ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını yasa dışı yollarla delmekle suçladığı eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı dava görülmeye devam ediyor. Normalde bugün bitmesi planlanan tanık Zarrab’ın ifadesinin sarkacağı konusunda birçok otorite hemfikir. Suçunu kabul eden ve savcılıkla işbirliği konusunda anlaşan Reza Zarrab, dün hem juriye ifade vermiş, hem de suçlarını savcı ve hakime itiraf etmeye başlamıştı.
Aynı birinci ve ikinci davada olduğu gibi bugün de gelişmeleri Twitter üzerinden davayı anlatan ABD’li gazetecilerden sizlere aktaracağız.
Davayı bildirenler; @KlasfeldReports ve @katiezavadski
Güncelleniyor…
ABD Hükûmeti, savunma tanıklarının güvenli seyahatine dair bir güvence vermedi, tanıklar Türkiye’den tele-konferans aracılığıyla bağlanabilirler.
Hakim Berman:
“Bence salonda olan bitenleri izleyemeyen bir jüri görevini yerine getiremez”
Duruşmanın ardından savcı ile hakim arasında iki meseleyi çözmek için bir görüşme gerçekleştirildi;
1- “Uyuyakalan” bir jüri üyesi
2- Türkiye’den “güvenli seyahat etmek” isteyen savunma tanıkları.
Bir türkçe tape daha dinletildikten sonra duruşma sona erdi. Tapenin çevirisi yapılmadı. Dağıtılması uygun görüldü.
Zarrab:
“Halkbank’ın alt kademe personeli yaptıkları işlemlerde aslında bir gıda ticareti bulunmadığını bilmiyordu. Bu yüzden de belge isteyip duruyorlardı.”
Zarrab, ödemelerin yapılabildiği sürece altın ya da gıda ihracatı konusunda İran için bir fark olmadığını belirtiyor.
“Gıdaya geçmek ABD’nin İran’a altını da kapsayacak şekilde ticari yaptırımlarındaki değişiklikler nedeniyle gerekli”
Şu an duruşma salonunda Zarrab ve Happani arasındaki ses kaydı dinleniyor.
Zarrab’ın “40-50 milyon Avro rüşvet verdim” dediği eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın delil dosyasına eklenen fotoğrafı;
Zarrab:
“Ne zamanS üleyman Aslan’ı arasam borçlu çıkıyordum. Bu nedenle Aslan’a biraz daha rüşvet vermemek için Happani’den bir belgeye fotoşopla imza yerleştirmesini istemiştim.”
Zarrab ifadesine devam ediyor
Atilla’nın avukatları en azından bir defa itirazda bulunarak, Zarrab’ın ifadesinin söylentilere dayandığını iddia etti. İtiraz Hakim Berman tarafından reddedildi.
Savcı yeni bir tapeyi delillere eklemek istedi.
Henüz içeriği belli olmazken Savcı, Zarrab’dan tapenin içeriğinin açıklanmasından önce gerçekliğinin teyit edilmesini talep etti.
Zarrab “16-17 yaşlarımdayken çay ticaretinde konşimentonun [taşıma senedi] ne olduğunu öğrendim” dedi. Duruşma salonunda Türkçe bilen basın mensupları güldü.
Zarrab:
“Tek bir mal nakliyatı yapılmadı.”
Mahkeme, ABD resmi kayıtlarında #Zarrab’ın delil dosyasına eklenen fotoğrafını paylaştı.
Zarrab gıda şirketininin işleyişini yine şema çizerek anlatıyor.
18:32
Zarrab Atlantis adında bir şirketten bahsediyor.
18:25 Zarrab:
“Sahte tedarikçi Centrica Dubai’ydi. İran’a gıdayı Volgam satıyordu.”
Savcı: “İki şirket de sizin kontrolünüzde miydi?”
Zarrab “Kesinlikle efendim.”
Zarrab:
“Görünürde bu şirket gıdanın tedarikçisi olacaktı. Dubai’de Centrica gıda tedarikçisi olup, İran’a da satışı gerçekleştirecekti.”
Zarrab:
“Sistemler birbiriyle eş zamanlı çalışıyordu. Altın bittiğinde gıdaya döndük ve sonrasında altınla devam ettik”
Zarrab:
“Aslan ve Atilla’yla bir toplantıda yöntemi (gıda ticareti üzerinden bankacılık işlemi) finalize ettik.”
18:00
Zarrab Aslan’la görüşmesinden sonra Halkbank yetkilisi Hakan Aydoğan’la konuşmasından bahsediyor.
Zarrab’ın tanıklığı ile duruşma devam ediyor.
Dün bahsedilen Mehmet Atilla ve Reza Zarrab arasında geçen telefon görüşmesi kamuoyu ile paylaşıldı.
