Sen kalk üniversiteyi terk eyle, beş parasız dünyanın en büyük metropolüne gel, hırs yap ve müzik tarihine adını bir daha silinmemecesine yazdır. Elbette sadece yaptığı müzikle yazdırmadı adını, fotoğrafları, sahne şovları, sevgilileri, evlilikleri, yumuşakça da olsa muhalif tavırlarıyla yaptı bunu.
Kolay olmadı tabii onun için bu günlere gelmek. Çıplak pozlar verdi, düşük ücretle pek çok yerde çalıştı, sahnelerde geri planda kaldı, tecavüze uğradı ama bir şekilde bugünlere ulaştı. Şu anda da müzik dünyasının tartışmasız idolü, hayranlarının taparcasına sevdiği moda ikonu.
Neyse, söz daha fazla uzatmadan sizi orta sınıf göçmen aile kızından pop müziğin kraliçesi Madonna olma yolundaki mihenk taşlarıyla baş başa bırakalım.
Selam ahali ben madonniş
16 Ağustos 1958’de “Bay City”, Michigan’da dünyaya gelen bu ufaklık, ailenin altı çocuğunun üçüncüsüydü. Babası Silvio “Tony” Ciccone İtalyan, annesi Madonna Louise Fortin Fransız asıllıydı.
Ünlü olmak için ilk şart: Sıkıntılı çocukluk dönemi
Annesi 1 Aralık 1963’te göğüs kanserinden hayatını kaybetti. Madonna’nın henüz 5 yaşındayken yaşadığı bu olay, hayatının en trajik olaylarından ilki ve yaşayacağı zorlu sürecin başlangıcıydı. Bir süre sonra babası, evlerinde kâhyalık yapan Joan Gustafson’la evlendi. Bu evlilik Madonna’nın babaya karşı öfke ve isyan dolu günlerinin de başlangıcıydı. Bu evlilikten de iki çocuk dünyaya geldi.
Kızım bi yerinde dur, kime diyorum!
St. Frederick’in ve St. Andrew’in Katolik İlköğretim Okulları’na katıldıktan sonra Batı Orta Okulu’na devam etti. Okuduğu okullarda yüksek not ortalaması ve sıradışı davranışlarıyla (takla atmak, amuda kalkmak, eteğini iç çamaşırı görünecek şekilde yukarı çekmek vb.) tanındı.
Oralarda işler Unkapanı’ndan geçmiyor; kolay kolay Madonna olunmuyor
Çocukluğunda ilgi duyduğu bale, onun için şov dünyasına girişin en önemli adımıydı. Bale hocası Christopher Flynn de onu dans alanında kariyer yapması konusunda destekledi; babasından zaten bale iznini koparmıştı. Okuduğu Rochester Adams Lisesi’nin amigo takımında yer alan Madonna, Michigan Üniversitesi’nden dans bursu kazandı.
New York’ta beş parasız bir genç kız
1978’de üniversiteyi terk edip New York’a taşındı. Az parası vardı. Hatta hiç yoktu! 35 dolara para mı denir New York’ta!?!
Madonna o günleri sözlerle anlattı: “New York’a geldiğimde uçağa ilk kez biniyordum, taksiye de. Her şeyin ilkini bu şehirde yaşadım. Cebimde sadece 35 dolar vardı ve New York’a gelmek hayatımda yaptığım en cesurca şeydi.” Madonna, New York’ta sanatçıların yedek dansçısı olarak çalışmaya başladı. Parasızlıktan dolayı çıplak modellik gibi düşük ücretli başka işler de yapmak zorunda kaldı.
Sanki her şey yeterince zor değilmiş gibi…
Bir gece geç saatlerde provadan döndüğü sırada, iki erkek Madonna’ya bıçak zoruyla oral seks yaptırdı. Madonna bu olayı sonradan şu şekilde anlattı: “Bu bölüm benim zayıflığımdaki bir tat oldu, tüm güçlü kız gösterilerime rağmen hâlâ kendimi kurtaramadığımı bana gösterdi. Bunu asla unutmayacağım.”
Yıldıza ilk pırıltılar düşmeye başlıyor
Martha Graham ve Pearl Lang’le çalışmaya başladıktan sonra büyük dans şirketlerinde performans sergilemeye ve kariyer basamaklarını yavaş yavaş tırmanmaya başladı.
