Yazarlar, romancılar kendi yarattıkları kurmaca dünyalarında örtülü olarak anlattıklarını bir röportajda daha somut biçimde ortaya koyabiliyorlar. Tabii bir şair, kendi şiirini ‘’şurada şunu demek istedim’’ cinsinden açıklamaya yeltenirse, kim bilir, işin büyüsü kaçar, üstelik bu durum ona da zul olabilir. Yine de ağır bir romanın, eserin yaratıcısı tarafından yapılan açıklamalar o eseri daha iyi idrak etmemizi sağlıyorsa bu başarılı bir sohbet olmuştur. Röportajlar da bu bakımdan önemli boşlukları doldurabilir. Yalnız eserlerle değil, sanatkâr ve düşünürlerin kendileriyle, yaşadıkları devirlerle ilgili de çok şey öğreniriz bu tür konuşmalardan. Tamam hadi! Edebiyattan siyasete, sinemadan eğitime kadar konular içeren 15 röportaj kitabı!
1. Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor – Alain Bosquet ile Görüşmeler (Yaşar Kemal)
Tabir caizse Anadolu’nun tam göbeğinden türlü imkansızlık ve zorluklarla gelip Nobel adaylığına kadar uzanan bir ömür onunki. Doğup büyüdüğü Çukurova, daha da genellersek taşra ve taşradaki sorunlar Yaşar Kemal romanlarında karşımıza çıkan temel unsurlardan biri. Kemal ayrıca, halk kültürüyle de iç içe büyümüş ve gençliğinde bir destan anlatıcısı olarak civar muhitinde unvan yapmıştır. 1980 sonrasında, 1984’te Alain Bosquet adlı arkadaşıyla yazışmalar şeklinde ilerleyen bu sohbet kitaplaşmış olarak da karşımızda. Tanıtım bülteninden: ‘’Alain Bosquet, Yaşar Kemal ile 1957’de bir Amerikan dergisi için söyleşi yapmak amacıyla tanışmıştı. Tanışmakla yetinmedi. Yaşar Kemal’i yakından tanıdı. 1984’e gelindiğinde, artık yakın dost olduğu Yaşar Kemal’in ‘kendini anlatması’ fikri gelişti aralarında. Yazışmalarla yürüyen bu büyük söyleşi I989’da tamamlandı. Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor’ da Yaşar Kemal masalsı öğelerle bezenmiş çocukluğundan Anadolu topraklarının tarihine, demokrasisi kesintiye uğrayan bir ülkede yazar, birey, insan olmaktan kendi adlarına dek, kendini ülkesiyle, insanlarıyla, beslendiği kaynaklarla birlikte anlatıyor.’’
2. Nasıl Bir Zamanda Yaşıyoruz? (Jacques Rancière)
Deleuze, Foucault gibi 20. asrın büyük feylesofları, düşünürlerinin de öğretim verdikleri Paris-VIII Üniversitesi’nde akademisyenlik yapmış olan Jacques Rancière yeni yüzyılımızda da gidişatı anlamak isteyenlerin sıkça başvurdukları bir isim. Kapital’i Okumak adlı kolektif eseriyle oldukça tanınan filozof bu söyleşmesinde ‘’nereye gittiğimizi’’ kendi bakış açısınca ortaya koymaya çalışıyor. Bizde 2018’de basılan kitabın açıklama kısmından içeriğe dair: ‘’Filozof Jacques Rancière ile yayıncı ve aktivist Eric Hazan demokrasiyi, temsili sistemin demokrasi olup olmadığını ve ‘popülizm’i tartışıyor, ‘sınıf mücadelesi’ ve ‘tahakküm’ gibi kavramlara dönüyorlar. Tahakküme karşı son on yıl içinde dünyanın pek çok yerinde patlak vermiş olan halk hareketlerini, ‘isyanlar’ı başarılı ve başarısız yönleriyle ele alırken ufuklarında hep başka bir dünyanın nasıl mümkün olabileceği var.’’
