Antik Roma’nın dünyayı önemli ölçüde şekillendirdiği su götürmez bir gerçek. Kullandığımız takvimlerden siyasal sistemlere, alfabeden hukuk sistemlerine kadar her yerde antik Roma’nın izlerini görmek mümkün. Peki dünyaya bu silinmez izleri bırakan kimlerdi? Roma İmparatorluğu’nun tarihi üç farklı dönemde ele alınıyor: Krallık (M.Ö. 753 – 509), Cumhuriyet (M.Ö. 509-27) ve İmparatorluk (M.Ö. 27 – M.S. 476). Bu süre zarfında Roma küçük bir şehirden üç kıtanın yönetildiği koca bir imparatorluğa evrildi. Bu uzun dönemde Roma, çoğu zaman acımaz kral, diktatör ve imparatorlar tarafından yönetilse de aralarında antik dünyayı şekillendiren yöneticiler de vardı. İşte o Roma İmparatorları ve yenilikçi düşünceleri…
1. Gaius Julius Caesar (M.Ö. 49 – 44)
Roma imparatorları dediğimizde aklımıza hemen Caesar geliyor. Ancak Caesar teknik olarak Roma cumhuriyet döneminin son hükümdarıydı. Bu nedenle hiçbir zaman imparator olarak tanınmadı. Ancak Caesar’dan bahsetmeden Roma’nın hikayesini anlatmak imkânsız. Ceasar, İspanya ve Galya’yı fethederek Roma’nın gücünü ve zenginliğini büyük ölçüde genişleten başarılı bir general. Kendisi sadece ülkeyi zenginleştirmekle kalmadı. Roma İmparatorluğu’nu kuracak bir dizi temel reformu da yürürlüğe koydu. Caesar’a göre senato daha fazla Roma vatandaşını temsil etmeliydi. Bu nedenle senatör sayısını artırdı. 12 ay ve 365 günden oluşan Jülyen takvimini getirdi. Roma yönetimi çatısı altında yaşayan herkese Roma vatandaşlığı verdi ve zenginliği yoksullar arasında yeniden paylaştırdı.
2. Augustus (M.Ö. 27- M.S. 14)
Octavian ve Augustus olarak da bilinen Gaius Octavius Thurinus, Roma’nın ilk resmi imparatoru olarak hüküm sürdü. Augustus; Roma ekonomisinin, tarımının ve sanatının geliştiği Pax Romana olarak isimlendirilen barış döneminin mimarı olarak biliniyor. Üçten fazla çocuğu olan aileleri bazı vergilerden muaf tutan Augustus, imparatorluk nüfusunun artmasına önemli katkılarda bulundu. Onun döneminde inşa edilen büyük tapınaklar ve su kemerleri, Roma mimarisinin gelişimini hızlandırdı. Augustus oldukça sevilen bir imparatordu. Öyle ki imparatorun ismi Ağustos ayına verildi.
3. Tiberius (M.S. 14- 37)
Tiberius’un bu listeye dahil olmasının en önemli sebebi onun askeri başarıları. Tiberius, imparatorluk sınırları içinde olup bitenle çok fazla ilgilenen bir hükümdar olmamıştı. Ancak iş komşu toprakları fethetmeye geldiğinde ondan iyi çok az imparator vardı. Saltanatı sırasında antik Roma tarihinin en büyük askeri başarılarına imza attı. İmparatorluğun sınırlarını günümüzdeki Hırvatistan ve Almanya topraklarına kadar genişletti.
4. Vespasian (69 – 79)
İmparator Nero’nun zalim saltanat döneminden sonra Roma kendisini bir istikrar krizi içinde buldu. Öyle ki Nero’nun ölümünü takip eden 12 aylık süre içinde Roma’nın dört farklı hükümdarı oldu. Dört İmparator Yılı olarak bilinen bu süreçte, imparatorluk adeta duraklama dönemi yaşıyordu. Ta ki Titus Flavius Vespasianus tahta çıkana kadar. Onun döneminde önemli bir finansal reform gerçekleşti. İmparator, en önemlisi Kolezyum olmak üzere sayısız iddialı inşaat projeleri başlattı. Vespasian aynı zamanda yerine oğlunun geçtiği ilk Roma imparatoruydu. Bu baba-oğul devri, yaklaşık otuz yıllık bir mali ve kültürel refah dönemi olan Flavian Hanedanlığı’nın temelini attı.
