Orta Çağ Avrupa tarihinin dönüm noktaları var mıydı? Tarihin akışını değiştiren gelişmeler nelerdi? Dünya tarihindeki bazı değişimler o kadar büyük bir ivmeye sahip ki bu gelişmeler herhangi bir olayın sonucuna bağlı değil. Yine de uzun vadeli değişimlerin nasıl şekillendiğini ve tesadüflerin tarihin akışı üzerindeki etkilerini ihmal edemeyiz. Gelin o anlardan en önemlilerine yakından bakalım. İşte Orta Çağ Avrupa’sının dönüm noktaları…
1. Papa Gregory’nin İngiltere misyonu (596)
Papa I. Gregory, 596 yılında Anglilerin dinlerini değiştirmesi için İngiltere’ye Hıristiyan misyonerler göndermeye karar verdi. Bu, hiç kuşkusuz İngiltere tarihi için önemli bir karardı. Orta Çağ Avrupa tarihinin ayırt edici özelliklerinden biri; çok sayıda bağımsız derebeyliğinin olmasıydı. Kolektif kimliği güçlendiren ve siyasal birliği sağlayan en önemli gelişmelerden biri ise insanların toplu olarak Hıristiyanlığa geçmeleriydi. Altıncı yüzyılda bugün İngiltere olan topraklarda, insanların kendilerini “İngiliz” olarak düşünmesi mümkün değildi. Papa Gregory’nin bu kararı İngiltere’de toplumsal kimliğin oluşmasına katkı sağladı. İngilizler, kıtadaki birçok grup gibi, “Tanrı”nın ve kilisenin gözünde yeni bir halk haline geldi. Dolayısıyla din, başka yerlerde olduğu gibi İngiltere’de de insanları birbirine bağlayan en güçlü unsurlardan biri oldu.
2. Endülüs’ün kuruluşu (711)
Birçok insan; Orta Çağ Avrupa tarihini tamamen Hıristiyanlıkla ilişkilendirir. Avrupa tarihinde başka inançtan sayısız topluluğun yaşadığı biliniyor. Ancak Endülüs’ün kurulmasıyla birlikte Avrupa’nın büyük bir kısmı ilk defa Hıristiyan olmayan bir yönetim altına girdi. 711 yılında Tarık bin Ziyad, Kuzey Afrika’da bulunan orduyu İberya’nın Vizigot krallarına karşı savaşa götürdü. Berberi asıllı Emevili komutan Tarık bin Ziyad, muhteşem bir başarının ardından Endülüs’te İslam hakimiyetini sağladı. Başkenti Cordoba olan Endülüs emirliği, 10. yüzyılda Avrupa’nın en güçlü ve zengin devleti olmuştu. Ülkede, Arapça ve İbranice yazan sayısız şair vardı. Aynı zamanda bu ülke sayısız müzisyen ve bilim insanına da ev sahipliği yapıyordu. Avrupa’nın geri kalanı; sınıf kavramını, bilimsel terimleri ve daha pek çok şeyi Endülüs’ten öğrenecekti.
3. Abbasi halifesi Harun al-Rashid’in Aachen’e fil göndermesi (802)
Frenk hükümdar Charlemagne (Şarlman), uzun askeri seferleri sonucunda büyük bir imparatorluk kurdu. Geniş topraklara sahip olan Charlemagne, 800 yılının Noel Günü papa tarafından imparator ilan edildi. Bunun üzerine 802 yılında Bağdat’taki halife Harun al-Rashid, yeni imparatora binlerce kilometre uzaktan bir fil gönderdi. Filin adı Abul Abaz’dı ve sekiz yıl boyunca Charlemagne ile yaşadı. Bir filin, dönüm noktası olarak kabul edilmesi size tuhaf gelebilir. Ama bu Doğu’dan gelen ilk büyük hediyeydi. Tarihçilerin de sık sık vurguladığı gibi Charlemange, Avrupa’nın temellerini atan kişi olarak kabul ediliyor. Onun başarılarından sonra Doğu toplumları, Avrupa’da güçlü bir siyasal varlığın olduğunu kabul etmişti. Harun al-Rahid’in fili hem Doğu’nun zenginliğinin hem de uluslararası diplomasinin sembolü olarak kabul ediliyor.
