Tolkien’in hikayeleri her ne kadar Orta Dünya gibi fantastik bir evrende geçse de, bu öykülerin ilham aldığı gerçek dünyadaki yerler aslında düşündüğünüz kadar uzak değil. Hem kitaplarda hem de filmlerde büyüleyici manzaralarla karşılaşıyoruz; geniş vadiler, ıssız çöller ve dağlık bölgeler, Tolkien’in kurgusal dünyasının temel taşları. Fakat bu büyülü mekanlar, aslında gezegenimizin gerçek köşelerinde saklı. Hem kitapları hem de ekranları süsleyen bu destansı manzaralar, Tolkien’in hayal gücüne gerçek dünyadan ilham getiren yerlerde bulunuyor. J.R.R. Tolkien’in ikonik eseri Yüzüklerin Efendisi serisinin ilk kitabı olan Yüzük Kardeşliği, tam 70 yıl önce, 1954 yazında okuyucularla buluştu. Öte yandan bu hikayenin önce film serisi ardından dizisi yapıldı. Hatta Güç Yüzükleri dizisinin ikinci sezonu 29 Ağustos 2024’te yayınlandı. Bu epik fantezi dizisi, Orta Dünya’nın ihtişamını ekrana taşıyor. Peki Tolkien Orta Dünya’yı kurgularken nerelerden ilham aldı. İşte Orta Dünya evrenindeki gerçek mekanlar 👇
1. Tolkien Yolu: Lancashire, İngiltere
Orta Dünya evrenindeki gerçek mekanlar listemize başlıyoruz. Tolkien, 1940’lı yıllarda oğlu Stonyhurst College’da öğretmenlik yaparken Lancashire’da yaşamıştı. Bu dönemde sık sık Ribble Vadisi’nin yemyeşil ormanları ve engebeli tepelerinde yürüyüşler yaptığı biliniyor. Bu doğal güzelliklerin, Hobbitler’in evi olan Shire’a ilham verdiği düşünülüyor. Bugün Tolkien hayranları, bu bölgede 2002 yılında açılan “Tolkien Yolu” adlı yürüyüş rotasını keşfe çıkabiliyor. Yürüyüş, Hurst Green köyündeki 17. yüzyıldan kalma Shireburn Arms pubında başlıyor ve yaklaşık yedi kilometre boyunca etkileyici tarım arazilerinin içinden geçiyor. Yol boyunca tarihi yapılarla da karşılaşmak mümkün. Bunlar arasında, Oliver Cromwell’in İngiliz İç Savaşı sırasında kullandığı eski bir köprü olan Cromwell Köprüsü de var.
Tolkien, bu bölgedeki yerlerin eserlerine doğrudan ilham kaynağı olduğunu açıkça belirtmemiş olsa da, birçok benzerlik bulunuyor. Örneğin, Ribble Nehri üzerindeki Hacking Feribotu, Tolkien’in eserinde hobbitlerin Brandywine Nehri’nden kaçışlarını anlattığı Bucklebury Feribotu’na çok benziyor. Ayrıca, bölgedeki Shireburn ailesi, Shire’ın ismini almasına ilham olmuş olabilir.
2. Cheddar Gorge: Somerset, İngiltere
Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi için gerçek dünyadan ilham aldığını doğruladığı tek yer Cheddar Gorge’dur. 1916’da Edith ile evlendiğinde burada balayı yapmış ve ünlü kireçtaşı vadisi onu büyülemişti. Cheddar Gorge’daki mağaralar, özellikle Helm’s Deep’teki Parıldayan Mağaralar’a ilham kaynağı olmuş. Yazar, 1971 yılında yazdığı bir mektupta bu mağaraların kurgusunu nasıl etkilediğini anlatmıştır. Cheddar’daki en bilinen mağara Gough Mağarası’dır ve Tolkien’in büyüleyici şekilde tanımladığı sarkıt ve dikitlerle doludur.
İlginizi çekebilir:
Yüzüklerin Efendisi Serisi Hakkında Muhtemelen Daha Önce Duymadığınız 24 İlginç Bilgi
3. Denize Bluffs: Yeni Zelanda
Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmlerinin hayranları, Yeni Zelanda’daki Denize Bluffs’u hemen tanıyacaklardır. Burayı Bilbo Baggins’in trollerle karşılaştığı Trollshaws ormanı ve Güç Yüzükleri dizisindeki Harfoot’ların evi olarak görmüştük. Gerçekte bu alan, içinde koyunların özgürce koşuşturduğu bir çiftlik. Çiftlik sahipleri, bu alanı filmlerde gördüğümüz yerlere rehberli turlar düzenleyerek ziyaretçilere açmıştır.
4. Stow-on-the-Wold: Gloucestershire, İngiltere
Tolkien, dindar bir adamdı. Zaten eserlerinde de maneviyatın izleri hissediyoruz. Oxford’da profesör olarak çalışırken sık sık Cotswolds’u ziyaret ederdi. Buradaki St Edward Kilisesi, Tolkien’in cüce şehri Khazad-dûm’daki Durin Kapıları için ilham kaynağı olmuş. Kilisenin girişindeki iki porsuk ağacı ve taş kemerli kapı, Tolkien’in çizimlerinde açıkça görülüyor.
İlginizi çekebilir:
Yüzüklerin Efendisi Filmlerinde Keşke İzlerken Fark Etseydim Diyeceğiniz 16 Şaşırtıcı Detay
5. Teide Milli Parkı: Tenerife, İspanya
Orta Dünya evrenindeki gerçek mekanlar listemizin sonuna geldik. Güç Yüzükleri dizisinin bazı bölümlerinde Tenerife’nin volkanik çöl manzaraları, Rhûn’un (Orta Dünya’daki çöl bölgesi) gizemli bölgelerini temsil etmek için kullanılmıştır. Bu doğa harikası, eski zamanlarda yerel halk tarafından yeraltı dünyasının kapısı olarak kabul edilirdi. Korkutucu rüzgarları ve tuhaf şekilli ağaçlarıyla bu alan, Tolkien’in karanlık ve gizemli diyarlarına mükemmel bir uyum sağlıyor.
Kaynak: 1