3. Tahkikat-ı Edebiye-İlk Edebiyat Anketi (Midhat Cemal Kutay)
‘’Üç İstanbul’’ adlı tarihî romanıyla da bilinen Midhat Cemal Kuntay’ın, eski devrin büyük şairleriyle yaptığı anketler var bu kitapta. Karısını yitirişinin ardından yazdığı ve büyük yankı da uyandıran Makber’in yazarı Abdülhak Hâmid, Servet-i Fünun devresinin öncülerinden Cenap Şahabettin gibi yazarlarla yapılan anketler özellikle Türk edebiyatının peşinde koşan meraklıların ilgisini çekebilir. Kuntay’ın 1909’da başladığı bu soru – cevap etkinliğini kitap olarak da bulabilmek oldukça önemli. Kitabın ayrıntılarıyla ilgili olarak: ‘’Midhat Cemal Kuntay, 1909’dan itibaren dönemin tanınmış yazarlarına edebî kimliklerini kendilerinden öğrenmek amacıyla birer anket formu gönderir. Ancak her nedense gelen cevapları yayımlamak için 1919’a kadar bekler. […] ‘Tahkikat-ı Edebiye Sütunları’na gönderilen cevaplar edebiyat tarihimiz için önemli bir belge niteliği taşımaktadır. Anketin asıl amacı da günün okurunun ilgisini çekecek bir dizi hazırlamak değil, geleceğin edebiyat tarihçileri adına birinci elden çeşitli bilgiler derlemektir.’’
4. Kazım Karakebekir’i Kızından Dinledim (Berk Sayar)
Atatürk döneminin büyük askerlerinden Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir belgelere dayalı olarak babasının dönemindeki gizli kalan noktaları aydınlatmaya çalışıyor. Kitapta öğrenebileceklerimize dair ipucu vermesi bakımından tanıtımdaki soruları aktarıyorum: ‘’Kazım Karabekir, Kurtuluş Savaşı’nda ne gibi kilit rolleri üstlendi? Kazım Karabekir, savaş sonrası Kars ve Ardahan’ı isteyen Ruslara ne dedi? İstanbul Hükümeti tarafından Atatürk’ü tutuklamakla görevlendirilen Kazım Karabekir’in tavrı ne oldu? Kazım Karabekir’in yetiştirdiği hangi çocuk daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı oldu? Paşa’nın kızı Timsal Karabekir çok partili hayata geçiş aşamaları ve o dönem hakkında ne dedi? Kazım Karabekir Paşa’ya ne için, ‘İsmet(İnönü) seni çaya çağırıyor’ denilerek yalan söylendi? Kazım Karabekir’in evinden neden 96 çimento torbası evrak toplatıldı? Atatürk’ün hasta yatağında söylediği hangi mesajı Kazım Karabekir’e ulaştırılmadı?’’
5. Kültür ve Direniş (Edward Said)
‘’Eski oryantalistlerden kim kaldı?’’ dersek, 2003’te kaybettiğimiz Edward Said herhalde akla gelen ilk isimlerden biri olur. Akademisyen, aktivist ve yazar olan Said’in kökenleri de oldukça zengindir: Amerikan vatandaşı Filistinli ve Hristiyan bir babası, Lübnanlı Hristiyan bir annesi vardır. Çağımızı anlamamız için başvuracağımız ilk isimlerden biri olan Said ne mutlu ki Türkçede de bulunuyor. Radyocu David Barsamian ile yaptığı sohbetlerden oluşan kitabın açıklama kısmında Said’in söyledikleri: ‘’Filistinlilere, Araplara ve Müslümanlara karşı iflah olmaz derecede ırkçı nefretle hareket eden bir dolu propagandacı olduğunu biliyorum. Oysa onların beni sürekli saldırılacak biri olarak görmeleri kendi payıma bir tür iltifattır. Hem bu sayede daha çok sayıda insanın dikkatini benim çalışmalarıma ve yazılarıma çekmiş oluyorlar. Bu yüzden onlara daha fazla üreterek karşılık vermeyi uygun bulurum. Onların istediği, benim sesimi kesmem. Ama ben ölüp gidene kadar böyle bir şeyi boşuna bekleyecekler…’’
6. Bilinç Üzerine Konuşmalar (Susan Blackmore)
