Hristiyan inancında son derece önemli bir yeri olan, sıra dışı ve biraz da ürpertici “şeytan çıkarma” ritüeline bir şekilde denk gelmeyen yoktur. Şeytan çıkarma bazen kadim katedral resimlerinde karşımıza çıkar, bazen popüler bir romanın ana temasını oluşturur. Kısacası bu sıra dışı ritüel uzun yıllardır, insanların içten içe korktuğu fakat bir yandan da inanılmaz bir merak beslediği konulardan biri olmaya devam ediyor. Öte yandan konu şeytan çıkarma olduğu zaman, müracaat edilecek otoritelerin sayısı sınırlı. Gerçek bir şeytan kovucu olan rahip Gabriele Amorth, alanında uzman olan az sayıdaki isimden biriydi. İşte yaşamı boyunca 160 binden fazla şeytan çıkarma seansı düzenleyen efsanevi rahip Gabriele Amorth hakkında bilmeniz gerekenler.
Gabriele Amorth, 1 Mayıs 1925’te İtalya’da dünyaya geldi
II. Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı savaştı. Hatta savaşın sona ermesinden yıllar sonra cesaret madalyası ile ödüllendirildi. II. Dünya Savaşı’nın ardından hukuk ve gazetecilik alanlarında eğitim aldı. Daha sonra kısa bir süre siyasetle uğraştı. Gabriele Amorth bu dönemde, dini anlatılar konusunda bir yeteneği olduğunu fark etti.
Din eğitimini tamamladıktan sonra, 1954 yılında rahip olarak çalışmaya başladı
Ancak kendisini dünyaca ünlü hale getirecek şeytan çıkarma alanında uzmanlaşması için yıllar geçmesi gerekiyordu. Zaten Amorth, “şeytan kovucu” unvanını da rahipliğe başladıktan ancak 32 yıl sonra almıştı.
Rahip Gabriele Amorth 1986 yılında, Katolik Kilisesi’nin şeytan çıkarma alanındaki en yetkili ismi Kardinal Ugo Poletti tarafından şeytan kovucu olarak atandı
Bu atamada Amorth’un kardinal ile yaptığı bir sohbette 36 yıl boyunca Roma Piskoposluğunun şeytan kovucusu olarak görev yapan Peder Candido Amantini’ye olan hayranlığından bahsetmesi etkili olmuştu. Kardinal Poletti, bu sohbetin ardından Gabriele Amorth’u şeytan kovucu olarak atamış ve Candido Amantini’nin asistanı olarak çalışması için görevlendirmişti.
Gabriele Amorth işe, şeytan çıkrama ritüelinin 21 kuralını ezberleyerek başladı
Hristiyanlığın kutsal metinleri şeytan çıkarma ritüelinin nasıl düzenlenmesi gerektiğinden bahsediyordu. Ayrıca Vatikan da şeytan çıkarma ayinleri ile ilgili yönergeler yayımlıyordu (Vatikan’ın şeytan çıkarma yönergeleri son olarak 1999 yılında güncellendi).
Katolik Kilisesi’nin öğretisine göre bir kişinin şeytan tarafından ele geçirildiğini gösteren bazı emareler var
İşte bu emareler Gabriele Amorth için de son derece önemliydi. Çünkü Amorth’un yıllar sonra aktardığına göre “ele geçirildiğini” iddia eden herkes, gerçekten bir şeytanla savaş halinde değil. Bir kişinin şeytan tarafından ele geçirildiğine ikna olunabilmesi için, Katolik Kilisesi’nin öğretilerinde bahsi geçen emarelerin ortaya çıkması gerekiyor.
Kişinin bilmediği dillerde konuşmaya başlaması, şeytan tarafından ele geçirildiğini gösteren önemli bir işaret
Ayrıca bilmesi mümkün olmayan olaylar ve kişiler hakkında bilgi sahibi olması da kişinin ele geçirildiğini gösteren kuvvetli işaretlerden. Bununla birlikte bir insanın birdenbire fiziksel olarak normalden daha güçlü hale gelmesi de Rahip Gabriele Amorth ve diğer şeytan kovucular için ayırt edici bir özellik. Ancak ele geçirilmenin en belirgin işaretleri bunların hiçbiri değil!
