Sanatın hayatla kurduğu ilişki her zaman tartışılabilir. Aynı zamanda sanatın ve sanatçının ne olduğu da bu tartışmanın geldiği nokta üzerinden değerlendirilebilir. Tüm bunlar gayet mümkündür fakat radikal kararlar sonucunda mevcut yaşam koşullarının dışında yeni bir hayat kurarak sanat üretimi yapmak bir hayli zor ve ilginçtir.
Ra Paulette tam da böyle bir kararın sonucunda oldukça ilginç işlere imza atıyor. Ra’nın hikâyesini sizler için derledik.
Şimdi sizleri belki de herkesin bir gün yapmak istediği şeyi yaparak toplumdan uzaklaşan Ra ile tanıştıracağız…
Ra Paulette, nedendir bilinmez çevresindeki insanlarla olan bağını kesip Meksika’nın ortasındaki bir çölde bulunan mağaraya yerleşiyor.
Ancak sandığınız kadar da yalnız değil çünkü mağarada köpek dostu ile birlikte yaşıyor ve ikisi de halinden gayet memnun…
Ra, buradaki zamanını oldukça ilginç bir işle meşgul olarak değerlendiriyor ve ortaya muazzam bir sanat eseri çıkartıyor.
Bu çalışmasını insanların ruhsal benliğini fark etmesine ve huzurlu olduklarını hissetmesine aracı olmak arzusuyla yaptığını söyleyen Ra, sanatçı olduğunu ise kesinlikle kabul etmiyor.
Ra, sadece merak duygusunu tutkulu bir biçimde betimleyen biri olduğunu düşünüyor.
Yaklaşık 25 yıldır burada yaşayan ve mağara duvarlarını büyük bir incelikle işleyen Ra, mağaradaki çalışmalarını tamamen bitirdikten sonra sergiler ve diğer aktiviteler için uygun hale getirmeyi düşünüyor.
Mağara oymanın bir takıntı olup olmadığı konusundaki sorulara ise şu sözlerle cevap veriyor, “Bir çocuk oyun oynamaya takıntılı mıdır?”
Kaynak: 1