Rembrandt van Rijn, 17. yüzyılda yaşayan Hollandalı bir ressamdır ve tüm zamanların en ilginç sanatçılarından biridir. Resimleri dramayla, aydınlık ve karanlık arasındaki kontrastlarla ve deneysel fırça çalışmalarıyla doludur ve tüm dünyada ünlüdür. Onun canlı ve özgün resimleri bugün hala insanları etkiliyor. Rembrandt’ın çalışmaları inanılmaz derecede çeşitlidir. Çoğunlukla tarih resimleri ve portreler üzerinde çalıştı, aynı zamanda manzara ve natürmort eserler de üretti. Rembrandt, kariyeri boyunca 300’e yakın resim ve çok sayıda baskı ve çizim yaptı. Sizler için Rembrandt van Rijn hakkında bilmeniz gerekenler önemli bilgileri bu listede derledik.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Sanat Dünyasının İlham Veren Ressamı: Georgia O’Keeffe Kimdir?”
Rembrandt van Rijn kimdir?
15 Temmuz 1606’da Leiden’de doğan Rembrandt Harmensz van Rijn, bir değirmenci olan Harmen Gerritsz van Rijn ve eşi Neeltgen van Zuytbrouck’un oğluydu. Ailenin varlıklı olması nedeniyle onu Leiden Latin Okulu’na gönderdiler ve burada yedi yıl kaldı. 1620’de teoloji okumak için kısa bir süre Leiden Üniversitesi’ne kaydoldu. Rembrandt’ın ilk biyografi yazarı Orlers, Rembrandt’ın “doğası gereği resim ve çizim sanatına yönelmesi” nedeniyle Leidenli sanatçı Jacob Isaacsz van Swanenburgh (1571-1638) ile resmin temellerini incelemek üzere üniversiteden ayrıldığını yazmıştı. Bu ustanın yanında geçirdiği üç yılın ardından Rembrandt, 1624’te Amsterdam’a gitti ve burada altı ay boyunca dönemin en önemli tarih ressamı Pieter Lastman’ın (1583-1633) yanında çalıştı.
Leiden’e döndükten sonra Rembrandt, kısa sürede tarih ressamı ve portreci olarak ün kazandı. 1628’de Leidenli meslektaşıyla birlikte çalışması Oranj Prensi’nin sekreteri Constantijn Huygens (1596-1687) tarafından coşkuyla övüldü. Huygens, özellikle Rembrandt’ın duyguyu jest ve ifadelerle birlikte dramatik ışık ve karanlık kontrastları aracılığıyla aktarma konusundaki esrarengiz yeteneğine hayran kaldı. Aynı yıl, Rembrandt yirmi iki yaşındayken ilk öğrencilerini eğitmeye başladı.
İlk yılları ve tarzı
Rembrandt’ın ilk resimlerinde hocası Pieter Lastman’ın etkisini hala görebiliyoruz. Ancak çok geçmeden tarzı değişti. Rembrandt, el hareketlerine odaklanarak resimlerine daha fazla hareket kattı. Açık ve karanlık arasındaki keskin kontrastlarla resimleri daha gergin ve dramatik hale getirdi. Rembrandt renk kullanımında da dikkatliydi. Sadece en önemli yerlerde çok dikkat çekici renkler kullandı. İlk resimleri oldukça detaylıdır. İlerleyen yıllarda ise serbest resim tarzını geliştirdi.
O dönemde çalışan diğer ressamların aksine Rembrandt, ideal bir güzelliğin aksine çıplak kadınları olduğu gibi resmetti. Hatta ünlü ressamın bazı resimlerinde, kadınların bacaklarından çıkardığı çorapların izlerini görmek mümkün. Rembrandt, her zaman boyanın dokusu ve onun yaratmasına izin verdiği boşluk hissi üzerinde deneyler yaptı. Görüntünün ışığın olduğu kısımlarını kalın ve dokulu boya kullanarak boyardı. Işık bu kısımlara parladığında sanki ışığı yakalamak mümkünmüş gibi görünüyor. Koyu bölgelerde ise boya daha ince ve daha şeffaftır.
Rembrandt 1635 ile 1642 yılları arasında diğer zamanlara göre daha ünlüydü. Breestraat’ta (şimdi Jodenbreestraat) büyük bir konak satın aldı ve zengin bir adamın hayatını yaşadı. Bu sırada kariyerinin en büyük işine de başladı: Gece Devriyesi. Bu dönemde Rembrandt, her zaman hikayenin en dramatik anlarını büyük bir duyguyla resmetmiştir. Aydınlık ve karanlık arasındaki güçlü kontrastlarla, cesur hareketlerle ve düşen nesnelerle görüntüyü daha da dramatik hale getirecekti.
Rembrandt van Rijn, iradeli bir adamdı ve kesinlikle mütevazı değildi. 1633’ten itibaren resimlerini yalnızca ilk adını kullanarak imzaladı. Bu, Hollandalı bir sanatçı için alışılmadık bir durumdu. Bunu yalnızca Raphael (1483-1520), Leonardo da Vinci (1452-1519) ve Titian (1490-1576) gibi İtalyan ustalar yapmıştı. Rembrandt, açıkça kendi adının onlarınkiyle aynı kategoriye ait olduğuna inanıyordu.