Katolik Kilisesi’ne göre en bariz işaret ise kişinin aniden “kutsallardan” nefret etmeye başlaması
Vatikan, tam da bu sebeple şeytan çıkarma seanslarının kalabalıktan uzak bir kilise içerisinde veya uygun herhangi bir dini mekanda gerçekleştirilmesini tavsiye ediyor. Ancak elbete ele geçirilen kişinin bir sağlık sorunu varsa, seansların evde yapılması da mümkün.
Şeytan çıkarma ritüellerinde şeytan kovucuya, din görevlisi olmayan insanlar da yardım edebilir
Ancak Vatikan din görevlisi olmayan bu yardımcıların kesinlikle ele geçirilen kişi ile konuşmamaları gerektiğini ifade ediyor. Bununla birlikte başarılı bir şeytan çıkarma seansı için uyulması gereken başka kurallar da var.
Örneğin Vatikan, ritüel sırasında şeytan kovucunun, şeytanla sohbet etmemesi gerektiğini, seansın diyalogdan ziyade bir “sorgu” şeklinde geçmesi gerektiğini ifade ediliyor. “Adın ne, yalnız mısın ve ne zaman çıkacaksın” gibi sorular ise sorgu sırasında sorulabilecek sorulardan bazıları.
Şeytan çıkarma ayinlerinin asıl amacı “ele geçirilen kişinin kendi adını açıklamasını sağlamak”
Çünkü Gabriele Amorth’a göre ismin açıklanması, “ele geçiren” için büyük bir yenilgi.
İlk şeytan çıkarma ayinini 21 Şubat 1987’de gerçekleştirin Gabriele Amorth, yaşamının sonuna kadar 160 binden fazla ayin yönetti
Amorth, şeytan çıkarma seanslarına dair anılarını ve deneyimlerini “Bir Şeytan Çıkarıcının Hikâyesi” ve “Bir Şeytan Çıkarıcının Yeni Hikâyeleri” isimli kitaplarında okuyucular ile paylaştı. Amorth’un vakalarda karşılaştığı insanların pek çoğu daha önce bilmediği bir dilde konuşuyordu. Ayrıca usta şeytan kovucu, havada süzülen insanlarla da karşılaşmıştı, iri cüsseli çok sayıda adamı birbiri ardına yere serebilen küçük bir çocukla da…
Rahip Amorth, ömrünün son döneminde günde 5 şeytan çıkarma ayini gerçekleştiriyordu
Daha önceki yıllarda, günde 15 farklı şeytan çıkarma seansı yönettiği oluyordu. Yaşamı boyunca yönettiği bu seanslar, onu şeytan çıkarma konusunun en yetkin isimlerinden biri haline getirdi ve Gabriele Amorth modern zamanların en ünlü şeytan kovucularından birine dönüştü. Bu şöhret ünlü şeytan kovucunun bazı popüler kültür eserlerinde boy göstermesine olanak sağladı.
Kült korku filmi “The Exorcist’in” yönetmeni William Friedkin 2016 yılında Amorth’un yönettiği bir ayini görüntüledi
Ayin görüntüleri ‘The Devil and Peder Amorth” isimli Netflix belgeselinde kullanıldı. Bunun yanı sıra önümüzdeki nisan ayında vizyona girecek olan ve ünlü aktör Russell Crowe’un Gabriele Amorth’a hayat verdiği “The Pope’s Exorcist” (Şeytanın Düşmanı) filmi Amorth’un yazdığı kitaplardan uyarlandı. Modern zamanların en ünlü şeytan kovucusu Gabriele Amorth 2016 yılında, 91 yaşındayken hayatını kaybetti.
Kaynak: 1