Hem aşk hem müzik: Breakfast Club
Aşk derken Dan Gilroy’dan söz ediyoruz. Yedek şarkıcı ve dansçı olarak katıldığı Patrick Hernandez’in 1979’daki dünya turnesinde müzisyen Dan Gilroy’la duygusal olarak yakınlaştı. Dan’le ilk rock grupları Breakfast Club’ı kurdular. Madonna grupta solist de oldu, baterist de, gitarist de.
Sıkıntıya gelemez, Breakfast Club da bir yere kadar
1980’de bu gruptan ayrıldı ve eski sevgilisi Stephen Bray’le “Emmy” grubunu kurdu. Birlikte şarkı yazmaya, diskolarda boy göstermeye başladılar. Fakat bizim deli kız kariyerine tek başına devam etmek istediğine karar verdi ve gruptan ayrıldı.
Kader çok tatlı ağlar örüyor
Emmy deneyimi ve Stephen Bray’le sergiledikleri performans prodüktör Mark Kamins’in ilgisini çekti. Kamins, Madonna’nın bir demosunu dinledi ve bu demoyu Sire Record’un kurucusu Seymour Stein’a ulaştırdı.
İlk anlaşma parça başı
http://www.youtube.com/watch?v=NQHCVcbnJjg
Madonna, Sire Records’la 1982’de anlaştı (her single için 5 bin dolar) ve ilk single’ı “Everybody” yayınlandı. Bu single, kimi listelerde üst sıralara yerleşirken, kimi listelerde çok ses getiremedi. Amerika’da çok dinlenen R&B radyolarında şarkılarının çalınması, dinleyicilerin Madonna’yı zenci sanmasına neden oldu.
Bomba pop şeklinde geliyor, sana bana ona buna kuvvet veriyor!
1983’te yayınlanan Burning Up ve Physical Attraction adlı parçalardan oluşan ikinci single çalışması 1983’te yayınlandı ve Madonna’nın listelerde büyük başarı kazanmasını sağladı.
Şeytanın bacağını parça pinçik ediyor
http://www.youtube.com/watch?v=mn4g28fisz0
İkinci single’da kazandığı başarı Sire Records’u albüm için harekete geçirdi. Madonna’nın ilk albümü kendi adını taşıyordu. Bu albüm en iyi albümler listesinde 8 numaraya kadar çıktı ve tüm dünyada 3 milyondan çok sattı. Holiday, Borderline ve Lucky Star, albümün en sevilen parçaları oldu.
Kadınlar için yeni trend: Madonna Style
Madonna’nın görünüşü, giyim tarzı, sergilediği performanslar ve video klipleri, genç kızları ve kadınları etkileyerek -stilist ve takı tasarımcısı Maripol’ün de katkılarıyla- kadınlar için 1980’lerin moda trendlerinden birisi oldu. Bu trend, dantel üstler, kapri pantolon üzerine giyilen etekler, file çoraplar, haç figürlü takılar, bilezikler ve ağartılmış saçlardan oluşuyordu.
Like a Virgin fırtınası
http://www.youtube.com/watch?v=zHW5RVvg2v4
1984’te çıkan ikinci stüdyo albümü Like a Virgin, Madonna’nın ününe ün kattı. Albüm birçok ülkede bir numaraya oturdu. Like a Virgin, Billboard Hot 100 listesinde zirveye yükseldi ve 6 hafta boyunca zirveyi işgal etti.
“Aman çocuklarımız sekse alışmasın”
http://www.youtube.com/watch?v=SXPMLTmpPpY
Söz konusu Madonna ve onun şarkıları, klipleriyse, muhafazakâr camianın tepkisi kaçınılmaz. Madonna’ya karşı bu tepki Like a Virgin şarkısıyla başladı. Şarkı, evlilik öncesi seksi teşvik ettiği ve geleneksel değerleri hiçe saydığı gerekçesiyle bazı kuruluşların ve muhafazakâr kesimin tepkisini çekti. Muhafazakârlar şarkıyı ve klibini yasaklatmak için uğraştılar. Onlar uğraşa dursun, Madonna şarkıyı MTV Video Müzik Ödülleri’nde sahnede dev bir pasta içinde gelinlikle çıkarak seslendirdi.
