Amerikan medyasını takip ediyorsanız karşınıza sık sık bir iddia çıkmıştır: Dünya, insan kılığına girmiş sürüngen benzeri yaratıklar tarafından yönetiliyor olabilir! Evet, kulağa bir bilim kurgu dizisinin tanıtımı gibi geliyor ama bu teoriye inananların sayısı azımsanacak gibi değil. Reptilian (kertenkele insan) komplo teorisi olarak bilinen bu inanışın en ateşli savunucusu ise hiç şüphesiz David Icke. Eski bir futbolcu, eski bir BBC spikeri ama artık “gerçekleri anlatmakla görevli seçilmiş kişi” olduğunu iddia eden bir figür. Kraliyet Ailesi’nden dünya liderlerine kadar herkesin aslında birer sürüngen olduğunu savunan bu adam, modern çağın en çılgın teorilerinden birinin merkezinde yer alıyor. Ama işin ilginç yanı şu: Sadece Icke değil, dünya genelinde milyonlarca insan bu teoriyi ciddiye alıyor. Kimi bunu küresel bir uyanışın parçası olarak görüyor, kimi ise totaliter düzenin arkasındaki büyük sırrı keşfettiğine inanıyor. Peki bu hikâye nasıl başladı? İnsanların “gerçek sandığı” bu fantastik senaryo nasıl olup da bu kadar geniş bir kitleyi etkisi altına aldı? Reptilian komplo teorisi tam olarak ne?
İngiltere’nin en çarpıcı ve en çok konuşulan komplo teorisyenlerinden biri: David Icke
68 yaşındaki Icke, yalnızca marjinal düşünceleriyle değil, aynı zamanda koronavirüs salgını sırasında sosyal medyada yaydığı komplo teorileriyle de gündemdeydi. Hatta o kadar ileri gitti ki, COVID-19 hakkında defalarca yanlış bilgi paylaştığı için YouTube ve Facebook gibi büyük platformlar onun hesaplarını silmek zorunda kaldı.
Bu teorilerden bazıları o kadar uç noktadaydı ki, 5G direklerine yapılan fiziksel saldırılarla ilişkilendirildi. Evet, yanlış duymadınız! İnsanlar sırf bu iddialar yüzünden teknoloji altyapılarına zarar verdi.
Kendisine “seçkinlerin korktuğu adam” diyen, gri saçlı, iddialı ve hiç de sıradan olmayan biri. Eski bir futbolcu ve BBC’de spor yorumculuğu yapmış, ardından da tam bir komplo teorisi makinesi haline gelmiş bir isim.
1952’de Leicester’da dünyaya gelen Icke, futbol kariyerine genç yaşta başlamış ama henüz 21 yaşındayken, artrit hastalığı nedeniyle sahalara veda etmek zorunda kalmış. Bu büyük dönüşümün ardından, gazetecilik dünyasına adım atmış; Leicester Advertiser’da başlayan yolculuğu, BBC ekranlarına kadar uzanmış. Hatta bir dönem Grandstand gibi önemli spor programlarında sunuculuk bile yapmış. Ancak 1990’larda işler biraz değişmeye başlıyor.
Icke, anket vergisini ödemeyi reddettiği için BBC ile yolları ayrılıyor. Ardından Yeşiller Partisi’nden de istifa ediyor. Ve işte o kırılma anı geliyor: Bir medyumla görüşüyor ve ona, “Sen bu dünyaya özel bir görevle gönderildin,” deniliyor
O da buna gerçekten inanıyor. Sonrası mı? “Ben Mesih’im,” diyerek medyaya çıkıyor. Evet, ciddiyiz.
1991’de katıldığı bir TV programında, sunucu Terry Wogan’ın söylediği şu sözler akıllarda kaldı: “Sana gülüyorlar, seninle değil.” Icke ise kendinden emin: “2000 yıl önce İsa bunları söyleseydi, ona da gülerlerdi.” Bu program, onun için dönüm noktası oldu.
Icke, insanların dalga geçmesine aldırmadan yazmaya, konuşmaya ve teorilerini yaymaya başladı. Bugüne kadar 20’den fazla kitap yazdı. Bunların çoğunda, “gerçeklerin” peşinde olduğunu savundu
Mesela neler mi diyor?
İklim değişikliği bir yalandır.
Kraliyet Ailesi gizli sürüngen varlıklardır.
11 Eylül saldırıları içeriden organize edilmiştir.
Dünya, insan görünümlü kertenkeleler tarafından kontrol ediliyor! (Reptilian komplo teorisi)
Delilik gibi geliyor, değil mi? Ama bu iddialarına rağmen David Icke’ın ciddi bir hayran kitlesi var. Web sitesinden kitaplar, biletler, çeşitli ürünler satıyor. “The Answer” (Cevap) adını verdiği şovuyla Avrupa’nın dört bir yanına turneye çıkıyor: Macaristan, Danimarka, İsveç, Norveç, İspanya ve İngiltere’nin Manchester şehri de dahil.
Kertenkele insanlara (Reptilian) inanan tek kişi Icke değil
Bundan tam 10 yıl önce, yani 2013’te, Amerika’da yapılan bir kamuoyu araştırması var ki… duyunca insanın dudağı uçukluyor! Public Policy Polling adlı araştırma şirketi, Amerikalıların %4’ünün – evet yanlış duymadınız, yaklaşık 12,5 milyon insanın – “kertenkele insanlar”ın gerçek olduğuna inandığını ortaya koymuş.
Komplo teorilerine göre bunlar, dışarıdan bakıldığında sıradan insanlar gibi görünen ama aslında kötü niyetli, şekil değiştirebilen sürüngen benzeri varlıklar. En çılgın iddialardan biri ise bu yaratıkların dünya hükümetlerini gizlice yönettiği! Siz “dizi senaryosu gibi” demeden önce, bu teoriye inananların işin ucunu çoktan kaçırdığını söyleyelim. Öyle ki, sadece bu inanç yüzünden yaşanmış bir düzineden fazla şiddet olayı var. Bunların en çarpıcısıysa 2020 Noel sabahı Nashville’de gerçekleşen araba bombası saldırısı. Failin açıklaması: “Kertenkeleleri durdurmam gerekiyordu!”
Peki bu fikir nereden çıktı, neden bu kadar insanı etkisi altına aldı?
Reptilian komplo teorisi, aslında modern bir kavram gibi görünse de, izlerini çok eskiye – hatta binlerce yıl öncesine – kadar sürebiliyoruz. Antik Mısır’daki yılan başlı tanrılar, Mezopotamya kabartmalarındaki garip giysili varlıklar, ya da İncil’de geçen yılan figürü… Teoriye inananlar bunların aslında “dünya dışı sürüngen varlıklar” olduğunu öne sürüyor. “Bakın, tarih boyunca bize mesaj verilmiş ama kimse fark etmemiş” diyorlar.
Ancak gelin gerçeklere bakalım.
Bu mitolojik figürler, bilim insanlarına göre genellikle bereket, doğa, koruyuculuk ya da yeniden doğuş gibi sembollerle ilişkiliydi. Örneğin bir yılan tanrıçası, toprağın doğurganlığını simgeliyor olabilir; ya da ejderha benzeri bir varlık, kötülüğe karşı koyan bir koruyucu olabilir. Yani gerçek bir sürüngen-insan ırkına dair ortada somut bir kanıt yok.
Üstelik arkeologlar, tarihçiler ve kutsal metin uzmanları da bu konuda hemfikir: bu teori, popüler kültürün ve özellikle internetin kurgusal bir ürünü.