RMS Titanic, bir transatlantik yolcu gemisiydi. Gemi, Atlas Okyanusu’nu aşarak, Amerika ve Avrupa arasında sefer yapacak şekilde dizayn edilmişti. O dönem dünyanın en büyük gemisi olarak inşa edilen Titanic, 10 Nisan 1912 günü ilk seferine çıktı, 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarparak battı. Kaza, bin 514 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. Ancak tarihte Titanic’ten çok daha üstün özelliklere sahip bir gemi bulunuyor; RMS Queen Mary. 1936-1967 yılları arasında transatlantik seferi yapan bu gemi Titanic’ten bile daha büyüktü. Dünya tarihine adını yazdıran bu gemi hakkındaki bilgileri derledik.
1. RMS Queen Mary, 1930’lu yılların başında Alman ve Fransızların geliştirdiği gemilere yanıt vermek amacıyla üretildi
O dönemlerde İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler arasında lüks transatlantik gemisi inşa etmek için adeta bir yarış vardı. İki rakip İngiliz şirketi, Cunard ve White Star Line; birbirlerinin gemilerini boyut, hız ve olanaklar açısından geçmeye çalışıyordu. Cunard tarafından görevlendirilen John Brown & Company adlı İngiliz bir şirket tarafından Aralık 1930’da İskoçya’nın Clydebank kentinde bir tersanede Queen Mary’nin yapımına başladı. Titanic ise diğer İngiliz şirket olan White Star Line’a aitti.
2. Ancak dünya çapında “büyük buhran”ın başlamasıyla birlikte Queen Mary’nin yapımına ara verildi
Ancak ekonomiyi canlandırmaya teşvik etmek isteyen İngiliz hükümeti, Queen Mary’nin inşaatının devam etmesini sağlayacak bir kredi vermeyi kabul etti ancak sadece Cunard ve White Star birleşirse. 1934’te yeni Cunard-White Star Line doğdu ve gemideki inşaat hemen yeniden başladı. Birleşmenin bir parçası olarak, hükümet Queen Mary’e bir kardeş gemi inşa edilmesini şart koştu – ki bu Queen Elizabeth olacaktı – böylece iki gemi birlikte transatlantik yolculuğuna egemen olabilirdi. Queen Mary’nin 30 milyon dolarlık fiyat etiketi ise bugün 560 milyon dolardan fazla.
3. Queen Mary, ismini aldığı kraliçe tarafından kutsandı
Yapım aşamasındayken, geminin adı korunan bir sırdı. 26 Eylül 1934’te Britanya Kralı George V ve karısı Teck Kraliçesi Mary, İngiltere’nin Southampton kentinde geminin suya indirilişini izlemek için geldi. Kral; “Bir denizci olarak bugün buraya gelip bu büyük ve güzel geminin suya indirilmesini izlemekte büyük bir zevk duyuyorum” dedi.”
Kraliçe ise daha sonra bir kurdele keserek ve gemiyi vaftiz etmek için bir şişe şarap kırdı. RMS Queen Mary, iki yıl sonra 27 Mayıs 1936’da ilk seferine çıktı. Geminin başındaki RMS ifadesi ise “kraliyet posta gemisi” anlamına geliyor.
4. Queen Mary, Titanic’ten çok daha güçlüydü
310 bin 2864 metre uzunluğunda ve 81 bin gross ton ağırlığında olan Queen Mary, o zamana kadar inşa edilmiş en büyük gemilerden biriydi. Titanic ile kıyaslandığında Queen Mary, Titanic’ten yaklaşık 45 metre daha uzundu. Titanic, yaklaşık 46 bin gross ton ağırlığındaydı. Queen Mary’nin dümeni 150 ton ağırlığındaki dümeni o zamana kadar yapılmış en büyük dümendi. Queen Mary’de bin 101 kamara bulunuyordu, Titanic’te ise bu sayı 915’ti. Titanic, 2 bin 139 yolcu kapasitesine sahipken, Queen Mary 2 bin 148 yolcu taşıyabiliyordu. Öte yandan Queen Mary’nin hızı 31 knots, Titanic’in hızı ise 21 knotsu. Queen Mary’nin içerisinde beş yemek alanı, iki yüzme havuzu, güzellik salonları ve geminin birinci sınıf yolcuları için büyük bir balo salonuna bulunuyordu.
