14 Temmuz 1942 doğumlu bir havacılık efsanesinden bahsetmek istiyoruz sizlere. İsmi Sacit Dokuzlar. Nam-ı Diğer “Sacit Kaptan”. 1963 yılında Hava Harp Okuluna katılan ve 1983 yılında Binbaşı rütbesinden emekli olarak THY’na giren ve 2006 yılına kadar da Türk Hava Yolları’nda Kaptan Pilot olarak görev yapan Sacit Kaptan hakkındaki efsaneler, anılar, hatıralar saymakla bitmez. Aralarından en ilginç olanları sizler için seçtik…
1. İşte ilk efsane: Uçak ile taksi sırasında sollama yapmak…
Türkiye’ye uçuşu esnasında yine başka bir uçağı sollayıp iniş için sıra kaptığında kule ile arasında şu diyalog yaşanmıştır.
” TK xxxx neredesin ? Napıyorsun ?”
“- Kule, Ana’nın arkasındayım kalkacağım.”
Sacit Kaptan önündeki uçağı sollayıp sıra kapınca ise TC-Ana’nın Başbakanlık uçağının arkasında kalkış için 2. Sırayı almıştır.
2. Sacit Kaptan’ı diğer pilotlardan ayıran en önemli nokta…
Kalkışta sıra dışı tırmanışıdır. Genellikle 1000 varyo ile tırmandığı söylenmektedir. Hatta şöyle diyalogların çokça yaşandığı rivayet edilir.
“-Turkish 163 please expedite your climb to FL320
-Hayatım uğraştırmayın beni. 1000 varyo ile ağır ağır çıkıyoruz. Sonra mangal devriliyor biliyor musun?”
-Turkish 163 please identify yourself!
-Sacit Kaptan ben.
-Ooo Hocam şunu bastan söylesenize? Buyrun ben size özel koridor açıyorum. Rahat rahat uÇun…BREAK BREAK…All stations in the channel please enter holding pattern over the nearest fix until Turkish163 leaves the sector.”
3. Uçağı 36. pistten kaldırışı hala konuşulur…
36. pist, Atatürk Havalimanı’nın Karadeniz’e bakan pistidir. Uçak gözden kaybolana kadar sanki denizin üstünde süzülürdü. Bu ise havacılıkta uçak sollamak kadar tehlikeli ve yasaktır. Çünkü uçağın birden yükselmesi gerekirdi.
4. Erken inen her uçak akıllara o tahmini getirirdi: Kesin Sacit Kaptan’dır…
İstanbul-Trabzon arasını 1 saatte, İstanbul-İzmir arasını 25 dakika’da tamamlarmış. (Ki kabin ekibinin servisi henüz bitiremediği bile olurmuş). Ayrıca bu uçuşlar da dahil İstanbul-Ankara ve İstanbul-ABD uçuş-hız rekorları da hala Onda’dır.
5. Zurich Havaalanı kulesi ona bir isim takmıştı: Speedy Gonzales…
İniş ve kalkışlarını izlemek için dahi yabancı havayollarındaki insanlar sıra olurlardı…
6. “Kabin kuruları” yerlerinize…
Bu sözü duyma şerefine erişen kabin memurları hala kendilerini şanslı hissettiklerini düşünür. Çünkü Sacit Kaptan’ları kabin memurlarına böyle seslenirdi…
7. Facebook’ta açılan fan sayfası bile var…
Onu tanıyan insanlar onunla ilgili olan anılarını anlatıyorlar. Bir bakıma efsaneyi anma sayfası diyebiliriz.
8. İşte Sosyal medyadan onunla ilgili topladığımız ve birebir yaşanmış anılar…
Kabin ekipleri ve kulede çalışanlar çoğunlukta bir sürü insanın ona dair komik ve unutulmaz anıları mevcut…
9. Sacit Abi çok işim var. Bir küfür et de gideceğim…
–Daha işe yeni başlamışım. Sene 2000. Belki 3. yada 4. defa bording yapiyorum. Kokpit kapısı önünde anons almak için bekliyorum. Bu esnada devamlı birileri uçağa geliyor. Kokpit’e giriyor ve sonra da çıkıyor. Ne olduğunu anlamak için son gelen teknisyenin arkasindan kokpit kapi araligina kulak kabarttım. Konuşma aynen şu şekilde idi.
“-Sacit Abi cok işim var. Bir küfür et de gideceğim.
-Ben erken boş..mam aq. ” dedi. Ben şok içindeyim. Nasıl olurdu bu? Sacit Kaptan farkı işte.–
10. Ne vericen bana?…
–İşe yeni başladığım bir dönemde birlikte Amsterdam seferi yaptık. Yeni olduğum için önde çalışıyorum dolayısıyla kokpitle de ilgileniyorum. Uçağa gelir gelmez kaptanlarımızın içeceğini sorma adetiyle kokpite girdim ve o zaman daha henüz tanımadığım tam adamına soruyu sordum; suyu ısıttım kaptanım, size ne vereyim?… Gözlerini kocaman açarak bana baktı, bakarken cevabını veremeyeceğim bir söz patlatacağını hissettim. “Ne vericen bana ?!!”
