İç çamaşırı denince aklımıza pek çok büyük marka geliyor. Diğer tekstil ürünleri gibi iç çamaşırları da zaruri olarak görülüyor. İlk insanların tasvirlerinde ise iç çamaşırı yerine incir yaprakları kullanıldığını neredeyse hepimiz gördük. Peki iç çamaşırları nasıl ortaya çıktı, kökeni nereye dayanıyor? Daha önce de sizlere Orta Çağdaki tuhaf alışkanlıklardan bahsetmiştik. Bu kez de Orta Çağ’da iç giyim alışkanlıklarını ve zaman içerisindeki değişimlerini yazdık. Keyifli okumalar!
İç çamaşırlarının varlığı Antik Çağ’a kadar uzanıyor. Antik Roma figürlerinde tasvir edilen kişilerin üzerinde iç çamaşırına benzer şeylerin olduğu görülüyor
O dönemlerde şimdilerdeki külot yerine “subligaculum” ismi verilen, çocuk bezini andıran tek parçadan yapılmış kıyafetler vardı
Bu kıyafetlere genellikle gladyatörlerin tasvirinde rastlamak mümkün. Ayrıca yine o dönemde büyük göğüslü kadınlar göğüslerini bastırmak ve daha küçük göstermek için “strophium” isimli bir bez bağlıyorlardı. Bunun nedeni ise büyük göğüsün “güzel olmadığının” düşünülmesiydi.
Orta Çağ’a gelindiğinde ise kadın ve erkeklerin o göz kamaştırıcı kıyafetlerinin altına muhtemelen ketenden yapılmış basitçe sarılmış dokuma kumaşlar giydikleri biliniyordu
Elbette iç çamaşırlarında evrensel bir kural yoktu; insanlar tevazu için rahat, elverişli veya gerekli olanı giyiyordu ya da hiç bir şey giymiyordu.
İşte Orta Çağ’da iç giyim kültürü…
Loincloth / Brais / Külot
Geçmişte en yaygın olan iç giyimlerden biri “Loincloth” ismi verilen peştemallerdi. Bir kemer tarafından yerinde tutulan bu tek parça kumaşlar, cinsel organları kapatıyordu. Loincloth’u Afrika yerlilerin giydiği kıyafetler gibi
Ancak Orta Çağ erkekleri peştemallere ek olarak “Braies” ismi verilen bir külot giydi. Braies’ler genellikle dizlere kadar olan ve bugünkü şortlara benzeyen kıyafetlerdi. Üst uyluktan diz altına kadar değişen uzunluklarda olan braies’ler, belden bir büzme ipi ile sıkıştırılıyor ya da bunun için ayrı bir kemer kullanılıyordu. Braies’lerin büyük olasılıkla doğal kirli beyaz renginde keten kumaştan yapıldığı tahmin ediliyor. Ancak özellikle soğuk iklimlerde ince dokuma yünden de yapılıyorlardı.
Orta Çağ’da, braies sadece iç çamaşırı olarak kullanılmadı. İşçiler tarafından sıcak tutması için de giyiliyordu. İşçilerin giydiği braies’lerin uzunluğu ise diz altlarına kadar iniyordu.
Bunun yanı sıra Ortaç Çağ kadınlarının 15. yüzyıldan önce külot giyip giymediğini bilinmiyor. Ancak Orta Çağ’da giyilen elbiseler çok uzun olduğu için, tuvalet ihtiyacı olan kadınların iç çamaşırı çıkarması çok zor olabilir
Öte yandan, bir tür rahat külot regl dönemlerinde hayatı biraz daha kolaylaştırabilir. Öyle ya da böyle 15. yüzyıldan önce kadınların külot giydiğine dair hiçbir kanıt yok. Bu nedenle, Orta Çağ kadınlarının peştemal veya kısa braies giymesi tamamen mümkün.
Uzun çoraplar
Orta Çağ’da hem kadınlar hem erkekler tarafından giyilen bir başka iç giyim ürünü de uzun çoraplardı. Orta Çağ temalı dizi ya da filmlerde mutlaka uzun çorapların kullanıldığını görmüşsünüzdür. Bu çoraplar bugünkü külotlu çorap ve tayt formundaydı. Çoraplar ayakları kapatabildiği gibi, bazıları da bilekte bitiyordu ve kaymaması için ayağa geçen bir kayış bulunuyordu. Yani günümüzde giyilen taytlardan çok da farklı değillerdi. Tarzlar gereklilik ve kişisel tercihlere göre değişiyordu.
Çoraplar genelde örme değildi. Bunun yerine, her biri iki parça dokuma kumaştan dikilirdi. Yaygın olarak yünden üretilse de, keten de üretilenleri de vardı. Ayaklı çorapların taban için ek bir kumaş parçası vardı. Çorapların uzunluğu uyluktan diz altına kadar değişiyordu. Daha sonraki lüks çağlarda, daha lüks kumaşlar elde edildiğinde, daha iyi bir görünümle üretildiler.
Erkekler, çorapları braies’lerin altlarına giyiyorlardı Zırhlı şövalyeler ise “chausses” olarak bilinen sağlam çorapları metal zırhlara detsek sağlamak amacıyla giyiyorlardı.
Alternatif olarak bu çoraplar, jartiyerlerle yerinde tutulabilirdi. Kadınlar çorapları bu şekilde sabitleyebiliyordu. Tabii ki günümüzün kemerli jartiyerleri değil, bacak lastiklerinden bahsediyoruz. Şerit, kadife veya dantelden üretilen bu bacak lastiklerini çoraplarını sabitlemek için kullanıyorlardı. Genellikle kadınların çoraplarının dizlerde olduğu düşünülüyor. Çünkü kıyafetleri yeterince uzundu.
Schert / Kombinezon
Çoraplar ve iç çamaşırların üzerine ise, kadınlar da erkekler de genellikle bir schert ya da kombinezon giyerlerdi. Bunlar, kadınlar için ayak bileklerine kadar iyi düşen hafif ve genellikle keten giysilerdi. Erkekler için bunlar üst giyim ürünleriydi. Günümüzün atleti olarak da değerlendirilebilir.
Kadınlar içinse hem üst hem de alt giyim olabiliyordu. Kombinezonlar günümüzde de hala kullanılıyor.
Codpiece
15. ve 16. yüzyılda Avrupa kıyafetlerinin önemli bir parçası olan bu ürün ise, genital bölgeyi saran erkek pantolonunun kasıklarının ön kısmına takılan bir kapak ya da keseydi. Kısa sürede stil haline gelen bu akımda, codpiece ipler, düğmeler, kıvrımlar veya başka yöntemlerle kapalı tutulabiliyordu.
Başlangıçta, codpiece bir erkeğin özel bölgelerini tutan basit bir kumaş parçasıydı. 16. yüzyılda önemli bir moda ifadesi haline geldi. Yastıklı, çıkıntılı ve çoğu zaman zıt renkte olan codpiece’ler kullanılır oldu. Tabii ki bu parçalar dikkati daha çok o bölgeye çekmeye neden oluyordu.
Codpiece en popüler dönemini, VIII. Henry’nin hükümdarlığı sırasında ve sonrasında yaşadı. Henry’nin kızı Elizabeth’in hükümdarlığına kadar, codpiece popülaritesi hem İngiltere hem de Avrupa’da yitirmeye başladı.
Kaynak: 1