arasında pek çok estetik zevk paylaşılır. Evrim geçirdiğimiz savanlar gibi su ve uzak ağaçların olduğu manzaraların yaygın olarak tercih edilmesi bu duruma örnek oluşturabilir. Sanat İçgüdüsü’nde güçlü bir mantık ve somut kanıtlar kullanan Dutton, sanat eleştirisini soyut ve abstract kavramlar üzerine değil, bir evrim anlayışına dayandırılması gerektiğini belirtiyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kültür tarihi, sanat felsefesi ve felsefe tarihiyle ilgilenen Amerikalı filozof Larry Shiner’ın kaleme aldığı Sanatın İcadı: Bir Kültür Tarihi, geleneksel sanat anlayışlarımıza meydan okuyan, güzel sanatlar kategorisinin modern bir icat olduğunu ve sanat ve zanaat arasına çizilen çizgilerin on sekizinci yüzyıl boyunca Avrupa’daki önemli toplumsal dönüşümlerden kaynakladığını öne sürerek sanat tarihinin yeniden gözden geçirilmesini savunur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.