Çocuklar için masallar ve öyküler yazmak, bir edebiyat düşünürü ve yazarı için oldukça önemli bir hazırlık süreci gerektirir. Çünkü yaratılan metin, sadece birkaç çocuk için değil, zaman içerisinde pek çok çocuğun ve neslin okuyacağı, anlamaya çalışacağı metinler haline gelecektir.
Samed Behrengi, çocuklara masallar ve öyküler yazan yazarlar arasında oldukça kıymetli ve önemli bir yerde durmaktadır. Onun yarattığı metinler, bugün bile okunmakta, sadece küçük çocuklara değil, büyüklere de öğütler vermektedir.
Samet Behrengi, 1939 yılında Azerbaycan’ın Tebriz kentinde dünyaya merhaba dedi…
Bir nedeni olmadan mutlu olmak da istemiyorum; günün birinde gözlerimi açıp hepiniz gibi yaşlandığımı, ama hâlâ aynı balık olduğumu, ilk başta bildiğimden fazla bir şey bilmediğimi görmek istemiyorum!
İlkokulu bitirdikten hemen sonra Debiristân-i Terbiyet ve Dânişşerâ-yi âli adlı öğretmen okullarında eğitim hayatına devam etti…
Hayat, yemek, uyumak, küçücük bir gölde yaşamak değildi.
Öğrencilik hayatının hemen ardından Mamkan, Gogan, Ahircan gibi köy okullarında hayatının sonuna kadar sürecek olan öğretmenlik görevine başladı…
“Siz biraz fazla düşünüyorsunuz.” demiş Küçük Kara Balık. “Durmadan düşünmenin yararı yok. İlerlemek istiyorsak harekete geçmeliyiz.”
Öğretmenlik hayatı ilerlerken bir yandan da Tebriz Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde derslerine devam ediyordu. Aynı zamanda Azerbaycanlı köylü çocuklarına rehberlik hizmetleri sunuyor, onlar için masallar yazıyordu…
Kararımı verdim anne, gidip derenin nerede bittiğini öğreneceğim. Orada neler var, başka yerlerde neler var, görmek bilmek istiyorum.
Samed Behrengi, kısa süren yaşamını masallara ve çocuk öykülerine adamıştı. İran genelinde seyahatler yapıyor, halk arasında kulaktan kulağa anlatılan masalları derliyordu. Bunun yanı sıra dönemin eğitim sistemindeki aksayan yönleri tespit ederek çözümler üretmeye çalışıyordu…
Küçük kara balığı bir türlü uyku tutmuyordu. Bütün gece, hiç gözünü kırpmadan denizi düşünüp durdu.
Onun yazdığı masallar, aslında aradığı çözümün ta kendisiydi. Öyle ki kitaplarının pek çoğu İran dahil birçok ülkede sakıncalı bulundu…
Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Çünkü özgürlük, eşitlik, adalet, dogmaların sorgulanması ve direnmek gibi kavramları içeriyor, öğütlüyordu…
Siz bu göletten hiç dışarı çıkmıyorsunuz ki… Peki, nasıl oluyor da , bütün dünyadan söz edebiliyorsunuz?
Samed Behrengi, dönemin baskıcı Şah yönetimine karşı masallar ve çocuk öyküleri yazarak karşı koyuyor, kararlılığından hiçbir zaman geri adım atmıyordu…
Her an ölümle yüz yüze kalabilirim. Ama yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmem gerekmez.
Onun metinlerinde mutlak özgürlüğüm, umudun ve inancın kaynağına yakın duran her şeye yer vardı… Küçük Kara Balık, onlardan sadece bir tanesiydi…
En azından bu suyun buraya nereden geldiğini, nereye gittiğini ve suyun dışında neler olduğunu düşünmeniz gerek.
Yazar, henüz 29 yaşındayken Azerbaycan’da bulunan Aras nehrinde yüzerken geçirdiği bir kazada hayatını kaybetti. Ancak pek çok kişi bu kazaya inanmadı ve Behrengi’nin Şah’ın gizli polis örgütü tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Çünkü Samed Behrengi, yarattığı edebiyatla birlikte Şahlık düzenini eleştiriyor ve baskı rejimine karşı çıkıyordu…
Bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamamın veya ölümümün başkaların yaşamını nasıl etkileyeceği…