Avrupa Tatili Deyince Nedense Kimsenin Aklına Gelmeyen Romanya ve 19 Masalsı Güzelliği

Herkesin sadece Romanya menşeli bir otomobil markası olarak bildiği Dacia, aynı zamanda adını Daçya bölgesinden alan Rumenlerin yaşadığı topraklara deniyor. Ülkemizde nedense kimseler gezmek tozmak için bu güzel ülkeyi seçenekler arasına almıyor. Oysa bir Romanya tatili insanın başına gelebilecek en güzel deneyimlerden.

Kuzeyde Karpatlar, güneyde Tuna nehri, batıda Tisa nehri, doğuda ise Dinyester nehri ile sınırlı bu topraklar Avrupa’nın en yeşil ve sulak alanlarını barındırıyor. Ülkemizde turizm seçeneği olarak fazlaca değerlendirilmeyen bu masalsı ülke, aslında bize hem yakınlığı, hem tarihsel bağları, hem ucuzluğu, hem de inanılmaz doğasıyla mutlaka değerlendirilmesi gereken seçenekler arasında.

Rumenler aslında tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir toplum. Tarihte mutlaka herkese bir defa dokunan Roma İmparatorluğu yüzünden Latin oluyorlar:) Osmanlı etkisi, dünya savaşları, bağımsızlık, komünizm, diktatörlük (Çavuşesku) gibi bir çok hadise geçiyor başlarından. Genel olarak yemeyi içmeyi ve sevmeyi sevilmeyi çok seven, cana yakın insanlar.

Tarih derslerinden hatırlayacağımız Yaş Antlaşması, Temeșvar ve Segeșvar, sonradan Dracula’ya “dönüşen” Eflak Beyi Vlad gibi bağlarımız var Romanya’yla. Tabii Karpatların Maradonası Hagi, Lucescu ve Türk futboluna değmiş Roman ekolü de atlanamaz. Ama bir Romanya gezisi için öncelikle bilmeniz gereken bilgi, belki de Avrupa’nın en vahşi ve el değmemiş doğasını bu ülkede bulabileceğiniz.