Son yıllarda adından sıkça bahsettiren ve günümüz dünyasını anlamak için kullanılan sıkı bir tabir var: Post-truth. Kabaca; hakikat sonrası, gerçek ötesi gibi anlamlara geliyor. Gerçeğin çarpıtılması, manipüle edilmesiyle yaratılan sahte gerçeklik “post- truth” kavramının kilit tanımı.
1. Ortaya çıkışı
Post-truth kavramı, ilk kez yazar Steve Tesich tarafından 1992 yılında kullanıldı. Amerika’da Ralp Keyes’in 2004’te yayımlanan “The Post-Truth Era: Dishonesty and Deception in Contemporary Life” isimli kitabında ise bu kavram derince kuramsallaştırılmaya başlandı.
2. Kelimenin etimolojisi
Bilindiği üzere “post” öneki bir şeyin sonunun geldiğini anlatmak için kullanılan bir kelime. Kimilerinin postmodernizm diyerek günümüz dünyasını modernlik sonrası olarak tanımlaması gibi, post-truth da hakikatten sonraki durumu ifade etmek için kullanılıyor. Bu “gerçek sonrası” durumu politik bazda ele aldığımız zamansa ortaya kurgu vakalar ve tasarlanmış gerçekler çıkıyor.
3. Günümüzde post-truth
Avrupa’nın, özellikle 2016 yılında dolaşıma soktuğu ve Oxford Sözlük’ün de 2016’nın kelimesi seçtiği post-truth özellikle politik ve medyatik çıkmazlara işaret ediyor. Yitirilen ya da kendince yaratılan “yeni gerçek” vurgusuyla samimiyetin, içtenliğin ve dürüstlüğün heba edilmesi kavramın günümüzde geldiği anlamı karşılıyor.
4. Kitleyle ilişkisi
Post-truth kavramının; manipüle edilen bilginin üzerine yaratılmış sahte gerçek olması, elbette kitlelerle ilişkili olan bir durum. Burada amaç söylenenin sorgulanması değil, kitleleri iki dudak arasında coşturabilmektir. Bu da teatral bir şovun gerekliliğini gösterir.
5. Kavramın ana malzemesi: Öfke
Söylemlerin yetersizleştiği, söylenme şekillerinin önem kazandığı post-truth kavramı ancak bir şekilde mümkün olabilir: Öfke. Kavram, ancak planlı ve programlı öfke ile sahneye çıkar, dalgalanma yaratır. Burada ışık tutulması gerekilen nokta, öfke nöbetleriyle tasarlanan öfkeyi karıştırmamak gerektiğidir.
6. Troll ve post-truth
Sosyal paylaşım sitelerinde peyda olan “troll” müessesesi de gerçekliğin çarpıtılmasında etkendir. Bir duyguyu, düşünceyi, söylemi gerçekliğinden koparıp kaos yaratarak söylenen şeyin salt anlamı yitirilebilir ve hatta söylem sahibi söylemediklerinin sorumlusu olabilir. Bu bakımdan, troll dediğimiz kişiler de post-truth kavramının içinde önemli bir yere sahip.
7. Eko odaları ve Cass Sunstein
Post-truth kavramının daha pek çok işbirlikçi kavramı var: Akademisyen ve İletişim Profesörü Cass Sunstein tarafından açıklanan eko odaları şu manaya geliyor: Sosyal paylaşım sitelerinde kendisine yakın insanları takip edenlerin içine düştükleri durum. Farklı düşünsel pozisyonlar almış bireylerin hesaplarını takip etmemek, bu anlamda tek ve kendimize yakın bir sesi duymamıza neden oluyor. Yani eko odalarını meydana getiriyor.