Müzik kariyerine ek olarak bir de sinema
1985’te A Certain Sacrifice ve Vision Quest adlı filmlerde aldığı rollerle beyazperdeye de adım attı Madonna. Aynı yıl başrollerini Rosanna Arquette ve Aidan Queen’le paylaştığı Desperately Seeking Susan’da rol aldı (Bu film diğerlerine göre daha bir önem arz ediyordu).
Turneyi gözünden vurmak
Nisan 1985’te Madonna, Beastie Boys ile birlikte ilk konser turnesi olan The Virgin Tour’u başlattı. Turne sadece Kuzey Amerika’yı kapsıyordu. Böylece Madonna arenalarda da konser vermeye başlamış oldu.
Çıplak pozlar başa bela
Parasız pulsuzken, meteliğe kurşun atıyorken para kazanmak için verdiği çıplak pozlar Penthouse ve Playboy dergilerinde yayınlanınca, Madonna hakkında bitmek bilmeyen tartışmalar başladı. Buna karşılık Madonna hiçbir şekilde boyun eğmedi ve özür dilemedi. Fotoğraflar 100 bin dolara satıldı.
Yaşı geldi de geçiyordu zaten
Aynı yıl (1985) klip çekimleri sırasından tanıştığı ve aşık olduğu aktör Sean Penn’le doğum günü olan 16 Ağustos’ta evlendi. Birlikte rol aldıkları 1986 yapımı “Shangai Suprise” filmi maalesef beklentileri karşılayamadı. Penn-Madonna çifti, bir evlilik danışmanından yardım almalarına rağmen, 1989’da evliliklerini noktaladı.
Kilometre taşlarından birisi: Patrick Leonard
Madonna’nın 1986 yılında prodüktör Patrick Leonard‘la tanışması müzik kariyerinde önemli bir basamaktı. Birlikte hazırladıkları üçüncü albüm True Blue, dünya çapında 25 milyon sattı. Madonna’nın albümleri arasında en çok satılan albüm oldu budur. Herkesin diline dolanan “La Isla Bonita” da bu albümdeydi. Ha bir de Madonna bu albümü kendisine “ilham veren” Sean Penn’e ithaf etti.
Shanghai Surprise: Altın Ahududu Ödülü
Aynı yıl Madonna, Sean Penn’le Shanghai Surprise filminde rol aldı ve bu rolü ona “en kötü aktris” dalında Altın Ahududu Ödülü kazandırdı.
“Beyazperde de başarı üstüne başarı” demek isterdik ama…
Madonna 1987 yapımı Who’s That Girl filminde rol aldı, fakat bu film de istenen başarıyı yakalayamadı. Madonna’yı -muhtemelen- mutlu eden kısım, filmin soundtrack’i ile aynı adı taşıyan single listelerde bir numaraya yerleşti ve albümdeki diğer dört Madonna şarkısı da hatırı sayılır bir ilgiyle karşılandı.
Bütün dünya buna inansa, birlik olsa…
http://www.youtube.com/watch?v=8eGtHXjRuO8
İkinci turne: Who’s That Girl World Tourünya çapında gerçekleştirdiği ilk turnesi oldu Madonna’nın. Madonna, milyonlarca kişinin izlediği ve dinlediği bu turneden kazandıklarının bir bölümünü AIDS’le mücadele eden AMFAR’a bağışladı. Ayrıca bu turneden sonra turnenin başladığı Japonya’da Madonna pulları kullanılmaya başlandı.
Bomba albümler peş peşe gelirken Papa deliriyor
http://www.youtube.com/watch?v=BMZtrsuv508
1989’da Madonna yeni albümü “Like A Prayer”ı yayınladı. Albümle aynı adı taşıyan şarkının klibi, herkesten ama özellikle de Katoliklerden büyük bir tepki gördü. Bu tepkiler sonucunda Madonna aforoz edildi ve Papa II. Jean Paul onu kınayan bir mektup yazdı. Madonna’yla bir anlaşma imzalayan Pepsi de bu tepkilerden nasibini aldı ve dini grupların boykotu sonucu Madonna ile yaptığı anlaşmayı feshetmek zorunda kaldı.
Bu tepkilerin yanı sıra albüm dinleyiciler tarafından çok sevildi ve eleştirmenlerden de tam puan aldı. Billboard 200 listesinde zirveye oturdu ve dünya genelinde 15 milyondan fazla sattı.
