Freud der ki:
“Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz anlamına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.”
Adam haklı, dağılın beyler deyip konuyu burada kapatmayı da bilirdik ama yapmayacağız. Çünkü bu anlamlı söze sonuna kadar hak versek de, genelimizin özür dilemek konusunda ne kadar cimri ve çekingen olduğunu biliyoruz. Hoşumuza gitse de, gitmese de ne yazık ki milletçe özür dilemekten aciziz. Oysa özür dilemek ne kadar kolay. Elbette bunu bir ağız alışkanlığı haline getirip sürekli tekrar eden, içi boşaltılan özürlerden söz etmiyoruz. Samimi olanlardan, gönülden gelenlerden bahsediyoruz.
Neyse ki artık bu sorunumuz kökten çözüldü. Egonuz, sevdiklerinizden daha mı değerli? Özür dilemek istiyorsunuz ama çekiniyor musunuz? Buyrunuz, sizin için bazı iyi kalpli insanların düşündüğü dev hizmet!
Eskişehir’de doktor, mühendis ve mimarlardan oluşan 26 gönüllü, geçtiğimiz Haziran ayında “Özür Dileme Servisi”ni kurdular.
Sistemleri ise çok basit: Küs oldukları sevdikleriyle barışmak isteyen insanlar bu servisi arıyor ve grup üyeleri de kendilerini arayan kişiler adına onlardan özür diliyor.
Sosyal medya üzerinden kurulan bu servisten 4 ayda 10 binden fazla kişi arayıp yardım istedi ve grup üyeleri de bugüne kadar toplamda 6 bin 379 kişiden özür diledi. (Servisin Facebook sayfası için şöyle alalım.)
Ve bu hizmetin herhangi bir bedeli yok; yani tamamen ücretsiz. Çünkü bu servisi kuran gönüllülerin tek amacı, aralarında kırgınlık yaşananları barıştırmak.
Üstelik servise gelen talep beklediklerinin de çok üstünde; öyle ki çoğu zaman yoğunluktan dolayı arayanlardan onlar özür diliyor.
“Çok farklı illerden telefonlar aldık. İnsanların kırdıkları insandan özür dilemek istemeleri güzel bir başlangıç. Tek amacımız özür dileyebilmeyi insanlara aşılamak.”
“Aradan 4 ay geçti ve bu süre içinde 10 binin üzerinde telefon aldık. 26 gönüllü olarak 6 bin 379 kişiden özür diledik. 13 yaşındaki çocuk, 70 yaşındaki dede bizi arayıp destek istedi. Anneden, çocuktan, sevgiliden, arkadaştan özür diledik.”
“…300 küskünü bir araya getirip barıştırdık. Diğer irtibat kurduğumuz kişilerin de önemli bölümü arasındaki kırgınlığın giderildiği öğrendik.” Böyle söylüyor, bu muhteşem servisin gönüllülerden biri olan Mustafa Güneş.
Bu harika fikrin düşünürlerinin barıştırmayı başaramadığı insanlar da olmuş elbette ama çoğunlukla kabul olmuş özürleri.
Arayan herkesi defterlerine kaydeden grup üyelerinden farklı isteklerde bulunanlarda oluyormuş; sevgilisine evlenme teklifi etmek, onlar için özel organizasyonlar düzenlemek gibi. 🙂
Bir başkasına kendi adımıza özür diletmek ne kadar doğru, tartışılır; ama tartışmaya açık olmayan tek konu, sanıyoruz bu güzel insanların niyeti… Ve şimdiden sebep oldukları güzellikler.
Özür Dileme Servisi’nin tüm gönüllülerine bizler de yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Böyle bir işe vakit artı para harcadıkları için. Böyle bir servisin gerçeğe dönüşmesi bile, bize milletçe sahip olduğumuz o büyük “eksikliği” hatırlatmalı. Çünkü insan özür diledikçe eksilmez, aksine iki kelimeden oluşan bu basit ama güçlü cümleyi iki dudağının arasından çıkaramamaktır eksiklik olan.
Daha çok özür dileyebildiğimiz günler görmek ümidiyle… ❤
Yararlanılan kaynak burada.