Öncelikle başlıkta bahsettiğimiz 30 yıl süren hazırlık sürecini açıklayarak başlayalım. Geçmişten bugüne yaptıkları parçaların akustik versiyonunu “Pentagram Akustik” albümünde derleyen gruba, albümle ilgili bir röportajda, “Albüm hazırlıkları ne kadar sürdü?” şeklinde bir soru yöneltilir. Metin Türkcan da derleme albüm olmasına atıfta bulunarak “30 yıl sürdü!” şeklinde cevap verince ortam şenlenir.
Malum bu topraklarda heavy metal dalında başarılı olan çok fazla müzik grubu yetişmedi. Geçen yıl 30. yılını geride bırakan Pentagram grubu, başarılı işler yapması dışında bu başarıyı istikrarlı bir şekilde sürdürmesiyle de büyük bir övgüyü hak ediyor.
1. Yeni albümleri “Pentagram Akustik”ten bahsedeceğiz ama önce biraz gruptan bahsedelim
2. 1986 yılında Hakan Utangaç ve Cenk Ünnü tarafından kuruldu
3. 1987’de Bas gitarda Tarkan Gözübüyük ve solo gitarda Ümit Yılbar’la birlikte ana kadro şekillendi
4. Grup, ilk ciddi sahne deneyimini İstanbul Bağcılar’da bir düğün salonunda yaşadı
Buradaki konserde yaklaşık 200 kişilik bir dinleyici grubu vardı. Sahneyi, vokalistliğini Gökhan Semiz’in üstlendiği Poseidon isimli bir grupla paylaşmışlardı. Bu konserde 5 şarkı çalmayı planlamışlardı ancak daha beşinci şarkıya gelinmeden masalar, sandalyeler kırıldı. Türkiye ilk kez thrash metal müzikle tanışıyordu. Bu coşku içinde düğün salonunda çokça masa, sandalye kırıldı. Pentagram üyeleri, düğün salonundaki hasardan dolayı oluşan zararı da karşılamak zorunda kaldılar.
5. O yılları Cenk Ünnü şöyle anlatıyor;
“İlk konserimizi Bağcılar’da verdik bir düğün salonunda. O zamanlar eski Vitamin grubunun solisti Gökhan vardı (Allah rahmet eylesin, trafik kazasında öldü.) İşte, onun vokal yaptığı şu an ismini hatırlayamadığım AC/DC tarzında Türkçe sözlü müzik yapan bir gruba konuk olduk. 5 parça çalıp inecektik ama biz daha 5. parçaya gelemeden birden her şey yıkıldı salonda. Sandalyeler, masalar, her şey kırıldı. Türkiye’de verilen ilk speed metal konseriydi ve yaklaşık 150 – 200 kişi koskoca düğün salonunu yıkmıştı. Daha sonra düğün salonunun sahibi geldi “ne oluyor” filan dedi. Yine biz ödemek zorunda kaldık kırılanların masraflarını…”
6. “Kolsuz tişört giymenin bile homoseksüellik sayıldığı yıllardı”
“O yıllarda şimdiki kadar rock – metal dinleyen insanlar çok çok azdı. Öyle 14 – 15 kişi bir araya gelip beraber müzik dinlerdik, müzik yapmaya çalışırdık genellikle. Bakırköy tayfası, Avcılar tayfası gibi kodlamalar vardı. Üstümüze o zamana göre çok ters sayılacak şeyler giyerdik; bilekliklerimizi kendimiz hazırlardık Mercan’dan piramitler alıp. Çok laf yedik, tepki çektik. Öyle bir dönemdi, hatta kolsuz tişört giymenin bile homoseksüellik sayıldığı yıllardı. Sonra Rambo çıktı da insanlar alıştılar buna. 80’ler güzeldi ama Türkiye için zor yıllardı. Dünyada da heavy metalin sıçrama yaptığı, enstrümanların kalitesinin arttığı heavy metalin en güzel günlerini yaşadığı dönemlerdi. Türkiye’de, darbe sonrası yasakların olduğu, insanlara yapılan baskıların getirmiş olduğu stres ve zorlukları yaşadık bizler. Öyle bir nesil olarak yetiştik…”
7. Bu şartlar altında, Pentagram ismiyle, ilk albümlerini çıkartmak için çalışmalara başladılar
Ümit Yılbar’ın ayrılmasından sonra gruba solo gitarda Murat Net katıldı. 10 ay süren bir albüm çalışmasından sonra 1990 yılında “Pentagram” albümü piyasaya çıktı. Hedef aynı zamanda yurt dışında da başarı elde edebilmekti. Bu sebeple şarkı sözlerinin tamamı İngilizce’ydi. Albüm ilk olarak 5000 adet basılmış, yoğun talep üzerine ikinci basıma girmiş ve toplamda 30.000 adet satmıştır.
8. Live At The Trail albümüyle birlikte ekibe Demir Demirkan’ın da katıldığını görüyoruz
Fotoğraf Demir Demirkan’ın grupla çıktığı ilk konserden.