Olmuyor işte zorlama
Madonna’nın sinema kariyerinden söz ediyoruz elbette. 1990 yılında da “Warren Beatty” ile baş rollerini paylaştığı “Dick Tracy” ile yeniden kamera karşısına geçti. Bu film Beatty – Madonna aşkının da başlangıcı oldu. Beatty’den sonraysa “Cherish” ve “Justify My Love” şarkılarının kliplerinde de oynayan genç porno yıldızı “Tony Ward” ile çıkmaya başladı.
Bir albüm daha: I’m Breathless
Dick Tracey filminde söylediği şarkıların da yer aldığı bu albümden asıl çıkışı yapan şarkı Vogue oldu. Ayrıca filmin öne çıkan şarkısı Sooner or Later, bestecisi Stephen Sondheim’a Oscar ödülü kazandırdı.
Tahrik edici bir fantezi: Blond Ambition World Tour
http://www.youtube.com/watch?v=siowZ4V8xwo
Yukarıdaki tanım Rolling Stones dergisinin Madonna’nın turnesi için yaptığı bir tanım. Like a Virgin performansında Madonna’nın iki erkek dansçıyı okşamasına, Katolik Kilisesi çok sert tepki gösterdi. Papa halktan konserlere katılmamasını istedi, Famiglia Domani adlı özel bir Katolik derneği turneyi boykot etti.
Rekorunu yerler ! The Immaculate Collection: İlk derleme albüm
Kasım 1990’da yayınlanan bu albümde iki yeni şarkı da yer alıyordu: Justify My Love, Rescue Me. Bu albüm dünya genelinde 30 milyondan fazla sattı ve bir sanatçıya ait en çok satılan derleme albüm oldu. Sıra dışılığını Justify My Love şarkısının klibinde de konuşturan Madonna, klibin fazla müstehcen bulunmasından dolayı MTV’den bile “ban – veto” yedi.
Hah bir kitabı eksikti!
Madonna müzik ve sinemayla yetinmedi. Naomi Campbell gibi ünlülerin de fotoğraflarıyla yer aldığı “Sex” adlı kitabı yayımladı. Katolikler, fotoğrafların gençliği pornografiye teşvik ettiğini söyleyerek Madonna’ya ve yayıncısına dava açtılar. Sonuç: Dava düştü, kitabın satış rakamları inanılmaz arttı. Kitap, New York Times ve Washington Post listelerinde “best seller” oldu.
İlk aganigi albüm: Erotica
Albüm yayınlanır yayınlanmaz Billboard 200 listesine 2 numaradan giriş yaptı, albüme adını veren şarkı ise Billboard Hot 100 listesinde 3 numaraya kadar yükseldi, hem de “cüretkâr” klibi MTV’de sadece üç kez yayınlanmasına rağmen.
Yılmak yok, sinemaya devam
1993’te gösterime giren Body Of Evidence adlı erotik-gerilim tarzı filmde Madonna, Willem Dafoe ile birlikte rol aldı. Fakat maalesef bu film de tam bir fiyasko oldu. Film ayrıca Basic Instinct’in (Temel İçgüdü) ucuz bir taklidi olarak yorumlandı.
Yeni turne, yine skandallar: The Girlie Show Tour
http://www.youtube.com/watch?v=49BR8thSLIc
1993’te yeni dünya turnesine başlayan Madonna, konserlerinde Luca Tommassini ve Carrie Ann Inaba gibi üstsüz dansçılarla sergilediği performanslardan dolayı yeni tartışmalarla karşı karşıya kaldı. Tabii bu tartışmaların tek sebebi üstsüz dansçılar değildi. Konserlerde kullandığı materyaller (kırbaç vb.) ve sergilediği davranışlar da (Porto Riko bayrağını bacaklarının arasına alarak şov yapması vb.) tartışmaların tepkiye dönmesine sebep oldu.
Aaa, Björk de var! Yepyeni bir albüm: Bedtime Stories
http://www.youtube.com/watch?v=zMqIQhiJdvs
1994’te altıncı stüdyo albümü Bedtime Stories geldi. Albüm dünya çapında büyük ilgi görmesinin yanı sıra, en iyi pop albümü dalında Grammy adaylığı da kazandı. Sözlerinin bir kısmını Björk’ün yazdığı Take A Bow single’ı, Billboard Hot 100’de art arda 7 hafta boyunca bir numarada kaldı.