Davada Zarrab’ın tanıklık yaptığı 3. gün başlıyor. Hakim deliller arasında bulunan ses kaydının davanın dışında etkisi olabileceği için teyit ettirmek istiyor.
Hakim Berman daha fazla kişiyi töhmet altında bırakabilecek çok daha geniş kapsamlı bir ses kaydının bulunduğunu açıkladı. Savcının bu kaydı kabul etmeden önce delillerin bütünlüğünün korunması için kaydın doğruluğunun teyit edilmesini talep etti. Dava henüz başlamadı. Bunun dışında Berman, avukatlarla istişare ediyor.
Savcı, dava sürecinde çizilen şemaların bugünkü(tanıklığın 3. gününde) duruşmanın ardından kamuoyuyla paylaşılacağını açıkladı.
Reza Zarrab’ın tanıklığının ikinci gününde öne çıkan detaylar
-“Ahmet Alacacı benim kârımın bir kısmını Zafer Çağlayan’a verdiğimi ve maliyetlerimin onunkinden yüksek olduğunu biliyordu… Kendisi kimseye bir ödeme yapmadığından, bizimkinden çok daha düşük bir fiyat veriyordu piyasaya.”
-“O zamanın İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, oğlundan yardım istedim”
-“Zaten Ekonomi Bakanı’na rüşvet veriyordum, Halkbank’tan birine daha rüşvet verme gereği duymadım. Hakan Atilla da zaten rüşvet istemedi.”
-“Tıpkı Sermayeh Bank gibi, şemada çizdiğim üzere, birçok İran bankası Halkbank altında hesaplara sahip.”
-“Sayın Başbakan [Recep Tayyip Erdoğan] ve Ali Babacan onay ve işlerin başlaması için talimat verdi.”
-“O dönem Ziraat Bankası ve Vakıfbank da İran işlerine dahil olmak istiyordu.”
-“Hint parası Halkbank’a geliyor. Sonra oradan Arap-Türk Bankası’na, oradan da benim hesabıma ve altın olarak çevrilip ticarette kullanılıyor.”
-“Hint şirketi Halkbank’ta hesap açacak, Hindistan’daki ham petrol alıcısı parayı Halkbank hesabına yatıracaktı. Ardından başka bir Türk bankasına aktarılacak, ben de son aktarıldığı yerden alacaktım.”
-“Halkbankçılar yapılanların basına sızmasından korkuyordu.”
-“İstanbul Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü’nden emniyet şeridini kullanabilmek için izin istedim.”
-FBI neden sizi koruma altına aldı?”
Zarrab: “Cezaevinde tehdit edildim.”
İlk gün sosyal medyada konuşulanlar
Reza Zarrab’ın tanıklığının ilk gününde öne çıkan detaylar
-“ABD hükümeti bana hiçbir af sözü vermedi. Cezama hakim karar verecek. Savcılıkla işbirliği, sorumluluğumu kabul edip hapisten çıkmanın en hızlı yoluydu.”
-“Türkiye’ye iade edilmem için avukatlar tuttum. Olmayınca suçumu itiraf etmeye karar verdim.”
-“İranlılar petrol ve doğalgaz satışından elde ettikleri paraları kullanamıyordu yaptırımlar yüzünden. Uluslararası ödemelerini yapamıyorlardı. Mehmet Hakan Atilla Halkbank’ta yaptırımlar konusundaki en bilgili adamdı.”
-“Aktif Bank’ın genel müdürüyle görüştükten sonra hesabım açıldı. Hesap açmama eski AB bakanı Egemen Bağış yardım etti. Önce beş 10 milyon dolarlık işlemlerle başladım.”
-“Altın ihracatı sistemini Halkbank hesapları üzerinden işletmeyi kuyumcu Ahmet (soyadı anlaşılmadı) önerdi.”
-“Başta Halkbank benimle çalışmak istemedi. Türkiye’deki şöhretimden ötürü. Genel Müdür Süleyman Aslan, ‘Altın ihracatı yapmak için fazla popülersin’ dedi. Çünkü benim karım çok ünlü bir şarkıcıydı. Sürekli göz önünde bulunan biriydim. Yine de bastırdım işi kotarmak için.”
-“Halkbank’la iş tutabilmek için benim hesaplarıma göre Çağlayan’a en az 40 ila 50 milyon avro rüşvet verdim. Diğer para birimleriyle verdiklerim ayrı.”
-“Halkbank’a gelen paranın bankadan çıkışı euro ve Türk Lirası olarak DenizBank’a gönderilmesi aracılığıyla yapılıyor”
– “Birkaç milyar Avro, İranlılardan aldığımız ve altın olarak gizlediğimiz uluslararası ödeme talimatlarını gerçekleştirmek için kullanıldı. Bu konuyu Süleyman Aslan ve diğerleriyle de görüşmüştük.”