Sanat, kültür ve tarihle iç içe geçmiş dram dolu bir hikaye düşünün… Şakir Paşa ailesi, Osmanlı döneminden günümüze kadar iz bırakan, eserleri ve yaşam tarzlarıyla konuşulan bir aile. Bu aile, yetiştirdiği önemli isimlerle Türk sanat ve kültür tarihine derin izler bırakırken, aile içindeki çalkantılı ilişkiler ve trajik olaylarla da geçmişten bu yana gündemden düşmedi. Peki, bu aile kimdir ve neden bu kadar dikkat çekiyor? Aileyi konu alan dizi hakkında neler biliniyor. Gelin, Şakir Paşa ailesinin hikayesine yakından bakalım!
Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar gerçek bir hikayeden mi uyarlama?
Şakir Paşa Ailesi dizisi “gerçek bir hikayeden esinlenilmiştir” cümlesiyle başlıyor. Bu yazı da akıllara şu soruyu getiriyor: Şakir Paşa kim ve bu aile gerçekten yaşamış mıdır? Cevabımız ise evet. Şakir Paşa, Osmanlı Devleti’nde önemli görevlerde bulunmuş, Sadrazam Ahmed Cevad Paşa’nın kardeşiydi.
Aile, Halikarnas Balıkçısı olarak tanınan ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın babası Şakir Paşa aracılığıyla da edebiyat dünyasında önemli bir yere sahiptir. Aynı zamanda, modern Türk resminin önemli isimlerinden Fahrelnisa Zeid, ilk Türk gravür sanatçısı Aliye Berger paşanın kızlarıdır ve ilk Türk seramik sanatçısı Füreya Koral da paşanın torunlarıdır.
Dizi, bu köklü ailenin 1912’den başlayarak yaşadığı olayları, kuşaklar arası çatışmaları ve sırlarla dolu hayatlarını konu alıyor. Ancak, belirtmemiz gerekir ki dizi tamamen birebir uyarlama değil. Tarihi gerçeklerden esinlenerek kurgusal öğelerle zenginleştirilmiş bir yapım olarak bizlere izletiliyor. “Mucizeler ve Skandallar” başlığı da ailenin dram dolu yaşamına, iç çekişmelerine ve ortaya çıkan sarsıcı olaylara gönderme yapılıyor.
Şakir Paşa Ailesi dizisinin konusu nedir?
Şakir Paşa Ailesi konusu, 1912’de döneminin ilerisinde bir hayat sürdüren Şakir Paşa ailesinin entrika ve sırlarla dolu hayatıdır. Aile içindeki ilişkiler, aşklar, ihanetler ve gizli kalmış sırlar, dizinin temelini oluşturuyor. Halikarnas Balıkçısı adıyla Bodrum’u bugünkü ününe kavuşturan Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın İtalyan eşiyle beraber Büyükada’ya ailesini ziyarete gelmesi, herkesin hayatını kökünden değiştirecektir. Yaşanacak değişim sadece bahsi geçen dönemi etkilemekle kalmayacak; aile üyelerinden modern resmin ustası Fahrelnissa Zeid, ilk Türk gravür sanatçısı Aliye Berger ve ilk Türk seramik sanatçısı Füreya Koral gibi birbirinden başarılı isimlerin çıkmasına da vesile olacaktır. Bu dönemde yaşanan siyasi ve sosyal değişimlerin ailenin yaşantısına etkileri de dizide önemli bir yer tutuyor.
Şakir Paşa Ailesi oyuncuları kimlerdir?
“Şakir Paşa Ailesi”, sadece tarihi bir hikaye anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda güçlü karakterleri ve bu karakterlere hayat veren başarılı oyuncu kadrosuyla da dikkatleri üzerine topluyor. İşte dizideki baş karakterler ve onları canlandıran değerli oyuncularımız:
- Vahide Perçin: Vahide Perçin, dizide ailenin önemli kadın figürlerinden İsmet’e hayat veriyor. Vahide Perçin’in performansı, dönemin atmosferini izleyiciye hissettirmede ve karakterin derinliğini ortaya koymada önemli bir rol oynuyor.