Ayynı anasının küçüklüğü
1994 Eylül’ünde Central Park’ta yürüyüş yaparken tanıştığı Kübalı fitness hocası Carlos Leon’a âşık oldu. Evita filminin çekimleri sürerken Madonna hamile olduğu fark etti. Bakın fark etti diyoruz! Çünkü o günlerde bu durumu gizli tutmayı tercih ettiler. Çiftin 14 Ekim 1996’da kızları Lourdes Maria Ciccone Leon dünyaya geldi. 1997’de de Carlos Leon’la olan ilişkisi sona erdi.
Tamam olmuş bu: Evita
1996’da oyunculuk kariyeri açısından önemli bir rolü canlandırdığı Evita filmi görücüye çıktı (Madonna bu rolü kapmak için canhıraş bir şekilde uğraşmıştı). Filmin müzikleri çok başarılı oldu ve albümden Don’t Cry for Me Argentina, You Must Love Me gibi hit parçalar çıktı. You Must Love Me parçası en iyi film müziği dalında Oscar ve Golden Globe kazandı.
Sonunda Madonna’nın aktris olarak performansı Evita filmiyle birlikte ciddiye alınmaya başlandı ve sanatçı bu filmdeki rolüyle Golden Globe’da “en iyi kadın oyuncu” ödülünü kazandı.
Kadın işi biliyor, her parçası bir olay
http://www.youtube.com/watch?v=zETVr04XUE4
1998’de yedinci stüdyo albümü Ray Of Light çıktı. Albüm, Rolling Stone dergisinin yaptığı yorumda “mainstream popla technonun oldukça etkili bir bileşimi” olarak tanımlandı. Bu albümde yer alan Frozen, Avrupa listelerinde bir numara oldu ve 1999’da 4 dalda Grammy ödülü kazandı. (Frozen parçası, çalıntı olduğu gerekçesiyle Belçika’da yayınlanmadı.)
Maneviyat yüklemesi: Kabbala
Madonna 90’ların sonundan başlayarak Kabbala’ya ilgi duymaya başladı ve bu öğretinin bir üyesi oldu. Liderliğini haham Philip Berg ve karısı Karen’ın yaptığı Los Angeles’taki Kabbala Merkezi’ne devam etmektedir. Madonna’nın, Kabbala okuluna (ya da öğretisine) milyonlarca dolarlık bağış yaptığı bilinmektedir.
Yeni eş: Deli yönetmen Guy Ritchie
Madonna, 1999’da Sting ve eşi Trudie Styler’ın verdiği bir yemekte tanıştığı, Snatch, Rocknrolla filmleri ile tanınan İskoç yönetmen Guy Ritchie ile 22 Aralık 2000’de İskoçya’da evlendi. Çiftin 11 Ağustos 2000’de Rocco John Ciccone Ritchie adında bir erkek çocukları oldu.
Tam yaşının aldı derken kadına bir hoplama geliyor
http://www.youtube.com/watch?v=ZihngWYHQUU
Madonna’nın house ve dance-pop tınıları taşıyan Music adlı albümü 2000 yılında yayınlandı. Like A Prayer’dan sonra Amerika albüm listelerinde bir numara olan ikinci Madonna albümüydü bu. Don’t Tell Me ve Gone öne çıkan parçalardı. Albümden çıkan üçüncü 45’lik olan What It Feels Like for a Girl’ün yönetmenliğini Guy Ritchie yaptı. Fakat video, şiddet unsurları içerdiği için VH1 ve MTV tarafından yasaklandı.
Dın dırı dın dın dın dın dın…En başarılı Bond müziği
http://www.youtube.com/watch?v=BfvD_brrrTc
Madonna 2002 yılında, 20. James Bond filmi olan Die Another Day için aynı adı taşıyan şarkıyı kaydetti. Bu parça birçok ülkede zirveye yerleşti ve en başarılı James Bond müziği olarak anılır oldu.
Baba Bush’u hiç sevmezdik, oğlunu en hiç sevmezdik
2003’te, dokuzuncu stüdyo albümü American Life’ı yayınladı. Bu albümün en önemli özelliği, açık bir şekilde ABD politikalarına yönelik eleştirel bir içerik taşımasıydı. Madonna, Irak Savaşı’ndan önce çektiği klipte savaş görüntülerini kullanarak savaş karşıtı bir mesaj verdi. Klibin gösterimi hemen durduruldu. Çektiği klip yüzünden -iddiaya göre Başkan Bush’un da verdiği emir doğrultusunda- bu albüme ait parçalar radyolarda çalınmadı. Bu da satış rakamları açısından hayal kırıklığı yaşanmasına sebep oldu.
