Rapunzel, tarihin en bilinen masallarından biri. Bu kadim Alman halk masalı, uzun yıllar boyunca sinemadan edebiyata pek çok farklı alandaki popüler kültür ürününe de ilham kaynağı oldu. Böylece ilk kez 17. yüzyılda Grimm kardeşler tarafından kaydedilip yazıya geçirildikten yüzlerce yıl sonra bile popülerliğinden hiçbir şey kaybetmedi…
Rapunzel masalı hepinizin bildiği gibi kabaca, masum bir kız çocuğunun kötü kalpli bir cadı tarafından, ıssız bir ormandaki kuleye kapatılarak ömür boyu sürecek bir yalnızlığa mahkûm edilmesini konu ediniyor. Kadim Alman masalında öne çıkan bir başka unsur ise masalın ana kahramanı Rapunzel’in dillere destan, metrelerce uzunluğundaki altın sarısı saçları. Çünkü Rapunzel’in “masalsı” saçları aynı zamanda kahramanımızın ıssız kuleden ve ömür boyu sürecek yalnızlıktan kurtulabilmesine katkı sağlayabilecek tek şey! Bununla birlikte Rapunzel de, tıpkı diğer pek çok kadim masal gibi geçmiş dönemlerde yaşayan toplumlara dair son derece önemli ipuçları barındırıyor. Bununla birlikte Rapunzel’in kökenleri günümüzden yüzlerce yıl öncesine, milattan sonra 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Üstelik Rapunzel masalının ortaya çıkmasına neden olan tarihsel gerçekler, son derece ilginç! İşte Dünyaca ünlü Rapunzel masalının ardındaki gerçek hikâye…
Rapunzel, ilk kez 1812 yılında Grimm kardeşler tarafından hazırlanan “Çocuk ve Yuva Masalları” isimli kitapta yer aldı
Grimm kardeşlerin derlediği kitap, yüzlerce farklı masalı ihtiva ediyordu. Üstelik masalların hemen hepsi, yüzlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip, nesilden nesle sözlü olarak aktarılan masallardı. Masal kitabındaki en dikkat çekici hikâyelerden biri olan Rapunzel ise kitaptaki pek çok masalın aksine son derece kasvetli bir şekilde başlıyor, Almanya’nın ve daha geniş anlamda tüm Avrupa’nın karanlık bir yönüne ışık tutuyordu…
Grimm kardeşlerin masal kitabında yer alan orijinal hikâye, yoksul bir çift ile münzevi bir yaşam süren varlıklı bir kadın hakkındaki anlatıyla başlar
Daha sonra münzevi kadının kötü kalpli bir cadı, çiftin ise Rapunzel’in anne ve babası olduğunu öğreniriz. Rapunzel henüz dünyaya gelmeden annesi, kötü kalpli cadının büyüleyici bahçesindeki bir bitkiye saplantılı hale gelir. Bu bitkinin bir dönem Avrupa’da oldukça popüler olan “Campanula rapunculus” isimli bitki olduğu tahmin ediliyor. Bitkinin bir diğer adı ise, Rapunzel!
Rapunzel’in babası, hamile eşinin saplantısı nedeniyle cadının bahçesindeki bitkilerden “çalmaya” mecbur kalır. Fakat birkaç başarılı hırsızlığın ardından yakayı ele verir! Cadı, yoksul çiftin yaşamını ancak kısa süre sonra doğacak çocuğu, kendisine vermeleri şartıyla bağışlar. Çocuk dünyaya geldikten bir süre sonra anlaşma gereği cadıya teslim edilir ve ıssız bir ormandaki yüksek bir kulenin en üst katına hapsedilir. Kahramanımızın ismi de kötü kalpli cadı tarafından verilir: Rapunzel.
Kadim Alman masalı, ilerleyen sayfalarda bir aşk öyküsüne dönüşür
Kulenin yakınlarında gezintiye çıkan bir prens, Rapunzel’in şarkı söylediğini duyar ve sese doğru gitmekten kendisini alıkoyamaz. Rapunzel’in dillere destan saçlarından kuleye tırmanır ve Rapunzel ile prens birbirlerine âşık olurlar. Üstelik Rapunzel hamile kalmıştır. Elbette bu noktada masalımızın kötü unsuru devreye girer! Rapunzel için aşkın bedeli, büyüleyici güzellikteki saçlarının kaybetmektir! Kötü kalpli cadı, Rapunzel’in saçını keser! Üstelik onu kuleden de kovar! Rapunzel’in yıllar süren esareti sona ermiştir.
Ancak kendisine tamamıyla yabancı, hiç bilmediği vahşi doğada bir başına kalmıştır… Prens ise Rapunzel’i kurtarmak üzere geri döndüğünde ıssız bir kule ile karşılaşır. Rapunzel’i kaybetmenin acısına dayanamaz kuleden atlar ve kör olur!
Pek çok halk masalının aksine, son derece kasvetli bir şekilde başlayan ve aynı şekilde devam eden Rapunzel neyse ki mutlu sonla bitiyor
Rapunzel ve prens, yıllar sonra ıssız bir ormanda karşılaşırlar. Mucizevi şekilde prensin gözeleri iyileşir ve ikiz çocuklarıyla birlikte mutlu bir yaşam sürmek üzere prensin ülkesine giderler… Rapunzel’in öyküsü bu şekilde sona erer. Ancak gerçek hikâyenin kökenleri, masalın ilk kez yazıya geçirildiği 1812 yılından çok daha eskidir…
Masal, 1698 yılında Fransız romancı ve şair Charlotte-Rose de Caumont de la Force tarafından yazılan “Persinette” isimli hikâye ile ciddi benzerlikler taşıyor
Persinette öyküsü de tıpkı Rapunzel gibi yoksul bir çift, kötü kalpli bir cadı, prens, upuzun saçları olan bir kadın ve ıssız bir kule içeriyor! Yine de Rapunzel’in orijinal kaynağının Persinette olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü Persinette öyküsünün de ilham aldığı başka bir yer var!
Milattan sonra 3. yüzyılda yaşadığına inanılan ve Hristiyanlık şehidi olarak kabul edilen “Aziz Barbara” Rapunzel’in gerçek ilham kaynağı
3. yüzyılda Doğu Avrupa’da yaşadığı düşünülen Barbara’nın babası tarafından bir kuleye hapsedildiği, daha sonra Hristiyan olduğu için uzun yıllar boyunca tutsak edildiği kulede öldürüldüğüne inanılıyor. Yani Rapunzel’in kökenleri, masalın ilk kez yazıya geçirildiği tarihten yaklaşık 1500 yıl öncesine kadar uzanıyor!
Rapunzel, Avrupa’nın erken dönemlerinde yaygın olan “kuledeki bakire” düşüncesinin bir alegorisini oluşturuyor
Avrupa’nın erken dönemlerinden Orta Çağ’a kadar genç kızların, “iffetlerini muhafaza” edebilmeleri için hapsedilmesi veya en azında tutsak hayatı yaşamaya zorlanmaları hiç de nadir olmayan bir uygulamaydı. İşte Rapunzel’in gerçek hikâyesinin ardında Aziz Barbara’nın yaşamı kadar Avrupa’daki “kuledeki bakire” fikri de önemli bir yer tutuyor.
İlginizi çekebilir:
Pinokyo’nun Gerçek Hikâyesi Hakkında Muhtemelen Daha Önce Duymadığınız Detaylar
Kaynak: 1