9. Bu albümden sonra başladıkları yeni albüm çalışmalarında gruba Ogün Sanlısoy da eklendi
1992’de Trail Blazer albümümü için hazırlıklara başlandı. Bartu İsveç’e gittikten sonra gruba vokalist olarak Ogün Sanlısoy katıldı. Bu albümde thrash çizgisinden ziyade progressive bir tarz yakaladılar. Sisteme, bitmeyen savaşlara karşı bir başkaldırı albümüydü bu. Hatta albümdeki Fly Forever isimli parça, 1993 yılında komando olarak vatani görevini yaparken PKK kurşunuyla can veren, eski gitaristleri Ümit Yılbar’a adanmıştır.
10. 1995’te Demir Demirkan ve Ogün Sanlısoy gruptan ayrılırken Murat İlkan ekibe katıldı
Ogün Sanlısoy solo albüm çalışmaları yapmak için gruptan ayrıldı. Sonrasında da zaten Pentagram’ın Ogün’ünde olduğu gibi Ogün Sanlısoy olarak da çok başarılı bir çizgi tutturdu. Ogün’den önce ABD’ye gitmek üzere Demir Demirkan ayrılmıştı gruptan. Bunun üzerine vokale Murat İlkan getirildi. İyi ki de getirildi.
11. Grubun 1997 yılında çıkardıkları Anatolia albümü 100.000’in üzerinde sattı
Bu başarının ardından yurt dışında da ilgi çeken grup; Danimarka ve Almanya’da da konserler verdi.
12. Unspoken albümünde hedef artık yurt sınırlarını aşmıştı
Aynı isimli Amerikalı bir heavy metal grubu olduğu için yurt dışında Mezarkabul ismini kullanmaya karar verdiler.
13. Daha sonra tamamen Türkçe sözlü bir albüm çıkartma kararı aldılar
Albüm için Böcek yapımla anlaşan grup, tamamen Türkçe sözlü olan “Bir” albümünü çıkarttılar. Bu albüm de çok yoğun ilgi gördü. TV programları ve konserlerle her zamankinden daha fazla göz önündeydiler artık ama bir süre sonra derin bir sessizliğe gömüldüler. Grubun dağıldığı ile ilgili söylentiler ortaya atıldı. Grup üyelerinden de bir açıklama gelmemesi söylentileri daha da arttırdı.
14. Bir süre sessizliğe bürünen grup konserlerle özlem dindirdiler
2007’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde 20. Yıl Konseri verdiler. Bu konserin kaydı daha sonra da DVD olarak piyasaya çıkmıştır. Bundan sonra ise bir turne çalışması yaptılar.
15. 2008’de İstanbul Ali Sami Yen Stadı’nda yapılan Metallica konserinde ön grup olarak sahne aldılar
16. Murat İlkan’ın MS hastalığı teşhisi sonrası gruptan ayrılması hayranlarını oldukça üzdü
Murat İlkan’ın üzücü ayrılığından sonra Sonisphere Festival 2010’da grubun vokalistliğine Gökalp Ergen geçti. Murat İlkan’a konulan hastalık teşhisi MS’tir. Beyin ve omurilikle ilgili bir rahatsızlık olan MS görme, konuşma ve hareket bozukluğuna neden olabilir. Murat İlkan’a ve onun nezdinde bütün MS hastalarına acil şifalar dileriz.
17. Ancak İlkan daha sonra “müzik ile yendiği” hastalıktan silkinerek yine sahnelere döndü
Hiç şaşırmadık, Karşıyakalı inadı 🙂 Yürüyedur koçero…
18. Ve sonunda Pentagram Akustik albümüyle efsaneler kavuştu
Pentagram, 20. yılında olduğu gibi 30. yılını da pas geçmedi. Grubun kurucu üyeleri, devam eden üyeler ve hatta gruptan ayrılıp solo kariyerinde başarılı olanlar da albüm çalışmalarına katıldılar. Yani bütün efsaneler toplandı.
Pentagram Akustik’te; Davulda Cenk Ünnü, gitarlarda Hakan Utangaç, Metin Türkcan, bas gitarda Tarkan Gözübüyük ve vokalde Gökalp Ergen’den oluşan gruba eski efsaneleri Murat İlkan, Ogün Sanlısoy ve Demir Demirkan da eşlik ettiler. Ayrıca Kerem Özyeğen, İskender Paydaş, Şebnem Ferah, Ozan Tügen gibi isimler de albüme dışardan destek attılar.
Akustik tarzda olan albüm heavy metal tarzını fazla sert ve gürültülü bulanlar için de dinlenebilecek düzeyde. Editörün yorumu olarak da albümü muhteşem bulduğumuzu ekleyerek kapanışı yapalım. Umarız Pentagram’dan daha nice albümler dinleme imkanı buluruz ilerleyen yıllarda.