- Fırat Tanış: Fırat Tanış, dizinin de baş konusu olan Şakir Paşa’yı canlandırıyor. Fırat Tanış’ın performansı, dönemin erkek egemen toplum yapısını ve aile içindeki güç dengelerini yansıtmada etkili oluyor.
- Cem Yiğit Üzümoğlu: Cem Yiğit Üzümoğlu, dizide ailenin genç kuşak temsilcilerinden Cevat Şakir’i canlandırıyor. Canlandırdığı karakterin aile içindeki yerini bulma çabası ve geçmişle hesaplaşması, dizinin önemli temalarından biridir.
- Devrim Yakut: Devrim Yakut, dizide ailenin önemli kadın figürlerinden biri olan Sara’ya hayat veriyor. Canlandırdığı karakterin aile içindeki dengeyi sağlama çabası ve geçmişle olan bağlantısı, dizinin önemli dinamiklerinden biri.
- Meryem Uzerli: Meryem Uzerli’nin de dizide yer alacağı bilgisi, projeye olan ilgiyi daha da artırdı. Uzerli dizide Rozali karakterini canlandıracak.
Bu oyuncuların yanı sıra, Denise Capezza, Nilsu Berfin Aktaş, Helin Kandemir ve Onur Durmaz gibi yetenekli isimler de dizinin kadrosunda yer alıyor. Zengin oyuncu kadrosu, karakterler arasındaki ilişkilerin derinliğini ve dönemin atmosferini izleyiciye aktarmada önemli bir rol oynuyor.
Şakir Paşa Ailesi nerede çekiliyor?
Şakir Paşa Ailesi dizisinin büyük bir kısmı İstanbul’un tarihi mekanlarında ve Büyükada’daki eski konakta çekiliyor. Büyükada’daki köşk, yedi dönümlük bir arazi üzerine inşa edilmiştir. Aynı zamanda, 1200 metrekarelik bir alana da iki katlı bir dekor kurulu. Dönemin atmosferini yansıtan set tasarımları, izleyiciyi Osmanlı’nın son dönemine götürüyor.
Şakir paşa ve ailesi gerçekte kimdir?
Mehmed Şakir Paşa (1855-1914), Osmanlı İmparatorluğu’nda asker, tarihçi ve diplomat olarak önemli görevlerde bulunmuş bir devlet adamıdır. Atina Büyükelçiliği gibi kritik pozisyonlarda görev almış, aynı zamanda sanata olan ilgisiyle de tanınmıştır. Fransa’da katıldığı bir resim yarışmasında ikincilik elde etmesi, onun sanata olan tutkusunu gösterir. Bu sanatsal eğilim, çocuklarının ve torunlarının da sanatla iç içe bir yaşam sürmelerine zemin hazırlamıştır. Ayrıca, Mehmed Şakir Paşa’nın ailesi de Osmanlı İmparatorluğu’nda güçlü bir konuma sahipti. Aile üyeleri, devlet işlerinde önemli roller üstlenirken aynı zamanda entelektüel çevrelerde de tanınıyorlardı. Bu durum, ailenin siyasi ve kültürel alanda etkili olmasını sağlamıştı.
Şakir paşa ailesinin çok konuşulan üyeleri gerçekte kimdir?
Mehmed Şakir Paşa (1855-1914)
Osmanlı tarihçisi ve devlet adamı olan Mehmed Şakir Paşa’nın, 1891-1895 yılları arasında Sadrazamlık görevini üstlenen Ahmed Cevad Paşa’nın kardeşi olduğu biliniyor. Şakir Paşa’nın önemli görevlerinden biri Atina Büyükelçiliği idi ve 1886’da oğlu dünyaya geldi, bu çocuğa amcası Cevad Paşa’nın adını verdi: Cevat Şakir yani Halikarnas Balıkçısı. Ağabeyi Cevat Paşa’nın görevden alınmasıyla devlet görevlerinden istifa eden Şakir Paşa, sonrasında Büyükada’ya yerleşti.