Radyocu ve öğretim üyesi olan Blakcmore bilimcileri de alıp onlara bilinci ve dahasını soruyor bu kitabında. Psikanalize merak duyanların da ayrıca ilgilenebilecekleri bir kitap olabilir. İçeriğe dair açıklama yazısından: ‘’Bu kitap, Susan Blackmore’un, hayatlarının çoğunu bilinç sorununu anlamaya adamış zamanımızın 21 önemli bilim insanı ve filozofuyla gerçekleştirdiği derinlikli, kışkırtıcı ve bir o kadar da keyifli söyleşilerden oluşuyor. Söyleşiler boyunca bilinçli öznel deneyim, bilinç-beyin ilişkisi, benlik, beden, özgür irade, rüya, yapay zeka, etik ve ölüm-sonrası yaşam gibi insan doğasıyla alakalı başlıca meseleler, felsefeden nörobilime psikolojiden kuantum fiziğine kadar birbirinden farklı disiplinlerin ışığında ele alınarak tartışılıyor. Kitapta kendileriyle söyleşi yapılan isimler: Bernard Baars, Ned Block, David Chalmers, Patricia ve Paul Churchland, Francis Crick, Daniel Dennett, Susan Greenfield, Richard Gregory, Stuart Hameroff, Christof Koch, Stephen LaBerge, Thomas Metzinger, Kevin O’Regan, Roger Penrose, Vilayanur Ramachandran, John Searle, Petra Stoerig, Francisco Varela, Max Velmans, Daniel Wegner.’’
7. Karanlığa Karşı Yürüyen Adam Nâzım Hikmet (Dursun Özden)
Geçen yüzyılımızda Türk şiirinde köklü değişikler yapan ve sınırlar ötesine geçip tüm dünyaya adını duyurabilen büyük şair Nâzım Hikmet bu kitapta yakın çevresi tarafından anlatılıyor. Kitapta söyleşi yapılan isimler arasında Vera Tulyakova (son eşi) gibi şairin hayatındaki önemli isimler de, Ataol Behramoğlu gibi bizzat etki ettiği isimler de yer alıyor: ‘’Bu kitapta Dursun Özden’in Küba, Rusya ve Türkiye başta olmak üzere, yedi ülkede Nâzım Hikmet’in arkadaşları, dostları, sevdikleri ve onun üzerine araştırma yapan uzmanlarla yaptığı özel röportajlar, Azerbaycan Yazıcılar Birliği Başkanı Anar Rızayev’in ‘Şair ve İsyankar Nâzım’a Övgü’, Kübalı yazar, Alfredo Varela’nın ‘Nazım’ın Tutkusu ve Utkusu’ ve Vera Tulyakova’nın kaleme aldığı Nâzım Hikmet yazıları yer almaktadır. Hayati Asılyazıcı, Ataol Behramoğlu, Gün Benderli, Zeliha Berksoy, Aydın Boysan, Dr. Eva Csaki, Sudina Galina, Dr. Galina, Boyko Lambovsk, Mustafa Oktay, Fikret Otyam, Anar Rızayev, Prof. Dr. Janos Sipos, Bilal Şen, Edith Tasmadi, Hıfzı Topuz, Leyla Vekilli’yle yapılan röportajlardaki kimi bilgiler, bir döneme de ışık tutmaktadır.’’
8. Onur Ünlü: Bir Sürü Endişe (Alper Kırklar)
Özellikle yönetmen, senarist ve şair olarak bildiğimiz Onur Ünlü, birçoklarımızın da ayrıca merak ettiği bir isim. Felsefesi, edebiyatta ve sanatta sevdikleri gibi konuların açıldığı bu söyleşide daha nelerin olduğuna dair açıklama yazısından: ‘’Onur Ünlü’nün şiir, sinema ve televizyon prodüksiyonları vasıtasıyla dahil olduğumuz dünyasına bu kez uzun ve derin bir sohbetle konuk oluyoruz. Son sürat üretmeye devam eden, normal olanın sınırlarını zorlayan, ortalama ile derdi olan, anaakımla işi olmayan, çok okuyan, çok seyreden, çok dinleyen, türüne az rastlanır bir zihnin kıvılcımlı, sihirli, deli, bir o kadar endişeli arka odası burası… Alain Badiou’den Farabi’ye, Kurt Vonnegut’tan İbn-i Rüşd’e, şiirden felsefeye, edebiyattan siyasete, tasavvuftan sinemaya, bu dünyadan öteki dünyaya uzanıyor; insan olmanın türlü hali masaya yatırılıyor.’’
