Günlük tutmak çok sıradışı bir şey değil. Eskiden daha çok defterlere tutulan günlükler şimdilerde daha çok online olarak tutulmaya başlandı. Ancak bizim size anlatacağımız günlük tutma olayı çok başka. Biz size eski rahip ve öğretmen Robert Shields’in günlüğünden bahsedeceğiz. 1972 yılından 1997 yılına kadar düzenli olarak tutulan ve 37.5 milyoın kelimeden oluşan sıradışı bir günlükten.
Robert Shields, Dayton Washington’da yaşayan eski bir rahip ve İngilizce öğretmeni.
1972 yılında günlük tutmak, yazı yazmak için dayanılmaz bir istek duyuyor ve işe koyuluyor.
Ancak Robert’ın bir farkı var, günlüğünü 5 dakikalık periyotlarla yazıyor.
Sabah nasıl kalktığından, tuvalete nasıl gittiğine, evden nasıl çıktığından işe nasıl vardığına kadar her şeyi 5 dakika aralıklarla yazıyor.
Her gün 4 saatini sadece günlüğünü yazmaya ayırıyor Robert.
Acil bir şey olursa unutmadan yazayım diye günlüğünü iç çamaşırlarının arka kısmına yaptırdığı özel cepte tutuyor.
Yolda kendisini durdurup 30 saniye sohbet edenleri, kedilere verdiği mamaları, mide yanmalarını bile detaylıca anlatıyor.
Çoğu insan günlüğü, o gün yaşanan önemli olayları anlatmak için tutar, ancak Robert aklınıza gelebilecek her ayrıntıyı, her anı uzun uzun yazıyor.
Kendi sağlık raporunu da tutuyor Robert, her gün tuvalete kaç kere çıktığını, idrarının rengini ve kokusunu, tansiyonunu, vs. not ediyor.
Hatta ileride araştırmacılar kendisinin ne gibi bir sorunu olduğunu araştırmak isterlerse diye burun kıllarından örnekler koyuyor.
Günde tek seferde 1 saatten fazla uyumuyor, yani 2 saatte bir yarım saat uyuyor ve böylece rüyalarını unutmadan detaylı olarak günlüğüne yazıyor.
Robert’ın “hipergrafi” hastası olduğu düşünülüyor, yani yazmaya karşı duyulan aşırı istek.
Dostoyevski ve Edgar Allan Poe da aynı hastalığa sahip, ancak onlar bunu daha faydalı ve kariyer odaklı kullanmasını bilmişler.
Robert, 1972 yılından felç geçirip yazma kabiliyetini yitirdiği 1997 yılına kadar 25 yıl boyunca günlük tutmaya hiç ara vermiyor.
Yazdıkları 37.5 milyon kelimeyi buluyor ve 91 karton kutuya ancak sığıyor.
Günlükleri Washington Devlet Üniversitesi El Yazmaları Arşivine bağışlanıyor ve bir kısmını online olarak görmek mümkün.
89 yaşında kalp krizinden ölen Robert, esasen felç geçirip yazma yetisini kaybettiği günü “hayatımın sona ermesi” olarak tanımlıyor.
Robert’ın akrabaları, “O yazmadığı hiçbir şeyin başına geldiğini düşünmezdi” diyor, yani yazmak Robert için var olmanın temeli.
1994 yılında Seattle Times gazetesine verdiği ropörtajda Robert; “Belki birisinin hayatına, her günün her dakikası kadar derinden bakmak, tüm insanlar hakkında bir şeyler bulmaya yarar” demiş.
Kim bilir, belki Robert yazdığı 37.5 milyon kelimeyle bize bir şeyler anlatmak istemiştir?