İnsanoğlunun en büyük hayallerinden biri de ideal iletişim kurabildiği insanlara denk gelmektir. Ama ne yazık ki günümüzde insan insana o kadar da kolay denk gelmiyor. Anlattığınızı dinlemeyen, dinlediğinizi fark etmeyen ve sizi gelli gitli bir iletişime sürükleyen türleri bir hatırlayalım.
Soru Sorup Cevabını Dinlemeden Gidenler
Listenin en orijinalleri arasında yer alan bu tür, her seferinde heyecanla çok önemli bir konu hakkında soru soruyormuş gibi yapar ve cevabınızı beklemeden ortamdaki başka insanlara dönerek onlara da yine aynı heyecanla başka sorular sorar. Soru sormazsa da bir anda alakasız bir şey anlatmaya başlar. Sözünüzü bir çırpıda ağzınıza tekrar tıkan bu türü normalleştirdiğiniz gün, siz oldunuz demektir.
Benim Derdim Herkesten Çok’çular
Bunlara kanıp da aman bir derdinizi sıkıntınızı anlatma gafletinde bulunmayın. Zaman kaybetmeden anlattıklarınıza burun kıvırarak dünyanın en mühim dertleri olan kendi dertlerini anlatmaya başlayacaktır. Bunu yaparken ara sıra dertlerinizi küçümseyici bakışlar ve laf sokucu tiratlar attığına da şahit olabilirsiniz. Bu türle en sıkı mücadeleyi ancak hiçbir şeyinizi anlatmayarak kazanabilirsiniz. Hoş anlatmasanız da boş bi anınızı kollayarak herkesten daha çok olan dertlerini her halükarda anlatma cüretine sahiptirler.
Lafınızı Zırt Pırt “Ama, Fakat, Yalnız” Diye Kesen Muhalifler
Gerçekten kan beyne süratle nasıl sıçrar işte bu arkadaşlarla tecrübe edebilirsiniz. Arzu ettiğiniz konuşan-dinleyen-dinleyen-konuşan döngüsüyle ilerleyen bir iletişim şekliyken, bu türler cümlenizin bitmesine asla izin vermeyerek sürekli lafınızı kesip araya girerler. Anlattığınız konu ne olursa olsun sanki sizi haksız çıkarırsa plaket vereceklermiş gibi “ama, fakat, bi dakka, yalnız öyle değildir bence” gibi muhalif müdahaleleriyle insanı adeta çileden çıkarmak için dünyaya gelmişlerdir.
Duyduklarıyla Yetinmeyip Sorularıyla Bayıltan Aşırı Meraklılar
Cağnıım sohbeti kısa süre sonra ahiret sorgusuna çeviren bu arkadaşlar, siz sakin sakin anlatırken sürekli araya girip, apır sapır sorular sorarak konuştuğunuza bin pişman ederler. Bu sorular bazen öyle amacını aşar ki, sanki yalan dolandan bir hikaye anlatıyormuşsunuz da, karşınızdaki bu hikayenin karanlık taraflarını yönelttiği zekice sorularla açığa çıkarıyormuş havası olur.
Kendini Görmeyip Sürekli Karşısındakini Yetersiz Bulanlar
İnsanın şaşıp kaldığı bir özgüven patlaması yaşayan bu tür, karşısındaki kim olursa olsun hep bir yetersiz bulma hep bir fütursuzca eleştirme ve lüzumsuz önerileriyle bayma eğilimindedir. Kendi dışındakileri her zaman kronik kaybeden gibi görmeye o kadar alışmıştır ki, içten içe başarılı insanlarla savaştıklarını ve aslında baştan kaybettikleri gerçeğini de kabuldedirler aslında.
Uyardığınız Halde Bildikleri Gibi Davranmaya Devam Edenler
Genellikle ikili ilişkiler için verilen popüler bir tavsiye olsa da “karşınızdakini değiştirmeye çalışmayın” tavsiyesi doğru bir yönlendirmedir aslında…İnsanların, müşterekte anlaşması birbirlerinin sınır ve sinirlerini zorlamamalarından geçtiğini de hatırlarsak sadece ikili ilişkilerde değil, tüm beşeri ilişkilerde karşımızdakini zora sokacak ve mutsuz edecek davranışlardan sakınmalıyız sevgili okur. Başlığa mahzar olan türe gelince…hiç çekinmezler efendim… bile isteye tat kaçırmaktan gocunmazlar.
Asla Yoğurdum Ekşi Demeyenler
Ölümüne haklı bu arkadaşlar da yorucu türlerin başında gelirler. Çoğunlukla bir çuval inciri berbat eden ya da ne bileyim düşünmeden hareket etmenin yıkıcılığını sık sık yaşayan tipler olmalarına rağmen her durumda kendilerinin haklı kalan herkesin haksız olduğunu düşünürler. Size hayatlarındaki bir durum için fikrinizi soruyormuş gibi söze girer ama asla fikirlerinizi dinlemezler. Hele ki kazara yanlış yapmışsın o bu gibi felaket bir tespitiniz olursa çekinmeden ümüğünüze basabilirler.
Kendi Kendine Tavır Yapıp Tavrı Anlaşılmadı Diye Hesap Soranlar
Dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış dedirten tür işte bunlardır. İlişkinizin ciddi bir bölümünde sizi kafasında ölçüp biçip hatalı olduğunuza karar verip tavır almakla meşgul olduğundan, bıkmadan usanmadan size neden tavır aldığını sormanızı bekler. Oldu da kafanız meşguldü, aklınıza tavır yemiş olabileceğiniz gelmedi ve sorun ne diye sormadınız. Döner dolaşır ve bu sefer tavrı anlaşılmadı diye daha beter kuşanıp karşınıza gelir bu arkadaşlar.
Ota Moka Yardım Almalısın Diye Tavsiye Verenler
Psikiyatri Derneği fahri üyesi bu arkadaşlar konu ne olursa olsun lafı illa “ayy yardım almalısınn”a getirir. Yahu arkadaş tamam yardım almak, çözüm üretmek konusunda bir seçenektir lakin evin vergi borcunu ödemeyi unutmuşum diyen insana da “aaa mutlaka bir yardım almalısın kafan çok meşgul” demenin ne manası var değil mi?
Ya Çok Konuşanlar Ya Hiç Konuşmayanlar
Yine zorlayıcı bir parkurda olduğunuzu anladığınız türlerin başında bu ikili gelir. İlki, her koşulda kesintisiz konuşarak havale geçirmenize ve kendinizi iletişime sonsuza dek kapatma ihtiyacı doğururken, diğer tür de hiç konuşmayarak size kendi kendinize konuşan deli muamelesi yapması açısından kaçılasıdır. Yeri geldiğinde konuşulan gelmediğinde susulan kısacası dengesine tav olduğumuz nice iletişimler kurmamız dileğiyle.