9. Bukowski ve Beat Kuşağı (Jean – François Duval)
Hala kalıp kalmadığı –bana göre– muamma olan yer altı dünyası hemen bir önceki asrımızda şaha kalkmış bir dünyaydı. Bunun Amerika’daki başat isimlerinden biri de sevelim sevmeyelim Bukowski’dir. Ayrıca diğer dönemdaşları da ‘’Beat kuşağı’’ dediğimiz atılımı gerçekleştirmişlerdir. Kitapta Bukowski ile beraber o dönemi, ‘’o’’ dönemin isimlerini göreceksiniz. Arka yazıdan: ‘’İsviçreli gazeteci yazar Duval; Beat edebiyatı sürecinin tarihsel ve tematik yapısını ele alırken, felsefi ve estetik farklılıklar ve aynılıklar açısından karşılaştırmalı bir edebiyat tarihini muazzam keyifli bir şekilde sunuyor. Neal Cassady, Lawrence Ferlinghetti, Allen Ginsberg ve William Burroughs başta olmak üzere birçok Beat edebiyatı yazar ve şairini; haklarında ilginç anekdotlar ve anlatılarla Bukowski ile harmanlıyor. En önemlisi bunu Charles Bukowski ile birlikte yapıyor. Ölümünden önce ve onunla birlikte! Eser bunun yanı sıra orijinal fotoğrafların kullanımı ve kitap için yapılmış özel Linda Lee ve Charles Bukowski röportajı ile de öne çıkıyor.’’
10. Paul Auster’la Konuşmalar (James M. Hutchisson)
‘’Brooklyn Çığlıkları’’, ‘’Yalnızlığın Keşfi’’ gibi kitaplarıyla bilinen Auster dünyayı titreten 68 kuşağının da önemli bir ismidir. Yazarın ‘’yazar olma’’ sürecini ele alan bu söyleşide şunlar var: ‘’Günümüz Amerikan edebiyatının en iyi romancılarından Paul Auster’la yapılan bu söyleşiler, yazarın edebi hayatına şiirle başlayışını, romanlarına dair görüşlerini, yazma alışkanlığı ve yöntemlerini, sonradan girdiği ve sevdiği sinema dünyasında yaşadıklarını anlatıyor…’’
11. Yılmaz Güney’in Bilinmeyenleri (Bediz Doğan)
Özellikle 1970’lerin çalkantılı Türkiye’sinde politik bir yönetmen, senarist ve yazar olarak yer alan Yılmaz Güney filmlerinde işlediği temalarla sosyal gerçekliği anlatan önemli sanatkârlardan biri olmuştur. Müşfik ve sert, merhametli ve gözü kara yanlarıyla bilinen Güney’in kendisine yapılanlara dair görüşleri yer alıyor kitapta. Tanıtım bülteninden: ‘’Yılmaz Güney bir cinayet olayından dolayı hapse girmişti. Hapiste bulunduğu yıllar ise senaryolarını en verimli yazdığı yıllardı. Ancak, güzel senaryolar yazması bir yana sürekli kontrol altında tutuluyor olması onun devrimci düşüncelerini tatbik etme ve hayata geçirme şansını tanımıyordu. Hapiste olmasına rağmen hakkında yeni suçlamalar olmasından dolayı sürekli davalar açılmaktaydı. Şahsına yapılanlarla ilgili Yılmaz Güney ne düşünüyordu. İşte bu sorulara açıklık getiren, ama tamamı olduğu gibi yayımlanamayan belgeyi bu kitapta bulacaksınız.’’