Mehmed Şakir Paşa görev aldığı askerî ve idarî vazifelerinin yanında Yeni Osmanlı Tarihi (Osmanlıca) adlı eseriyle de tanınıyor. Arkeoloji Müzesi kitaplığına bağışlanan 5 bin kitaplık bir kütüphaneye sahip Şakir Paşa, resme de meraklıydı. Fransa’da katıldığı bir resim yarışmasında ikinciliği bulunuyor. Sanata düşkünlüğü nedeniyle köşke keman, piyano, resim ve dil hocaları sıkça geliyor ve çocuklarına da eğitimler veriyordu. Şakir Paşa, 1914 yılında oğlu Cevat Şakir’in (Halikarnas Balıkçısı) tabancasından çıkan bir kurşunla yaşamını yitirdi.
Cevat Şakir Kabaağaçlı (1890-1973)
Oxford Üniversitesi’nde “Yakınçağ Tarihi” eğitimi alan Kabaağaçlı, 1913 yılında bir İtalyan kadınla evlenerek bir süre İtalya’da yaşadı ve ardından 1914’te Türkiye’ye geri döndü. Türkiye’ye döndüğünde babasının Afyon’daki çiftliğine yerleşti. Ancak, bir anlaşmazlık sırasında kendi silahından çıkan kurşun nedeniyle babasının ölümüne sebep olduğu iddiasıyla cinayet suçundan yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Cezaevinden serbest bırakılması ise verem hastalığına yakalanmasından dolayı gerçekleşti ancak cezasının yarısını tamamlamıştı.
13 Nisan 1925’te yazdığı bir makale sebebiyle İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılanan ve üç yıl hapis cezasına çarptırılarak Bodrum’a sürgün edilen yazar, bu süre zarfında küçük bir balıkçı kasabası olan Bodrum’un tanınmış bir konuma gelmesini sağladı. Cezasını tamamlayarak 1928’de kendi isteğiyle tekrar Bodrum’a dönen ve 1947 yılına kadar burada yaşayan yazar, daha sonra şehrin antik adı Halikarnassos’tan esinlenerek “Halikarnas Balıkçısı” takma adıyla eserler kaleme aldı. Yazar, kemik kanseri nedeniyle 83 yaşında hayata gözlerini yumduğunda 13 Ekim 1973 tarihinde vasiyeti gereği Bodrum’da toprağa verildi.
Füreya Koral (1910-1997)
Füreya Koral, Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı ve çağdaş seramik sanatının öncülerinden biri olarak bilinir. Şakir Paşa’nın büyük kızı Hakkiye Hanım’ın çocuğu olan Füreya Koral, Atatürk’ün vefatına kadar onun yakın çevresinde bulundu.
1945’te verem teşhisi konulması üzerine, tedavi için 1947’de İsviçre Leysin’de bir sanatoryuma gitti. Londra’daki teyzesi Fahrünnisa Zeyd, sanatla uğraşması için bazı malzemeler gönderdi. Koral, bunlar arasında bulunan seramikçilik alet ve materyaliyle 1947’de İsviçre’de çalışmalarına başladı. Fransız seramikçi Serre’nin desteğiyle Paris’te özel bir seramik atölyesinde çalışmalarını sürdürdü. Koral, ilk seramik ve taş baskı sergisini 1951’de Paris’te açtı. Füreya Koral, Koral, 25 Ağustos 1997’de 87 yaşında İstanbul’da vefat etti.
Aliye Berger (1906 – 1974)
Türkiye’nin ilk kadın gravür sanatçılarından biri olan ressam Aliye Berger, Paşa’nın en küçük kızı olarak dünyaya geldi. Karl Berger ile uzun süren bir ilişkinin ardından evlendi ancak eşi kısa bir süre sonra ani bir kalp krizi sonucu vefat etti. Bu acı olayın ardından Aliye Berger, sanata daha fazla yönelerek yağlıboya, desen ve gravür alanlarında önemli eserler verdi. Eserlerini genellikle oyma baskı tekniğiyle, siyah-beyaz tonlarını ustalıkla kullanarak ortaya çıkardı. Sanat hayatının son dönemlerinde, 1972 yılında İstanbul Taksim Galerisi’nde son sergisini gerçekleştirdi. Berger, 1974 yılında doğduğu ve sevdiği Büyükada’da vefat etti.