4. Kölelik ve serflik (1000)
Eski Roma’da kölelik; ekonomik ve sosyal hayatın en temel kurumuydu. Roma İmparatorluğu birçok başarısını, köleleştirilmiş insanların yoğun çalışmalarına borçluydu. Orta Çağ’da ise kölelik kurumu hiçbir zaman kalkmamakla birlikte tarlalarda zorla çalıştırılan insanlar, köle değil serf olarak kabul edildi. Peki kölelik ne zaman serflik olmuştu? Milyonlarca insanı etkileyen toplumsal düzendeki bu değişiklik kesinlikle dikkate alınması gereken dönüm noktalarından biri. Tarihçiler, yeni ekonomik ve sosyal düzenin 1000 yılına tarihlendiğini belirtiyor. Toplumsal düzendeki bu değişiklik, nüfusun önemli bir kısmını Avrupa ekonomisinin ve emek gücünün odak noktasına getirdi.
5. Rheinland katliamları (1096)
1096 yılında Kudüs’ü ele geçirmek için yola çıkan Haçlı orduları; Mainz, Worms ve Speyer gibi şehirlerde toplanan Yahudilere zulmetmek için Rheinland’da kısa bir süre mola verdi! Hıristiyan liderler, Yahudileri intihar etmeye zorladı. İntihar etmeyenleri ise öldürüldü. Bu katliamlar, Birinci Haçlı Seferi hakkında çok şey söylüyor. Haçlı seferi ile ilgili tüm kaynaklar, Hıristiyan güçlerin başarısından sonra kaleme alındı. Bu nedenle Rheinland’daki korkunç olaylar daima göz ardı edildi. Aslında Yahudilerin katledilmeleri Haçlı ordularının gerçek zihniyetini gösteriyordu. Bu vahşet Avrupalı Yahudiler için bir dönüm noktasıydı. Çünkü Rheinland katliamları, Holokost’a giden sürecin erken bir habercisiydi.
6. Albigeois Haçlı Seferi (1209)
1209 yılındaki Haçlı Seferi, önceki seferlerden oldukça farklıydı. Çünkü hedefte, Doğu Akdeniz’deki Müslümanlar değil Güney Fransa’daki Hıristiyanlar vardı. Bu nedenle 1209 yılındaki Albigeois Haçlı Seferi, Avrupa tarihinin dönüm noktalarından biri kabul ediliyor. Güney Fransa’daki Hıristiyanlar, Haçlı ordularına göre kafirlerin savunucularıydı. Başka bir ifadeyle Hıristiyan alemi hem kendi içindeki “düşmanları” hem de dışarıdaki “düşmanları”nı şiddet kullanarak bastırmaya karar vermişti. Bazı tarihçiler Albigeois Haçlı Seferi’nin Avrupa tarihindeki ilk soykırım olduğunu düşünmektedir. Sadece Beziers kasabasında 15.000 insan katledilmişti. Haçlı seferi sırasında tarlalar yok edildi, kasaba ve şehirler yağmalandı. Güney Fransa’da yaşayan neredeyse tüm ahali kılıçtan geçmişti. Bu olay, farklılıklara düşmanlığın erken örneklerinden biri olması açısından son derece önemli kabul ediliyor.
7. Kara Ölüm (1347)
Orta Çağ Avrupa tarihinin dönüm noktaları dendiğinde Kara Ölüm olarak adlandırılan veba salgınına değinmeden olmaz. Veba salgını çok geniş kapsamlı demografik, kültürel, sosyal, siyasal ve ekonomik sonuçlarıyla belki de tarihin en büyük dönüm noktalarından biridir. Veba salgını milyonlarca kişinin ölümüne yol açtı. Bu nedenle Avrupa’nın sosyokültürel ve siyasal hayatında büyük bir etki bıraktı. Günümüzde de şahit olduğumuz gibi salgın hastalıklar, eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri şiddetlendiriyor. O dönemde özelikle gıdaya erişim ve sağlık hizmetleri anlamında büyük adaletsizler yaşandı. Nüfusun önemli bir bölümün hayatını kaybetmesine neden olan bu salgın, Avrupa’nın, çok daha büyük bir dünyanın sadece küçük bir parçası olduğunu hatırlattı.
Bu içeriğimiz ilginizi çektiyse; şu listelerimize de göz atabilirsiniz;
Orta Çağ’da Hijyen Rehberi: Orta Çağ İnsanlarının Temizlik Rutini Nasıldı?
Orta Çağ’da Doğum Kılavuzu: Okudukça Modern Tıbba Şükredeceğiniz 6 Gerçek
Kaynak: 1