Dünyayı etkisi altına alan corona virüsü salgını yaklaşık iki yıldır devam ediyor. Özellikle sosyal yaşamı etkileyen salgın ikili ilişkilerin de dinamiğini değiştirdi. Salgının ilk dönemlerinde Çin’de uygulanan karantinanın ardından uzun süre bir arada kalan çiftlerin birçoğu boşanma kararı vermişti. Öte yandan kısıtlamalar nedeniyle görüşemeyen çiftlerin de ilişkileri etkilendi. Yapılan bir araştırma, yetişkinlerin dörtte birinden fazlası geçen yıl vaka sayıları arttığında ve salgın pik dönemine geçtiğinde eşleriyle ilişkilerini ‘önemli ölçüde’ veya ‘bir şekilde’ sorguladıklarını gösteriyor. 34 yaşına kadar olan kişilerde bu oran yüzde 70’in üzerinde. Peki pandemi ilişkinize zarar verdiyse ne yapmalısınız?
2019 yılının aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra tüm dünyaya hızla yayılan corona virüsü salgını ikinci yılına yaklaşıyor. Hem ekonomik hem de sosyal yönden yıpratıcı olan bu salgın pek çok şeyi değiştirdi
Salgın, özellikle gelecekle ilgili yaşanan kaygıların artmasına neden oldu. Hatta covid anksiyetesi kavramını doğurdu. Pek çok kişi bu süreçte zihinsel olarak yıprandı
Yapılan araştırmalara göre geçtiğimiz yıldan bu yana depresyon vakalarında artış yaşanıyor
Danışman psikiyatrist Dr. Natasha Bijlani, birçok çiftin bu durumdan etkilendiğini belirtiyor;
“İlişkiler karşılıklı uzlaşma ve uyum gerektirir ve salgın en güçlü çiftleri bile etkiledi” diyor.
Salgın nedeniyle taşam tarzımız değişti. Bu da çiftlerin arasında bazı dengeleri değiştirdi. Özellikle kilitlenme sırasında çiftlerin bir arada olması muhtemel anlaşmazlıkları daha da şiddetlendirdi
Salgının yarattığı psikolojik baskı nedeniyle çiftler arasındaki iletişimsizliğin boyutları da katlanarak arttı. Ufak sorunlara daha duygusal yaklaşabiliyor ve farklı bakış açılarıyla değerlendirebiliyoruz
Ancak yapılması gereken bu iletişimsizliği bitirip sorunları mantık çerçevesinde ele almak. İşte ilişkinize yardımcı olmak için yapabilecekleriniz;
- Bir ilişkinin kurtarılabileceğini düşünüyorsanız, partnerinizle ortak bir payda bulmaya çalışın
- Hem zevk aldığınız hem de tekrar paylaşabileceğiniz aktiviteler veya deneyimler bulun
- Sahip olduklarınıza odaklanın ve mümkünse “eksik” olana daha az odaklanın
- Hoşgörülü olun ve karşınızdaki kişinin hislerine kulak verin
- Yalnız geçirdiğiniz zaman ile birlikte geçirdiğiniz zamanı dengeleyin. Partnerinizin yalnız kalma ihtiyacına saygı duyun, sizin de yalnız kalmaya ihtiyacınız olduğunu unutmayın
- Ancak küçük şeyler aynı zamanda çok şey ifade edebilir. Bir kahve ve yürüyüş, güçlü bir şekilde yeniden bağlanmanızı sağlayabilir.
- Partnerinizle sorun yaşadığınızda kendinize şunu sorun: “Ona kızgın mıyım yoksa gerçekten başka bir şeyle mi ilgili? Hayal kırıklığı, mali baskılar, aile baskıları, sağlık kaygısı?’
Kaynak: 1