Fahrünisa Zeyd (1901-1991)
İsmet Sare Hanım ile Şakir Paşa’nın kızı olarak 1901’de İstanbul Büyükada’da doğan Fahrünisa Zeyd (Fahrelnisa Zeid), ailenin ortanca kızı. Resme olan ilgisi genç yaşta başladı ve ilk evliliğini İzzet Melih Devrim ile yaptı. İkinci evliliğini Irak Kralı I. Faysal’ın kardeşi Emir Zeid ile gerçekleştirdi ve prenses unvanını aldı. Sanat kariyerinde önemli eserler veren Zeyd, 1991 yılında Amman’da vefat etti ve Ürdün Kralı tarafından ulusal yas ilan edildi.
Şirin Devrim (1926-2011)
Fahrünisa Zeyd’in kızı ve Nejad Devrim’in kız kardeşi olan Şirin Devrim, 1926’da İstanbul’da doğdu. Türk tiyatrosunun önemli bir ismi olarak tanınan Şirin Devrim, eğitimini İstanbul ve New York’ta aldıktan sonra Yale Üniversitesi’nde tiyatro bölümünden mezun oldu. Amerika’da da sahne alan Devrim, aynı zamanda Stanford Üniversitesi’nde profesörlük yaptı. Annesi Fahrünisa Zeyd’in hayatını ‘A Turkish Tapestry’ adlı kitapta anlattı ve daha sonra bu kitap Türkçe olarak ‘Şakir Paşa Ailesi-Harika Çılgınlar’ adıyla yayımlandı.
Şakir Paşa ailesinin iç çatışmaları ve skandalları
Şakir Paşa Ailesi, dışarıdan bakıldığı zaman başarılı ve saygın bir aile imajı yakalasa da içlerinde büyük çatışmalar ve trajik olaylar yaşamıştır. Şakir Paşa’nın, oğlu Cevat Şakir tarafından vurulması ailenin tarihindeki en çarpıcı olaylardan biri olarak biliniyor. Bu trajik olay, aile ilişkilerinin karmaşıklığını gözler önüne seriyor.
- Şakir Paşa’nın ölümü: Ailenin bilinen olaylardan biri, Şakir Paşa’nın oğlu Cevat Şakir tarafından öldürülmesidir. Bu trajik olay, aileyi derinden etkilemiş ve uzun süre konuşulmuştur. Olayın detayları tam olarak bilinmemekle birlikte, aile içi gerilimlerin ve anlaşmazlıkların bu sonuca yol açtığı düşünülüyor.
- Aile içi ilişkiler: Aile üyeleri arasındaki karmaşık ilişkiler, kıskançlıklar ve rekabetler, ailenin iç dinamiklerini şekillendirmiştir.
Şakir paşa ailesini konu alan kitaplar
Şakir paşa ve ailesi, kitaplarda farklı açılardan ele alınmıştır. İşte Şakir paşa ailesini konu alan bazı kitaplar:
- Şakir Paşa Ailesi
Şirin Devrim’in yazdığı bu eser, Şakir paşa ailesinin geçmişini ve üyelerinin hayatlarını konu almaktadır. Büyükada’daki köşkte geçen çocukluk yıllarını ve aile içindeki olayları detaylı bir şekilde inceler.
- Füreya
Ayşe Kulin’in kaleme aldığı bu kitap, Türk seramik sanatının öncülerinden olan Füreya Koral’ın sanat yolculuğunu ve özel hayatını detaylı bir şekilde ele alan bu eserde Ayşe Kulin, hikayeyi derinlemesine inceler.
- Şakir Paşa Ailesi: Harika Çılgınlar
Şirin Devrim’in diğer bir eseri, renkli ve ilginç Şakir Paşa ailesinin üyelerini konu almaktadır. Eser, ailenin sanatla ilişkilerini ve toplumdaki değişimlere olan etkilerini inceler.