Şehirler her geçen gün büyüyüp bizi yutmaya devam ederken bizler kaçacak yer arıyoruz. Bu griliğin içinde boğulmamak için gittiğimiz yerler geçici süreliğine de olsa nefes almamızı sağlıyor. Dünya üzerinde gezip görülecek çok fazla yer olsa da bazıları renklerin bin bir tonuyla etkiliyor bizi. Sizler için masallardan fırlamış gibi görünen, rengarenk ve etkileyici yerleri derledik…
1. Hokkaido Adası – Çiçek tarlaları (Japonya)
Japonya’nın en büyük ikinci adası olan ve ülkenin yaklaşık beşte birini oluşturan Hokkaido Adası büyüleyici bir doğaya sahip. Özellikle ormanları, doğası ve bitki örtüsüyle ziyaretçilere bambaşka bir deneyim yaşatıyor. Ada aynı zamanda lavantaların, lalelerin, günebakanların ve kiraz ağaçlarının çoğunlukta olduğu çiçek tarlalarıyla ünlü. Bu nedenle ada, eşsiz doğasının yanı sıra çiçek tarlalarıyla her yıl milyonlarca turist çekiyor. Çiçek tarlaları doğal bir efekt görünümü yaratıyor ve doğanın bin bir rengiyle büyülüyor. Turistler tarlaların arasından yapılan özel yolları kullanarak renklerin arasında dalabiliyorlar.
2. Gökkuşağı Dağı (Peru)
Gökkuşağı Dağı yeryüzünde gökkuşağına ulaşmanın belki de en kolay ve güzel yollarından biri. Vinicunca ya da Montaña de Siete Colores (Yedi Renk Dağ) olarak da bilinen Gökkuşağı Dağı Peru’da Cusco bölgesindeki Andes’te bulunuyor. And Dağları’nın 5200 metre yüksekliğinde bulunan Gökkuşağı Dağı’nın üzerindeki renkler tektonik kırılmalar sonucu ortaya çıkan 7 değişik maden/minarelin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Dağa ulaşmak oldukça zor olsa da vardığınızda karşılaşacağınız görüntü her şeye değecek.
3. Cinque Terre bölgesindeki köyler (İtalya)
İtalya’nın batı sahilinde Cenova ve La Speiza arasında yer alan Cinque Terre’nin içinde 5 küçük köy bulunuyor. Bu köyler ise rengarenk evlerle dolu. Bu yüzden bu bölge tam anlamıyla bir masal diyarını andırıyor. Ayrıca tepelerde bulunan köyler nefes kesici manzaralara sahip. Bölgenin tarihi 11. yüzyıla kadar dayanıyor.
4. The Grand Prismatic Spring (ABD)
ABD’nin en büyük, dünyanınsa en büyük üçüncü kaplıcası olan Grand Prismatik Springs Yellowstone Ulusal Parkı’nda bulunuyor. Kaplıcanın aldığı renklerse suda yaşayan ve sıcağı seven bazı bakteriler sayesinde oluşuyor. 112 metre çapındaki kaplıcanın 10 katlı bir binadan daha derin ve bir futbol sahasından daha uzun olduğu söyleniyor.
5. Gökkuşağı Köyü (Tayvan)
Eskir bir asker olan Huang Yung-Fu Tayvan’da bulunan bu köyü elleriyle boyamış. Her ne kadar doğal güzellik olmasa da köy boyalı duvarlarıyla binlerce turist çekiyor. 84 yaşında resim yapmaya başlayan Huang Yung-Fu her gün köyün duvarlarını boyayıp, detaylı illüstrasyonlar çizmeye ve boşlukları doldurmaya devam ediyor. Aslında tek başına köyü bir turizm merkezine çevirdiğini söyleyebiliriz.
6. Kuzey Işıkları (Kuzey Avrupa)
Yeryüzünün manyetik alanı ile Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan Kuzey Işıkları muhtemelen birçok kişinin en çok gördüğü ve duyduğu renkli doğa olaylarından biri. Kuzey ışıklarını fotoğraflamak zor olsa da izlerken doğanın mucizesi sizleri etkileyecektir.
7. Cano Cristales Nehri (Kolombiya)
Kolombiya’nın Meta bölgesinde bulunan bu nehir yılın belli dönemlerinde kırmızı, sarı, mavi, yeşil ve siyah renklere bürünüyor. Hiçbir yerleşim yerine yakın olmayan nehir tam 100 km uzunluğunda. Nehre rengini verense suda yetişen Macarenia clavigera adlı bir bitki. Geneli kırmızı tonlarında olsa da mavi, yeşil ve siyah olanlarını görmek de mümkün. Bu renkli görünümü sayesinde Cano Cristales Nehri dünyanın en güzel nehri olarak gösteriliyor. Oraya gidenler nehrin bazı bölgelerine girebiliyorlar ancak girerken güneş koruyucu gibi kimyasal ürünler kullanmaları yasak.
