Hıristiyanlığın en kutsal günlerinden biri olan Paskalya, Hz. İsa’nın dirilişine olan inancı kutlayan en eski bayramlardan biridir. Paskalya çoğu bayramın aksine her yıl aynı tarihte kutlanmaz. Paskalya, ilkbahar ekinoksunu takip eden ilk dolunaydan sonraki ilk Pazar günüdür. Hıristiyan dünyasının en önemli günü olan Paskalya; Kıyam Yortusu, Diriliş Pazarı ya da Diriliş Günü olarak da bilinmektedir. Paskalya dönemi ise 22 Mart’tan Nisan ayının sonuna kadar olan yaklaşık bir aylık bir zaman dilimini kapsar. Peki Paskalya Günü neden önemli? Paskalya Bayramı nasıl kutlanır? İşte Paskalya ile ilgili merak edilen tüm detaylar…
Paskalya kelimesi, İbranice “geçiş” anlamında kullanılan “pesah” kelimesinden gelir. Latincede Pascha kelimesiyle karşılanan Paskalya, Batı dillerinin tamamına bu kökten geçer
Pesah, Hz. Musa ve ona inananların Mısır’dan kaçışı anısına ilkbahar döneminde kutlanan bir Yahudi bayramıdır. Hıristiyan inancının ortaya çıkışıyla birlikte “Pesah” Hz. İsa’nın çarmıha gerildikten üç gün sonra yeniden dirildiği inancıyla özdeşleştirilmiştir. Paskalyanın İngilizce karşılığı olan “easter” kelimesinin ise bahar tanrıçası Estre’den geldiği sonrasında ise Hz. İsa’nın diriliş kutlamaları için kullanılmaya başladığı bilinmektedir.
İncil’de yer alan bilgilere göre Hz. İsa havarileriyle birlikte Fısıh bayramının ilk gecesi son akşam yemeğini yedikten sonra yakalanarak öldürülmüştür. Fakat bu yemekte havarilerine söylediği gibi ölümünün üçüncü gününe denk gelen Pazar günü dirilmiştir. Bu nedenle Hıristiyan inanışında Pazar haftanın en kutsal günü, bu olayın gerçekleştiği bahar ekinoksunu takip eden ilk günler ise yılın en kutsal dönemi olarak kabul edilmektedir.
Diriliş Günü’nün tam olarak ne zaman kutlanmaya başladığı bilinmiyor ancak II. yüzyılın ilk yarısında bu dönemin kutsal kabul edildiği düşünülüyor
Hz. İsa’nın dirilişini takip eden ilk dönemlerde, Hıristiyanlar Pazar günlerinde bir araya gelerek onun son akşam yemeğini seremonik bir şekilde tekrarlamaya başlamışlardı. Daha sonra bu Pazar toplantıları kiliselere taşındı ve Paskalya kutlamalarının temeli atılmış oldu. Bu dirilişin yıl dönümüne denk gelen Pazar günleri ise törenlerle kutlanmaya başladı. Paskalya dönemi, Yahudilerin Fısıh bayramına denk geldiğinden, çoğunluğu Yahudi olan ilk Hıristiyanlar için bu dönem zaten özel bir öneme sahipti. Nitekim uzmanlar, ilk Paskalya kutlamalarının Fısıh bayramı kutlamalarına benzediğinin altını çizmektedir. Ancak zamanla bu iki bayram arasındaki benzerlik azalmaya başlar ve bu dönem sadece Hz. İsa’nın diriliş yıl dönümü olarak kutlanır.
İmparator Konstantinos’un Hz. İsa’nın diriliş gününü resmî tatil ilan etmesiyle birlikte Pazar günleri kamusal alanda özel bir yer kazanmıştır
Paskalya Bayramı’nın ne zaman kutlanacağı konusu uzun bir dönem kiliseler arasında önemli tartışmalara sahne olur. I. İznik Konsili’nde Paskalya’nın 21 Mart ekinoksunun ardından gelen ilk dolunayı takip eden ilk Pazar günü kutlanması kararlaştırılır (22 Mart – 25 Nisan arası). Bu karardan sonra tarihi değişken olan diğer tüm kutsal günler, Paskalya’nın yıl içinde denk geldiği tarihe göre belirlenmeye başlar. Ancak bu tarihler sadece Katolik ve Protestan kiliseleri için geçerlidir. Ortodoks Hristiyanlar kutlamalara Batı kiliselerinden dört ya da beş hafta sonra başlar. Bunun nedeni Ortodoks Hıristiyanların, Gregoryen takvim yerine Jülyen takvimine bağlı kalmasıdır. Aynı zamanda Ortodoks geleneğinde Paskalya’nın Fısıh Bayramı ile aynı anda veya öncesinde kutlanmasını yasaktır.
Bayramdan önce “lent” (lencten/bahar) adı verilen 40 günlük bir hazırlık dönemi bulunmaktadır
Lent dönemi, insanların günahtan kurtulmaları için özel çaba sarf etmeye çağrıldığı kefaret dönemini tanımlamak için kullanılmaktadır. Manevi arınma zamanı olarak da bilinen Lent döneminde kırk günlük oruç (Büyük Perhiz) tutulur. Büyük Perhizin ilk günü “Kül Çarşambası” olarak adlandırılmaktadır. Oruç, çoğunlukla tek öğünlük beslenmeyi içerir. Çoğu kilisede ekmek ve su dışında hiçbir şey tüketilmez. Aynı zamanda Büyük Perhiz döneminde et ve süt ürünlerinin tüketilmesi yasaktır. Lent döneminin son haftasında (kutsal hafta) çeşitli ayinler ve törenler gerçekleşir. Son Cumartesi günü ise Hz. İsa’nın dirilişini sembolize eden bir ateş yanar. Pek çok kilise kutlamalara, Cumartesi gecesi düzenlen Paskalya Nöbeti adı verilen bir dini ayinle başlar. Pazar günü ise büyük katedral ve manastırlarda ayin gerçekleşir. Kutlamalar, Hz. İsa’nın göğe tekrar yükseldiği güne kadar yani kırk gün boyunca devam eder.
Paskalya Gelenekleri: Yumurta ve Tavşan
Hıristiyanlık dininden bağımsız, pagan inanışına dayanan birçok Paskalya geleneği vardır. Dini olmayan geleneklerin en ünlüsü Paskalya yumurtalarıdır. Yumurtaların, Hıristiyanlıktan önceki bazı pagan geleneklerinde doğurganlığı ve doğumu temsil ettiğine inanılıyor. Yumurta süsleme, Paskalya’nın dini önemine, yani İsa’nın dirilişine gönderme yapıyor olabilir. Ancak bu geleneğin kökeni hakkında kesin bir fikir birliği yok.
Yumurtanın yanı sıra tavşan da bayramın en dikkat çeken sembollerinden biridir. Bereketi sembolize eden tavşanlar, bir yılda tam 80 yavru doğurabiliyor. Bir anlamda tavşanın; Hz. İsa’nın doğumunu, Meryem Ana’nın doğurganlığını ve yaşamı temsil ettiğine inanılıyor. Bir diğer gelenek ise Paskalya yemeğinden sonra yapılan uzun yürüyüşlerdir. Bu yürüyüş hem Hz. İsa’nın dirilişini hem de baharın gelişini kutlamak için yapılır.