Uyumun ve dengenin evren için gerekliliğini sanırım Yin ve Yang‘dan daha iyi ve daha net bir şekilde anlatan başka bir tanım, görsel, metin, felsefe, öğreti yoktur. Yani ikisi de tarihin belki de en iyi yancılarıdır. Aynı uyumun ve dengenin oyun dünyası ve evrenleri için de vazgeçilmezlerden biri olduğunu söylemek gerek. Bu uyumu yakalayan ikililerden biri hep ön plandadır ama içten içe yalnız başına hiç bir şey yapamayacağını da çok iyi bilir. Koca galakside çekeceğiniz iletişim kurma sıkıntısını, post apokaliptik bir dünyada yaşadığınız yalnızlık hissini, Rönesans döneminde yaşayacağınız cahilliği, devlerin olduğu neredeyse sonsuz bir diyarda almanız gereken mesafeleri ya da bazen mantar yemiş kafa ile bir musluk tamir etmeyi gerçek hayatta tek başınıza yapmakta zorlanacağınız gibi oyun dünyasında da tek tabanca yapabileceğinizi pek zannetmeyin derim. Hem onlar olmasa bazı oyunların hikâyesinin bu kadar etkileyici olması da pek mümkün olmazdı belki de.
Oyun dünyasındaki yancılık -support karakterler- müessesesinin Yin ve Yang’larını ya da en azından tek amacı “beleş oralet” içmek olmayanların en unutulmazlarını listelemek istedik.
Leonardo da Vinci / Assassin’s Creed 2
Buluşları ve devrim niteliğindeki sanatsal bakış açısı sayesinde insanlık tarihine adını altın harflerle yazdırmadan önce o da genç bir yancıydı. Dönemin suikastçısı ve özellikle bu görevinin ilk zamanlarında biraz cahil bir kardeşimiz olan Ezio için silahlar ve yeni aletler tasarlar, ona görevlerinde yardımcı olurdu. Özellikle kodeks çözme denildiğinde “Bırakacağım artık bu suikastçıyı, Milano’da gece kulübü açacağım!” diyerek isyan eden Ezio’nun kafasının basmadığı her noktada ona hem bir yancı hem de bir arkadaş oldu. Oyunun en renkli karakteriydi.
“Ezio, seviyorsan git konuş bence…”
Claptrap / Borderlands Serisi
Adın gibisin. Sinir bozucusun ama bir yandan da sevimlisin. Bir tek kendi başını değil bir şekilde bizim de başımızı belaya sokan bu ukela dümbeleği, çok konuşmadığı boş zamanlarında ya daha az konuşur ya da genelde çığlıklar atarak, teneke ağzını bozarak etrafta koşturur. Yine de Borderlands’in nasıl bir yer olduğunu bize öğretmiş olması, zaman zaman verdiği görevler sayesinde kazandıklarımız ve en gergin anlarda bile yüzümüzü güldürme potansiyeli onu unutulmazlar arasına yazdırmıştır.
Birazdan Bruce Lee’ye meydan okuyacak.
Elika / Prince of Persia
İyi bir yancı olmasının yanında oyun dünyasının en afet-i devran hatunlarından biridir. Prensin durup dururken bu kadar maceraya atılmasının nedenlerinden biri de bu güzelliğidir. Masal gibi grafiklere sahip bu oyunda tüm aksiyonun içinde bazen Elika’ya bakmak, onun çöl rüzgârında dalgalanan elbisesini izlemek oyuncuyu rahatlatır. Oyun dinamiklerinde etkisi büyüktür, o olmadan bu masalın sonun gelmesi imkânsızdır.
Bundan sonra senin adın ERIKA olsun.
Tails / Sonic the Hedgehog Serisi
Tilkiliğin hakkını kurnazlık olarak pek vermeyen ama Sonic’e bolcana fiziksel yardımda bulunan bu kılkuyruk arkadaş biraz fazla şirindir. Dr. Eggman türlü kötülüklerle Sonic’in canını bile çıkarsa, bunu etrafta gülerken, kuyruklarını pervane yapıp uçarken görebiliriz. Oraletçidir aslında biraz bu. Ama sanırsak muhabbeti güzel olduğundan 20’nin üstünde oyunda Sonic abimize yancılık yapıp yardım etmiştir.
Oraleti fazla kaçırdın yine…
Companion Cube / Portal
O kalp logosu ile karşımıza ilk çıktığın anı unutmak mümkün mü? Cansız ya da yapay da olsa zekâya sahip olmayan bir varlığa bu kadar bağlandığımız başka herhangi bir oyun var mıdır gerçekten bilemiyorum. İster kafasına basıp ulaşamadığımız yerlere ulaşalım, ister portal açıp bölümün bir yerlerine yollayalım, o hiç bir şey hakkında şikâyet etmeden bize bu gizemli yolculuğumuzda yardımcı olurdu. Kendisi de bu gizemli yolculuğun gizemlerinden biriydi. Acaba içinde ne vardı? Üzerindeki kalp neyi temsil ediyordu? GlaDOS neden onun hakkında bizim bu kadar üstümüze gelmişti? Ve neden yok olmak zorundaydı…?