5. Trajan (98 – 117)
Marcus Ulpius Traianus, Roma’nın “Altın Çağı” olarak anılan Nerva-Antonine hanedanlığının ikinci Roma imparatoruydu. Trajan döneminde Avrupa, Afrika ve Asya kıtalarında önemli fetihler gerçekleşti. Öte yandan Trajan Sütunu da dahil olmak üzere birçok iddialı inşaat projesine imza attı. Ayrıca Augustus’un yoksul Roma vatandaşları için mali yardım programlarını genişleterek, tarihteki en kapsamlı refah programı örneklerinden birini yürüttü.
6. Hadrian (117- 138)
Roma imparatorları dendiğinde listeye Publius Aelius Hadrianus’u eklememek olmaz. Roma’yı ve sınırlarını güvence altına alma yeteneği ve bunu yaparken sergilediği benzeri görülmemiş mühendislik becerisiyle Hadrian, Roma’nın en etkili imparatorlarından biri olmuştu.117 km uzunluğundaki savunma kalesi olan Hadrian Duvarı’nı inşa eden imparator, Roma mimarisinde tam anlamıyla bir devrim yaratmıştı. Duvarın çoğu bugün hala ayakta ve İngiltere’nin kültürel simgesi olarak kabul ediliyor.
7. Antoninus Pius (138 – 161)
Titus Aelius Hadrianus Antoninus Pius, medeniyetin en barışçıl dönemlerinden birinde Roma tahtına oturdu. Hüküm sürdüğü dönem öyle sakindi ki bu durum Pius’a bolca zaman kazandırdı ve muhteşem bir hukuk sitemi inşa etti. Pius, “doğal hukuk” kavramına bağlı kalan ilk Roma imparatoruydu. Onun hukuk sistemi, daha sonra Britanya, Fransa ve Almanya da dahil olmak üzere kendi hukuk sistemlerini geliştiren birçok ulus için referans noktası olacaktı.
8. Marcus Aurelius (161 – 180)
İmparator-filozof olarak bilinen Marcus Aurelius Antoninus, tarihin en entelektüel hükümdarlarından biri olarak kabul ediliyor. Açık ve tarafsız düşünmenin evrensel akla giden yol olduğunu iddia eden imparator, Stoacılığın ateşli bir taraftarıydı. Marcus Aurelius, halkın ihtiyaçlarını her zaman kendi arzularının önüne koymuştu. Öyle ki hayatı boyunca “insanlara nasıl davranmalıyım?”, “bilgelik nedir?” gibi soruların yanıtlarını aradı.
9. Valerianus (253 – 260)
Publius Licinius Valerianus, 260 yılında Perslere karşı yapılan Edessa Savaşı sırasında savaş esiri olarak alındı. Roma tarihinde daha önce hiçbir imparator esir alınamamıştı. Roma generalleri eşi benzeri görülmemiş bu durum karşında oldukça sinirli ve kararlı bir tavır takındılar. Ancak Valerianus asla kurtarılamadı ve imparator, esaret altındayken hayata veda etti. Roma’nın kendi hükümdarını kurtaramaması, “fethedilemez” olan Roma İmparatorluğu’nun aslında devrilebileceği gösterdi. Bu nedenle bu olaydan sonra Roma’ya saldırıların ardı arkası kesilmedi.
10. Diocletianus (284 – 305)
Valerius Diocletianus’un imparatorluğa en önemli katkısı “tetrarşi” hükümet biçimini yerleştirmesiydi. Diocletian, Tetrarşi adı altında Roma’nın dört lider tarafından yönetilmesini zorunlu kıldı. Buna göre batıda bir imparator, doğuda bir imparator ve iki küçük müşterek imparator olacaktı. Tetrarşi uzun sürmedi, ancak Roma İmparatorluğu’nun doğu ve batı olarak ikiye bölünmesinin ilk adımını attı. Diocletianus bu hareketiyle Roma İmparatorluğu’nun ömrünü 1453 yılına kadar uzattı.
11. Büyük Konstantin (306 – 337)
Batı Roma’nın son imparatoru olan I. Konstantin, Roma İmparatorluğu’nu geri dönülmez şekilde değiştirecek büyük bir yeniliğe imza attı. Konstantin, Hıristiyanlığı kabul eden ve MS 313’te Milano Fermanı ile imparatorluğun dini haline getiren ilk Roma imparatoruydu. O tarihten sonra dünya üzerindeki pek çok şey değişime uğrayacaktı. Ülkeler, ittifaklar, dini çatışmalar, savaşlar tüm bu dinamikleri Konstantin’in verdiği kritik karar etkileyecekti.
Bu içerik de ilginizi çekebilir:
Roma İmparatorları ve Beklenmedik Ölümleri
Kaynak: 1