8. Kırmızı Plaj (Çin)
Çin’in Dawa Bölgesi’nde Panjin şehrinde bulunan Kırmızı Plaj isminin aksine kumlardan değil kırmızı sazlık bir alandan oluşuyor. 132 metrekarelik alana yayılan plaj her sonbahar kırmızıya bürünüyor. Rengini ise tuzlu alkali ortamla oluşan bir bitkiden alıyor. Plajı görmek isteyenler için üzerine inşa edilmiş yaklaşık 2 kilometrelik bir iskele bulunuyor.
9. Mendenhall Buz Mağarası (Alaska)
Alaska’nın başkenti Juneau şehir merkezine 21 kilometre uzaklıkta bulunan Mendenhall Buz Mağarası mavinin yüzlerce tonunu bir arada sunuyor. 12 kilometre uzunluğundaki Mendenhall buzulunun içinde yer alan mağaraya girmekse cesaret istiyor. Ancak iklim şartları nedeniyle buzul her geçen yıl biraz daha eriyor. Bu yüzden uzmanlar bir rehber eşliğinde içine girilmesi gerektiğini ve oldukça tehlikeli olabileceğini söylüyorlar.
10. Kırmızı Toprak (Çin)
Yunnan eyaletinin başkenti Kunming’in güneybatısında bulunan kırmızı toprak uzaktan bakıldığında muhteşem bir görüntü yaratıyor. Bölgedeki yüksek sıcaklıkların ve sık yağışın bir sonucu ya da toprağın oksitlenmesi olduğu düşünülen bu kızıl renk binlerce turisti o bölgeye çekiyor.
11. Şafşavan şehri (Fas)
Fas’ta bulunan şehir 1471’de kurulsa da 1492’ye kadar mavi değildi. O dönem İspanya’dan kaçıp şehre gelen Yahudileri evlerini maviye boyadılar. Tanrı’ya bir saygı göstergesi olarak kullandıkları mavi renk şehrin kimliği haline geldi ve duvarlardan eşyalara her şey zamanla maviye büründü. Şimdilerde şehrin sokakları fotoğraf çektirmek için sıra bekleyen insanlarla dolu.
12. Çiçek tarlaları (Teksas-ABD)
Mart ve nisan ayında açan çiçeklerle rengarenk olan Teksas’da Bluebonnet adlı mavi çiçek şehrin kimliği haline gelmiş durumda. Aman dikkat! Yerliler tarafından çiçeklerin koparılması pek de iyi karşılanmıyor…
13. Zhangye Ulusal Jeopark (Çin)
Çin’de Zhangye Ulusal Jeopark’taa bulunan dağlar benzersiz bir görünüm sunuyor. Çin’in gökkuşağı dağları olarak bilinen bu bölge kaya oluşumları nedeniyle rengarenk görünüyor. Ziyaretçiler dağları parktaki dört ayrı platformdan görebiliyorlar.
14. Hillier Gölü (Avustralya)
Batı Avustralya2da bulunan Hillier Gölü pembe rengiyle adeta kremayı andırıyor. Bu görüntü Pasifik okyanusunun mavi görüntüsüyle birleşince ortaya mükemmel bir görüntü çıkıyor. Bir teoriye göre, Dunaliella salina adı verilen bir alg türünün ve suyun yüksek tuzluluk derecesinde gelişen halobakteriler adı verilen pembe bakterinin göle bu rengi verdiği düşünülüyor. Göl ilginç bir şekilde yıl boyunca pembe kalıyor.
15. Waitomo Mağarası (Yeni Zelanda)
Yeni Zelanda’ya özgü ateş böceği benzeri böcekler Waitomo Mağarası’nı eşsiz bir mağara haline getiriyor. Arachnocampa luminosa adı verilen bu farklı tür böcekler sayesinde mağara ışıl ışıl büyüleyici bir hal alıyor.
16. The Wave (Arizona)
Bu ilginç kaya oluşumu kızıl tonlarının bir araya gelmesiyle muhteşem bir görüntü sunuyor. Kireçtaşından oluşan dalgaya benzer şekiller kızıl bir okyanus hissi yaratıyor. Bilim insanların bu ilginç oluşumun 190 milyon yıl önce başladığını düşünüyor. Bölgenin en ilginç özelliği ise günde sadece 20 kişinin ziyaret etmesine izin verilmesi. Kaya oluşumunun yapısı oldukça hassas olduğu için bölge büyük bir özenle korunuyor.
17. Sualtı Şelalesi (Mauritius)
Doğu Afrika’da bulunan Mauritius adasında sualtı şelalesi izlenimi yaratan bu görüntü herkesi şaşırtmayı başarıyor. Kum ve alüvyon katmanlarının yarattığı bu görüntü herkese suyun altında akan bir şelale olduğunu düşündürüyor.