<3 Companion Cube forever…<3
Agro / Shadow of the Colossus
Bir insanın bir hayvan ile kurduğu dostluk ve dayanışma uyumunun en güzel anlatımlarından biridir Shadow of the Colossus’daki Wander ve Agro’nun birlikteliği. Ucu bucağı olmayan diyarlarda birlikte devleri arar ve kovalarlar. Oyunun bütününe yayılan o duygusal, melankolik ve romantik hava Agro’nun yancılığına da yansır. Boynu bükük bir at olan Agro, ismini duyduğu an kafasını kaldırıp sahibi diye bildiği, aslında tek dostu Wander’in yanına koşar. O sırtındayken aşamayacağı engel, ulaşamayacağı diyar yoktur.
“Devmiş prensesmiş falan bence bu işi bırakıp Veli Efendi’de parayı kıralım derim Agro, ne dersin?”
Garrus Vakarian / Mass Effect Serisi
Adam gibi adam, Garrus Vakarian! Cesurdur, karizmadır, güvenilirdir. İnsanın yabancısı olduğu uzayda yanında olmasını isteyeceği bir dosttur. Turian ırkının yüz akı olan bu arkadaş olabildiğince iş bitirici bir badass’tir de. Shepard ile birbirlerini tamamlamaları kusursuzdur. Hatta 2. oyunda seçebileceğiniz dişi Shepard sayesinde birbirlerini tamamlamaları başka boyutlara da ulaşabilir. Ana gemide tavla atarken goygoyun kralı, galaksiyi kurtarırken de yancının kralıdır. Küçükleri sever, büyükleri sayar. İnsanım diyenden daha insandır.
Ya sürekli bana öyle sesleniyorsun Shepard ama “Adamın dibi” ne demek?
Morte / Planescape: Torment
Unutulmaz bir oyun, unutulmaz bir yancı daha. Havada süzülerek size eşlik eden bu kurukafa arkadaşın ne olduğu, kim olduğu, nereden geldiği pek belli değildir. Tek belli olan fazlası ile geveze, faydalı ve çapkın (!) oluşudur. Mesela, Nameless One iskeletler ile savaşırken o aradan dişi iskeleti seçer ve yazmaya başlar. Kendisi için yazılan mizah yanı yüksek diyalogların, başına gelenlerin ya da karakterinin bir benzeri daha RPG tarihinde yoktur desek yeridir.
Kafa nereye, biz orayaaa
HK-47 / Star Wars: Knight of the Old Republic
Galaksinin gevezelik konusunda C-3PO ile yarışan ama işe yaramak konusunda kendisini katlayan en kallavi droidi olan HK-47’nin insanlara “meatbag” demesi dışında pek fazla falsosu yoktur. KOTOR’un yayınlandığı yıllarda yılın en iyi NPC’si ödüllerine boğulmuştur. Kendisinin de bir yancısı vardır aslında: t3m4. Aralarındaki ilişki bir nevi R2-D2 ve C-3PO tadındadır ama zaman zaman onlardan daha eğlenceli oldukları anlar vardır ki Expanded Universe’ün sıklıkla film evreninden iyi olduğuna zaten şahit oluruz. Oyun dünyası nice droidler, robot yoldaşlar görmüştür ama kendisi bunlar arasında en unutulmazıdır belki de.
İşte kaleciye lazer tutarken yayıncı kuruluş kameralarına yakalanan kendini bilmez bir taraftar daha!
Victor “Sully” Sullivan / Uncharted serisi
Nathan Drake için gizliden gizliye bir baba figürü olmasının yanında onun değişmez sağ kolu ve ortağıdır. Cesurdur, zekidir, çeviktir, ahlaklıdır ve fazlası ile sarkastiktir. Eğer tarihi eser kaçakçıları ile silahlı çatışmalara girmek, bar kavgası çıkartmak, ölümcül tuzakları es geçmemek gibi hobileriniz varsa yanınızda dalgacı bir abinizi götürmeniz gerekliliğinin adeta kanıtıdır. Nathan zorlandıkça o kaynatacak, Nathan söylendikçe o oğlu gibi gördüğü bu adamı rahatlatacak sözleri illaki bulur ve sizi motive eder.
