Geçmişten günümüze dilden dile dolaşan hikayelerle beraber Anadolu topraklarının önemli efsanelerinden biri de Şahmeran efsanesi olarak biliniyor. Genel olarak Güney Doğu Anadolu Bölgesine atfedilmekle birlikte, efsanenin Tarsus’ da geçtiği rivayet edilmekte. Peki Şahmeran nedir? Farsça kökenli olan “mara”n ya da “meran” kelimesi yılan anlamına gelir. İsim de “yılanların şahı” anlamına gelen “Şah-ı Maran’ın” halk arasında söylendiği şekliyle birleşerek “Şahmeran” olur. Şahmeran, baş kısmı insan, gövdesi yılan biçiminde efsanelere konu olan bir yaratıktır. Mozaik ve resimlerden karşımıza çıkan ve yılanların şahı olarak bilinen bu efsanevi yaratık Şahmeran’ın hikayesi nedir? Şahmeran figürü ne anlama gelir? Günümüze dek uzanan ve efsanelere konu olan Şahmeran hikayesi ne anlatıyor, gelin kulak verelim.
Efsaneye göre Şahmeran yılan vücutlu, kadın başlı bir bedene sahipmiş
Efsanelere konu olan Şahmeran’ın Tarsus sınırları içinde yaşadığı rivayet edilir. Her ne kadar Şahmeran’ın Ceyhan ile Misis arasında bulunan yılan kalede yaşadığı söyleniyorsa da, efsaneye göre Şahmeran bir yeraltı ülkesinde ona hizmet eden yılanlarıyla birlikte yaşamaktadır. Hatta burada oldukça görkemli bir bahçesi bulunur. Geniş bahçesinde, insanoğlunu cezbedecek her türlü, zillet ve illet eşyası mevcuttur.
Şahmeran’ın yaşadığı yeri kimse bilmemektedir. Ta ki insanoğlu Kasap, tarafından bulunana kadar
Şahmeran’ın yaşadığı görkemli yeraltı ülkesini kimse bilmemektedir. Ancak bir gün Şahmeran’a davetsiz bir misafir gelecektir.
Yoksul bir ailenin oğlu olan Kasap, bir gün ormanda dolaşırken bir kuyu dolusu bal görür ve balı çıkarmak üzere kuyuya iner
Ormanda rastgele keşfettiği balı çıkarmak üzere kuyuya inen Kasap, beraberinde gelen arkadaşlarının aç gözlülüğü nedeniyle kuyuda bırakılır. Seslenir ancak kimse onu duymaz. Kuyu ormanın oldukça ıssız bir yerindedir üstelik oldukça derindir. Kasap bitkin halde bir çıkış yolu ararken kuyuda belli belirsiz bir aydınlık olduğunu görür.
Kasap kuyudaki topraktan iğne deliği büyüklüğünde ışık sızdığını fark eder ve Şahmeran’ın sesini duyar
Cebindeki bıçak ile ışığın sızdığı deliği büyütür. Bir anda yaşamı boyunca görmediği kadar güzel bir bahçeye girer. Bu bahçede bulunan çiçeğinden, meyvesine hiçbir şeyin dünya üzerinde eşi benzeri yoktur. Kasap, bahçenin ortasında oldukça büyük bir havuz ve etrafında çeşit çeşit yılanlar görür. Havuzun tam ortasında ise üzerinde süt beyaz bedene sahip, insan başlı bir yılan durmakta. Yılan kadın Şahmeran, Kasap’a kendi dili ile ”hoş geldin” der. ”Hiçbir şeyden korkma, sen bizim misafirimizsin.” diye ekler. Şahmeran, Kasap’a türlü türlü ikramlarda bulunur ve neden geldiğini sorar. Kasap başından geçenleri Şahmeran’a şaşkınlık içinde bir bir anlatır. Şahmeran: İnsanoğlu nankördür, açgözlüdür, hilekardır, küçücük menfaat uğruna yapmayacağı hiçbir şey yoktur! der.
Şahmeranın güvenini kazanan Kasap, uzun yıllar onunla yaşar
Kasap dürüstlüğü ile yılanların şahının güvenini kazanır ve yıllarca birlikte yaşarlar.
Ta ki bir gün Kasap evine dönmek ister ancak Şahmeran’ın bir şartı vardır. Kasap’a geri döndüğünde asla hamama girmemesi için şart koşar
Şahmeranın güvenini kazanan Kasap, uzun yıllar onunla yaşadıktan sonra evine geri dönmeye karar verir. Yıllar sonra Kasap, Şahmerana yalvarır ve ailesini özlediğini, onlara kavuşmak istediğini söyleyerek onu serbest bırakmasını ister. Şahmeran’ın ise Kasap’ı ailesinin yanına göndermek için tek şartı vardır. Kasap şartı kabul eder, Şahmeran’ın yerini kimseye söylemeyeceğinin ve asla hamama girmeyeceğinin sözünü verir.
Kasap şahmeranın şartını kabul ettikten sonra evine döner ve yıllarca kimseye bir şey söylemez
Şahmeran ile her kim karşılaşırsa, hamama gittiğinde bütün bedeni pullarla kaplanırmış. Şahmeran’ın söylediklerini yapmazsa korkunç bir lanet yaşayacağını bilen Kasap ailesinin yanına dönmüş ve hiç hamama gitmemiş. Şahmeran’dan da kimseye söz etmemiş.
Ancak günlerden bir gün Kasap, kralın çok hasta olduğunu ve ancak Şahmeran’ın etini yerse iyileşebileceğini duyar
Bunu duyan Kasap endişeye kapılmış. Kralın askerleri Kasap’ın kapısına dayanmış.
Şahmeranın yerini söylemesi için zorla hamama götürülür ve tüm bedeni pullarla kaplanır
Askerler tarafından zorla hamama götürülünce Şahmeran’ın anlattığı lanet gerçekleşir ve Kasap’ın tüm vücudu baştan aşağıya pullarla kaplanır. Kasap acılar içinde kıvranmaya başlar.
İşkencelere dayanamayan Kasap kuyunun yerini gösterir. Askerler kuyunun içine girip Şahmeran’ı öldürürler
Şahmeran son nefesini verirken ağzından birkaç cümle dökülmüş. Şahmeran: İşte Kasap nihayet kanıma girdin! Ben insanoğluna itimat edilmeyeceğini biliyordum! Fakat ne çare yine aldandım!
Şahmeran ölmeden önce Kasap’a; ”Etimin ilk suyunu vezire içir, ikinci suyu sen iç.” der ve gözlerini usulca kapatır
Şahmeran, Kasap’a her ne kadar kızsa da ölmeden önce ona son bir iyilik yapmaktan geri durmaz.
Kasap yılan başlı kadının dediklerini yapar ve ilk kaseyi vezire içirir, ikinci kaseyi kendi içer
İlk kasede bulunan su veziri öldürür. Vezir öldükten sonra yerine Kasap vezir olur ve Kral da eski sağlığına kavuşur.
Efsaneye göre yılanlar, Şahmeranın öldüğünü bilmezler. Öğrendiklerinde ise Tarsus istila edilecektir
Senelerdir bilinen efsaneye göre yılanlar Şahmeran’ın öldüğünü bilmezler eğer öğrenirlerse Tarsus’ta büyük bir istila çıkacağı rivayet edilir.