5. Queen Mary, Atlantik’i en hızlı geçen gemi oldu
30 deniz milinin üzerinde bir hıza sahip bulunan Queen Mary, Ağustos 1936’da Atlantik’i en yüksek ortalama hızda geçen gemi olarak resmi olmayan Blue Riband ödülünü kazandı. Queen Mary bu geçişi sadece dört gün içinde yaptı. Queen Mary’nin rakiplerinden biri olan Normandie ise 1937’de kısa bir süre için bu unvanı ele geçirdi, ancak Queen Mary bir sonraki yıl rekoru yeniden kırarak 1952’ye kadar onu eline tuttu.
6. İkinci Dünya Savaşı’nda Queen Mary’nin görevi de değişti
İngiliz hükümeti Eylül 1939’da Queen Mary’nin bir sonraki duyuruya kadar limandan ayrılmamasını emretti. New York’ta bulunan Queen Mary, Normandie ve Queen Elizabeth ile birlikte askerleri savaş uçaklarına taşımak için birlik haline geldi. Geminin gövdesi griye boyandı ve gemiye “Gri Hayalet” denildi. Ayrıca gemi; manyetik mayın kullanımına karşı korunmasına yardımcı olan bir sistemle donatıldı. Bu son derece değerli birlikler tek seferde 15 bin askeri taşıyabiliyordu.
7. Tarihe adını yazdıran bu gemi, trajik bir kazaya dahil oldu
İngiliz kuvvetleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında inşa edilen HMS Curacoa’yı II. Dünya Savaşı sırasında Queen Mary’e eskortluk yapması için görevlendirdiler. 2 Ekim 1942’de iki geminin İrlanda kıyılarında buluşması planlandı. Savaş zamanı boyunca olduğu gibi, Queen Mary, düşman gemilerini yanıltmak için farklı bir rota çiziyordu. Tarihçiler, Curacoa kruvazörünün düz bir rotada olduğuna inanıyorlardı, ancak iki gemi birbirlerine doğru seyir ediyorlardı. Gemiler, mürettebatlarını tahliye etmeden önce Queen Mary ile Curacoa çarpıştı. Bu çarpışma sonucu ise Curacoa ikiye bölünerek battı. 100’den fazla mürettebat kurtarıldı ancak 337 kişi öldü.
8. Savaşın ardından Queen Mary ihtişamını geri kazandı
Savaş sona erdiğinde, Queen Mary, yolcu gemisi olarak kullanılmaya devam edecekti ancak bunun için yenilenmesi gerekiyordu. 10 aylık bir çalışmanın sonucunda ise Cunard-White Star Line, gemiye daha fazla rıhtım ve klima ekledi. Temmuz 1947’de Queen Mary kız kardeşi Kraliçe Elizabeth ile birlikte denizlere döndü ve 20 yıl boyunca okyanuslardaki hakimiyetini sürdürdü. Öte yandan Queen Mary, Frank Sinatra’nın oynadığı Assault on a Queen isimli filmde de yer aldı.
9. Tarihe adını yazdıran bu dev gemi şimdilerde yüzen bir otel olarak hizmet veriyor
1960’ların sonlarına doğru, hava yolu taşımacılığının ulaşımı daha kolay hale getirmesi ve popülaritesinin artmasıyla, transatlantik gemileri de eski ihtişamını kaybetti. Şirket ise 31 Ekim 1967’de son seferine çıkan Queen Mary’yi satmaya karar verdi. Yaklaşık 3.8 milyon deniz mili mesafenin ardından gemi Aralık’ta Kaliforniya’daki Long Beach’e yanaştı. O zamandan beri bu ikonik gemi, şimdi eklenen üç restoran, alışveriş merkezi ve yemek yerleri ile yüzen lüks bir otel olarak hizmet veriyor.
Kaynak: 1