12. Tarık Buğra ile Söyleşi (Tarık Buğra)
‘’İbiş’in Rüyası’’, ‘’Yağmur Beklerken’’, ‘’Küçük Ağa’’ gibi önemli eserlerin yazarı Tarık Buğra’nın bu söyleşileri toplumumuzu anlamak açısından da oldukça mühim, çünkü Buğra aynı zamanda bir gazeteciydi ve çevresine o gözle de bakıyordu: ‘’Tarık Buğra’nın derlediğimiz söyleşileri, sanatsal ve toplumsal açıdan önemli metinlerdir. Çünkü bu metinler bize, sadece Buğra’nın sanatçı yönü, gazeteciliği, beşeri portresi hakkında bilgi vermekle kalmıyor aynı zamanda onun, zamana ve topluma dönük tanıklığını da veriyor. Soru/cevap yöntemiyle kotarılan metinlerin katkısıyla biz okurlar, Buğra’nın geldiği çevreyi, yetişme koşullarını, yazar olmaya karar verişini, bu uğurda hangi zorlu yollardan geçtiğini, gazetecilik mesleğine nasıl intisap ettiğini, hangi denemelerle edebiyat dünyasına adım attığını ve edebiyatçı olmak için verdiği mücadeleleri ayrıntılı olarak öğreniyoruz. Söyleşilerin bir önemli yanı da topluma dönük mesajlar, düşünceler, yorumlar içermesidir.’’
13. İsviçre’de Türkiyeli Göçmenler (Hüseyin Can)
Bu inceleme ve araştırma kitabında da farklı vasıf ve konumlardaki göçmenlerin halet-i ruhiyesini göreceksiniz. Burada direkt tanıtım yazısına geçelim: ‘’Hüseyin Can bu kitabında, İsviçre’de yaşayan ve çeşitli alanlarda çalışan 71 Türkiyeli kişi, kurum ve kuruluş temsilcileri ile konuşmuş, uzmanların bilgisine başvurarak, ülkemizden İsviçre’ye doğru olan göçü, göçmenleri ve mültecileri kapsamlı bir şekilde araştırmıştır. Çalışma aynı zamanda; İsviçre’de yaşayan Türkiyeli göçmenlerin, ruhî şekillenişini, toplumdaki yerini, yaşam biçimlerini ve mevcut sorunlarını, sayısını, politika ve ticaretteki performanslarını, istatistik verilerle sunmaktadır. Böylesi profesyonel bir çalışmanın, İsviçre’de yaşayan Türkiyeliler arasında bir ilk olması ve tek kaynak teşkil etmesinden dolayı, bu kitap referans veriler içermektedir. Yazarın bu çalışmasını anlamlı kılan, hem gurbetçilerimizi ayrıntılı araştırması ve konuşturması hem de milliyetini, cinsiyetini, dinîni, dilini, siyasal görüşünü gözetmeksizin, çok çeşitli alanlardaki göçmen ve mültecilerin ortak konularla ilgili görüşlerine başvurmasıdır.’’
14. Türkan Şoray ile Yüz Yüze (Feridun Andaç)
Türk sinemasının Sultan’ı Türkân Şoray uzun sanat ve sinema maratonunu aktarıyor bu kitapta. Söyleşi ve yazarın kendi anlattıklarının bir arada bulunduğu kitap Sultan’ı merak edenler için ilgi çekici bir çalışma olsa gerek: ‘’Sinemayı düşten gerçeğe dönüştüren bir bakışın kitabıdır Türkân Şoray ile Yüz Yüze. Bir sinema sanatçısının sinemadaki ömrünün tanıklığı kadar, onun sinemaya ve hayata bakışını yansıtıyor. Feridun Andaç Türkân Şoray’ın öyküsünü yeni baştan kurdu bu söyleşi-anlatı kitabında.’’
15. Kardelenler – Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları (Ayşe Kulin)
Çağdaş yazar ve gazetecilerimizden Ayşe Kulin kız çocuklarının eğitim almalarının ve ileride kendi ayakları üzerinde hür bir şekilde duracak kadınlar olmalarının önemini fark eden ilk kişi değil belki. Fakat bu konu hakkında bir kitap meydana getirerek dikkatleri bu noktaya çekmesi takdire şayan bir hareket: ‘’Onlar, ışıklı bir geleceğe ancak eğitimle ulaşabileceklerini bilen çocuklar! Kendi çevrelerinin de bu bilginin ışığıyla aydınlanacağına inanıyorlar.’’