Kabin amirimiz efsane kaptanımızı kısaca bana anlattı. Yönetimin bile onun hakkında gelebilecek tüm şikayetleri geri çevirdiğini söyledi ve her türlü şakasına hazır olmamı tavsiye etti. Her meydanda meşhur olmuş, teknisyeninden yüklemecisine herkesin onunla şakalaşmak için can attığı bu eşsiz kaptan Amsterdam Schipol havalimanına inerken bir anons yaptı. Bugün bile hala kulaklarımda. Her türlü şakasına hazır olmamı bekleyen kabin amiri bile yolcuların gözü önünde püskürmesine engel olamadı. Anonsu aynen şöyle; “Sayın yolcularımız Ammmmsterdam’ın Skibol havalimanına hoşgeldiniz.”–
11. Bizim jetlerle yaptığımızı yolcu uçağıyla yapıyor…
–Yaklaşık 10 sene önce Trabzon’da konaklayan Türk Yıldızları’nın Komutanı’nın Sacit Baba geldiğinde önünde eğilip el öpmeye çalışmasını ve yine klasik Sacit Baba take off’unda arkasından ‘bizim jetlerle yaptığımızı yolcu uçağıyla yapıyor’ demesini de unutmadım. Son olarak Sacit Baba’ya Follow me yaparken taksi yolunda bizi sollayıp bizden önce park yerine ulaşması da efsaneyi her daim bizde ayrıcalıklı yere koyar. Trabzon olarak biz onu çok sevdik. Sacit Babayı görmeyen bilmeyene havacı kelimesi kullanılmaz burada.–
12. Kadın sizi mi bekleyecekti?…
–Yıllar önce Sacit Kaptan’la bir uçuşumuzdan: Seferi hatırlamıyorum ama kuledekilerin grev yaptığı bir gündü. —-İstanbul’a dönüyoruz, alçalmaya başlamıştık. Sacit Kaptan kuleden gelen şu irtifada şurda bekleyin ikazına cevaben ” Uçakta doğum yapan bayan var bekleyemem acil inmeliyim” demiş. Bizim haberimiz yok tabii, kabinde saf saf inişi bekliyoruz. Birden hızla alçaldık tangır tungur indik. Aceleyle park yerine gidiyoruz hızlı hızlı!! Ambulans falan var, insanlar toplaşmış park yerine. Sacit Kaptan kokpitten elinde çantasıyla çıktı ve kapının açılmasını bekliyor. Açılan kapıda görevliler meraklı gözle Sacit Kaptan’a bakıyor, yolcular boşalıyor ?! Görevli, amire soruyor hamile yolcu için arka kapıda ambulans var kapıyı açarmısınız? Amir şaşkın. Sacit Kaptan lafa atlıyor: Kadın sizi mi bekleyecek ya?, doğurdu, aldı kucağına bebeğini indi,.. Kuleye selam söyle benden. Biz şaşkın, herkes şaşkın… Sacit kaptan çantasıyla körükte kayboldu..–
13. Medyaya sızan kendisi ile alakalı bir haber bile var…
–Yoğun hava trafiği sebebiyle Atatürk Havalimanı’na iniş sırası beklerken ‘tur atan’ Türk Hava Yolları’nın Bükreş-İstanbul seferini yapan yolcu uçağının pilotu ile kuledeki kadın trafik kontrolörü arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Kadın görevli anonslarda kendisine, “güzel kardeşim” diye hitap eden pilota “Ben sizin güzel kardeşiniz değilim” diyerek sert çıktı.–
İnternette havacılık haberleri yayımlayan ‘airkule.com’ adlı sitede dün yer alan kule ile pilot arasındaki diyalog şöyle gelişti:
Pilot: En geç 10 dakika içinde inmem gerekiyor. Yakıtım bu kadar. Sabiha Gökçen’e davet ediyorum vermeyecekseniz.
Kule: İnişte 3 numarasınız. Emergency deklare ediyor musunuz?
Pilot: Efendim emergency yok. İşte yakıtım bu, en fazla 9 dakika bekleyebilirim. Fazla yakıt almıyoruz biliyorsunuz.
Kule: Emergency deklare etmiyorsanız Gökçen’e sizi yönlendireyim.
Pilot: Eğer yakıtla müsaitseniz emergency deklare ediyorum. 9 dakikalık bekleme yakıtım var. İnelim, müsait değilseniz Sabiha Gökçen’e iniyorum, tamam.
Kule: Anlatın efendim, rapor edin. Müsait değil. Sağdan uçuş başı 090.
Pilot: Efendim ‘emergency yakıtı’ kabul etmiyorsunuz. tamam.
Kule: Efendim, ‘emergency’ deklare ediyorsanız, sizi 06 için vektörleyeceğim.
Pilot: Güzel kardeşim daha ne söyleyeyim size ‘yakıtım bu’ diyorum. O saat geldiği zaman ‘emergency yakıtı’nın saati. Anlamıyorsunuz herhalde. 9 dakika sonra emergency yakıtına düşüyorum.
Kule: Efendim emergency deklare ettiğinizi belirtirseniz sizi alacağım ben de diyorum.
Pilot: Sevgili kardeşim bir daha söylüyorum. Şu anda 8 dakikaya indim. 8 dakika sonra emergency yakıt ilan ediyorum. 5 geçe emergency yakıt ilan etmiş olacağım.
Kule: Efendim ben ‘emergency deklare ediyorum’ cümlesini bekliyorum sizden. Emergency yakıt ayrı bir şey. ‘Ben de sizin güzel kardeşiniz değilim’ bu arada.
Pilot: Lütfen rapor eder misiniz? Ben 5 geçe emergency yakıta düşüyorum. Şimdi de beklemedeyim tamam.
14. Kendisi 2011 yılından beri hiç olmadığı kadar yüksekte…
THY’deki son uçuşunda, daha önce örneği görülmemiş bir biçimde apronda kendisini uğurlamaya gelen yüzlerce kişi ile birlikte emekliye ayrılmıştı. 20.06.2011 tarihinde Havacılık Tarihimizin en efsane pilotlarından Sacit Kaptan’ı kaybettik. Onu hatırlayanlar hala anıları anlatıp duruyorlar. Yani kalpten kalbe uçmaya devam ediyor Sacit Kaptan…