Aziz Yuhanna Şövalyeleri ya da Hospitalier Şövalyeleri olarak bilinen bu şövalye birliği, 11. yüzyılda kurulmuş olan bir şövalye tarikatıdır. ilerleyen zamanlarda adı üs olarak seçtikleri Rodos Adası sebebiyle Rodos Şövalyeleri olmuştur. Daha sonra ise bu tarikat Malta Şövalyeleri olarak anılmıştır. Sizler için Rodos Şövalyeleri nereli, Rodos Şövalyeleri tarikat mı ve Rodos şövalyeleri nasıl kuruldu gibi soruları yanıtlayacağız. Hazırsanız başlayalım!
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Tarihe Damga Vurarak En Uzun Süre Hüküm Süren 10 Güçlü İmparatorluk”
Rodos Şövalyeleri kimlerdir?
Tarikatın merkezi İtalya’nın Roma şehrinde bulunmaktadır. Tarikatın günümüzdeki resmi adı İtalyancada “Sovrano Militare Ordine Ospedaliero di San Giovanni di Gerusalemme di Rodi e di Malta”dır. Bunun Türkçe çevirisi ise “Kudüs, Rodos ve Maltalı St. Jean Egemen Askeri Misafirperver Tarikatı”dır.
Peter Gerard, 1100 yılı civarlarında tarikatın ilk başefendisi olarak seçilmiştir. Kudüs Krallığı kurulduktan hemen sonra Godfroi de Bouillon tarikata toprak bağışladı ve ondan ilham alan birçok kişi tarikata toprak bağışlamaya karar verdi. Papa II. Paschal, 1113 yılında Hospitalier Şövalyeleri’ni bir tarikat olarak tanıdı. 1120’li yıllarda kendilerini askerileştirmeye başlayan bu tarikat, ilk askeri etkinliğini 1136 yılında gerçekleştirdi.
İlk başlarda bir hayır kuruluşu olarak bilinen bir tarikat, İtalyan tacirlerin Müslümanlardan aldıkları özel izin sayesinde Kudüs’te şehre gelecek olan hasta ve fakir hacı adaylarına yardım etmek için kurulmuştur. Katolik Kilisesi’ne bağlı olmasıyla bilinen bu tarikat, günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başarmış ve tarihin bazı yıllarında bağımsız olarak güçlü bir donanmaya ve orduya sahip olmuştur. Öyle ki, bu tarikat, Avrupa, İslam ve Osmanlı tarihinde büyük izler bırakmıştır.
Yaklaşık 2000 kişi olan bu şövalyeler, kendilerini sadece Papa’ya karşı sorumlu hissetmişlerdir. Bu da merkezi ve yerel yönetimden ayrı hareket etmelerine sebep olmuştur. İlk başlarda Hacıyolu olarak bilinen Kudüs yolunu koruyan tarikat daha sonraları Haçlı ordusuna katılmıştır.
Rodos Şövalyeleri tarikatının başlangıcı ve üs değişimi
Kudüs’teki Aziz Yuhanna (St. Jean) Kilisesi, hasta olan hacıları tedavi etmek için işletilen bir hastanenin gelişmesi sonucunda ortaya çıktı. Haçlılar 1099 yılında Kudüs’ü fethettikten sonra, hastanenin başrahibi olan Gerard, Kudüs’te çeşitli çalışmalar yapmaya başladı. Provence’lılarla birlikte İtalyanların Filistin yolu üzerinde bulunan bölgelerinde hanlar kurmaya başladı.
Birçok Haçlı şövalyesi bu hastanede tedavi görüyordu ve bazıları varlıklarının bir kısmını buraya bağışladı. Bazıları ise Kudüs’te kalıp hastaneye hizmet etmeye kadar verdi. Gitgide daha da zengin olan hastane, yoksul ve hastalara yardım etmenin yanı sıra Müslümanlara karşı savaşan güçlü bir kurum haline geldi.
Hıttin Savaşı’nda Selahaddin Eyyübi’nin orduları tarafından büyük bir bozguna uğrasalar da etkinlikleri devam etti. 1291’de Akka’nın düşmesi ve Haçlı Prensliklerinin ortadan kalkmasından sonra, Kıbrıs’a yerleşip hastalara ve hacılara yönelik çalışmalarına burada devam ettiler. Kıbrıs’a yerleşmelerinin sebebi ise bir gün yeniden fethetmek umuduyla Filistin’e yakın olmaktı.
Tarikat, 1309 yılında Rodos’u ele geçirdi. Burada bir hastane kurdular ve bağımsız bir devlet gibi hareket ettiler. 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın tahtta olduğu dönemde Osmanlılar Rodos’u ele geçirdi. 1530 yılında ise Kutsal Roma Germen İmparatoru V. Karl, Malta adasını tarikata bağışladı. Tarikat, Osmanlı saldırılarına karşı direnmeyi başardı ve güçlü bir donanma ve hastane kurdu. 17. ve 18. yüzyıllarda Osmanlı tehdidi azaldı ve tarikat da gitgide zayıfladı. Napolyon Bonapart, 1798 yılında Malta’yı ele geçirdi. Bunun üzerine tarikatın merkezi 1834 yılında Roma’ya taşındı.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Osmanlı Avrupa’da Nereleri Fethetti ve Ne Kadar Kaldı?”
Tarikatın günümüzdeki işlevi
Malta Tarikatı, günümüzde egemen bir devlet dışı aktör statüsü taşımaktadır. Kendilerini insancıl, zararsız ve tarafsız tanımlayan tarikat 104 ülke ile diplomatik ilişki içerisindedir. Ayrıca pek çok ülke bu tarikatın şövalyelerine diplomatik ayrıcalık ve dokunulmazlık tanımaktadır.
Kaynak: 1