Keşke bizi de öpse
2004 MTV Müzik Ödülleri’nde, Hollywood adlı şarkısını Britney Spears ve Cristina Aguilera’yla birlikte seslendirdi. Ne olduysa Madonna’nın, B. Spears ve C. Aguilera’yı dudaklarından öpmesiyle oldu. Tüm dünyanın gözlerini yeni bir Madonna skandalına çevirmiş oldu. Şarkıcı aynı sene 56 konserlik The Re-Invention Tour’a çıktı ve bu turla ilgili “I’m Going to Tell You a Secret” isimli bir belgesel hazırladı.
Ömür biter Madonna’da albüm bitmez: Confessions On a Dance Floor
Madonna 2005’te, 10. stüdyo albümü Confessions on a Dance Floor’u yayınladı. Albümde yer alan Sorry adlı parça, sanatçının bir numaraya çıkan 36. single’ı olarak Billboard müzik tarihinde bir ilki gerçekleştirdi.
This şeker is very sert baby
Madonna’nın 11. stüdyo albümü olan Hard Candy aynı zamanda Warner Bros etiketiyle çıkan son albümüdür. 2007’nin ilk aylarından beri bu albüm üzerinde çalışan Madonna, Justin Timberlake, Timbaland, Pharrell Williams ve Nate “Danja” Hills ile işbirliği yaptı. 4 Minutes, Give It 2 Me ve Miles Away bu albümden çıkan teklilerdi.
O kadar esere bir derleme toplama şart: Celebration
http://www.youtube.com/watch?v=B_k8V8XPc4U
2009 Eylül’de çıkan bu derleme albüm Celebration ve Revolver olmak üzere iki yeni, 34 eski parça içeriyordu. Albüm İngiltere’de de bir numaraya yükseldi. Celebration, Madonna’nın İngiltere’de 11. kez bir numaraya yükselen albümü oldu. Bu özelliğiyle solo sanatçılar içinde rekoru elinde bulunduran Elvis Presley ile zirveyi paylaşır hale geldi Madonna.
Haluk Bilginer de herkesi tanıyormuş
W.E. adlı film, Madonna’nın yönetmenliğini yaptığı 2011 yapımı bir film. Bonus bölümünde de verebilirdik ama burada paylaşmak daha uygun olur sanırız. Film, İngiltere Kralı 8. Edward’ın Amerikalı Wallis Simpson ile yaşadığı aşkı anlatıyor. Bu filmde Haluk Bilginer de rol alıyor.
Glee: The Music, The Power of Madonna
Glee bir Amerikan dizisi. 20 Nisan 2010’da yayınlanan bölümü Madonna’ya saygı babındaydı. Dizi ile aynı adı taşıyan albüm ise yine onunla aynı gün satışa sunuldu. İlk hafta sadece ABD’de 100 bin adet satan albüm, Billboard 200 listesine zirveden giriş yaptı.
Madonna ve Inshallah
“The Revolution of Love is on” yazmış ablamız… Aşk devrimi geliyor! Ne diyelim, hadi inşallah
Bonus 1: 64 saniyede Madonna
http://www.youtube.com/watch?v=IqTzC0Rdrsk
Kült yıldızın 31 yıllık imaj değişimleri harika bir videoyla sunulmuş.
Bonus 2: Adnan Oktar-Madonna görüşmesi
Onla görüştüm, sonra dooğru Kate Upton, oradan ver elini, Rihanna 🙂 Haftaya sizin koltuklara onlara oturacakmış kızlar!
Bonus 3: Her şey sanat için: Secret Project Revolution
Madonna – Steven Klein ortak yapımı, özgürlük, sanat vb. içerikli böyle bir çalışma var. 17 dakikalık çalışma hayli “feyz” verici.
Bonus 4: Sahnede protesto
Taliban rejimi altında can çekişen Afgan toplumunda, ısrarla okumak isteyen bir kız çocuğu vardı, hatırladınız mı? Malala Yusufzay. Bu yürekli çocuk Taliban soytarıları tarafından vurulmuştu. Madonna da 14 yaşındaki Malala Yusufzay’ın Taliban tarafından öldürülmesini sahnede protesto etmiştir.