Kendini nostaljinin derin sularına atmak isteyenleri bir sıra öne alalım, çünkü şimdi bize resmi sevdiren ve cesaret veren Bob Ross’tan bahsedeceğiz. Kendisiyle özdeşleşen bonus saçları, esprili ve sıcak tavrıyla kimsenin samimiyetinden şüphe duymadığı Bob Ross’un ekran önüne gelene kadarki süreçte oldukça ilginç bir serüveni var. Bu bilge adamın neden bu kadar çok sevildiği, niçin bonus saçlarından vazgeçmediği, resme ne zaman başladığı ve daha nicesini anlatmaya çalıştım. İşte ilgi çekici yaşam öyküsüyle Bob Ross ya da ressam amca!
1. Bob Ross 1942 yılında Amerika’nın Florida eyaletinde dünyaya gelmiştir. İlk gençlik yıllarına kadar Orlando’da yaşayan Bob resmî eğitimi pek sevmemiş ve dokuzuncu sınıfta okulu bırakarak babasının yanında çalışmaya başlamıştır
2. Ross’un resme başlamasını, kendini geliştirmesini, hızlıca manzara resimleri yapmasını sağlayan şey 20 yıl orduda görev alması olmuştur. Evet, ressam amca 18 yaşında Alaska ABD Hava Kuvvetleri’ne girmiş ve çavuş – başçavuş olarak orduya hizmet etmiştir
3. Gerçek manada ilk resim eğitimlerini de ordudayken alan Bob, burada pek çok manzaraya şahitlik etmiş, el değmemiş ormanlar, devasa ve karla kaplı ağaçlar görmüştür. İleride çizeceği manzara resimlerinde de bu dönemin etkili olduğunu söylemiştir
4. TV’de hayretler içerisinde nasıl bu kadar hızlı resim yaptığına şaşırdığımız ressam, bu tür teknikleri askerdeyken öğrenmiştir. Hatta bir ifadesinde gün içinde tablo yapıp aynı günün akşamı tabloları sattığını söylemiştir
5. Yumuşak başlı ve güler yüzlü biri olması nedeniyle askeriyenin sert yapısıyla giderek çatışmaya başlamış ve bu mesleğin kendisi için uygun olmadığına karar vererek 20 yılın sonunda sivil hayata dönmeye karar vermiştir
6. Askeriyeden ayrıldığında bir süre sanat okullarında çalışan, resim öğretmenliği yapan Ross öğrencileri tarafından çok sevilen ve sayılan bir isim haline gelmiştir
7. Bob’un öğrencilerinden ve ileride şirket ortağı olacak olan Annetta Kowalski eşine hocasını öyle methetmiş ki bunun üzerine çift Bob’a TV reklamı, ardından bir program yapmayı teklif etmiştir. Kowalski ailesi ressamı o denli sevmiş olacak ki reklam harcamaları için kendi evlerini dahi ipotek etmişlerdir
8. Bu işe ilk başta pek yanaşmayan ressam amca, sayesinde bir sürü insanın resim öğrenebileceği konusunda ikna edilince teklifi kabul etmiş ve reklamları muazzam ölçüde dikkat çekmiştir. Tabii TV programcıları da bu fırsatı kaçırmayacakları için Bob’a teklifler gelmeye başlamıştır
9. 1983’te ‘’The Joy of Painting’’ adıyla TV’ye çıkan Bob’un programı giderek başka ülkelerde de yayımlanmaya ve Bob efsanesi oluşmaya başlamıştır. Sevecen tavrı, amatörleri cesaretlendirici konuşmalarıyla insanları kendisine öyle çekmiştir ki seksenler ve doksanların en sevilen TV kişilerinden biri haline gelmiştir
10. TRT’de ‘’Resim Sevinci’’ adıyla 1993’te yayımlanmaya başlayınca ülkemizde de popülerlik kazanmıştır. 10 yıldan fazla süren programı ülkemizde oyuncu Burçin Oraloğlu seslendirmiş ve bu seslendirme de oldukça beğeni toplamıştır
11. Sağlığı iyiden iyide kötüleşmeye başlayan ressamın programı 1994’te sona ermek zorunda kalmıştır. Lenfoma tanısı konulan Ross 4 Temmuz 1995’te New Smyrna Plajı’nda hayata gözlerini yummuştur
12. Meşhur bonus saçların hikayesiyse aslında bir zorunluluktan doğmuştur. Bob’un resim öğretmeni olan Bill Alexander emekli olacağı için işlerini Bob’a devretmek istemiş ve bunun üzerine o da karavanla ülke boyu gezerek hocasının geliştirdiği ‘’ıslak üzerine ıslak’’ (wet on wet) tekniğini sergilemiştir
13. Yola çıkacağı zaman eşi Jane’e ise 1 yıl bu işi yapacağını, başarılı olamazsa Alaska’ya –askeriyeye– geri döneceğini söylemiştir. Bu uzun süreç boyunca gereksiz masraflardan kurtulmak isteyen Bob, berber harcamalarından da kurtulmak için saçlarını kestirmeyi bırakmıştır
14. Daha sonra da Ross ve öğrencisi Annetta Kowalski tarafından seri halde çıkarılan boya ve fırçanın üzerine Bob’un resminin basılması kararlaştırılmıştır. Dikkat çekici bir marka olması için o bonus saçlara ihtiyaç duyulmuş ve Bob kimi zaman sıkılsa dahi saçlarını kestirmemiştir
15. Şuraya yaşlı bir ağaç çiziyoruz. Belki de şurada yaşayan mutlu küçük çalılıklar vardır. İşte tam şurada… Belki de çalılıkların arasında sevimli, minik sincaplar neşeyle geziniyorlar. Biraz vanday kahverengi, biraz titan beyazı alalım… Tamam