“Nathan bak o bulduğun altınlardan bir kısmını kenara koy, düğün ayları elbet yine gelecek”
Max / Sam & Max
Yancı tavşanlar konusunda şapkadan çıkan tavşanı saymazsak Max’den iyisi yoktur. Bu agresif dedektif bozuntusu, Sam ile birlikte nice absürt davayı çözmüş, nice unutulmaz diyalogda iğnelemenin dibine vurmuştur. Oyun tarihinin ikon karakterlerindendir. Maniac Mansion, Monkey Island gibi serilerin yaratıcısı Steve Purcell tarafından yaratılmıştır.
Are you KOLA?
Alyx Vance / Half Life 2
Ah o çiller, ah bir de o yeşil gözlerin ile sergilediğin masum ve zekâ dolu bakışlar. City 17’nin dağlarına adını yazmak yerine atom mühendisliği peşinde koşan Gordon Freeman utansın ne diyelim. Eh dünyayı kurtarınca belki hepsine sıra gelecek ama sen bu iki kelimeyi bir araya getiremeyip henüz tek bir cümle bile kurmamış bilimadamı bozuntusuna fazla güvenme yine de. Onun sana güvenini oyun boyunca boşa çıkarmadığın içinse ayrıyeten teşekkürler.
Alyx Vance da iCloud mağduru oldu!
Captain John Price / Call of Duty: Modern Warfare Serisi
Net söylüyorum, babamın sözünü dinlemedim Captain John Price’un sözünü dinlediğim kadar. Bir oyun karakteri ancak bu kadar karizmatik, ancak bu kadar sert, ancak bu kadar babacan ve saygı duyulası olabilir. Her an cebinden el bombası değil de 20’lik rakı çıkarıp sofra kuracak bir hali olan Price’ın her daim sıcak savaş ortamında geçen hayatı başlı başına bir oyun, film ve roman olmalıdır. Aslında o bizim değil bizler onun yancılarıyızdır. Beklentimiz ise sıcak bir oralet değil, sıcak kurşunlardır.
Captain John Price’ın askerleriyiz!
Elizabeth / Bioshock: Infinite
Hakkında diyecek çok şey var ama spoiler olma ihtimali buna pek izin vermiyor. Zaman ve mekânı bükebilmek, boyutlar arasında yırtıklar açabilmek gibi yeteneklerinin yanında hiç hatırlamadığı bir geçmişe sahip olan Elizabeth, bir gün Booker DeWitt’in uçan şehir Columbia’ya onu kurtarmak için gelmesinin ardından unuttuğu geçmişi ile yüz yüze gelir. Soru işaretleri ile dolu bu oyunda ikisi de birbirlerine yardım edecek ama en çok da Elizabeth’in yetenekleri sayesinde gerçeği bulacaklardır…
Kolbastısı ile ünlü gökyüzü şehri Columbia
Luigi / Super Mario Brothers Serisi
Musluğu tamir etmeyi geçtim conta değiştirmeyi bile bildiğinden emin olamadığım bu yancıların yancısı arkadaşın kardeş sevgisi onu dillere destan bir yardımcı yapıyor. Mario’nun en zorlu maceralarında bile hem de bazen hiç bir kazancı olmadığı halde, ona yardım ederek ikon karakterlerden biri olarak listemizin zirvelerinde yer alıyor. Saf görünüp içten içe “Ulan şu Mario ölse de prensese bir hallensem” diye bir beklentisi olup ya da “3-5 büyülü mantar cebe atayım kafama bakayım” şeklinde düşünüp yardım ettiğinden de biraz şüpheliyim ama neyse. Amacı ne olursa olsun emeğine laf söyleyecek değiliz.
Yahu yıl bitti yeni öğrendik iyi mi? Kusura bakma Luigi, bir 2014 sene sonra hakkını vereceğiz söz.
Ellie / The Last of Us
İlk başta ona sadece bir kargo diyorlardı. Ama o, bizim asla vazgeçemeyeceğimiz bir parçamız oldu… Joel’in içine kapanık yolculuğunda ona eşlik eden Ellie, hem geçmişinden kaçan yıkılmış bir adamı, bir babayı yeniden ayaklandırıyor, hem de sıcak savaşta onun için eşsiz bir partner haline geliyordu. Post apokaliptik dünyanın kahramanlık öykülerinin ne kadar da yalan ve abartılmış olduğunu yüzümüze vuran bütün bu sert gerçekliğin içindeki, masumiyeti ve umudu simgeliyordu Ellie. Bizim için elinden gelen her şeyi yapan bu küçük kıza olan borcumuzu belki de oyun tarihinin gördüğü en dramatik karar ile ödüyor, oyun bittiğinde ise dakikalarca ekrana boş boş bakıyorduk. İki oyun karakterinin birbiri arasında kurduğu destek ve sevgi bağı, hiç bir oyunda bu kadar güzel anlatılmadı ve belki bir daha anlatılamayacak.
Hayatınız boyunca unutamayacağınız, acaba şu anda ne yapıyorlardır dediğiniz iki insan işte onlar.