1633’te Rembrandt, zengin ve tanınmış Frizyalı bir ailenin kızı olan Saskia ile nişanlandı ve ertesi yıl evlendiler
1639’da başarısının zirvesinde olan Rembrandt, Amsterdam’daki Sint-Anthonisbreestraat’ta hatırı sayılır miktarda para karşılığında büyük bir ev satın aldı. Ancak evi satın almak için büyük miktarda borç almak zorunda kaldı ve bu, 1650’lerin ortasındaki mali sorunlarına yol açtı. Rembrandt ve Saskia’nın dört çocuğu vardı, ancak yalnızca 1641 doğumlu Titus bebeklik döneminde hayatta kaldı. Uzun bir hastalıktan sonra Saskia, 1642’de, Rembrandt’ın Gece Devriyesi isimli tablosunu yaptığı yıl öldü.
Saskia’nın ölümünden sonra mal varlıklarının net değerinin 40 bin guldenin üzerinde olduğu belirlendi. Muhtemelen 1650’lerin başında Rembrandt’ın Titus’a verecek 20 bin guldeni yoktu. 1649’da ünlü ressam Hendrickje isimli bir kadınla ömür boyu sürecek ilişkisine başladı. Ancak çift hiç evlenmedi. Hendrickje’in 1654’te hamile kalması üzerine zavallı kadın kamuoyunda aşağılanmaya başladı. Hollanda Reform Kilisesi konseyinin huzuruna çağrıldı ve “Rembrandt’la bir hayat kadını gibi yaşadığı” gerekçesiyle oldukça zor bir duruma düştü. Çiftin kızı Cornelia, 30 Ekim 1654’te vaftiz edildi.
Hayatının son yılları ve ölümü
Belki de aile içindeki durumu nedeniyle Rembrandt, birçok patronunun gözünden düştü ve bu yıllarda mali zorluklarla boğuştu. 1656’da iflas ilan etmek zorunda kaldı, bu da 1657 ve 1658’de büyük sanat koleksiyonu da dahil olmak üzere mülkünün müzayedeye çıkarılmasına yol açtı. Daha sonra Amsterdam’ın Jordaan semtindeki bir sanatçı mahallesine taşındı ve sonunda nispeten küçük bir ev kiraladı. Hendrickje ve Titus daha sonra Rembrandt’ı alacaklıların başka taleplerinden korumak için bir iş ortaklığı kurdu.
Rembrandt van Rijn, 1650’lerin sonlarında ve 1660’ların başlarında hala bir dizi önemli portre siparişleri alsa da, stilistik eğilimler onun son derece kişisel resim tarzından uzaklaşmıştı. Hollanda sanatının ana akımlarından giderek daha fazla izole hale geldi. 1650’lerin ikinci yarısında hiçbir öğrencinin onunla çalıştığı belgelenmemişti ve 1660’larda yalnızca Aert de Gelder (1645-1727) adında bir öğrencinin onunla çalışmaya geldiği bilinmektedir.
Rembrandt’ın mali durumu 1660’larda kötüleşti. Özellikle sanat tüccarı ve koleksiyoncu Lodewijk van Ludick’e önemli miktarda borcu vardı. Bu borcunu, Amsterdam Belediye Binası’ndaki lünetlerden biri için yapacağı büyük tablosundan alacağı parayla ödemeyi umuyordu. Ancak Rembrandt’ın kompozisyonu 1662’de şehir yetkilileri tarafından reddedildi. Daha sonra fon toplamak için Saskia’nın Oude Kerk’teki mezarını satmak zorunda kaldı. Hiçbir zaman finansal gücünü geri kazanamadı ve sonunda kızı Cornelia’nın birikimleriyle yaşamaya başladı.
Rembrandt bir sanatçı olarak şöhretini korusa da, son yıllarında hayatının yüklerini hafifletecek çok az şey olmuş gibi görünüyor. 1663’te veba Amsterdam’ı kasıp kavurdu ve Hendrickje öldü. Dört yıl sonra Titus, Magdalena van Loo ile evlendi, ancak 1668’de o da başka bir salgının kurbanı oldu ve vefat etti. Rembrandt ise 4 Ekim 1669 yılında hayatını kaybetti.
Rembrandt van Rijn eserleri
Rembrandt, hayatı boyunca 300’den fazla resim yaptı. Sizler için en önemli eserlerini listeledik.
- Dr. Nicolaes Tulp’un Anatomi Dersi (1632)
- Meditasyondaki Filozof (1632)
- Celile Denizi’nde Fırtına (1633)
- Belşazzar’ın Ziyafeti (1635)
- İbrahim İshak’ı Kurban Ederken (1635)
- The Prodigal Son in the Brothel (1635)
- Danae (1636)
- Landscape with the Good Samaritan (1638)
- Gece Devriyesi (1642)
- Değirmen (1648)
- Banyosunda Betşeba (1654)
- Öldürülmüş Öküz (1655)
- De Staalmeesters (1662)
- Yahudi Gelini (1665)
- Savurgan Oğul’un Dönüşü (1669)